Neslihan‘dan yeni bir yazı… Olabildiğince doğa ile iç içe yaşayanlara hep imrenmişimdir. Yazıyı eklerken sırf imrenmekle sınırlı kaldığım için söylendim kendi kendime…
Söylenmeme neden olsa da yazıyı bloga keyifle ekledim; size de eş değer keyifli okumalar dilerim ^^
Her yıl yaptığımız trekking aktivitesini bu defa Yenice Ormanları Karabük bölgesinde gerçekleştirmek üzere yola çıktık ama, yağışlı hava gezinin tadını damağımızda bıraktı… Yağışlı havada trekking çamur yüzünden çok zor oluyor. Bir kere ayağınızın altına yapışan çamur sizin kaymanıza neden oluyor ki bu durum düşme ihtimaline yol açabileceği için bayağı tehlikeli bir durum.
Biz senelerdir trekking aktivitelerimizi Ersin Demirel ile yapıyoruz. Kendisi Türkiye de birçok trekking parkurunu işaretleyen bir rehber. Detaylı bilgileri kişisel bloğundan alabilirsiniz.
Yenice ormanlarına yakınlığı nedeniyle programda konaklama yeri olarak belirlenen Safranbolu’ya ilk kez gittim. Safranbolu’da Hilton Garden Inn’de kaldık. Konaklamalarda zincir otellerin standart kalitesi her zaman kişisel tercihim olmuştur. Bu nedenle bu programda da Türkiye’de 60’dan fazla oteli bulunan Hilton otelinin tercih edilmesi beni çok sevindirdi.
Otele girer girmez yağan dolu/yağmur tabii ki moralimizi bozdu. Ve işin fenası yanıma almam gereken pançoyu unuttuğumu fark ettim.
İlk gün parkurumuz yağış yüzünden biraz değişti. Zaman zaman çok şiddetli olmasa da yağmur altında yürüdük. Sorgun Yaylası’ndan başladığımız yola Keltepe’nin etrafından dolaşarak Egriova Karabük gölüne ulaşarak 17 km yürüdük. Aslında 12 km olması gereken yürüyüş rotamız Yenice ormanlarında yapılan tomruk çalışmaları yüzünden uzadı. Ormanda çalışan köylüler “Siz niye burada yürüyorsunuz?” şeklinde tepki de verdiler. Günü kafamıza bir tomruk inmeden tamamladığımız için şanslıyız ^^
Seyahat sırasında Safranbolu çarsısında konuştuğum esnafın “Buraya ilk defa Yenice Ormanları için gelen birileri olduğunu duydum” demesi de çok ilginçti. Oysa ki Karabük Yenice Ormanları 2008 yılında Atlas Dergisi tarafından 55 Harika doğal alanlardan birisi olarak seçilmiş. 21 tane işaretli yürüyüş parkuru ile toplamda 210 km’lik bir yürüyüş alanı ve alternatif rotalarla 396 km işaretlenmiş parkur…
Ertesi gün sağanak yağış uyarıları verildiğinden kişisel olarak Safranbolu’da kalıp bölgeyi gezmek istedik.
Safranbolu 1994 Unesco Dünya Mirası listesine girmiş, konakları ile tanınmış bir ilçe. Eskiden Zonguldak’a bağlı Karabük il olunca Safranbolu da Karabük’ün bir ilçesi olmuş.
Safranbolu’da görülecek yerler: Kristal cam teras, konaklar ve eski çarşı…
[wp_ad_camp_1]
Bu program yağmursuz havada daha keyifli olabilecek bir geziydi. Aynı bölgeye bir kez daha -bu sefer sonbaharda, gelmek istiyorum. Alternatif ulaşım olarak Ankara’dan Zonguldak treni ile de seçilebilir. Programın içine bir de tren yolculuğu eklemek güzel olmaz mı?
Doğada yürüyüş kadar huzur veren bir duygu yok. Yeşili görmek zaten en büyük huzur. Biz büyük şehirlerde yaşayanlar yeşile nasıl da hasretiz… Kişisel olarak ben -senede bir kez de olsa, trekking bahanesi ile İstanbul’dan kaçmaya çalışıyorum, keşke daha fazla fırsat yaratabilsem… Size de tavsiye ediyorum…
Editör notu: Ne yazık ki Neslihan’ın çektiği o güzel fotoğraflardan sadece birkaçını ekleyebildim yazıya… Çok daha fazlası yazarın pixbynes_photo instagram hesabından inceleyebilirsiniz.
Gezdim Gördüm kategorisindeki diğer yazılar için tıklayınız
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.