Beklenen ve Ay Yapım’ın dizilerinin fragmanlarından, aynı kanaldaki dizinin hikayesine kadar ürün yerleştirmesi yapılan (bakınız Çukur – gerçi ana kadrodan üç oyuncu da Çukur’dan, Medet’in dediği gibi tanıdık gelmesi doğal ^^ Ama komik mi, değil!) Alev alev sonunda başladı. Siz de fark ettiniz mi? Dizi jeneriksiz direk başladı. Sanırım ileriki bölümler de olacaktır ama hikayeye hızlı girişi sevdim.
“Cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin görmediği yerdir. “
Dizi Fransız yapımı Le Bazar de la Charité dizisinden uyarlanmış. Orijinalini izlememiştim. Uyarlama senaryoları ancak eğer hikaye birebir olsa da repliklerinden, yerel seyirci dinamiklerine ve hatta çekim mekanlarına kadar hakkı verilerek uyarlanabiliyorsa seviyorum. Gerçi bu uygulamada 1800’lerin sonunda Fransa’da geçen dönem işini 2020 İstanbul’una uyarlamak standart bir Kore uyarlamasına benzemez. Bu konuya kocaman bir parantez açmak isterim; içimiz dışımız uyarlama oldu, nerede orijinal senaryo yazabilecek kalemi kuvvetli yazarlar nerede? Senarist Burcu Görgün’ün son projesi Kuzgun’da kalemini çok güzel kullandığı sahneler izledik ama bunun yanı sıra karakterlerin kendileri ile çeliştiği mantıksız dönüşleri de yazan aynı kalemdi. Bu nedenle beklentim yüksek ama soru işaretlerim de yok değil. İzleyip göreceğiz.
Yangın sahnesi ile epeyce uğraşılmış. Alev Alev’deki yangın sahnesi bir sarnıçta geçiyor. Bu sarnıç gerçek bir sarnıç değil, boş bir kum fabrikasının dönüştürülmüş hali. Fabrikanın gerçek bir sarnıca dönüştürüldüğü yangın sahnesinin çekimleri tam 10 gün sürmüş. Aksi görüşler okudum ama ben sevdim. Mantık çerçevesinden bakarsak anons ile mekanı boşaltmak çok mu zor, değil. Ama yerli dizilerde mantık aramaktan çoktan vazgeçmemiş miydik? En vurucu sahne Şimal’in ölümü idi, onlarca insan üstüne basıyorlar… Ve bu sahneye dair en önemli mesaj da “kadınların yanında saygılı davranın” diyenlerin yangın sırasında kadınların üstüne basıp ezme pahasına kaçmaya çalışması idi sanırım.
Demet Evgar, fazla söze gerek yok. Öyle bir oyuncu ki; maviş gözlerini bile konuşturabiliyor. Ağaç evde kedi yavrusu sahnesinde kocası ile yalnız kalınca korkuyu gördüm, avukata yaptığı konuşmada da alevi.
“… İş adalet arayan kadına geldiğinde körleşiyorsunuz. İmkansız olan ne biliyor musun? Yıllardır yaşadıklarımı yaşayıp, halen hayatta kalmam!.. Teraziniz hep güçlüden yana, adaletiniz hep erkek adaleti!”
“Siz gerçeği inkar ettikçe biz ölüyoruz ama ben yaşayacağım!”
Hazar Ergüçlü, beğeni ile izlediğim projesini sınırlı sayıdadır ama bu projede en zor karakter onunki, ilerleyen bölümlerde daha belirginleşecek performansı.
Dilan Çiçek Deniz, hikayenin çiçeği… İlk bölüm özelinde daha önce izlediğim performanslarından daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Dizi ile ilgili bültenleri takip etmediğimden olmalı -fragmanlarda da yoktu sanki? -Zuhal Olcay büyük sürpriz oldu benim için. Özlemişim. Yer aldığı her sahnede istisnasız o bir ‘anne’ diyebildim.
“Yavrum kalk, buradan, ne olursun kalk yavrum. Annen seni bekliyor bir tanem…”
Cemre’nin aktivist avukat – hatta baro başkanı da olabilir mi? – ama iç dünyasında şiddet uygulayan kocasını canlandıran oyuncuyu ilk defa dizi ekranlarında görüyor olabilir miyiz? Performansı karakterden nefret ettirecek kadar iyi! Cem Bender, tebrikler…
Bıçkın delikanlı Cihangir Ceyhan’da iyiydi. Kumardan kazandığı paralar ile mahallenin bakkal veresiye defterini sıfırlayan Ömer’e alkış! Hikayenin bu aksı zengin kız fakir erkek ile mi ilerleyecek? Yalnız Ömer’in (Cihangir Ceyhan gibi iri kıyım bir erkeğin) Rüya’yı kucaklayamaması ilginç doğrusu.
“Kadın yeryüzüne çıkana kadar gözlerini adamdan ayırmayacakmış … eğer gözlerini kapatırsa bir daha asla bir araya gelemeyeceklermiş … kavuşamayacaklarmış…”
Fandom oluşturacak, kitleleri sürükleyecek bir çift olabilecekler mi dersiniz?
Berkay Ateş’i severim, Ozan’ı da sevdim. Sakinliğini, iş bitiriciliğini… Cemre’nin savaşında en büyük destekçisi olacak belli ki.
İskender dizimizin bir diğer kötü karakteri. Berker Güven hayranları onu ‘kötü adam’ olarak izlemek istiyorlarmış, hoşlarına gitmiştir sanırım. Ben ilk bölüm performansını zayıf buldum, umarım kötülüğün hakkını verebilir.
Ömer İskender sahnelerinden eğlenceli replikler çıkacak eminim, Ömer acayip güzel laf sokuyor ^^
“Merak ettim de sevgilin ölürken, sen neredeydin? Kaçtın mı?..”
Hikayesini en merak ettiğim karakter – Demet Evgar’ın da çok şey katacağına inandığımdan Cemre! Cemre ile empati yapmak epeyce zor. Düşünsenize aileniz, kuzeniniz -Rüya orada diye geriye dönmeye çalışmasını çok güzeldi! – arkadaşlarınız (eğer varsa) kimse size inanmıyor. Herkes Çelebi cümleleri ile “manik dönemi, ilaçlarını kesmiş vb.” açıklıyor tepkilerini. ‘Herkes bir, sen tek’. Zor, çok zor… Ozan’ın desteği ile yeni bir yaşam kurabilmek için çok az zamanı var. Bu kısacık zaman içinde, zamanla yarışırken risk almaya değer miydi bilemiyorum ama kızına ölmediğini anlatabilmek için çizdiği resim içimi acıttı.
Bir diğer etkilendiğim sahne ise İnci’nin nişanlısı Ali’nin danışmada İnci’yi sorarken ‘Ölü Listesi’ diyememesi idi. Oysaki danışma için ne kadar sıradan… Bakalım hikayenin bu aksı nasıl ilerleyecek?
Orijinalini izlemediğim için Doktor Tomris neden İnci’yi kızı Şimal’in yerine koymak istiyor? Ölümü kabullenememe mi, yoksa başka bir neden mi var? İnci nasıl Şimal rolüne geçecek? Gerçi oyuncuları boy pos endam olarak benzetmişlerdi ama, anlaşılmaz mı? Yıl 2020! Estetik operasyonlar sayesinde mi olacak? İnci’nin başkasının yerine geçme teklifini kabul etmesi nişanlısı Ali’nin “Hep böyle güzel kalabilecek misin?” demesinden dolayı mı?
Alev Alev ilk bölüm reyting sonuçları Total’de 5.84 reytingle 6., AB’de 4.79 reytingle 5. ve ABC1’de ise 5.45 reytingle 5.oldu.
Yazıya tweetleri ile renk veren ceci ᴮᴱ ve N‘ye teşekkürler.
Ben ikinci bölüm için ekran karşısına geçeceğim, ya siz?
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.