ADA MASALI – Sadece Arkadaşız

Ada Masalı seyirci ilk hafta izlenimleri, dizi tekrarları dizinin ikinci bölümü ile reytingleri yükseleceği belliydi. Gerçekleşti de… İkinci bölüm Total’de 4,11 reytingle 4. AB’de 3,27 reytingle 6. ve ABC1’de 4,24 reytingle 4.oldu.  Bölüm yazısı konuk yazar Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Ada Masalı bu hafta çok keyifli bir bölümle ekrana geldi. Gerçekten ağzım kulaklarımda seyrettim bölümü. İlk bölüme göre komedi dozu artmıştı. Pandemiden dolayı evde kalan bünyeme çok iyi geldi. ^^ PoyHaz sahnelerini de yine gözlerimden kalpler çıkarak seyrettim. Bir kez daha Ayça Ayşin Turan ve Alp Navruz’u kim partner yaptıysa aklına sağlık demek istiyorum.

 

 

Geçtiğimiz bölümü Haziran’ın Nehir’i susturmak için Poyraz’a aşık olduğunu söylemesi ve bunu ispatlamak için Poyraz’ı dudağından öpmesiyle noktalamıştık. Haziran’ın da Poyraz’ın da bu öpücükten etkilendiği belli. Ama ikisi de bu öpücük umurlarında değilmiş gibi davrandı, karşısındaki bunu söyleyince de bozuldu. Bozulacaksanız ne diye gerçeği inkar ediyorsunuz sevgili PoyHaz çifti? Bir yandan bu olayı umursamıyor gibi davranıp bir yandan aklınızdan çıkartamıyorsunuz işte. Sizinki resmen istemem yan cebime koy durumu. Acaba ilk hanginiz yeniden diğerini öpecek meraktayım. Bir an önce yenisini bekliyoruz gençler bilesiniz. ^^

 

Haziran: “Bu dünyada öpüşmek isteyeceğim en son insan sensin!”

Poyraz: “Ben de seninle öpüşmek için delirmiyorum zaten.”

 

 

Yalnız öpüşmelerinden ziyade bunun adada büyük bir dedikoduya dönüşmesi ve gösterilen tepkiler çok daha keyifliydi. Siz inkar edip durun, sadece arkadaş olduğunuzu söyleyin, kalbinizle dilinizin farklı söylediği besbelli.

 

Poyraz: “Bir herkes beni bir dinleyebilir mi? Bakın arkadaşlar bir yanlış anlaşılma olmuş burada. Haziran ile ben sadece iş arkadaşıyız. Aramızda başka hiçbir şey yok.”

Haziran: “Olamaz da zaten, söz konusu bile değil.”

 

Özellikle bu haberi İdil’in duyup bozulması yok mu, içimin yağları eridi. Bir de buna sevinenleri ileride Poyraz ile düğününe çağırmayacakmış. Hangi düğün o acaba? Kendi kendine gelin güvey olduğun mu? ^^

 

Elektrik değil Poyraz çarpması ^^

 

Bölümde bol bol Haziran ile Poyraz’ın yakınlaştığı sahneler görmekten hiç şikayetim yok. Yaz dizilerini biraz da bu yüzden seviyorum. Haziran’ın dengesini kaybedip Poyraz’ın kucağına düşmesi de güzeldi. Çiftim o anlarda alev alıyor, yakınlaştılar diye seviniyorum. Ancak bir bölümde aynı şey bu kadar tekrarlanınca kabak tadı verdi kusura bakmayın. Bu mizansen ikiden fazla olmamalıydı. Merak ediyorum devamlı yakınlaşıp duran, her yakınlaşmada kalpleri pır pır atan Haziran ile Poyraz’dan ilk kim kendine hislerini itiraf edecek? İlk kim karşı tarafa açılacak? Yine böyle bir yakınlaşma sahnesinde kim kendini tutamayıp karşı tarafı öpecek?

Bölümde en sevdiğim şeylerden biri Haziran’ın ada insanları sayesinde hayatın sadece onun alıştığı şekilde yürümediğini, paradan daha kıymetli şeyler olduğunu görmesiydi. Mesele işini yaptırmaksa kimsenin kimseden üstün olmadığını, işlerin öyle rüşvetle yürümediğini ve o küçümsediği emeğin değerini gördü. Sonuçta senin yaptıracağın platform acil ve önemli evet, ama başkasınınki seninkinden önemsiz değil.

Sevdiğim şeylerden bir diğeriyse Haziran’ın zaten derinlerinde olan özel kadını görmekti. Poyraz’ın ayağı sakat diye hor görülen köpeği Zorba’nın özel bir köpek olduğunu belirttiğinde, engelli bir canlıyı hor görmeyip aksine onu sevdiğinde kalbinin güzelliğini gördük. Sonuçta Haziran da kusursuz biri değil; bir sebeple denize giremiyor, hatta vapurda dışarıda oturmak bile istemiyor. Acaba babası denizde yüzerken öldüğünü için mi Haziran’ın bu deniz korkusu? Onun bu korkuyu yenmesinde kesin Poyraz’ın yardımı olacak.

 

Haziran: “Sen çok özel bir köpeksin.”

Poyraz: “Zorbayı görüp bu arada yazık demeyen bir sensin herhalde.”

Haziran: ”Yani niye ki? Yani ruhlarımız kusursuz değil ki, bedenlerimiz niye kusursuz olsun. Bu bizim için de öyle, hayvanlar için de. ”

 

 

Haziran’ın Poyraz’ın evinde Sakura isimli kitabı görmesiyle şortunu aralayıp Poyraz’a kalçasındaki dövmeyi göstermesi yok artık dedirtti. Hazirancığım bu ne rahatlık? ^^ Adam senden etkilenmediğini söyledi diye mi hiç çekinmiyorsun? Fark etmiyor musun senin de adamın da hararetiniz yükseldi? Heyecanlandığında kontrolünü kaybediyorsun, aman dikkat.

Yalnız Haziran’ın yalan ve kötülük ağacını evinin duvarına çizmesi ve özel bir kalemle köküne ve dallarına Poyraz’a söylediği yalanları yazmasından etkilendim. Haziran söylediği yalanları umursamayıp Poyraz’ın üstüne basarak onu ezip kariyer basamaklarını tırmanacak bir kadın değil. Peki Ada Masalı’nda karşımıza çıkan Sakura ağacının anlamı nedir? Sakura Türkçe karşılığıyla kiraz çiçeği ağacı aslında meyve vermeyen bir kiraz ağacı türü olarak bilinmektedir. Ağaç meyve vermediği halde özel çiçeklere sahiptir. Ağır ağır açan masalsı bir dünya yaratan çiçeklere sahiptir. Ada Masalı da bize masalsı bir dünya sunmuyor mu?

 

 

“Düş kapanı. Kötü rüyaları çekip hapseder.”

 

Haziran’ın Poyraz’ın babaannesi için kendi elleriyle düş kapanı yapıp getirmesi çok kıymetliydi. İnternette “Düş kapanı nedir?” diye arayınca karşımıza şu bilgi çıkıyor: Düş kapanı ya da rüya yakalayan, rüya avcısı Kuzey Amerika Kızılderililerinde kâbuslardan korunma amacıyla kötülükleri yakalayıp yok eden ve söğüt dallarından yapılma bir kasnağın ip ya da babiche ile örümcek ağı ya da kar ayakkabısı gibi örülmesiyle oluşturulan el yapımı nesnedir. Daha sonra bu kişisel eşyalarla ya da tüy ve boncuk gibi aksesuarla süslenerek yatak ucuna asılır. Haziran’ın bu yaptığı bir yaşlıya iyilik ama aynı zamanda Poyraz’a, onun en sevdiği insana değer verdiğinin de göstergesiydi bence. İdil de kalkıp düş kapanını görünce hemen duvardan almaya kalksın. Sanki evin gelini. Her şeye maydanoz.

 

 

İdil demişken sadece Poyraz’a olan tavırlarıyla değil, tümüyle tüylerimi diken diken eden bir karakter. Henüz arasında bir şey olmayan adamın hayatını yönetmeye çalışıyor. Haziran’ın tuttuğu ev de meğer Poyraz’ın evinin yanındaymış. Severim komşu olan çiftleri. Bu iş dışında daha çok karşılaşma ihtimali demek. Ama İdil için ise tehlikenin artması. Bakalım Haziran’ı evden çıkartmayınca, Poyraz’ı da iş ortaklığından vazgeçiremeyince daha ne sinsilikler yapacak kendileri? Tabii ki Haziran İdil’in hakkından gelir. Yalnız İdil’e hak ettiği cevabı vermek için yine çok büyük konuştun Hazirancığım. Bu lafları en kısa zamanda yutmanı diliyorum.

 

“Ben yaz aşkı peşinde değilim İdil. Sabah meydanda konuşulanlar büyük saçmalık. Yani bu adaya yıldırım düşme ihtimali benim Poyraz ile aramda bir şey olma ihtimalinden çok daha fazla.”

 

 

İdilciğim sen neden zamanında Hakan’ın kalbini kırdın ki? Bak tam ruh eşin. O da senin gibi kötü, bencil biri. Poyraz, Hakan’ın arkasından iş çevirip yüzüne gülen bir ikiyüzlü olduğunu en yakın zamanda anlasın. O Hakan’a karşı ne kadar sevgi dolu, iyi niyetli ancak Hakan onun arazini aslında otel yapılmasından çok elindekini kaybetmesi için, yenilmesi için istiyor. Hakan besbelli Poyraz’a üniversite okumasında ve işi bulmasındaki yardımlarından dolayı minnet duyması gerektiği için rahatsız. Tabii bir de mutlaka İdil, ona kendisini sevmediğini söylerken Poyraz’ı sevdiğini de söylemiştir. İyi de bunda Poyraz’ın suçu ne? Umarım İdil ile Hakan’ın şer ittifakını seyretmek zorunda kalmayız.

 

 

Biricik’in Haziran’ı yalnız bırakmamak için adaya gelmesi güzel oldu. Ama Alper için kafasındaki planlar üzdü. Ha gerçi Alper de bu planları duyduğunda sandığım kadar bozulmamış, meğerse o da kadınlarla zaman geçirmek için ilişki yaşayanlardanmış. Göreceğim ben sizi gerçekten birbirinize aşık olup bu söylediğiniz lafları yuttuğunuzda.

 

“Tatlı, hafif, dondurma gibi bir yaz aşkı.”

 

Melisa için de şimdiden üzgünüm, o da maalesef bu aşkın üçgeni olacak. Keşke hiç böyle bir topa girilmese de sadece Alper’in yakın arkadaşı olarak kalsa… İlla ona aşık olmak zorunda mı?

 

 

Görkem adaya bir geldi pir geldi, iyi ki geldi. Tam tahmin ettiğim gibi her sahnesini kahkahalarla seyrettim. Mümkünse Poyraz ile bol bol sahneleri olsun. Onun sayesinde Poyraz’ın yeni bir lakabı var benim için: Gömleği oduncu. ^^ İkisi o kadar farklı kişilikler ki bu yüzden zıtlaşmaları çok keyifli. Ama en çok Görkem’in Poyraz’ı delirtmesinden zevk aldım. Görkem rafine zevkleriyle onun görgüsünü, bilgisini arttırsa güzel olur. Sabah erken mavisini bilmek mühim. ^^ Bülent Çolak, Görkem’i mükemmel oynuyor.

 

Görkem: “Duvarlara gelince denizin böyle sabah saatlerinde aldığı bir renk vardır. Ondan istiyorum. Ona boyansın.”

Poyraz: “Mavi yani.”

Görkem: ”Sabah erken mavisi.”

Poyraz: “Mavi işte.”

 

Bir sezon değil bir ömür sürsün.

 

Haziran, hızla tadilat yapıp oteli açmayı ve bir sezonda her ikisinin de borçlarının ödeyecek kadar para kazanmayı hedefliyor. Bu mümkün mü? Haydi tadilat için kredi çekmiştir, oteli de iki haftada hazır edebilir buna inanalım ama bir sezonda o kadar büyük meblağ kar edemezler ki. Otel işletmek o kadar kolay olsaydı çevremde otel işletenler yılların otelini zarar ettirip satmak zorunda kalmazdı. O yüzden sevgili Haziran bu ortaklık bir sezondan fazla sürecek, sen kendini şimdiden hazırla. Menüye Poyraz’ın senin için akşam yemeğinde hazırladığı omleti de koymayı sakın unutma. ^^

 

 

Haziran o kadar hırslı ve başarmaya alışmış biri ki başarısızlık onun en korktuğu şeylerden biri. Oteli açma yolunda ara ara işlerin beklediği gibi gitmemesi onun hayatla yüzleştiriyor. Besbelli bugüne kadar şehirde olmanın da avantajıyla iş hayatında her şey yolunda gitmiş. O yüzden aldıkları nişan organizasyonu için hazırladığı platform yıkılınca dünya başına yıkıldı. Ama rüşvet verip küstürdüğü marangozun kıymetini de anlaması iyi oldu, kendisi becerikli de olsa elinden her iş gelmek zorunda değil.

 

“Bu benim adaya geldiğimden beri en mutlu olduğum an. Ben bu anı kavanoza koyup saklamak istiyorum.” 

 

Tam ne güzel Haziran üzüntüden uyuya kalmışken Poyraz geldi, o pek de önemsemediği platformu kaldırıp özenle eski haline getirdi, Haziran ne güzel mutluluktan uçuyor derken Hakan çıkageldi. Ne güzel sen gelmeseydin Hazirancığım sevinçle Poyraz’a sarılacaktı belki. Poyraz az evvel dokunduğu saçların kokusunu içine çekecekti. Romantizmi baltalayanlara gıcığım.

 

 

 

Hakan’ın şu an için Poyraz’a Haziran ile ilgili gerçeği söyleyebileceğini sanmıyorum. Ancak Haziran’ın tedirginliğini ve pişmanlığını arttıracağını kesin. Elbet bir gün Haziran’ın Poyraz’ın bilançolarının fotoğrafını çeken kişi olduğu ortaya çıkacak. Belki de Poyraz bu gerçeği duvardaki ağacın gizemini fark ederek öğrenir kim bilir. Ben bunun klişelerden farklı olarak Haziran tarafından henüz ilişkileri başlamadan Poyraz’a söylenmesini tercih ederim. İlişki başladıktan sonra bu söylememe süreci iyice uzayacak, sonra bir şekilde Poyraz öğrenecek ve ayrılacaklar. Onun yerine farklı bir yoldan gidilirse dizi bu klişeden sıyrılmış olur.

Su gibi geçen bir bölümdü. Ama süre biraz daha kısaltılır, dizi daha akıcı hale getirse çok daha keyifle seyrederiz. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?

Kapak fotoğrafı için ??̈?? @kingalpnavruz_ ‘a teşekkürler.

 

Göz atmanızı öneririz: Ada Masalı Bölüm Yorumları

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

5 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

1 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce