Bay Yanlış Veda…
Final yazısı konuk yazarım Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^ (For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Erken finalleri sevmiyorum. Tam seyrettiğim diziyle bağ kurmuş, onu bağrıma basmışken birden her şey bitiyor. Bay Yanlış da ne yazık ki erken final yapan diziler arasında yerini aldı. Aslında finalden çok normal bir bölümdü bana göre. Eğer birkaç bölüm daha şans tanınsa konular daha derli toplu bitirilebilirdi. En azından seyirciler olarak bunu hak etmiştik. Tahminimce final sahnesi ve arada bir iki sahne eklenmişti. Haliyle içimde kalan pek çok şey var… İlişkilere dair o kadar güzel bakış açıları vardı ki bu işin, onu diğerlerinden farklı kılıyordu. Bu bölümde bile çok önemli bir mesajı vardı dizinin hepimizin kulağına küpe olması gereken:
“Erkek arkadaşı olunca kız arkadaşlarını ihmal eden tiplerden olma.”
Can Yaman’ın oynadığı tüm dizileri seyretmedim ancak Özgür karakteri ona çok yakışmıştı. Özgür ruhu olan, yaşayan bir karakterdi. Özgür’ün o hem eğlenceli hem derinlikli halini bize çok iyi yansıttı Can Yaman. Kesinlikle Özge Gürel de Ezgi rolü için biçilmiş kaftandı. Duygusal, deli dolu Ezgi’yi benim için en iyi canlandıracak oyuncu oydu. Ve bence başrollerimiz birbirine çok yakışmıştı. Birbiriyle çok uyumlu, çok da iyi anlaştıkları her sahneden belliydi. Özge Gürel ve Can Yaman en acilinden romantik komedi bir filmde oynayabilirler mi lütfen? ^^
Dizimiz final bölümünde sosyal medyada inanılmaz bir başarıya imza attı yine. 100’den fazla ülkeden katılımla 786.677 tweet atılmış. Bu başarıyı alkışlamak lazım.
?#BayYanlış dün akşam yayınlanan final bölümüyle yine sosyal medyada ki farkını ve gücünü gösterdi!
?786.677 Tweet ✔️
?Dünya gündemi ✔️
?100 fazla ülkenin katilimi ✔️
?Ve hala ülke gündeminde ilk sırada✔️#CanYaman #ÖzgeGürel @canyaman1989 ? @ozgecangurel @FARKTRGT pic.twitter.com/HeDMweG2jy— Aydan (@aydan_m_) October 3, 2020
Ezgi’nin ne olursa olsun Serdar’ın isteğini yerine getirmemesi, Özgür’ün arkasından onun iyiliği için bile olsa iş çevirmemesi karakterli bir duruşu olduğunu gösterdi. Ama Serdar onun adına Tolga’ya şantaj yaptı ve La Gabbia yeniden Özgür’ün oldu. Ezgi’nin bu olanları Özgür’e anlatması da ilişkilerindeki güven duygusunun önemini bir kez daha gösterdi bize.
Açıkçası ben La Laguna ile yepyeni bir hayata adım atacaklar diye düşünmüştüm. Ancak mekanda üst üste yaşanan aksilikler ve aşkı için feda etmiş olsa bile Özgür’ün La Gabbia için çektiği hasret beni de farklı düşünmeye itmişti. Tekrar La Gabbia’da olmalarının Özgür’ü ne kadar mutlu ettiğini gördük. Eh Tolga’nın haksız yere Özgür’ün emeğinin üzerine oturamaması da yerinde oldu. Bir de üstüne Ezgi, annesi ve Ünal’ın birikmiş parasıyla La Gabbia’ya küçük ortak olunca asıl yeni hayat şimdi başladı EzGür için.
Özgür’ün bunalıp kendini göl kıyısına atmasıyla seyrettiğimiz kamp ve off road sahneleri çok keyifliydi. Ezgi ile Özgür’ün birbirine ne kadar iyi geldiklerini, yan yanayken tüm sorunlardan, sıkıntılardan arındıklarını ve huzurlu olduklarını gördük. Onlar ilk günden bu yana birbirlerine iyi gelmediler mi zaten? Birbirlerinin yaralarına merhem oldular, birbirlerini tamamladılar. İki yaralı kalp gerçek aşkla birbirini iyileştirdi.
Kampta onlara eşlik eden Deniz ve Ozan çifti ise yine bambaşka bir güzellikteydi. Bu kamp iki çiftimize de çok iyi geldi, kızların konuştuğu gibi orda olsalardı Cansu ve Levent’e de çok iyi gelirdi. Hem dingin bir ortamda huzuru buldular, hem adrenalinle coştular.
Kampta off road Öncesi meşhur Derin’den Ezgi ve Deniz’in de haberi oldu. Meğer Özgür, onunla gelirmiş buraya, hatta keçi diye lakabı da varmış. Ezgi ve Deniz sevgililerinden onun hakkında bir şeyler öğrenmek isteseler de beyler pek ketum davrandılar.
Eğer dizi final yapmasaydı kendisiyle muhtemelen bu bölümde tanışacaktık. Aslında oynayacak oyuncu bile belirlenmişti. Özgür’ün Bay Yanlış’a dönüşmesine sebep olan kadını tanımayı isterdim. Bölümlerdir merak ettiğimiz Özgür’ün geçmişine inip, yaralarına dokunacaktık. Özgür’ü neden terk etti, bu terk edişten sonra Özgür neler yaşadı öğrenebilecektik.
Deniz, Ozan’a sırrını söyledi ancak çok alakasız bir zamanda. Üstelik sadece evlenip boşanmış olmasının neresi üzülüp ağlanacak kadar büyük bir sır? Keşke beklediğimiz gibi sır, evliliğinin ya bebeğinin olmaması ya da kaybı nedeniyle bitmesi olsaydı. Ozan’ın boşanmış bir kadını kabul etmesi değil, öbürü marifet. Senaryoda oluşan bu algıyı hiç sevmedim.
Acaba Deniz’le Ozan’ın hikayesinin devamında neler görebilecektik? Deniz’in avukatlık bürosunda işleri büyüttüğünü görmek isterdim. Evlendiklerini ve bir bebek ya da hayvan sahibi olduklarını görmek isterdim.
Yalnız OzDen son dönemlerin en iyi çiftlerindendi. Onlara çift olarak daha doyamamıştık bile… En kısa zamanda başka bir dizide partner olmalılar. Bunu ilk gerçekleştiren yapımcı kazanır, benden söylemesi.
Cansu ve Levent ilişkisi ne yazık ki üç çiftimizin içinde yarım kalanı oldu. Keşke barıştıklarını görebilseydik. Ama eminim dizi devam etseydi barışacaklardı. Çünkü aralarında aşk var. Ben düğünde gelinliği üzerinde kalan Cansu’yu ve ilişkiyi bitirme kararını çok iyi anlıyorum, ona hak da veriyorum. Kızının psikolojisi düzelene kadar tekrar nişanlı moduna geçmek isteyen Levent’i de anlıyorum, sonuçta Zeynep onun bir parçası. Önceki evliliğinden çocuğu olan kişi bana hep zor gelmiştir. Açıkçası böyle biriyle ilişkiye başlarken normalden daha fazla düşünmek lazım, her partner kaldıramayabilir. Ama Cansu Zeynep’le iyi anlaşmıştı, bu onun için bir sorun değildi. Sadece Zeynep’in kardeş korkusunu yenmesi zor bir süreçti, o kadar.
Levent-Emre ikilisini kesinlikle çok özleyeceğim, Doktor-Barmen sahnelerinde kahkahalarla gülmeyi. Birlikte son sahneleri de inanılmaz eğlenceliydi. Levent dertleşmek için Emre’yi eve davet edip üstüne de Cansu gelince olanlar oldu. Emre’nin başkasının banyosunu kullandığı yetmiyor, bir de küvette köpük banyosu yapmaya kalkıyor. Yalnız o küvetteki oyuncaklar nedir, eğer Zeynep’in değilse Levent hiç büyüyememiş belli. ^^ Eşyalarını almaya gelen Cansu tabii banyodakini kadın zannedince kıskançlık krizine girdi. Gerçekten içerde kadın olsa saçını başını yolma sahnesi de bir bu kadar keyifli olurdu. Emre’nin pembe bornozla yanlarına geldiği anı şu an yazarken bile yüzümde kocaman bir gülümseme var. Çok yakışmıştı Emre’ye, güzele ne yakışmaz. ^^
Son olarak Levent’in eski eşi Işıl’ı da göremedik, kafamda oyuncu adayı bile vardı. Bu kadar bahsi geçen bir karakteri çoktan görmüş olmalıydık.
Fitnat’ın kocasıyla olan sahnelerini çok sevdim. Delil toplamak için Sevim’le birlikte kocasını otelde basma sahneleri eğlenceliydi. Ama Özgür’ün amcası olarak seçilen oyuncu sempatik de olsa biraz daha hoş bir adam beklerdim. Fitnat Yenge’nin fitneliklerini özleyeceğim, büyük renk katmıştı diziye. Deniz Özerman’ın performansını da es geçmemek lazım.
Serdar ve kötülükleri bu bölümde de boğucuydu. Tolga öyle değil, o da kötü ama iğrenç esprileriyle güldürüyor. Serhat Parıl’ın mimiklerini kullanma tarzı bana yabancı meşhur komedi oyuncularını hatırlattı filmlerden tanıdığımız. Bence yine komedide yer almalı. Sanırım normalde Serdar, Bayan Yanlış Derin’e ulaşacaktı ancak final nedeniyle altı aylık bir turneye gittiğini öğrendi karakterin. Geçtiğimiz bölüm yazısında da demiştim dizideki kötülerin, özellikle Serdar’ın rolü bu kadar artmamalıydı.
Gizem de kötüydü ama o da itici gelmedi hiçbir zaman. Enerjisini hep sevdim. Sonunda o da muradına erdi ve halkla ilişkiler sorumlusu oldu. Tabii yine küçük ortak olmasıyla Ezgi’ye olan kıskançlığı yeniden nüksetti. Final olmasaydı hasetliğinden arınan bir Gizem’e evirilmesini seyredebilirdik.
Finalde her şeyin yoluna girmesiyle Özgür Ezgi’ye evlenme teklif etti ve ikili İtalya seyahatini gerçekleştirip orada evlenmeye ve balayını geçirmeye karar verdi.
Özgür: Sen benim hayatım, sen benim doğrum, sen benim yanlışım, sen beni ben yapan her şeysin. Benimle evlenir misin?
Ezgi: Özgür, sen benim dünyam, sen benim dünüm, bugünüm, yarınım. Sen her şeysin. Evet. Binlerce kez evet.
Özgür: O zaman tatili balayına mı çevirsek?
Ezgi: Neden olmasın? İtalya’da evleniriz.
Özgür: Neden olmasın?
Ezgi: Neden olmasın?
Sahnenin duygusu ve replikleri çok güzeldi. Gerçekten de birbirlerine olan hislerini tarif ediyordu. Ancak bizim tanıdığımız Özgür, evlenme teklifi için mutlaka bir organizasyon yapardı. Düğünlerini göremedik ama en azından Ezgi’nin hayalinde onları gelinlik damatlıkla görmüştük, buna da şükür diyelim.
Korona dönemiyle çok sıkıntılar yaşadığımız şu dönemde 14 bölüm boyunca bize keyifli dakikalar yaşatan tüm ekibin emeklerine sağlık. Yeni projelerde buluşmak dileğiyle.
*Tweet’iyle yazıma renk katan Aydan’a teşekkürler.
Bay Yanlış bütün bölümlerin yorumları için tıklayınız.