Kategori: İzledimArıza

ARIZA – Bir Nefes Kadar Yakın Aşk

Arıza 10. bölümünde tüm kategorilerde 4. oldu. Reyting oranları Total’de 5,68,  AB’de 5,06 ve ABC1’de ise 5,84.

10. bölüm izlenimleri konuk yazar Gözde‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^

 

Büyük bir felaketin küllerinden doğdu aşk…
Sonrasında dudaklarda alevlendi…
Bu hafta kutlama var sevgili seyirci. Sonunda Ali Rıza da Halide’ye olan aşkını itiraf etti. Hem de onu dudaklarından öperek. ^^ Çiftimizin maviş gözlerine en çok yakışan mekanda, yine sahil kenarında yaşandı bu büyük an. Ali Rıza geçtiğimiz hafta Halide’ye söylemişti zaten ailesini, onu ve babasını kurtardığında gözlerinin içine bakarak kalbinden geçenleri söyleyeceğini.
Aslında tatlı tatlı çay içip konuşurlarken söyleyecekti, büyük ihtimalle bu öpücük ilişki resmen başladıktan bir süre sonra gelecekti. Ama benim gibi sabırsızlıkla bekleyenler için çok iyi oldu tabii. ^^
Tam tahmin ettiğim gibi Ali Rıza’nın hayatında bugüne kadar bir ilişki olmamış, ondanmış gönül işlerindeki bu acemiliği.
Halide: “Ben kendimi böyle liseli çocuklar gibi hissediyorum.”
Ali Rıza: “Ben liselilerin de böyle durumlarda ne yaptığını bilmiyorum ki.”
Halide: “Farkındayım ama en çok da bu hallerini seviyorum.”

Halide’nin de söylediği gibi onun yanındaki bu utangaç, ne yapacağını, ne söyleyeceğini kestiremeyen haller Ali Rıza’ya çok yakışıyor. Devamlı karşısına çıkıp sevdiğini dile getirmek ya da hediyelere boğmak hiç onun tarzı değil. Daha gençliğini yaşayamadan ailenin reisi ve baba gibi olmuş bir adamın olgunluğu var üzerinde. Doğal olarak bir kadına yaklaşmak onun için basit bir şey değil. Halide ise Ali Rıza’nın yanında o eski genç kızlık dönemlerindeki gibi. Bir anda kabusa dönen, yarım kalan gençliğindeki Halide tekrar can buldu onun aşkıyla.
Tam ne güzel birbirlerinin ellerini tuttular, Ali Rıza Halide’ye açılacak derken Burak’ın telefonuyla işin rengi değişti. Ali Rıza’nın izin almadan Halide’nin telefonunu açması aslında çok yanlış bir davranıştı. Kim olursa olsun buna hakkı yok. Ali Rıza’nın Halide’nin Burak’a verdiği sözü Burak’tan değil Halide’den duyması gerekiyordu. Ama Mert canıyla cebelleşirken ve göreceği tepki belliyken bunu itiraf etmek de çok zor. Halide’nin yerinde olsam uzun bir süre Ali Rıza’ya bunu söyleyemezdim. Ali Rıza, Halide Burak’tan yardım istediği ve ona evlilik vaat ettiği için bu kadar kızmakta elbette haklı. Ancak kendini çaresiz hisseden, sevdiği ölecek diye endişelenen Halide de en az onun kadar haklı. Yalnız bu kadar güzel kavga eden çifti de seyretmek ayrı bir keyif. Sinirlenmek ikisine de çok yakışıyor, çok.
Neyse ki Halide’nin son sözlerinden sonra Ali Rıza sözlerle değil öpücükle aşkını itiraf etti de bu kavganın ateşini söndürdü. ^^ Tam olarak öpüşme olmasa da buna da şükür. Korona döneminde dudak dudağa temasa da razıyım.
“Benim sevdiğim için yapamayacağım hiçbir şey yok ama sen daha beni sevdiğini bile söyleyemiyorsun.”

Bu sahnenin ardından orada neler yaşandığını, neler konuştuklarını uzun uzun görmek isterdim ama sadece hastaneye geri döndüklerini görebildik. İnşallah yakın zamanda ailelerinin yanına el ele geldiklerini de görürüz.

Burak’ın kendini Ali Rıza’yı kurtarmış olarak görüp Halide’yle yaptığı olumsuz telefon görüşmesine rağmen gidip evlenme teklif etmesini çok sabırsızca buldum. Annesinin yüzüğüyle teklifle bulunması ona verdiği değeri göstermek açısından hoş olsa da yere yanacak bir maddeyle Halidem yazması şık gelmedi. Bana Yeşilçam filmlerinden Ah Nerede’yi hatırlattı. Halide’nin ona hak ettiği cevabı verip sevdasının ateşini söndürmesi ise efsane bir hareketti. Yalnız Burak’ın ret cevabı almasına rağmen ertesi gün Ali Rıza’ya “Halide’nin evleneceği adamım.” demesi de yine bir akıl tutulması. Galiba Halide’nin Burak’a vereceği en iyi cevap Ali Rıza ile nikah cüzdanı olacak.
Füsun’la Murat’ın ilişkisi ne ara aynı evde yaşama hayalleri kuracak seviyeye geldi? Haydi Füsun daha yeni Ali Rıza’ya olan aşkından vazgeçmiş olmasa yadırgamayacağım da şu an bu hız bana garip geliyor. Ancak ikisinin aynı anda güldüğü karelerin çok güzel olduğunu da inkar edemem. Ama bu ilişki Murat bulunduğu dünyadan tamamen kopmadıkça zor. Füsun hiçbir zaman o dünyada olmak istemeyecek.
Füsun’un Murat kaçırıldığında Ali Rıza’yı aramasına ise şaşırmadım. Henüz Burak’la ona haber verecek, ondan yardım isteyecek bir yakınlığı yok ve Nihan’ın ölümünden dolayı da asla olacağını sanmıyorum. Ancak Burak, suçunu itiraf eder de hapse girerse o zaman.
Geçtiğimiz bölümü tam Cabir Mert’in kafasına silah dayadığı an Ali Rıza’nın gelişiyle noktalamıştık. Ben Ali Rıza Mert’i kurtarır, Cabir’i de oracıkta öldürür diye bekliyordum ama bir anda çatışma çıktı ve olan Mert’e oldu. Neyse ki Mert de hemencecik yanlış yaptığını, Ali Rıza’yı zor durumda bıraktığı anladı. Bir daha böyle yemleri yemez.
Hastanede Ali Rıza’nın en büyük destekçisi ailesinden sonra yine Halide’ydi. Ah keşke Emine bu ortamda da yine Halide’yi suçlamasaydı. Emine’nin de bir gün onu seveceğine umudumu yitirmeme ramak kaldı. Belki Halide mahallede ihtiyacı olan hastalara yardım etmek için klinik açtığında, Rukiye’nin de ona destek olduğunu gördüğünde yumuşamaya başlar. Yalnız Halide bu kararını Ali Rıza’ya söylediğinde Ali Rıza’nın yüzünde nasıl da güller açtı. Mert’in gözünü açtığına sevindiği kadar sevindi dersem abartmış olmam. Halide’nin bu kararı tam da onun karakterine uygun oldu. Van’da da ekonomik durumu iyi olmayan hastalar için çalışıyordu sağlık ocağında.
Burak’ın Ali Rıza ve Haşmet’e yardım etmek için mekana girişine gülmeyen var mıdır acaba?
“Selamın aleyküm Cabir! Sana silah borcumu ödemeye geldim!
Kolla kendini Ali Rıza. Sen bana lazımsın.”

Hep diyorum Burak’ı seyretmeyi bu yüzden seviyorum. Karakterin bu kendine has tarzı ister istemez sahnelerinden keyif almama neden oluyor. Ama tabii ki bu keyif asla Ali Rıza’nın karşısındaki yenilgilerinden mest olduğum kadar büyük bir keyif değil.
Mert’in hastanede yattığını duyan Cabir’in hastaneye giriş planı da Muzaffer ile Ali Rıza’nın bunu tahmin ederek yaptığı plan da oldukça başarılıydı. İki tarafın çatışma anı oldukça iyi çekilmişti. Ardından Ali Rıza’nın Cabir’i yakalamasıyla başlayan oyun içinde oyun sürecini seyretmek ise oldukça heyecanlıydı. Açıkçası fragmanlarda Cabir’in bütün bunları kendiliğinden yaptığını düşünürken meğer o, Ali Rıza’nın emriyle yapacakmış tüm bunları.
Ali Rıza, sanki Cabir’i ele geçirmemiş gibi bir plan yaptı ve böylece konsorsiyumdaki dengeleri değiştirdi. Açıkçası bir an konsorsiyumu tamamen dağıtacak bir plan sandım ancak onun amacı hem gözlerine girmek hem de Burak’ı saf dışı bırakmakmış. Belki de Haşmet’in sözleriyle planında değişiklik yapmıştır.
Planı baştan sona kusursuz buldum. Plan olduğunu bilmeme rağmen de sonunda ne olacağını büyük merakla takip ettim. İyi ki özeti okumamışım, finalde ne olacağı meğer orada yazıyormuş. Özetlerde bu kadarı da yazmasa iyi olur, böyle bir seyrin ne keyfi var?
Ali Rıza’nın planı başarıya ulaşıp Derya ile Murat’ı kurtarıp, ardından Cabir’i öldürdüğünde tabii ki hepsinin hayranlığını ve minnetini kazandı. Açıkçası Mithat onu ödüllendirme fikrini ilk dile getirdiğinde Derya’yı Burak’la değil onunla evlendirmeyi düşünüyor sandım bir an.
Murat kaçırıldığında Burak’ın her mutlu anına eşlik eden Uzaylılar şarkısında bu defa coşmak yerine ağlamasına bayağı üzüldüm, yalan yok. Burak için bu hayattaki en değerli şey Halide gibi gözükse de aslında Murat’la ikisine verdiği değer eşit. Bir de bir erkekler kadınlara göre zor ağladığı için, hele ki böyle bir dünyanın içindelerse, böyle bir anı görmek beni çok fazla etkiliyor.
Açıkçası Burak’ın kolay kolay silahların bulunduğu depoyu patlatanın kendisi olduğunu itiraf etmeyeceğini düşünmüştüm. Ama Murat’ın kaçırılması onun bunu itiraf ettirecek kadar hata yapmasına neden oldu. Tabii konsorsiyumda bu ortaya çıkıp cezalandırıldığında suçu Ali Rıza’ya attı ancak olayın daha gerisine gittiğimizde bunun sorumlusu kendisi değil mi? Salman’a teslim edilecek silahları çalan, sonra onu öldüren, silahların seri numaralarını değiştirmeye kalkan kendisi değil miydi sanki? Yalnız konsorsiyumdaki görevlerinden alınması normal bir ceza ama Ersoylu soyadını kullanamama biraz fazla gelmedi mi size de?
Burak şimdi Ali Rıza’ya iyice bilendi. Bir de Halide’yle olan ilişkisini anladığında hıncı katlanacaktır. Ali Rıza’nın ondan gelebilecek tehlikelere karşı çok daha dikkatli olması gerekiyor bundan sonra.
Bölüm Burak’tan boşalan tüm görevlerin Ali Rıza’ya verilmesiyle son buldu. Ali Rıza’nın gözlerindeki o zafer ışığını görmek paha biçilemez.
“Ben bu yola baş koydum. Kılıcın ne kadar keskin olduğunu en kısa zamanda hepinize göstereceğim!”⁣
Tabii onun kastettiğinin aslında ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi işi çok daha zor. Fuat’la daha fazla bir araya gelmesi gerekecek ve üzerindeki yük çok daha fazla.
Bugüne kadarki belki de en iyi bölümü seyrettik. Geçtiğimiz bölüm iyi telafi edilmişti. Keşke Fırat Tanış kalıcı bir rolde olsaydı, dizinin havasına çok yakışmıştı. Ama Cabir ölmediğine, devletin elinde olduğuna göre onu belki tekrar görürüz kim bilir?
Fragmana göre hem Muzaffer hem de Haşmet, Ali Rıza’ya Halide ile olan ilişkisi ile görevi arasında bir seçim yapmasını söylüyorlar. Her ikisinin de bu tepkisi beni şaşırtmaz. Ancak benim bildiğim Ali Rıza, Halide’den de girdiği yoldan da vazgeçmez.
Bölümde emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?

 

Tweetleriyle yazıma renk katan arıza gifs , tolgasaritas_ , kafasıgidikgillerden , ümoğ bayındır ‘a çok teşekkürler.

 

Arıza bölüm yorumları için tıklayın

 

Arıza 11. Bölüm Fragmanlar

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

5 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

7 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce