Ada Masalı bölüm yazılarını yazan Gözde‘den Ada Masalı Kırlangıç Adası nerede sorularına yanıt veren bir gezi yazısı. Keyifli okumalar ^^
Haziran ayında hayatımıza giren ve çok sevdiğim Ada Masalı’nı aylardır seyretmemdeki etkenlerden biri de yaşadığım şehirde, İzmir’de çekiliyor olmasıydı. E tabii İzmir’de yaşayınca dizide Kırlangıç Adası olarak seyrettiğimiz Sığacık’ı görmemek olmazdı dedik ve bir kasım günü eşim ve İstanbul’dan gelen dizinin büyük hayranı, yakın arkadaşım Bade ile düştük yollara. Sığacık, İzmir’in güneybatısındaki Seferihisar ilçesine bağlı bir mahalle. Eğer benim gibi kuzeyde oturuyorsanız ve özel aracınız yoksa en az dört araçla gideceğinizi bilmeli ve uzun sürecek bir yolculuğu göze almalısınız. ^^
Oraya vardığımızda karşımıza hemen bir lokma arabası çıktı. Tabii hemen lokma almak için biz de sıraya girdik. İzmir’de yaşayanlar ve daha önce deneyimlemiş olanlar bilirler: İzmir’de her an karşınıza lokma arabası çıkabilir. ^^
Biz cumartesi günü gitmeyi tercih ettiğimiz için maalesef kale içindeki sokaklarda kurulan meşhur üretici pazarını görüp gezme şansı bulamadık. Ada Masalı çekimleri hafta içi yapıldığı için çekimlere de denk gelemedik. Ancak kasım ayına rağmen güneşli ve oldukça sıcak bir havaya denk geldik. Sokaklar ve pek çok mekan da oldukça kalabalıktı. (Çoğu kez fotoğraf çekmek için sokağın boşalmasını bekledim.) İleride hafta içi de gidip boş sokaklarda gezmek ve methedilen plajlardan denize girmek istiyorum.
Biz de herkes gibi kale içindeki tarih konan sokaklara ve tarihi evlere bayıldık. En az dizide gördüğümüz kadar güzellermiş. Yalnız sokaklar birbirine çok benzediği için sık sık aynı sokağa tekrar girip “Acaba buraya girmiş miydik?” diye düşündük. ^^
Elbette dizide Melisa’nın pastanesi olarak gördüğümüz İncitta Cafe’ye gitmeden olmazdı. Burası dizide göründüğü kadar şirin bir kafe. Tabii ki biz de Haziran gibi oraya gittiğimizde Türk kahvesi içerek yanında ada kurabiyesi yedik. Bademli ve damla sakızlı ada kurabiyesi denedik. Buraya gelirseniz ev yapımı reçellerden de satın alabilirsiniz.
Selma’nın evi de yine Sığacık Kaleiçi’ndeki bir ara sokakta yer alıyor. Bu kahverengi kapının ardından neyle karşılaşacağımızı bilmediğimiz için kapıyı çalıp içeriyi görmek için izin isteyemedik.
İlk bölümde Haziran ile Poyraz’ın dans ettikleri yer burası. İlerleyen bölümlerde de kermes ve Lodos defilesi burada yapılmıştı.
Biricik’in takı dükkanı kalenin kapılarından birinin yanında yer alıyor.
Sadık’ın turistlere ballandırarak anlattığı meşhur aşk kuyusu. Biz böyle şeylere inanmadığımız için Haziran gibi kuyuya para atmadık. ^^
Göz atmanızı öneririz: Ada Masalı Bölüm Yorumları
Günübirlik gezmeye değil de kalmaya gelmek isteyenler için çok sayıda pansiyon mevcut. Her sokakta mutlaka pansiyon bulunuyor. Bu pansiyonlardan birinde de Olanlar Oldu filmi çekilmiş. Pansiyonun duvarında bu bilgi ve filmden kareler vardı. Avluda da belli bir sınırı aşmamak koşuluyla birkaç kare çekmemize izin verildi.
Sığacık yıllar önce fenomen dizi Kavak Yelleri’ne de ev sahipliği yapmış. Ben diziyi hiç seyretmemiştim. Fotoğraftaki Aslı’nın evi. İnternette geçmişte gözleme evi olduğu yazıyor ancak hala öyle mi bilemiyorum.
Sahilde birkaç tane kafe var. Poyraz ile Hakan bu kafelerden birinde sohbet etmişlerdi.
Sahildeki teknelerin çoğu açığa demirlemişti. Uzakta rüzgar enerji santralleri görünüyor.
Teos Antik Kenti
O kadar yol gelmişken Ada Masalı’nın ilk bölümünde Haziran ile Poyraz’ın gittikleri Teos Antik Kenti’ne de gitmeden olmazdı. Eğer arabanız yoksa otobüsle gidip indiğiniz yerden ciddi bir süre yürümeyi göze almalısınız. Tabii bu yolun bir de dönüşü var. ^^ Biz neyle karşılaşacağımızı pek bilmediğimizden biraz geç saatte gitmişiz. Bu yüzden maalesef antik kentin tamamını gezmek mümkün olmadı. Sadece önceliğimiz olan tiyatro bölümünü görmeyi tercih ettik.
Arkadaşım en yukarıdaki basamaklara çıkmaya cesaret edemedi ancak ben PoyHaz’ın gözünden yani en tepeden aşağıya bakmak istediğim için bir cesaret yukarı çıkabildim. Gerçekten de eşsiz bir manzara.
Sanırım kasım ayı olduğu için hava kararınca sokaklar ve mekanlar boşalmıştı. Ne yazık ki biz Teos Antik Kenti’nden döndüğümüzde pek çok dükkan ve tezgahı kapalı bulduk. Eğer hediyelik bir şeyler alacaksanız bunu gündüz sokaklarda gezinirken mutlaka yapmalısınız. Biz de dükkanlar kapanmadan birkaç çeşit zeytin alabildik. Gündüz neredeyse tüm sokaklarda el açması börek, baklava ve dev anne kurabiyesi satan yerel halka rastlamak mümkündü. Anne kurabiyesi satan yaşlı ve sevimli teyzenin sesi hala kulaklarımda. Bana rahmetli anneannemi hatırlattı. Biz evde akşam açık olanlardan birinden evde yemek için otlu börek ve cevizli ev baklavası aldık. Özellikle börek gerçekten çok iyiydi. Keşke daha fazla alsaydık. ^^ Sabah geç kahvaltı ettiğimiz için öğlen yemeği yemedik, akşam yemeğimizi ise zeytinyağlı yemekler satan bir dükkanda yedik. Karışık zeytinyağlı meze tabağı, arnavut ciğeri, gözleme denedik.
Burada nitelikli kahveci bulabileceğimizi hiç düşünmezdim ancak gerçekten lezzetli kahve içebileceğiniz yerler var. Biz de onlardan biri olan Fehu Lounge’ye gittik. Ben americano içtim, gerçekten tam benim sevdiğim gibiydi. Bu mekanda kahve dışında birçok sıcak içecek ve hatta zengin bir alkollü içecek menüsü bulunmakta. Yalnız menüdeki yazılar büyüteçle okumak gerekecek kadar küçük olmasa iyi olurdu. ^^
Alper’in meyhanesi olarak gördüğümüz Milos Balık’ın önünden bir an önce eve dönmek isterken geçtiğimiz için fotoğrafını çekememiştim. Kalabalığa bakılacak olursa sevilen bir yer. Bir dahaki gelişimizde belki burayı da deneyebiliriz.
Son olarak merak edenler için Sığacık tarihi hakkındaki bilgileri de paylaşayım: Bugün Seferihisar’ın bir mahallesi olan Sığacık, ilçe merkezinin 5 km. batısında, XVI. Yüzyıl’da inşa edilmiş bir kalenin surları içinden çevreye doğru yayılmaktadır. İlk yerleşme Teos antik kentinin kuzey limanını oluşturan koyda gerçekleşmiştir. Sığacık Kalesi 1521–1522 yıllarında Rodos seferine hazırlık olması amacıyla Kanuni Sultan Süleyman’ın emri üzerine donanma komutanı Parlak Mustafa Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Yapı bir dış kale, bir de koğuş tabir edilen, askerlerin günlük hayatını ve eğitimini geçirdiği iç kaleden oluşmaktadır. İç kalenin denize bakan kısmında iki burç ve iki kapı bulunmaktadır. Surların yapımında Teos antik kentinin taşlarından yararlanılmış olup, duvarlarda Teos’tan gelme yazıtlara rastlamak mümkündür. O dönemde meskun bir yer olan Sığla/Sığala (Sığacık) kalenin inşaatı ile birlikte hububat ve kuru meyve ticareti açısından önemli bir liman haline gelmiştir. Sığacık Kalesi belli bir yerleşim yerini savunmaktan çok bir deniz üssü olarak hizmet vermiş, daha sonraları gümrük kontrol merkezi olarak kullanılmıştır.
Sığacık daha önceden de adını duyduğum, ancak diziyle iyice merakımı cezbeden bir yerdi. İyi ki gidip görme şansına eriştim. Siz de en az bir kere mutlaka görmelisiniz. Yazıyı hazırlamadan önce araştırırken öğrendiğime göre Sığacık, İtalya’da başlatılan Cittaslow (sakin şehir) akımının Türkiye’deki öncüsü. Sakinliğini kaybetmemesi dileğiyle.
*** Sandal Ağacı Otel ve Poyraz ile Haziran’ın evlerini ne yazık ki Sığacık’ta bulunmadığı için görme şansımız olmadı. Ada Masalı Sandal Ağacı Otel nerede diye merak ediyorsanız otelin gerçek adı Rainbow by Özdere, Gümüldür Özdere’de yer alıyor.
Gezdim Gördüm kategorisindeki diğer yazılar için tıklayınız