Neslihan‘dan Fotoğraf Maratonu kapsamında olmasa da yine fotoğraflarla renklendirilmiş bir seyahat günlüğü geldi. Hem de iki kez uzun dönem vize almama rağmen henüz adımımı atmadığım bir ülkedeki şehirden, New York’tan. (Şuraya kıskanç bir admin çizersek konuk yazarıma ayıp olur mu ^^)
Ben okudum, fotoğrafları inceledim, olası seyahatim için bilgilendim ve bloga keyifle ekledim; size de eş değer keyifli okumalar dilerim ^^
1998 yılında en yakın arkadaşımın bu şehre taşınmasıyla birlikte son 20 yıldır herhalde 20 defadan fazla gittiğim ve en çok fotoğraf çektiğim şehir olan New York’ta geçirdiğim iki günü sizlerle fotoğraflarla paylaşmak istiyorum…
Aslında seyahat nedenim Michigan AnnArbor’da okuyan oğlumu görmek. Bu ziyaretleri THY’nin Detroit’e direkt uçuşu olmadığı için NYC üzerinden planlıyorum. Hazır kıta değiştirmişken arkadaşımı da görmüş oluyorum. Bir taşla iki kuş ^^
Fotoğraf çekmenin en güzel yanı gitmeden şehirde neler oluyor diye araştırma yapmak… Seyahatimi gerçekleştireceğim Nisan başı Paskalya dönemine denk gelmesi nedeniyle Herald Square’deki Macy’s de Flower Show olduğunu öğrendim. New York’a indiğim günün ertesi günü Long island’dan Penn Station trenle 34 uncu Cadde’ye çıktık. Penn Station’a yürüme mesafesinde olan Macy’s tatil olduğu için oldukça kalabalıktı. Hava buz gibi olduğu için çiçekler binanın giriş katındaydı.
Gerçekten bahardan çok kış havası gibi bir hava olduğu için açıkçası sokaklarda dolaşmak çok cazip değildi. Ama Macy’s den çıktıktan sonra Fifth Avenue ’ye gitmeden olmazdı. Rockefeller Center Paskalya nedeniyle süslenmiş olduğu için öyle kalabalıktı ki fotoğraf çekmekte biraz zorlandım. Noel zamanı da buraya yılbaşı ağacı kurulduğu için New York’u ziyaret eden tüm turistler buraya gelir. Açıkçası prensipte turistik yerlere – 42. cadde gibi, gitmekten çok hoşlanmıyorum ama…
Rockefeller Center 19 ticari binadan oluşan bir kompleks. 48 ve 51. Caddeler arasında ön yüzü 5. caddeye bakan binaların etrafında Saks Fifth, St. Patrick Catedrali ve birçok markanın şubeleri bulunuyor. Benim komplekste en sevdiğim Magnolia Bakery’dir. Bu sefer uğrayamadım ama muhteşem pastaların tadına bakmak başka bir keyiftir. Ayrıca bu bina kompleksinde NBC televizyon kanalının stüdyoları da bulunmaktadır. Bu stüdyolarda çekilen canlı showlara katılmak için sabahın erken saatlerinde bile orada olmayı göze alan kişilerle de karşılaşmanız mümkün. Küçük bir hatırlatma da 30 Rock adlı televizyon dizisine dair, dizinin çekimleri bu binada gerçekleşiyordu… Hatta bir kez ben de çekim sırasında binadaydım. Bu bina turla gezilebilir. Gitmeden önce resmi web sitesi ‘den bilgi alabilirsiniz.
O günü 10.000 bin adımla bitirdikten sonra ertesi günü oğlumun yaşadığı kampüse gittim. Dönüş yolunda yine New York da bu kez de yine turistler tarafından favori olan High Line’na gitmek istedim.
Yine Penn Station’dan 34. caddeden Hudson nehrine doğru yürüdüğümüzde eskiden demiryolu olan Manhattan’ın batı tarafında bulunan parka girip 1.45 mil (2,3 km) yürüme parkurundan yürüyerek Chelsea Market’a vardık.
[wp_ad_camp_1]
Yürüme parkuru civarında Zaha Hadid’in mimarisi ile yapılmış bina gibi yeni binalar yapılmış. Ve yapılmakta olan inşaatlarla son yılların popüler yerlerinden… High Line’in başlandığında Hudson Yard olarak bilinen bölgede The Shed olarak isimlendirilmiş sanat faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanan binalar 2019 Bahar ayında açılacakmış.
Maalesef arada yağmurun çiselemesiyle beraber Chelsea Market’e vardık. 9 uncu caddede bulunan Chelsea Market’i yılda 6 milyon kişi ziyaret ediyormuş. Bir alışveriş merkezi olan bu yerde ufak ufak her lezzeti tadabileceğiniz yerleri bulabilirsiniz.
Ben İstanbul’da pek sushi yemediğimden tercihimi sushiden yana kullandım. Sonra da İsraillilerin üretimi Halva yedik. Bizim bildiğimiz helvadan farkı olmayan Halva’nın tarçınlı, portakal ve nane çikolatalı olan çeşitlerini denedik. O gün de 10.000 adımı geçmişiz.
New York’u kesinlikle yürüyerek gezmeyi tercih ediyorum. Ama bunca senelik deneyimim ışığında söyleyebilirim ki bir günde birçok yeri görmek çok zor ve yorucu olur. Onun için NYC’i seyahati kısa olarak planlanırsa ancak turistik yerler gezilebilir. Düşünsenize geçtiğimiz yaz sadece 1 günü 6.caddeyi yürüyerek geçirmişliğim var.
Bunca yıldır seyahatlerime rağmen New York’un hala görmediğim yerleri mevcut. Bir de güvenli olduğu söylendiği halde gitmeye çekindiğim yerlerinin olması da bir gerçek. Mesela Brooklyn bu dönemde çok revaçta olmasına karşın ben sadece bir kez günlük turla gittim. Ama Spanish Harlem’e gitmeyi henüz cesaret edemedim. Bir daha sefere artık ^^
Editör notu: Ne yazık ki Neslihan’ın çektiği o güzel fotoğraflardan sadece birkaçını ekleyebildim yazıya… Çok daha fazlası yazarın pixbynes_photo instagram hesabından inceleyebilirsiniz.
Gezdim Gördüm kategorisindeki diğer yazılar için tıklayınız
Yalı Çapkını hep konuşuyoruz, biraz da Ferit'i konuşalım mı? Özge (OZZY)‘nin kaleminden, keyifli okumalar…
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.