Eda, İrfan ve minik Deniz uzaklara, çok uzaklara gideceklerdi… Geri dönmemek üzere. Cebinde memleketten minik bir çakıl ile, belki de geride bıraktıkları için biraz buruk…
İrfan’ın hava limanı gibi diğer ulaşım yollarına göre çok daha güvenlik kontrollü olan bir yol ile sahte pasaport kullanarak ülkeden çıkış yapmasının mantıksızlığına gözlerimizi kapatıyoruz. Herkesten gizleyecekleri bu eylemi söylemedikleri kimsenin kalmamasına da… Ve hatta biletini sekreterin yanındaki yazıcıdan baskı almasına da… Ama panik anında her insan hata yapabilir. Asıl konumuz bu değil, belki de gerçekten pırr gibi uçup gidebilirdi. Taa ki biri planlarını Süleyman’a anlatana ve bunun sonucunda da İrfan hava limanında sahte pasaportla çıkış yapmak isterken polise yakalanmasına kadar…
“Yeri gelir hepsini affedersin; çalmayı da yalanı da… Ama hainlik… Affı olmaz. Pırr diye uçup gidiyordu. Vaktinde haber vermekle akıllılık ettin.”
Peki sizce İrfan’ın planını Süleyman’a ihbar eden kim?
İrfan’ı bir kez daha hayatından uzaklaştırmaktan korkan İlay mı?
Sıcak paraya bu kadar yakınlaşmışken ponzi’nin zamanından önce yıkılmasını istemeyen Egemen mi?
Yoksa operasyon için Süleyman’a bir adım yakınlaşmak isteyen sekreter Ayşe yada gerçek adı ile polis Nihal mi?
Belki de aklımıza gelmeyen biri?
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Babil kategorisini ziyaret edebilirsiniz…