2017’de açılan Türkiye İş Bankası Müzesi’nin önünden on yıl boyunca sayısız kez geçip bir kez bile kapısından içeri girmeyip son 10 gün gibi kısa süre içinde 3 kez ziyaret edince izlenimlerimi Gezdim Gördüm kategorisine eklemek neredeyse farz oldu.
İlk olarak müze binasından bahsetmek gerekir. Ne güzel bir bina <3 Bulunduğu alanda yer alan ahşap yapı Osmanlı Posta teşkilatının kurulmasıyla 1840’lı yıllarda Postahane-i Amire olarak kullanılmış ve 1870’de ‘İstanbul Postahanesi’ olmuş. O zamanlar posta için kullanılan atlılar bu meydanda toplanırmış. Posta birimleri zaman geçtikçe bu binaya sığmaz olmuş. Bu nedenle ahşap bina 1890’da yıkılarak yerine Eylül 1892’de hizmete giren günümüze kadar korunan müze binası inşa edilmiş. İstanbul Postanesi 1909’da Vedat Tek’in eseri (kendime not: ayrı bir yazı konusu!) Büyük Postane’ye taşınınca bu bina bir süre paket postanesi olarak kullanılmış. 1927’de Türkiye İş Bankası’na devredilmiş ve bankanın İstanbul’daki ilk şubesi bu binada açılmış. 2004’e kadar bankanın en önemli şubeleri arasında yer alan Yeni Cami Şubesi olarak faaliyetini sürdürmüş. Restorasyon sonrası 14 Kasım 2007’de bu tarihi binanın açılışı Türkiye İş Bankası Müzesi olarak yapılmış.
Girişin karşısındaki merdivenlerden yukarı çıkalım ve bankanın açılışından günümüze tarihini anlatan ikinci katından gezimize başlayalım: Arşiviniz mükemmel olabilir; fotoğraflar, yazışmalar, belgeler… Ama müze bu arşivi öyle güzel sergilemiş ki cumhuriyetten bu yana bankacılık tarihine uzun bir yolculuk yapıyor ama bir dakika bile sıkılmıyorsunuz… Özellikle babası bankacı olan ve ailesinde babasının dışında farklı bankalarda görev almış birçok birey olan benim gibi bir ziyaretçiyseniz aldığınız zevk çok daha fazla oluyor: “Aa, babamın da böyle bir daktilosu vardı.” , “Aa, benim kumbaramdan…”, “Aa, ben bu hesap makinesini teyzemi ziyaret ettiğimde görmüştüm”…
Sergi odalarının açıldığı ana koridor duvarlarını Türkiye İş Bankası yöneticilerine ait yağlı boya tablolar süslüyor.
İş Bankası 26 Ağustos 1924’de kurulmuş. Birden fazla kalıcı sergi odasında genel müdürlüğün yanı sıra ülke genelindeki şubelerden ve iştiraklerden toplanan obje ve belgeler bankanın kuruluşundan günümüze mükemmel bir arşiv. Türkiye İş Bankası’nın açılış hikayesi, kurucu Atatürk’ün adına düzenlenmiş hisse senedi, kasa yevmiye defterleri, şube açılış raporları, kumbaralar, teknolojinin dünü bugünü üzerine hesap makineleri, daktilolar…
Binlerce evrak, nesne arasından en sevdiğim ise Bartın Belediye Reisi’nin banka şube açılışı için yazdığı talep mektubu…
Türkiye’den ilk defa 1928 yılında dağıtılan ‘Kumbara’nın ilk olarak ‘tasarruf kutusu’ olarak adlandırıldığını biliyor muydunuz?
Kumbara fikrindeki amaç Celal Bayar’ın sözleriyle şudur;
“Milletin ruhunda gizli kalan tasarruf definesini ortaya atmak, milletin umumi refah ve varlığı üzerinde kuvvet membaı olan tasarruf hareketine şuurlu bir cereyan vermek.”
Sıkı bir reklam kampanyasıyla ‘Kumbara’ tasarrufun simgesi haline gelir ve gazete sayfalarını, toplu taşımalardaki afişleri, ışıklı panoları ‘İş Kumbarası’ süsler. 1932 yılında dağıtılan kumbara sayısı 50bin adeti geçer. Renkli metal kumbaralar beni çocukluğuma götürdü. Elbette benim de (hem de birden fazla) kumbaram vardı. Ya sizin?
Bir salon da Atatürk’e ayrılmış. Namına düzenlenmiş hisse senedi, Ankara Şubesi’ni ziyaretinde imzaladığı irili ufaklı tüm hesap hareketlerinin inci taneleri gibi işlendiği kasa yevmiye defteri dikkat çeken objeler. Ama beni olduğu gibi eminim ki diğer ziyaretçileri de duygusal açıdan en etkileyen obje Türkiye İş Bankası’nın Atatürk’e özel her yıl hazırlattığı ajandalardan vefatı nedeniyle teslim edilememiş 1939 Ajandası olmalı…
[wp_ad_camp_1]
Binanın giriş katındaki iki kanatta vezne ve gişe bankolarına çevrelenmiş odalarda “İş Bankası İftiharla Sunar” sergisi var. Bankanın 90 yılı aşan geçmişinden günümüze reklamlardan örnekler bu sergide… Belli ki bu sergi hazırlıkları konunun uzmanı, ehil kişilere teslim edilmiş, çok keyifle dolaşılıyor. (İkinci ziyaretimde genç bir rehber eşlik etti bize. Saat başlarında yapılan bu kısa tura da katılabilirsiniz.)
Bu sergideki reklamlar ışığında cumhuriyetin kurulmasından bu yana ekonomideki gelişmeleri ve değişkenliği de gözlemleyebiliyoruz. Ev hanımları hedeflenen reklamlar, çocukları tasarrufa teşvik eden kumbara reklamları, iş dünyasından, sanatçılardan mesajlar içeren tanıtımlar, dünden bugüne tüm reklam filmleri, afişleri… Özellikle iki dokunmatik ekranda seçiminize gören yayınlanan reklamları izlemek için epey vakit ayıracaksınız.
Bir bankanın zemin katında ne olur? Kasa Dairesi. ‘Ana Kasa Dairesi’nde 2004’e kadar bankanın Yeni Cami Şubesi’nde aktif olarak kullanılmış para bağlama, kupon kesme gibi makinalar bulunuyor. Banka müşterilerine ‘Kiralık Kasa Dairesi’ olarak hizmet eden bölümde Türk Lirası’nın fiziki özelliklerini anlatan küçük odacıklar var. Bu katın en heyecan verici bölümü iki kasa dairesini birbirine bağlayan ‘Işıklı Koridor’. Bankacılık sesleriyle rakamlar üzerinizden akıyor. İşte size selfie noktası ^^
Çağdaş müzecilik anlayışının güzel bir örneği olan Türkiye İş Bankası Müzesini açıldığından bu yana bir milyona yaklaşan sayıda kişi ziyaret etmiş. Ya siz bu sayıya katkısı olan ziyaretçilerden biri misiniz? Değilseniz ilk fırsatta programınıza alın, ama acele de edin, giriş kattaki ‘İş Bankası İftiharla Sunar’ sergisi 25 Mart 2018’de sona eriyor.
Müze hakkında adres ve açık/kapalı saatler, sergiler ve daha birçok detaya ulaşabileceğiniz Türkiye İş Bankası Müzesi resmi sitesi için tıklayabilirsiniz.