Mahkum 6. bölümü yine çok iddialı, güçlü, vurucu bir bölümle karşımızda idi ve reytinglerde de tüm kategorilerde zirvede olması şaşırtmadı. Bölüm reytingleri ise bir önceki haftaya göre düşüşte olsa da Total’de 9,39 reyting, AB’de 9,99 reyting ve ABC’de 10,18 reyting ile üç kategoride de 1.cilik. Bölüm yazısı konuk yazar Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Mahkum 6.bölümüyle ekranlarımızdaydı. Fragmanlar Fırat’ın Barış’ı hatırladığını, oyunun artık tek taraflı değil karşılıklı oynanmaya başlayacağını düşündürmüştü bana. Barış Fırat karşılaşması, Fırat’ın cinayet gecesiyle ilgili hatırlayacağı detaylar ve tabi ki Fırat’ın Barış’ı hangi sahnede hatırlayacağı bölümle ilgili en çok merak ettiğim sahneler olarak yerini almıştı bile.
5. bölümü havaya uçan kırmızı balonu gören Fırat’ın, bunun Nazlı’dan bir işaret olduğuna inanmasının ardından bayılmasıyla sonlandırmıştık. Yeni bölümü jenerik öncesi cinayet sabahı sahneleriyle açtık. Tahmin ettiğim gibi Ali’nin olayla bağının kardeşinin tedavisine karşılık Nazlı’yı kaçırması olduğunu gördük. Yine geçen haftaki Fırat -Nazlı sorgu odası sahnesinin perde arkasını izledik. Orada “Kızının yaşaması için suçunu itiraf et” diyen ismin Ali olması, kırmızı balık ve bu sahneyi birlikte değerlendirince beklediğim bir şeydi.
Jenerik sonrasında ise sahnede bu kez revirdeki Fırat vardı. Fırat’ın kabusu, cinayet gecesi onu uyandıran robotik sesle başladı. İlk bölümlerden beri merak ettiğim; “Fırat uyandığında Zeynep hayatta mıydı ölmüş müydü?”, “Fırat onu ölmeden mi bırakıp valizi evden çıkarmıştı?” sorularından biri yanıtını buldu. Uyanıp Zeynep’i bulduğunda hâlâ hayattaymış. Belki de son nefesiyle Nazlı’nın evde olmadığını söylemiş Fırat’a tam da o ambulansı arayacakken. Nazlı’nın nerede olduğunu sorduğu sırada kendinden geçmiş Zeynep.
Siyah pantolonlu siyah botlu kişiyi gördüğü anda uyandı Fırat. Bölüm sonuna kadar Fırat’ın gördüğü o adamın maskeli olduğunu düşünmüştüm. Madem sesini değiştiriyor yüzünü de saklar demiştim. Meğerse orada o yüzü görmüş Fırat. Ya da bize öyle gösterildi bilmiyorum. Çünkü Cemre’ye karanlıktı, gölge vardı demişti. Geçen haftalarda Fırat’a o gece evde telefon geldiğini ve suçu üzerine almak için neler yapması gerektiği konusunda direktifler verdiğini, Fırat’ın da bunları yerine getirdiğini düşündüğümü yazmıştım. Ancak bu bölümden anladığım kadarıyla tüm kurgu Fırat’a aitmiş. Zeynep’in kanına bulayıp, parmak izi bıraktığı sahte cinayet aleti – bıçak analizi yapılmadı mı acaba, Zeynep’in bedenindeki bıçak darbeleri cinayet silahıyla uyumlu mu diye- ihaneti hikayesini doğrulamak için seçtiği fotoğraf dışındakileri yakması gibi. Bunlar, Nazlı’yı öldürmüş süsü verdikten sonra oldu diye düşünüyorum çünkü dışarı çıkıp gelmiş gibi üzeri giyinikti o sahnede. Yakalandığında da üzerinde aynı kıyafet vardı.
Fırat, katili ve Nazlı’yı bulabilmek için tüm cinayeti kurgulamış ama hafıza kaybı geçirebileceğini akıl edememiş normal olarak. Hafıza kaybı yaşamamış olsa, hapisten nasıl çıkacak, Nazlı’yı nasıl bulacaktı acaba? Barış’ın, Zeynep’in katili olduğunu nasıl ispatlayacaktı? Dışarıda yardım alacağı biri var mıydı? Şimdi merakla bu soruların cevabını alacağımız detayları bekliyorum. Fırat hatırladıkça bu cinayette karanlıkta kalan noktalar da açığa çıkacak. Yeni şeyler hatırladıkça da içeride kalmak ona daha zor gelecek belli ki. İlk bölüm ilk sahnedeki kaçma anı bıçağın kemiğe dayandığı noktaya denk gelecek tahminimce.
Bu haftaki kaçış planı ilk değil son da olmayacak gibi. Paşa Fırat kaçma denemesinin tek artısı Bekir’in Fırat’ı dinlemesi ve Nazlı konusunda ona bir şans vermesi oldu.
Bu hafta da bir yandan Sasha bir yandan Cemre Ali’nin peşindeydi. Cemre kaldığı pansiyonu buldu, Sasha ise Ali ve Nazlı’yı yemek yedikleri yerde kıstırdı. Ali onun tehdidine göz yummadı ve bu kez Nazlı’nın yardımıyla ondan kaçmayı başardılar.
Nazlı akıllı bir kız. Tam babasının kızı. Önce polislere babasının arkadaşı olup olmadığını sorma girişiminde bulunacaktı ki Ali engeline takıldı. Ardından Ali’nin telefonuyla babasına ulaşamayınca Tahir’i aradı. Bakalım Nazlı’nın sesini duyduktan, hayatta olduğunu öğrendikten sonra nasıl davranacak? Fırat’a bundan bahsedecek mi? Fırat’ın davasındaki başarısından dolayı onur plaketi alıp tebrikleri kabul ederken, öğrendiği Nazlı gerçeğiyle kendini ve davayı sorgulayacak mı? Nazlı’nın favori sahnesi Sasha’nın yüzüne ıhlamur atarak, Ali’yle kaçmasıydı kesinlikle.
Sasha onları her elinden kaçırıp delirdikçe zevkten dört köşe olan bir tek ben değilimdir diye düşünüyorum.
Cemre – Ali karşılaşmasından umutluydum fragmanı izlediğimde, Nazlı’yı ona getirecek ve babasıyla kavuşturacak diye ummuştum ancak Sasha’nın gelişi işi bozdu. Ali onun da Fırat’a karşı olduğunu düşünüp kaçtı gitti. Yeniden Cemre’ye güvenmesi nasıl olacak merak ediyorum.
Barış, Büge’nin yaptığı kazayı üstlenip hapse girdi. Tabi ki bunu sadece ona olan aşkından yapmadı. Asıl amacı Fırat’ı yoklamaktı. Onu hatırlayacak mı, Ali ona neler anlattı öğrenmekti.
Mücahit gardiyan Bekir’e, savcının koğuşuna nakil var dediğinde Hacı’nın umutlanmasına, ardından koğuşu değişmeyince, üstüne bir de dayak yiyince üzülen tek ben miyim acaba? Umarım en yakın zamanda Hacı’yı da Fırat’ın koğuşunda görürüz. Hatta Barış hakkındaki gerçeği bilse ne güzel olur. Bu arada Fırat’ı Barış’tan kıskandı mı Hacı yoksa bana mı öyle geldi. Ortağını bir zengine kaptırmak işine gelmedi tabi.
Fırat’ın koğuşuna girdiği anda sadece Barış değil ben de Fırat’ı sıkı takibe aldım. Ama yalan yok son ana kadar hatırlayıp hatırlayamadığını anlamakta zorlandım. Ara ara bıyık altından gülümsediğinde bir şüphelendim aslında ama onunla el sıkışıp tanıştığında hatırlamadığını düşündüm. Ali’den sonra koğuşa gelen herkesten şüphelenirdim Fırat’ın yerinde olsam demiştim geçen hafta, o nedenle Barış ona yaklaştığında defterini saklamasını garipsemedim.
Ali ve intihar konusu açıldığında masadan kalkmasını da aynı şekilde.
Barış Fırat’a Nazlı’yı sorup Can’dan bahsederken ağzını arasa da Fırat’ın bir karşılık alamadı.
Barış’ın ilk gecesinde gördüğü Fıratlı kabusu fragmanda gerçek sanmıştım. Önce Barış Fırat’a bakacak uyuyor sanacak, sonra Barış uyuyunca Fırat ona bakacak herhalde demiştim. İkisi de birbirini gizlice izleyecek gibi gelmişti bana.
Bu bölümde bir kez daha yeni bir Fırat -Barış flashback’i izledik. Ve yine Fırat’ın Barış’ı teslim olması için uyarmasına karşılık, Barış’ın Nazlı ve Zeynep üzerinden Fırat’ı kızdırmaya çalıştığını gördük. Fırat sakinliğini koruyup gülümseyerek onu umursamadığını gösterse de içinden “Bu adam kızımın doğum gününü, eve geç gidersem karımın kızıp söyleneceğini nereden biliyor?” diye düşünmedi mi diye sormadan da edemiyorum. Fırat gibi bir adamın maruz kaldığı tehditlerden sonra ailesinin güvenliği için önlem almamış olmasını mantığıma oturtamadığımdan bir ihtimal Zeynep hayatta olabilir mi, Barış Fırat’ı tuzağa düşürdüğünü sanırken aslında kendi tuzağa düşmüş olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Barış’a ait ses kaydı evde, Zafer’de ve Barış’ta değilse, Fırat onu kime emanet ettiyse onunla iş birliği içinde olmalı diye düşünüyorum.
Bölümle ilgili merak ettiğim sahnelerden biri olan Zahit-Büge yüzleşmesinin hayal çıkması bir parça hayal kırıklığı yarattı doğrusu. İzleyiciler olarak Büge’nin söylediklerine katılmayan yoktur sanırım. Hepimizin sesi oldu da bunları yüzüne söyleyecek cesareti bulsaydı kendinde daha mutlu olur, onu takdir ederdim. Onun yerine Zahit’le karşılıklı olarak oynadılar birbirlerine.
Cezaevinde Büge’nin Barış’ı görmeye geldiği sahnede izlediğimiz flashback oldukça eğlenceliydi. Birbirine aşık ve delidolu, çılgın bir çift vardı karşımızda.
Yalnız Büge her ne kadar Zahit’e “O melek gibi çocuğu katil ettin” dese de kavga sahnesinde gördük ki o zaman da şiddete meyli varmış, o zaman da kafaya vurarak etkisiz hale getiriyormuş insanları. Büge’nin de içinde bir parça “Barış” lık varmış ama.
Büge, Barış’a teşekkür ettiğinde, Barış’ın “Bana eskisi gibi aşkla baktın” diye sevinmesine karşılık, aşkla değil minnetle baktığını söylese de içinde bir yerde hâlâ ona karşı bir zaaf olabilir.
Büge’nin yerinde olsam Barış’a yeniden aşık olma hatasına düşmezdim. Sevgiden, aşktan bahsetse de Barış, “Sana baktığım gibi kimseye bakmam, bakamam, bakamıyorum” dese de onu tehditle yanında tutuyor olması, görüş sonunda yine içindeki psikopata yenilip onu yine tehdit etmesine karşılık Büge ona tekrar aşık olursa , ya da aşkına inanırsa pes derim. Çünkü Barış’ın önceliği kendisi. Çıkarına ters düştüğü anda Büge’yi de harcarsa hiç şaşırmam.
Barış cezaevindeki halleri komikti. Sabah 7.00 de uyandırılmaya verdiği tepki güldürdü. Zengin olduğu için imtiyazlı davranılmasını istemesini mütevazılığına yorsa da koğuş sakinleri, adliyede de Tahir ve başsavcı, hepsinin göz boyama olduğunu tek anlayan Fırat’tı. Cemre’yi avukatı olarak tayin etmesine tepki vermemesi de Barış’ın oyununa gelmemek, ona istediğini vermemek içindi. Zira Barış onu kızdırmayı ve vereceği tepkiyle onu hatırlayıp hatırlamadığını anlamayı planlamıştı. Bu arada Fırat’ın Savaş Yesari’yle ilgili gerçeği Cemre’den bile saklaması ilginçti. Aklında nasıl bir plan var çok merak ediyorum.
Savaş, Fırat’la Barış hakkında konuşurken onun bir şey hatırlamadığına ikna olmuş gibiydi ama emin olmak için son bir oyun oynadı. Gardiyanın ayarladığı adamlara kendini dövdürtüp Fırat’ın tepkisini ölçtü. Fırat’ın önce kavgaya bulaşmaması – o sırada Hacı’nın “Savcı sen karışma buraya gel” diye onun korumaya çalışmasına bir kalp benden – ardından da ona yardım etmek için kavgaya karışmasının, Barış’ın oyununa karşılık oynadığı bir oyun olduğunu fragmanı izlediğimde tahmin etmiştim.
Fırat’ın, onun için kavga etmesinin üzerine bir de Barış’ın uzattığı eli sıkmasıyla Barış artık Fırat’ın onu tanımadığından emindi. Fırat’a teşekkür edip sarıldığında, Fırat ona karşılık verdiğinde giren flashback sahnesiyle de Fırat’ın Barış geldiği anda cinayet günündeki yüzü, Savaş’ın Barış olduğunu, Barış’ın olan davasını hatırladığını öğrenmiş olduk.
Fırat’ın aynaya bakarak söylediği sözler gelecek bölümler için heyecan yarattı.
“Barış Yesari sendin. Seni hatırlıyor muyum diye buraya geldin ha. Bu oyun senin istediğin gibi değil benim istediğim gibi oynanacak.”
Yeni bölüm fragmanları, özellikle de ikinci fragman yine çok iyi. İlk fragmanda Barış’ın Fırat’ın onu hatırladığını anlamasının yanıltmaca olduğunu düşündüm önce. Bir bölümde açığa çıkmadı erken olur gibi geldi. Fırat kendini açık etmez diye düşündüğüm için şaşırdım biraz ama galiba Fırat onun bunu öğrenmesini isteyecek, bilerek kendini açık edecek. Bölümü izleyince anlayacağız. İkinci fragmanda ise Barış’ın Fırat’ın tuzağına düştüğü anları pek sevdim. Bölümde de en sevdiğim sahneler arasında yer alacak diye hissediyorum.
Yeni bölümde görüşmek dileğiyle… Keyifli okumalar.