ADA MASALI – Seninle Her Şeye Varım Ben

Ada Masalı 12. Bölüm Total’de 2.30 reytingle 12. AB’de 1.73 reytingle 12. ABC1’de 2.08 reytingle 13.oldu. Bölüm yazısı Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

Ada Masalı bu hafta bana göre şu ana kadarki en güzel bölümüyle ekrana geldi. Elbette bunda PoyHaz’ın sevgili olmasının etkisi yadsınamaz, ama bir bütün olarak her duyguyu yaşatan ve su gibi akan bir bölüm seyrettik. Bu bölüm sizce de çok güzel değil miydi sevgili okuyucularım? Umarım sizler de benim kadar keyif almışsınızdır.

 

PoyHaz’ın ilk günü

 

As bayrakları as, Haziran ile Poyraz resmen sevgili! Hem de öyle tüm dünyaya ilan edileninden. ^^ Valla bu beklenen beraberliğe benim de tavrım Selma ve Nehir gibi. En az onlar kadar coşku doluyum. Çünkü PoyHaz her anlamda mükemmel bir çift. Onlarınki sadece görsel bir uyum değil. Onlar birbirlerinin kayıp ruh ikizleri sanki, tıpkı bir elmanın iki yarısı gibi.

Poyraz öyle romantik bir adam çıktı ki hepimizin hayallerini süsleyecek türden. Maşallah diyelim, nazar değmesin. Güne sevdiğiyle başlayıp onunla bitirmek tam hayalimdeki ilişki. Kendini tamamen sevdiğine açmak, daha önce yalnızken yaptığın her şeyi şimdi sevdiğinle yapmak, onunla yeniden doğmaktan daha güzel ne olabilir? İlk bölümde Poyraz’ı tek başına fotoğraf çekerken gördüğümüz o yerde şimdi Haziran ile baş başa fotoğraf çekilen bir Poyraz var. O muhteşem manzarayı şimdi sevgilisiyle seyreden bir Poyraz var. İlk bölümde orada fotoğraf çekerken yüzünde hiç mutluluk ifadesi yoktu, şimdiyse Haziran ile yüzünde güller açıyor. İşte bu aşkın gücü.

Baş başa ilk akşam yemeği

 

Haziran’a Poyraz ile ilk birlikte dışarıda akşam yemeğine giderken neden yerli dizilerin popüler beyaz çiçekli, kırmızı elbisesini giydirdiniz? Bu deseni kaç tane dizide, aynı elbiseyi ise birkaç hafta önce Burcu Özberk’in canlandırdığı Esra’nın üzerinde görmüştük. Ama en çok Ayça Ayşin Turan’a yakışmış. ^^

Poyraz’ın yemekte Haziran’a menekşe oyalı küpeler hediye etmesi çok anlamlıydı. Hep ucuz hediyeler alıyor demeyin, sonuçta bunlar onun kendi el emeği. Üstelik kermeste satılacak anahtarlıklar için oya yaptıkları sahnede menekşenin ne kadar anlamlı olduğunu öğrenmiştik. Poyraz, bu hediyeyle sadece aşkını göstermiş olmadı, Haziran’a onunla ne kadar ciddi olduğunu, ileride evlenmeyi arzu ettiği mesajını da verdi.

Haziran ile Poyraz’ın baş başa ilk akşam yemeğine Batu limon sıkmadan olur mu hiç… Her özel sahneye Batu dahil edilmek zorunda mı? Bir de şimdi yanına ekürisi İdil’i dahil ettiniz. Biz huzurla PoyHaz romantizmi seyredemeyecek miyiz? Diğer iki seferde Batu’nun onları gözetlediğinin farkında değillerdi. Ama neden ilk baş başa yemeklerini burunlarından getirdiniz çiftimin? Üzerine bir de Poyraz’ın İdil’e ilgisi yüzünden Haziran ile Poyraz tatsız noktaladı geceyi. Bize yeni bir romantik akşam borçlusunuz Aksel Bonfil.

Haziran’ın, Poyraz İdil’e yakın davranıp duruyor diye onu kıskanması ve bundan dolayı ona tavır yapması gerekliydi. 12. Bölümde Batu geldi diye Haziran’a haksız yere tavır yaptığını unutmadık Poyraz Ali Özgür. Sonuçta Haziran, İdil’in Poyraz’ı sevdiğini biliyor. Poyraz, İdil’in onu sevdiğini anlamayıp hasta diye devamlı yakın davranıp Haziran’a ihmalkar davranmayacaktı. Zaten bunca yıldır İdil’in kendisine aşık olduğunu nasıl anlamadıysa? Aptal da değil ki bu adam. Unutmadan, İdil’in yemekte bilerek bayıldığını düşünüyorum, gerçekten farkında olmadığı bir hastalığı yok. Maksat Poyraz, bu yüzden onunla ilgilensin de Haziran Poyraz’a tavır yapsın.

 

 

Fanlar beni linçlemesinler, ama ben bu bölüm PoyHaz’ın dudaktan öpüşmemesinden şikayetçi değilim. Poyraz’ın Haziran’ı alnından öpmesi, Haziran’ın onun elini ve yanaklarını öpmesi bana çok daha duygusal, çok daha romantik geldi. Alından öpmenin sevdiğine bağlılığını ve güven duyduğunu göstermesi de önemli tabii. Malum Poyraz ile Haziran arasında büyük bir güven sorunu yaşanmıştı.

 

 

Batu ne kadar kötü, uyanık, sinsi bir karakter olsa da bir o kadar da komik. Normalde kötü karakter seyretmeye tahammülüm kısıtlıdır ancak Batu beni güldürdüğü için ona tahammül etmekte zorlanmıyorum. Batu’nun babası tarafından şiddet gören biri olması beni İdil gibi üzmedi açıkçası. Şiddet gördüğüne, babasını sevmediğine inanıyorum, ancak onun aslında babasından kaçmak, sığınmak için Kırlangıç Adası’na geldiğine de inanmıyorum. Yani asıl derdinin Poyraz olduğu iddiamda ısrarcıyım. Poyraz ile anne bir kardeş değilse bile babası Nemranlı soyadlı kişi, Poyraz’ın zamanında annesinin evli olduğu ve bıçaklanan adam diye düşünüyorum. Sonuçta adam mafyaysa başka başka kadınlardan çocuğu olmuştur.

İdil ve Batu tencere kapak gibi oldular ve aralarında bir çekim olduğu çok açık. İdil, Batu’nun sırtındaki yaraları görünce içten bir şekilde üzüldü ve onun yaralarını iyileştirmek istedi. Bunu hemşire olduğu için yapmadı. Zaten aksi olsa o da Batu’ya kendi yaralarını açmaz, onun yanında ağlamazdı. Aynı evin içinde birbirlerini sık sık gördükçe hislerini fark edebilirler. Batu da az uyanık değil. En uygun ve kimsenin onu kovamayacağı eve kapağı attı.

 

 

Aliye’nin Haziran’a karşı en ufak bir yumuşama göstermemesi gerçekten garip. Poyraz’a yalan söyleyip onu kandıran İdil’e her şeye rağmen evet diyor; ama Poyraz’ı kalpten seven, onun sadece iyiliğini düşününen, geçmişini de kabul edip onun yaralarını sarmak isteyen Haziran’a hayır. Şehirli olduğu ve Zeynep’in kızı diye baştan Poyraz’ı üzer diye damgaladı onu. Ama bence Haziran adadan gidecek olsaydı, annesinin borcuna rağmen çoktan giderdi. İnsanlar değişebilir; Aliye bunu görmek, kabullenmek istemiyor. Hem ben Aliye’nin örnek verip durduğu Poyraz’ın annesinin de boşu boşuna şehire geri dönmediğinden adım gibi eminim. Sadece başka bir adam için kaçmamıştır. Yani Aliye İdil’in mutfağa böcekleri yerleştirdiği duyunca da ona kızsa bile kabullenecek, sırf Poyraz, Haziran ile birlikte olmasın diye onun kötü kalpli İdil ile birlikte olmasına razı olacak. Bir yanda yirmi senedir aşık olan kötü kalpli İdil, diğer yanda yepyeni ve onun asla kötülüğünü istemeyen, bile bile kötülük yapmayacak Haziran.

 

 

Melisa – Alper – Biricik üçgenin yarattığı gerilimin sona ermesine sevindim. Gerilim uzadıkça durum iyice tatsız bir hal almaya başlamıştı. Alper’i sevdiği için yaşadığı ihanete sessiz kalmayan ve ilişkisini noktalayan Biricik’e aferin. Melisa ve Alper onun kadar yürekli davranamadılar. Melisa, suçu üzerine almak istedi, ama tek suçlu Melisa değil ki. Melisa’nın öpücüğüne karşılık veren ve aklı iki kadında birden olan Alper de en az onun kadar suçlu. Sadece Biricik’in kurduğu oyunları beğenmedim. Böyle oyunlara hiç girmeden direkt onlarla yüzleşmeliydi. Burak’ın kız arkadaşını da adaya o çağırmıştır diyeceğim ancak numarasına nereden ulaşacak ki? Ben bu saatten sonra Biricik’in yoluna Alper’siz devam etmesini istiyorum. Dağılmamış, güçlü ve Haziran ile eskisi gibi çok yakın bir Biricik. Sakın aşkından yataklara düşüp de Alper ile yeniden birlikte olan bir kadın yazılmasın.

 

 

Yeni senaristle birlikte Görkem’in eskisi kadar güldürmediğini düşünüyorum. Lütfen bize eski Görkem’i geri verin. Onun Poyraz ve Haziran ile olan sahnelerini çok özledim. Sadık’ın da yokluğu hissedildi. Bu bölüm Latif ile Fatih’e, Görkem’den daha fazla güldüm. Zeynep ile Latif’in küslüğü iyi oldu, yoksa Latif’in aşkından küle döndüğü sahneleri nasıl seyredecektik? Latif’in kürsüden “Zeynep, evine dön Zeynep.” diye bağırdığı sahne bana “Tülay ne olur geri dön.” diye bağıran meşhur Muhsin’i hatırlattı. ^^ Yalnız Latif’in sesi kısık olmasa bu yaptığı bu kadar komik olmazdı. Bu olay üzerine Fatih de eline mikrofonu alıp Selma’ya aşkını haykırsa hiç fena olmazdı bence. Tabii üzerine Nehir’den köşe bucak kaçması gerekirdi. Yalnız Nehir’in bu ergenlik sendromuyla Selma – Fatih ilişkisi bayağı zor olacak. Ancak Fatih inatçı aşık, mutlaka zafere ulaşacaktır. Biz daha çok gece zurnacıyla kapıya dayanan sarhoş aşıkları seyrederiz.

 

 

Haziran’ın nasıl bir kalbi olduğunu anlayamayanlar sanıyorlar ki Haziran, Poyraz’ın yaralarını sarmak yerine geçmişteki hatalarından dolayı onu terk edecek. Haziran, Poyraz’ın geçmişini öğrendiğinde neden onu bırakacağını düşündüler ki? Poyraz seri katil mi ki Haziran onu terk etsin? Bile isteye birini bıçaklamış olsaydı bile çocuk yaştaymış. Üstelik annesi tarafından terk edilmiş, babası ölmüş, yaralı ve sorunlu olması muhtemel bir çocuk. Bu durumdaki bir çocuğun yaşadıklarıyla şimdiki hali yargılanabilir mi? Onları böyle küçük oyunlarla ayırmak isteyenler havalarını aldılar. Aşk sadece mutlulukta, huzurda, sağlıkta beraber olmak değildir. Aşk kötü gününde yanında olmaktır, yaraları beraber sarmaktır, sevdiğinin yarasına merhem olmaktır tıpkı Haziran ile Poyraz gibi. Poyraz, Haziran’ın babasıyla ilgili yarasına merhem oldu, şimdiyse sıra Haziran’daydı. Aşk sevdiğini her şeyiyle kabul etmektir, yaralarıyla, günahlarıyla, sevaplarıyla. Poyraz da Haziran’ı istemeden yaptığı hatasıyla kabul etmemiş miydi? Haziran’ın Poyraz’ı aslında hiçkimseye zarar vermediği elinden öpmesi çok güzel bir detaydı. Acaba kendi suçunu Poyraz’a yıkan, küçücük oğlunun altı ay ıslah evinde yatmasına göz yuman annesi Ayten, vicdanı sızlamadan başını yastığa koyup rahat rahat uyuyabiliyor mudur? Umarım Poyraz kadar güzel kalpli bir adamın annesi de hatalarından gerçekten pişmandır ve geçmişte o iğrenç kocasının tehditleriyle böyle davranmıştır.

 

Haziran: “Sen neler yaşamışsın, neler yaşamışsın da ne kadar güzel bir adama dönüşmüşsün. Neler çekmişsin. Ama asla vazgeçmemişsin. Ben de senden asla vazgeçmeyeceğim.”

Poyraz: “Senden hiç vazgeçmeyeceğim. Hiçbir zaman.”

Haziran: “Ne olursa olsun biz hep beraberiz, tamam mı? Bunu sakın unutma. Geçti. Geçti, hepsi geçti. Hepsi geçti.” (Sarılırlar.)

Haziran: “Babanı hatırla. Denizi hatırla. Ben hep senin yanındayım. Bana güven. Seni asla bırakmayacağım. Ben hep senin yanındayım.”

Poyraz: “Ben de seni hiç bırakmayacağım Haziran. Hiçbir zaman. Hep yanında olacağım.” 

 

 

Haziran ile Poyraz kermeste dans ederken ilk bölümü hatırlamayan var mı? O zaman bir çocuğunu mutlu etmek için zoraki dans eden ikili, şimdi koşa koşa dans pistine çıktı. O zaman birbirlerine iki yabancı gibi bakan gözleri, şimdi aşkla bakıyordu. Yalnız neden bu defa aralarında mesafe vardı anlayan var mı? Öpüşmüyorlar, dans ederken mesafeliler, neler oluyor sayın seyirciler??

 

 

İdil, Poyraz’a aşkını itiraf ettin de ne oldu şimdi? Sen ona aşıksın diye, sen üzülme diye taptaze ilişkisini mi noktalayacak? Birini üzmemek için ilişki bitirildiği nerede görülmüş? İnsan aşık olduğu kişi sevdiğiyle mutlu olsun istemeli. Gözünün önünde bir ilişki yaşanması elbette üzücü ama ben zaten İdil’in aşk dediği şeyin geçmişte aşkken şimdi takıntıya dönüştüğüne inanıyorum. Gerçek bir aşık borcu olan sevdiğinin oteli açmaması için mutfağına böcek yerleştirmeye kalkar mı?

Poyraz’ın İdil’in hastalığının yalan olduğunu anlaması ve daha fazla onu tarafından kullanılmayacak olması en ideal senaryo oldu. İdil’in yaptıkları yanına kar kalmamalı. Ne demek gidip tahlil sonuçları değiştirmek, doktoru kullanmak, nerede kaldı tıp etiği? Dizideki olayları uzatmama durumunu seviyorum. Sırlar yüzünden uzun uzun gerilmiyoruz, yalanlar yüzünden uzun uzun sinirlenmiyoruz, dizinin alışılageldik romantik komedilerden farklı bir işleyişi var.

 

 

Bölüm finali tam bir sürprizdi. Çok romantik, çok farklı, benzersizdi. Klişelerden uzak, tadı damakta kalan bir sahne olmuş. Çakma ayrılık için ayrılmayı teklif etmek hiç aklıma gelmezdi. Ayrılık teklif etmek, bunu yaparken sevgilim demek nasıl bir yaratıcılıktır Poyrazcığım? Şimdi gelsin gizli aşk yaşayan PoyHaz. Kaçamak buluşmalar, görüşmeler, öpüşmeler. ^^ Ayrıca Haziran ile Poyraz’ın birbirlerine ilk kez “Sevgilim, aşkım, her şeyim.” dediklerini de es geçmeyelim. Ne de çok yakıştı ağızlarına bu kelimeler. <3

 

Poyraz: “Benimle ayrılır mısın?”

Haziran: “Evet her şeyim, seninle ayrılırım.”

 

Ön izleme ve fragmana göre bizi gizli aşkın hakim olduğu, hem romantik hem çok eğlenceli bir bölüm bekliyor. Bakalım kaçamak buluşmalar, özellikle Haziran’a görücü gelen sahne nasıl olacak?

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?

 

Göz atmanızı öneririz: Ada Masalı Bölüm Yorumları

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce