ADA MASALI – Sevgi Her Şeye Yeter mi?

Ada Masalı bu hafta 1’in altına düşen reytingleri ile gelecek Salı yeni bir rakip ile nasıl savaşacak? 19. Bölüm reytingleri pek parlak değil, üzdü… Dizi Total’de 1,97  reyting ile 21. ve AB’de 0,96 reyting ile 32. ve ABC’de 1,39 reyting ile 26. oldu. Bölüm yazısı Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Ada Masalı’nda bu haftaki bölümü geçen haftakinden daha iyi buldum. Bölümün havası daha ferahtı. Bir de PoyHaz ilişkisinde gelişme vardı. Barışmasalar da onları geçen haftaya göre birbirlerine karşı daha ılımlı buldum. Özellikle 19. Bölümde artış gösteren soğuk hava yavaş yavaş dağılmaya başlamış gibiydi. PoyHaz ayrılalı beş bölüm oldu ve artık barışma evresine geçmemiz gerekiyor. Büyük ihtimalle böyle isteneceği için eski senaristlerle de çiftimiz ayrılacaktı ancak ayrılır ne kadar sürerdi, onlara ne kadar dakika sahne yazılırdı kestirmek güç.

Geçtiğimiz bölümü PoyHaz arasındaki iplerin iyice koptuğu bir tartışmayla noktalamıştık. Poyraz Ali Özgür madem Haziran’ı onun için her şeyi yapacak kadar çok seviyorsun, gidip onunla barışmanın yolunu aramak yerine neden onun tekrar işe alınması ve İzmir’de hayal ettiği gibi bir hayat kurabilmesi için çabalıyorsun? Yaptığın fedakarlık güzel ancak bu ne seni ne de onu tam anlamıyla mutlu etmiyor. İkiniz de birbirinizden ayrı eksiksiniz. Bir de bunu anlayabilseniz…

 

Melisa: “Ya ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Deli gibi de birbirinizi seviyorsunuz Haziran.” 

Haziran: “Artık ben ondan bile şüpheliyim.”

Melisa: “Hani sevgi her şeye yetiyordu?”

Haziran: “Yetmiyormuş demek ki. Ya benim Poyraz’a karşı içim o kadar soğudu ki. Ben onun yüzünden kovuldum. Ama bitti. Bu sefer gerçekten bitti. Ben hayatıma devam ediyorum.”

 

 

Poyraz’ın Haziran için ev bulması iyi hoş da gizlice evin kirasının yarısını ödeme planı hiç hoşuma gitmedi. Yine onun hayatına doğduran müdahale etmiş oldu iyilik kisvesi altında. Haziran’ın hayalini gerçekleştirdi diye bunu hoş göremem. Bence Haziran da evi aslında Poyraz’ın bulduğunu anladı ancak renk vermedi. Melisa’nın babasının emlakçı tanıdığı gidecek de Haziran’ın hayalindeki evi bulacak, buna çocuklar bile inanmaz. ^^

 

 

Poyraz: “Hem sen bana daha hayalindeki evi anlatmadın.”

Haziran: “Hayalimdeki ev mi? Bir düşüneyim. Bir kere şöminesi olsun, tamam mı? Kışın böyle o şöminenin başında oturalım, kestane pişirelim. Üstünde çerçevede böyle fotoğraflarımız olsun. Bahçesi olsun mesela. Böyle kocaman yeşil bir bahçesi. Böyle çiçekler, ağaçlar falan olsun. Sabah uyandığımızda o bahçeye bakalım. Akşam yatarken yine orayı görelim. Sonra kuşlar olsun. Cıvıl cıvıl kuş sesleri olsun. Huzur dolsun evimiz.” 

Poyraz: “Başka?”

Haziran: “Ne başka? Bir de sen varsın işte. Ben o evde en çok seni göreceğim, en çok seni seveceğim. Daha ne olsun.”

 

PoyHaz’ı flashback ile de olsa mutlu görmek, onları böyle görmeye hasret kalmış bünyeme çok iyi geldi. O kadar doğal oynamışlardı ki sanki Ayça ile Alp’i seyrediyor gibi hissettim. ^^

PoyHaz’ın Haziran’ın hayalindeki evde bir gün birlikte yaşadıklarını görebilecek miyiz? Lütfen bunları görebilmek için finali beklemeyelim. Onların evliliğine, Haziran’ın hamilelik sürecine, çocuklu aile hallerine biraz doyalım. Şimdi bu ev İzmir’de bulunduğuna göre PoyHaz ileride Kırlangıç Adası’nda yaşamayacak anlamına mı geliyor bu? Bize PoyHaz’ın masalı adada devam etmeyecek mesajı mı verildi?

 

 

Melisa ile Alper’in isteme merasimini erkene almak Haziran ile Poyraz’ı bir gün daha bir arada tutmak için güzel plandı. Asansör planı olumsuz sonuçlanmıştı ancak bu seferki plan bana göre oldukça olumlu sonuçlandı. Gün sonunda herkes kendi yoluna gitse de en azından aralarında yumuşama olduğu apaçık. Haziran ile Poyraz, kıyafet denedikleri dükkanda didişirken ilk bölümler geldi aklıma. O zamanlarda da böyle didişirlerdi. Ancak bu kadar sert değildi sözleri. Neyse en azından geceki kadar ağır sözler sarf etmediler birbirlerine. (Yazar kendini avutmaktadır.)

 

AlMel’in mutlu günü

 

AlMel’in isteme merasimi baştan sona çok keyifliydi. Haziran ile Poyraz ortalarında oturan Lila ile sanki çocuklarıyla törene katılmış gibi çok tatlılardı. ^^ Ne de çok yakışacak anne baba olmak onlara. Melisa’nın babası mı yoksa Alper’in babası mı daha komik bilmem ancak PoyHaz’ın ailelerinde göremediğimiz tatlı dünürlüğü burada görmüş olduk.

 

 

Yalnız nişan tüzüğünü Haziran parmağına geçirdiğine, tuzlu kahveyi de Poyraz içtiğine göre PoyHaz’ı da nişanladık sayabiliriz. ^^ Hazirancığım ya pek özenmiş yüzük takmaya. E haklı kızcağız, PoyHaz ile evlilik girişimlerinde yüzükleri yoktu. Evlenme teklifi bile görememiştik. Neyse sinirlenmeyeceğim. Herhalde artık barışma evresi ve peşine bunları görürüz.

 

 

Kutay’ın Lila üzerinden Haziran’a yaklaşma çabası nedir? Haziran ile evlenip oteldeki hisselerini bu şekilde almayı mı hedefliyor? Avucunu yalarsın gerizekalı. Ben Haziran’ın asla bir başkasıyla yakınlaşacağına inanmıyorum. Onunla yakınlaşmasa bile yine oteldeki hisselerini Kutay’a satmaz çünkü o hisseler ona yadigar. Kutay Efendi, Lila senin beklediğin gibi Haziran ile senin değil, Haziran ile Poyraz’ın vakit geçirip arasının yumuşamasına sebep oldu. Sen daha çok beklersin diyeyim. Lila’nın hemencecik Poyraz’a ısınması da çok iyi oldu. Haziran oteldeki işine devam eder de Lila ile vakit geçirirse Poyraz’ı da görmek ister.

Lila’nın Melisaların evinden kaçması çok gereksizdi. Direkt Haziran ve Poyraz ile evden çıkıp lunaparka gidebilirlerdi, Lila’nın kaybolması çok gereksiz bir eylem olmuş. Hem ufacık çocuk lunaparkı kendi kendine nasıl buldu? Eve çok yakın bir yerde olsa belki ancak bayağı aradıklarına göre uzakta olmalı. PoyHaz’ın Lila ile olan tüm sahnelerinde sanki çocuklarıyla aile olmuşlar hissini yaşadım. Her ikisinin yüzünde de gerçekten aile olarak lunaparka gelmiş olma isteği ve bunun gerçekleşmeyecek olmasının hüznünü gördüm. Ada Masalı’nın yönetmeni Özgür Sevimli’yi de çarpışan araba kullanırken görmedik sanmayın. Besbelli lunapark sahnelerinde ekipçe “Dizi bahane, çocuklar gibi şen olmak şahane.” demişler. ^^

 

 

Aliye ve Zeynep’i yan yana, gayet de samimi bir olmaktan vazgeçebilecektiniz, madem barışabilecektiniz neden PoyHaz’ı ayırmak için elinizden geleni yaptınız? Ayten’in gelip yapıştırıcı görevi mi görmesi gerekiyordu bunun için, yoksa PoyHaz’ın Kırlangıç Adası’ndan başka bir yerde olması mı? E sizler de artık barıştığınıza göre PoyHaz’ı barıştırmak da sizin göreviniz olmalı. Kendi ağzınızla kabul ettiniz onların her zaman her yerde bir şekilde birbiriyle buluşacağını. Yani özetle onların bir arada olmasına engel olamayacağını kabullendiniz.

 

 

Herhalde Batu akıl hastanesine yatarak adayı terk edecek. Batu, devamlı İdil’in hayalini görüp durması sonucu sonunda delirecek besbelli. İdil’in Batu’yu Beyazıt ile kıskandırma sahnesi oldukça eğlenceliydi. Batu da onu kıskandırayım derken işler daha da berbat oldu. Parayla tuttuğu kızın sevgilisi Batu’yu döverken İdil kendini kaybettiğinde çıkan mahalle kavgası havasındaki sahneye çok güldüm. Batu bu dayağı hak etmişti. İdil ile Batu daha başlamadan ilişkilerini çok yıprattılar. Çifti çok sevsem de tadı kaçtı üzgünüm.

Beyazıt’ın Biricik’e mesajla sevgili olmayı teklif ederken “Benimle çıkar mısın?” yazması tıpkı 90’lar nostaljisi gibiydi. Biricik bu defa mutlu olmayı hak ediyor. Ancak teklif hariç onların sahnelerinde hep birilerinin olması gereksiz. Baş başa bırakın şu insanları.

Görkem ile Sadık’ın sahnelerini de aşırı uzun buldum. Ayrıca Görkem hani otelin müdürüydü? Neden devamlı Sadık ile takılıyor? Görkem otelde olsa pekala yine pek çok komik sahne yazılabilir eskisi gibi.

Fatih’in Selma ile Nehir’de kalmaya geldiğindeki halini ben de Nehir gibi istilaya benzettim. Kendi yastığını falan getirmesini normal karşılayabilim ama sormadan eve bir şeyler koymak, evdeki eşyaların yerini değiştirmek müdahale. Tabii kaç yaşında adam onun da alışkanlıkları var ancak orası Selma ile Nehir’in evi. Selma gibi orta yolun bulunabileceğini düşünüyorum. Herkes zamanla birbirine alışacak.

 

 

Geçtiğimiz bölüm sonunda Poyraz’ın öz babası Sinan adaya gelmişti. İstediği kadar biyolojik babası olsun benim için bu adam Poyraz’ın babası olamaz. Sinan’ın Kırlangıç Adası’na gelişinde Kutay’ın payı olduğunu duyunca hiç şaşırmadım. Kutay besbelli Doygun’dan daha zeki ve kurnaz bir adam. Yalnız ellerinde fotoğrafı olmasına rağmen adada kimsenin Sinan’ı tanımamış olmasına ve adamın elini kolunu sallayarak gezmesine pes! Siz böyle kör olursanız tabii adam otelde yangın çıkartır, üstüne bir de Haziran’ı kaçırır.

Sinan’ın Haziran’ı kaçırma şekli çok çocukçaydı, son bakışına göre Haziran ona kanmamıştır ve zorla kaçırılmıştır diye düşünüyorum. Yalnız Haziran’ın otelde çıkan yangını ona haber veren birinden değil de kendisinin adayı merak etmesi sonucu öğrenmesi onun aklının hala orada ve Poyraz’da olduğunu gösteriyor. İstediği kadar yeni bir hayat, yeni bir iş desin kalbi ve aklı Kırlangıç Adası’ndayken bedeni daha fazla İzmir’de kalamazdı zaten.

 

 

Haziran’ı kaçıran Sinan, Poyraz’dan ne isteyecek? Para mı, yoksa oteldeki hissesini mi? Yoksa bambaşka bir şey mi? Poyraz Haziran için her şeyi yapacağını söyledi ancak adayı beton bir turizm merkezi haline getirmek isteyen Kutay’a hisse kaptırmasını da istemem. Ben bu kaçırmanın, PoyHaz’ın yeniden bir araya gelmelerine, barışmalarına vesile olacağına inanıyorum. Böyle büyük bir olayın ardından, böyle bir kaybetme korkusunun ardından yeniden birleşecektir. Muhtemelen ardından yeni düşmanları Kutay’a karşı mücadele edeceklerdir.

 

Ayça Ayşin Turan’ın doğum günü kutlamasından. / 25 Ekim 2021

 

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?

 

 

 

Göz atmanızı öneririz: Ada Masalı Bölüm Yorumları

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

5 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce