İzledim

ADA MASALI – Sen Benim Mucizemsin

Ada Masalı 3. Bölüm reytingleri Total’de 3,84 reytingle 3. AB’de 3,61 reytingle  ve ABC1’de 3,89 reytingle 5.oldu.  Sosyal medya paylaşımında ise 157 bin paylaşım ile en fazla konuşulan salı dizisi oldu. Bölüm yazısı konuk yazar Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Ada Masalı’nda bu hafta dört dörtlük bir bölüm seyrettik. Hiçbir şeyin boşa yaşanmadığı, sahnelerin öylesine yazılmadığı, çiftimizin bakışmasının da kavgasının da yakınlaşmasının da sebepli gerçekleştiğine tanık olduk. Haziran ile Poyraz’ın birbirlerine konuşarak derdini ifade ettiğini, Haziran’ın farkında olmasa da adaya ve Poyraz’a alışmaya başladığını; Poyraz’ın ise duvarlarını yıkmaya başladığını gördük.

 

 

Geçtiğimiz bölümü tam Haziran ile Poyraz otelde birlikteyken Hakan’ın çıkagelmesiyle noktalamıştık. 2. Bölüm boyunca birbirine teğet geçen Haziran ile Hakan sonunda birbirlerinden haberdar oldular. Tabii Hakan’ın adaya gelmesi, üstelik Poyraz’ın yakın arkadaşı olması Haziran için tehlikenin artması, yalanlarının her an ortaya çıkabilmesi demek. Poyraz’ın gerçeği öğrenmiş olma ihtimali bile Haziran için çok büyük bir panik yarattı. Elbette gerçeğin ortaya çıkması oteldeki ortaklığın bozulup Haziran’ın annesinin borcunu ödeyememesine neden olacak Ancak Haziran için şu an Poyraz’ın güvenini kaybetmek en az babasından kalan evi kaybetmek kadar önemli. Çünkü Haziran kısa zamanda Poyraz’a çok belki farkında olmasa da çok değer vermiş durumda. Poyraz’a, babaannesine, köpeğine yani ona dair her şeye.

Haziran’ın Poyraz’ın gerçekleri öğrendiğini zannedip panik olduğu sahneler çok komikti. Halbuki sağlıklı düşünebilse Hakan’ın kendini de ele verecek bu gerçeği söyleyemeyeceğini düşünebilirdi. Haziran ile Poyraz’ın nihayet bankanın önünde karşılaşmasıyla bu panik hali son buldu ve ardından bölüm birbirinden güzel romantik sahnelerle devam etti. Yalnız banka kredisi daha yeni onaylanıyorsa Haziran ile Poyraz şu ana kadar tadilata verecek parayı nereden buldular? Ya kredi çıkmasaydı ne olacaktı, otel açılamayacak mıydı? Poyraz’ın bankaya ödemesi gereken bir kredi varken ve ödemesini erkene alması istenmişken, banka ona nasıl kredi veriyor? Elbette ortaklığın resmileşmesine, baş başa kutlama kahvesi içmelerine sevinelim ama bu soruları da aklımızın bir köşesinde tutalım.

 

Saçı kıpırdamayan kız VS saçları uçuşan kız

 

Ada Masalı gibi nahif bir hikâyede İdil’in kötülükleri bana biraz fazla geliyor. Bir karakter bir kere bile samimi olarak iyilik düşünmez mi? İyilik yaparken bile menfaat peşinde. Poyraz’ı da aşkından değil, hırsından istediğine hatta bence babasının belediye başkanlığı için PR çalışması gibi gördüğüne eminim. Bu şekilde neredeyse simsiyah bir karakter değil, dizinin sıcak ortamına yakışır, yer yer grileri olan bir karakter görmeliyiz. İdil gibilerin kötülükleri de ters tepiyor işte. İdil, Haziran’ın satın alacağı çiçeklerin hepsini kendisi satın alıp bir de üstüne onları Haziran’a vereceğini söyleyip sularına çamaşır suyu kattı. Ama bu PoyHaz için romantik sahnelerin başlangıcı oldu. Üstelik madem Poyraz’a aşıksın, bu kötülüğü yaptığında sadece Haziran mı etkilenecek sanıyorsun İdil Hanım? Şimdilik Poyraz senin bu yaptıklarını kötü niyetine yormadı ama bir gün o da anlayacak.

 

 

Haziran ile Poyraz’ın birbirlerini keşfetme ve bu keşfettiklerinden etkilenme sürecini seyretmek çok keyifli. Örneğin Haziran’ın çok konuşmasının bile bir sebebinin olması çok anlamlı. Boşa gevezelik yapmaması ve bunun altından çocukluk travmasının olması beni etkiledi. Haziran adı gibi sıcak, güler yüzlü ama aynı zamanda çok yaralı, nahif bir kadın. Ben asıl Haziran’ın deniz korkusuna neden olan olayı merak ediyorum. Biricik ile konuşmalarından geçen bölümdeki babasının denizde ölmüş olabileceği tezimde doğruluk payı olabileceğine kanaat getirdim.

 

Biricik: “Sen o olaydan sonra bile yıkılmadın.”

Haziran: “Yıkıldım ama yürümeye devam ettim.”

 

 

İdil’in tüm kötülüğüne rağmen Poyraz’ın Haziran’ı bildiği bir çiçek serasına götürmesi ve nişan için belki de Haziran’ın hayal ettiğinden bile daha güzel buketler yapmaları, Poyraz’ın pek hoşlanmasa da emek harcaması kıymetliydi. Ama en çok Poyraz gibi bir adamın ormanda Haziran’ın saçına yabani sarımsak çiçeği takması beni şoke etti. Evet, Haziran’ın karşısında hem hoşlandığı hem kendisinden hoşlanan herhangi bir erkek olunca bu sahne çok normal gelebilir. Ama konu Poyraz olunca bu durum beklenmedik, şaşırtıcı, büyülü bir mucize gibi. Siz farkında değilsiniz ama flört ediyorsunuz gençler. ^^ Poyraz kabul etmese de hayat ona yapmam dediği şeyleri yaptırmaya çoktan başladı bile. Haziran’a yardım etmem derken buketleri yapmasına yardım etmesi ve o uyuya kalınca tek başına kalan buketleri tamamlaması buna en basit örnek.

Haziran’ın Aliye Teyze ile İdil gibi kendi menfaati için değil gerçekten samimi ve istekle ilgilenmesini çok değerli buluyorum. İdil, bunu sadece biraz meslek etiği ama daha çok Poyraz için yapıyor. Haziran ise daha tanışmadan Aliye’yi sevdiği, onun iyileşmesini istediği için. Poyraz’ın babaannesi olmasaydı da Haziran ona böyle yaklaşırdı, çünkü onun kalbinde iyilik var. Aliye’ye okumaya başladığı kitap da anlamlı: Başlama Yeri – Ursula K. Le Guin. Kitabın konusunu incelediğimde dizinin hikayesiyle benzerlikler gördüm.

 

Gıybete dewamke

Görkem karakteri bu bölümde de dizinin komedi ayağını sırtlanmış. Bugüne kadar ısınamadığım Sadık’ın taksi çözümüyle gelişen sahnelerin de beni bayağı güldürdüğünü söylemeliyim. Görkem ne zaman taksi istese Sadık’ın orada bitivermesini ve genel anlamda ikisinin enerjisini sevdim. Sadık başıboş değil de bir karaktere eklemlenince seyri daha keyifli biri oldu. Yalnız Görkem’in Selma’ya emrivaki yaparak, müsait olup olmadığını sormadan, rica bile etmeden ona kahvaltıya gitme eylemini hiç sevmediğimi de söylemeliyim.

Görkem otelin lobisine koymak için piyano siparişi vermiş. Çok iyi düşünmüş, oldukça romantik bir ambiyans oluşturdu. Peki sizin de Görkem’in piyano başında anlattığı iki aşık hikayesinde aklınıza Haziran ile Poyraz geldi mi? İleride Görkem’in bu anlattıklarının birebir aynısını göreceğimiz bir PoyHaz sahnesinin yaşanacağına eminim.

 

twitter

Tartışmayı Görkem gibi seyredenler? ^^

 

İlk organizasyon için gelen nişanlılar ve yaşadıkları üzerinden Haziran ile Poyraz’ın çatışmaları, kavgaları, aşk hakkındaki fikirlerini birbirlerine dile getirmeleri güzel düşünülmüş. Özellikle Poyraz’ın Adar’ın Eylül’den ayrılmasına sebep olacak tavsiyelerinden sonraki kavgalarındaki o tansiyon muhteşemdi. Ateşli çift kavgalarına bayılırım. ^^ O kavga sırasında Görkem nasılsa ben de öyleydim. Kesin o da aralarındaki alevlenmeyi fark etti, keşke onun ağzından bunu da duysaydık. Poyraz bugüne kadar hiç aşık olmamış ve aşık olduğunda ne yapılır pek bilemiyor gibi. O yüzden de ilişkilerle ilgili “Onu yapmam, buna izin vermem.” gibi keskin cümleler kurabiliyor. Ama Haziran ona yavaş yavaş öğretiyor bu işlerin böyle olmadığını. O da anlamış olacak ki Adar’ın Eylül’den özür dilemesini sağladı. Bu arada Haziran’dan hoşlanan Batu ne zaman adaya teşrif eder? Bir an önce Poyraz’ın Haziran’ı kıskandığını görmek istiyorum.

 

Haziran: “Senin yüzünden ilk organizasyonumuz olmayacak çünkü nişanlıları ayırdın.”

Poyraz: Bütün derdimiz bu değil mi bizim? Bütün derdimiz bu. Organizasyondan kazanacağımız para. O çocuk sevmediği kadınla evlensin.”

Haziran: “Ya sen onun sevmediğini nereden biliyorsun?”

Poyraz: “Biliyorum, çünkü sevselerdi ayrılmazlardı. Bu kadar basit. Ve ayrıca gerçekten birbirini sevselerdi yok nişanda o pasta olacakmış bu çiçek olacakmış dert etmezlerdi bunları. Ben seninle birlikte olmak istiyorum (duraksar) derlerdi ve biterdi.”

 

 

Poyraz’ın nişan gecesi Haziran’in kolyesini taktığı sahne, birebir aynısını yaşamış biri olarak beni bir kat daha fazla etkiledi. Poyraz kolyeyi takarken kesin Haziran’ın parfüm ve saçlarının kokusunu içine çekip kendinden geçti, Haziran ise bu yakınlaşmada Poyraz’ın sıcaklığından alev aldı. Hazirancığım haklıymış, Poyraz’a ceket çok yakışmış. Yalnız Görkem’in ona gömleği oduncu demesinden sonra Poyraz’ın giyiminde olumlu bir değişim olduğu da gözümden kaçmadı. ^^ Haziran ile Poyraz nişanlanacak çiftten daha şıktı, çok net!

Keşke nişanda her şey çok güzel giderken üst üste yanlış anlaşılmalar olmasaydı… Ne yani Haziran daha şurada geleli kaç gün olmuş “Adayı çok sevdim, çok alıştım.” mı diyecekti? Bu duyduklarına hemen bozulman şart mıydı be Poyraz? Bence sen Haziran’a kısacık sürede çok alıştığın için bu duruma bu kadar bozuldun. Ancak Melisa’nın düşündüğü gibi bir şey olmayacak, o yüzden bu korkuların yersiz bilesin.

“Bunların hepsi gidecek, ama biz kalacağız.”

 

 

Açıkçası bu yüzden bazen Biricik ile Alper yerine, Melisa ile Alper mi çift olsa diyorum. Evet Biricik Alper’i beğeniyor, ama onu şu an yaz aşkı olarak görüyor. Alper de bu işi oyun olarak görse de Biricik’e bayağı tutulacak belli. Bence bu ilişki ancak Alper İstanbul’a taşınırsa devam edebilir. Haziran köklerinin ait olduğu yerden, adadan ayrılmak istemeyebilir gibi duruyor ama Biricik’te buna dair hiçbir emare yok.

 

 

Hakan ile Haziran’ın arasındaki gerilim de bölüm geneline çok iyi yayılmıştı. Neyse ki Haziran Hakan’ın kendi yalanları ortaya çıkmasın diye Poyraz’a gerçeği söylemeyeceğini çabuk anladı. Ancak Hakan şu an otel için büyük tehlike oluşturuyor. Bir de İdil’in nişanda ikisinin tanıştığını fark etmesi çok kötü oldu, bunu fark etmesi gereken en son kişi o malum.

Anladığım Hakan hala İdil’e aşık. Ancak tez zamanda vazgeçse iyi olur. Gözünün içine baka baka annesinin eskiden evlerinde çalıştığını, yani kendisinden aşağı seviyede olduğunu vurgulayan bir kadının neresini sevecek? Ama İdil, Hakan’ın kıymetini anlayıp onun peşinden koşmaya başlarsa buna varım. Hem PoyHaz’ı rahat bırakır, Hakan da belki Poyraz’a gizli düşmanlığından vazgeçer. Bana sanki İdil, Haziran ile tanışıklıklarından emin olmak için Hakan’ı kullanacak gibi geliyor.

 

Sen yanımdayken…

 

Final sahnesi tek kelimeyle muhteşemdi. O yüzden büyünün bozulmaması için sahnenin devamına bomba gibi düşecek İdil’i görmezden gelmek en doğrusu. Poyraz, ondan hiç beklenmedik şekilde Haziran’ın sadece gözlerinden değil, kalbinden akan gözyaşlarını da fark etti ve ona şefkatle sarıldı, o nahif ses tonuyla ona çok iyi geldi. Yine en kötü anında Haziran’ın mucizesi oldu Poyraz’ın varlığı. Poyraz, yabani, duvarlı, odun gibi görünse de aslında çok nahif bir adam olduğunu iliklerimize kadar hissettirdi bize.

 

Poyraz: “Korkma. Sen yalnız değilsin. Ben hep senin yanında olacağım. Bu fırtınadan beraber çıkacağız.”

Haziran: “Sen yanımdayken korkmuyorum. Gözümü kapatıyorum, açıyorum, bir mucize yaratıyorsun.”

 

Haziran, ona böylesine değer veren bir ortak, arkadaş, aşık bulduğu için çok şanslı. Haziran gibi onun ruhunu anlayabilecek bir kadınla karşılaşabildiği için Poyraz da çok şanslı elbette. Keşke aralarında yalanla bezeli bir buz dağı olmasaydı. Bölüm Haziran ile Poyraz’ın yakınlaşmasıyla bitti. Bunun ardından normalde öpüşme gelmeli, o aşk dolu bakışlardan sonra aksi imkansız. Ancak hepimiz biliyoruz ki odaya yaklaşan İdil bu sahnenin katili olacak. Keşke son anda İdil’in yanına gelen, ona seslenen biri olsa da PoyHaz öpüşüverse. Nerede o günler…  ^^

 

YORUM

 

Fragmanlardaki PoyHaz uyumunu, adaya ve birbirlerine dair hislerini fark etmelerini sevdim. Ancak Haziran nereden para buldu da adadan gidecek onu anlayamadım. Biricik’in kardeşi Ateş’in gelmesine de sevindim. Keşke Melisa için geliyor olsaydı ancak Eylül için geleceğini duydum. Gotik ve Ateş bakalım nasıl bir ikili olacaklar? Ada Masalı Ateş kim sorusunun cevabı ise henüz belli değil.

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Ada Masalı salı günü tam gaz dewamke (devam). ^^ Yoksa siz de  Kırlangıç adası nerede, Ada Masalı nerede çekiliyor araştırıp Sığacık yanıtına ulaşınca bu bilgi ile yetinmeyip bir sonraki tatil planınız için Sığacık Otelleri araştıranlardan mısınız?

 

Merak edenler için Haziran’ın buketlere eklemek istediği Kokina nasıl bir çiçek?  Bir Yılbaşı Klasiği: Kokina

 

Göz atmanızı öneririz: Ada Masalı Bölüm Yorumları

 

 

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
BRIDGERTONE
BRIDGERTONE – Gölge Oyunları
BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap