39 BASAMAK – Say Bakalım, Sahnedekiler 4 Kişi mi 40 Kişi mi?

Yıl 1935, Londra… Bir ev dekorunda izlediğimiz Richard Hannay (Engin Hepileri) can sıkıntısını gidermek için tiyatro oyununa gitmeye karar verir. O akşam Richard’ın Bay Hafıza’nın gösterisi sırasında tanıştığı ve evinde misafir ettiği gizemli kadın Annabella’nın (Demet Evgar) zamansız ölümüyle -katil damgası yemiş olmasına rağmen, 39 Basamak gizemini çözmek için Londra’dan İskoçya’ya uzanan maceraya başlar.

John Buchan’ın kaleme aldığı ’39 Basamak’ adlı gerilim romanı Alfred Hitchcock tarafından 1935’te beyazperdeye taşınırken bir tutam mizah eklenmiş. Roman Patrick Barlow tarafından tiyatroya uyarlanırken mizah dozu arttırılmış ve gerilim atmosferinde çılgın bir komedi ortaya çıkmış. 4 Nisan’da CKM sahnesinde izleme olanağı bulduğum oyunun Mehmet Ergen tarafından Türkçe’ye çevirmiş hali. Oyunun yönetmeni ise Mehmet Birkiye…

 

 

Oyunu ‘güçlü bir metin’den çok, ‘güçlü bir mizahla çerçevelenmiş bir casusluk serüveni’ olarak adlandırsak yanlış olmaz, çünkü ne hikayenin ne de repliklerin seyirciyi koltuğa mıhlayacak bir özelliği yok bana göre… Olayın özü sadece 4 kişiden oluşan bir oyuncu kadrosuyla dev bir prodüksiyon gerçekleştirmek, üstelik ‘canlı’.

Engin Hepileri hep Richard ama ekip arkadaşları Demet Evgar, Bülent Şakrak ve Okan Yalabık karakterden karaktere girip -hatta saniyeler içinde kılık değiştirip, birbirinden farklı 40’a yakın karaktere can veriyor. (Okan Yalabık’ın şapka değiştirip rolden role girdiği sahne unutulmaz ^^) Sonuçta tek ya da birden fazla karakter canlandırsın, tüm ekip müthiş bir performansa imza atıyor.

 

 

Dekor minimum malzemeden maksimum fayda sağlanarak incelikle hazırlanmış. Sesli efektler İngiltere ve İskoçya’nın kasvetli havasını sahneye taşıyor. Bu yetmezmiş gibi bir anda bi’ bakıyorsunuz oyuncular dekor olmuş, Okan Yalabık’ı elinde salladığı mavi kumaşla şelale olarak da sahneye taklalar atarak girip rüzgârda yuvarlanan çalı olarak da izliyoruz, ötesi var mı ^^ İşin komiği oyuncular da sahnelerdeki absürtlükle dalga geçiyor. Sahnedeki uyumları pozitif bir enerji yayıyor. Dekorlar sahne geçişlerinde birebir oyuncular tarafından taşınıyor ve sahne içinde yerlerine yerleştiriliyor. 4 kişilik kadro sürekli aktif, arayla toplam 2,5 saat süren oyunda tempo hiç düşmüyor. Sahnede öyle bir dinamizm var ki, bırakın oyuncuyu, izleyici yoruluyor ^^ Nasıl bir kondisyon, nasıl bir akış; her birine yürekten alkışlar…  (Okan Yalabık’a azıcık torpil geçebilir miyim? <3 )

 

 

Oyunda müzikler, danslar, kuklalar, gölge tiyatrosu bile var… Böyle bir oyunun arka planındaki çalışma nasıldır kim bilir? Mehmet Birkiye’ye yarattığı oyun düzeni için ve bu düzeni titizlikle uygulayan ekibin e alkışlar…

[wp_ad_camp_1]

Gelelim oyun sırasındaki tek mutsuzluğuma… Hemen hemen tüm oyun boyunca Bülent Şakrak’ın canlandırdığı karakterlerin söylediklerini sadece tahmin edebildim. ‘Bende mi sorun var?’ diye düşünüyordum ki, bu sorunu yaşayan yalnız ben değilmişim. ‘CKM’nin akustiğiyle ilgili genel bir problem mi var yoksa Bülent Bey o akşama özel mi (sahnede ilk defa izledim ama youtube videolarında öyle değil, o akşama özel olmalı) kelimeleri ağzının içinde yuvarladı?’  bilemiyorum.

‘39 Basamak’ oyun boyunca peşinde koşulan ve ne olduğu merak edilen bir sır. Sırrın yanıtı için oyunu izleyin ^^

Ve hep aklınızda olsun; ‘tiyatro iyileştirir’.

 

39 Basamak Künye

Yazan: John Buchan, Oyunlaştıran: Patrick Barlow, Çeviren: Mehmet Ergen, Yöneten: Mehmet Birkiye, Dekor tasarımı: Efter Tunç, Kostüm tasarımı: Ayşegül Alev, Işık tasarımı: Cem Yılmazer, Hareket düzeni: Alpaslar Karaduman, Kukla Tasarımı: Candan Seda Balaban, Oynayanlar: Demet Evgar, Engin Hepileri, Okan Yalabık, Bülent Şakrak.

39 Basamak Nedir?

Mehmet Birkiye, Demet Evgar, Engin Hepileri, Bülent Şakrak ve Okan Yalabık’ın 39 Basamak’ı anlattıkları röportajı mutlaka izlemelisiniz!

 

 

Unutmadan, ilgili diğer yazılar için blogun Sahne Sanatları kategorisini mutlaka ziyaret edin.