Kısa hafta sonu tatilleriyle aranız nasıl? Eğer kısa süreli de olsa şehirden uzaklaşmayı planlıyorsanız bu organizasyonu bireysel yapabileceğiniz gibi seyahat acentelerinin Cuma gece çıkışlı, Pazar gece dönüşlü paket turlarını da tercih edebilirsiniz.
İşte bu paket turlardan biri de Salda Gölü… Konuk yazarım Serhan, gezisini kaleme almakla kalmadı, beyaz yaka çalışan olmanın yanı sıra fotoğrafçı kimliği ile yazısını fotoğraflarla renklendirdi. Keyifli okumalar ^^
Sizlere bu yazımda son 2 senedir popüler olan Salda Gölü – Sagalassos – Eğridir rotasını kapsayan geziden bahsedeceğim.
Aslında en sonda söylemem gereken şeyi en başta söyleyeceğim. Muhakkak gidin, gezin, görün. Güzel bir deneyim. Ama benim yaptığımı yapmayın: Tur ile gitmeyin! Bu nedenle ‘keşke’ler barından bu gezimi farklı bir bakış açısıyla aktaracağım. İşte size ‘Ben olsam bu şekilde yapardım’ bakış açısı ile Salda gezim…
İlk gün İstanbul’dan gece yola çıkıp tur otobüsleri gibi bir mola yerinde kahvaltıdan ziyade, önce Burdur gölü kenarında bir kahvaltı yapardım. Göle karşı sabahın mis gibi havasında bir kahvaltı… Düşünsenize, masanın serpme kahvaltı ile donatılmasına gerek yok, bir çay – bir tost bile yeter bu göl manzarasında…
Bu geziye dinginlik hâkim olmalı! Her turda olduğu gibi koşturmaca içinde ‘aman geç kaldık’ telaşı, ‘aman otobüsü beklettik’ derdi olmayan -ki biz çok geç kaldık her yeri gezip göreceğiz diye ^^, bir gezi yakışır bu bölgeye…
Kahvaltı ertesi rotamı Kuyucak’a Lavanta bahçelerine çevirir, tur otobüslerinin duraklama mekânından sıyrılmak için aracımı biraz daha yukarı sürerdim. Gerek kalabalıktan uzaklaşmak gerekse kadrajın içinde insan olmayan fotoğraflar çekmek için bu şart.
Fotoğraf çekimlerinden sonra lavanta bahçelerinde rüzgârın yüzünüze vurduğu serinlik ve sabah güneşi bile olsa sizi güneş kremi sürmezseniz amele yanığı haline getiren temiz güneşten sonra aşağı inerken köyde muhakkak gözleme yerdim. Kabaklı Gözleme artık favorim bilesiniz.
Acıktınız değil mi? Haydi Eğirdir’e Eğirdir Gölü kenarında Göl Levreği yemeye.
Manavların yanından geçerken sizi sizden alan kavun kokusuna denk gelirseniz muhakkak alıp bagajınıza birkaç tane atın. Ne kavunlardı ama… İşte size tur ile seyahat etmemek için bir neden daha…
Yoruldunuz değil mi? Şimdi şehre gidip otele yerleşip ayaklarımı uzatayım derdinde misiniz? Ama öncesinde biraz gül lokumu, gülsuyu kolonya alışverişi de yapmak lazım! İsterseniz alışverişe hemen başlayabilirsiniz ama bunun için tüm öğleden sonrayı ayırmanıza gerek yok. Akşam 1 saatte her şeyi alırsınız nede olsa üstelik dükkanlar saat 21:00’e kadar açık. Bence yol yorgunluğunuzu otelde değil yakındaki Kovada Gölü Milli Parkı’nda atın. (Fotoğrafları bana ilgi çekici geldi.) Zaten şehir görmeye mi gittiniz? Şimdilik doğanın tadını çıkarın ve akşama güzel bir uyku çekin…
Sabah olduğunda yol sizi Sagalassos Antik Kentine götürecek. Saate bağlı kalmadan dilediğinizce dolaşıp fotoğraf çekin, tarihin içine karışın, antik tiyatronun arka koridorlarında serinleyin. Meydanda ki çeşme binlerce yıldır akıyor aklınızda olsun… Şimdi Salda Gölüne doğru yola çıkma vakti… Fotoğraf makinenizde biraz yer ayırın derim ^^
Öğlen yemeğini Salda Gölü kenarındaki gözlemecilerde halledebilirsiniz. (Ne çok gözleme yedik arkadaş ^^) sonrasında bagajınızdaki sandalyeleri çıkarın ve gölün kenarında güzel bir yere konuşlanın. Yanınıza soğuk Sangria’da aldınız değil mi? Sandalyenize oturun, şapkanızı takın ve manzaranın tadını çıkarın. İsterseniz suya girin, ister seyre doyun. Benim gezimden yine bir ‘keşke’ var burada: Keşke otobüse yetişmek zorunda olmasaydım da güneşi gölün üzerinde batırabilseydim. Siz mutlaka batırın, acele etmeyin… Gözlerinizi mavi ve beyazdan alamıyorsunuz değil mi?
Artık gecenin gölgesi iyice düşmeye başladı. Hadi, dönme vakti geldi artık. Önünüzde arkanızdaki güzellikleri konuşacağınız uzun bir yol var. İyi yolculuklar…
Editör notu: Ne yazık ki Serhan’ın çektiği o güzel fotoğraflardan sadece birkaçını ekleyebildim yazıya… Çok daha fazlası yazarın kişisel instagram hesabında :
Gezdim Gördüm kategorisindeki diğer yazılar için tıklayınız
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.