Kategori: İzledimArıza

ARIZA – Geçmişi de Geleceği de Bir Kenara Bırakalım

Arıza 20. bölümde ile Pazar akşamı kaosunda Total’in ve AB’nin en çok izlenen dizisi oldu. Total’de 5.83 reyting ile 4. ve  AB’de 4.93 reyting ile 3. oldu. Bölüm izlenimleri konuk yazar Gözde‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^

 

Herhalde en heyecanla ve keyifle yazacağım bölüm yazısı bu haftanınki olacak. Her şeyiyle mükemmel bir bölümdü. Her hafta bir öncekinden daha iyisi geliyor. Sürprizleri de cabası.

 

 

Fuat’ı öldüren Ali Rıza, gözünü İhtiyar’ın evinde açtı. Muhteşem deniz manzaralı, modern mimariye sahip bu eve bayıldım doğrusu. Haşmet, Fuat ve Mithat’ın evleri gibi alışılageldik değil. Ali Rıza, evde Safir ile karşılaştı. Dizide adını ilk kez duyduğumuz Safir kim? Safir, İhtiyar’ın gölgesi, onun korumasıymış. Safir rolünü Muharrem Özcan oynuyor. Ben ilk kez seyrediyorum kendisini, Diriliş Ertuğrul dizisinde ünlenmiş. İlk andan tarzıyla, ses tonu ve konuşma şekliyle benden geçer not aldı. Hem marjinal görünümlü hem ürkütücü bir tip. Peki İhtiyar ona neden Safir diyor? Safirin anlamı: Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut. Acaba mavi rengin İhtiyar için bir anlamı mı var? O yüzden mi adama Safir diyor?

Safir, Ali Rıza’ya ne kadar güçlü olduklarını ve kollarının nerelere kadar uzandığını gösterdi. Emniyette Halide’nin sorgu odasından, Fuat ile konuştuğu uçuruma kadar. Yani ulaşılması güç yerlere bile ulaşabilecek bir güce sahipler, emniyete bile sızabiliyorlar. Ali Rıza için kendi canının değersiz olduğunu, onun sevdikleri için ölebileceğini çok iyi anlamış İhtiyar. Ali Rıza, Fuat’tan kasasında bir bilgi olduğunu öğrendiğini söyleyerek ellerinden kurtuldu ve ona güven testi için 48 saat süre verildi. İhtiyar temkinli biri belli. Ali Rıza barışı bozduğu için Fuat’ı cezalandırmakta haklı olsa bile, İhtiyar’ın adamları oraya gelip yapmamasını söylediklerinde vazgeçmeliydi.

 

 

Halide’yi alanların gerçek polis olmasını beklemiyordum. Muzaffer resmen Halide’den kurtulmak istiyor. Halide’nin güçlü duruşuyla ser verip sır vermeyeceğini de Ali Rıza’nın ona rest çekeceğini beklemiyordu tabii. Aşk düşmanı pislik, görevi uğruna Halide’yi feda eder mi sandık Ali Rıza? Adam resmen zaaf olduğu için değil, aşkta mutlu olanlara düşmanlığından aldırdı Halide’yi içeri. Yalnız o engel olamaya çalışadursun; Rukiye, Emine bile müstakbel gelinleri içeri alındı diye karakollara koştu. İki aile çoktan dünür oldu bile.

 

 

Ali Rıza aşık olunca tam bir kedi olmadı mı? Bu son badireyi atlattıktan sonra Haşmet ile konuşmaya geldiğinde Halide ile baş başa kaldıklarında yine pek bir şirindi. Ali Rıza’nın aşkla değişimi muhteşem oldu. İlişkiye ilk başladıklarında içindeki ateşe rağmen yüzü nasıl donuktu öyle. Şimdi ise yüzünde sıcacık bir gülümseme. Tabii aynı şey Halide için de geçerli. Birbirlerine o kadar iyi geldiler ki… Bu arada Halide, Ali Rıza bir yere kaçacaklarını söylediğinde babasından izin alacağı konusunda çok da şaka yapmıyordu bence. Koca kadın da olsa neticede aynı evde yaşıyorlar; bir yere giderken izin almasa bile, geç kalacağında falan haber verme durumu olur.

 

 

Haşmet haklıymış. Fuat onun ailesini sadece kendi hırsları, kıskançlığı için öldürtmemiş. Fuat’ın ölmeden önce Ali Rıza’ya söylediği sır Muzaffer ile alakalı değilmiş. Meğer sır daha da yakın biri, babasıyla ilgiliymiş. Açıkçası bu büyük bir sürpriz. Ali Rıza’nın bu göreve babasının devlet için çalışıyor olmasından dolayı seçildiğini biliyorduk ama bu kadarı çok fazla beyin yakan türden oldu.

Fuat’a Haşmet’in ailesini öldürme emrini Adem Zeyrek getirmiş. Adem’e bu emri Balaban vermiş. Balaban kim? Bölüm boyunca hakkında öğrenebildiğimiz eskiden Ali Rıza’nın babası Mehmet Emin ile birlikte çalıştığı ve bahis işi yaptığı. Ali Rıza’nın konuştuğu Adem Zeyrek, Mehmet Emin’i fotoğrafından teşhis etti ve onun infazcı olduğunu söyledi. Acaba aralarına mı sızmıştı? Yoksa devlet adamı olduğu da mı yalan?

Şimdi benim anladığım Halide’nin ailesinin ölümünde Ali Rıza’nın babasının da parmağı var. ArHal aşkı zaten çok zor bir aşktı; Haşmet’e, Muzaffer’e rağmen Ali Rıza’nın vazgeçemediği bir aşk. Ama şimdi bu gerçekle nasıl devam edecek Ali Rıza bu ilişkiye? Evet onun günahı yok bu işte ama bu gerçek ArHal aşkını imkansız kılıyor… Muzaffer de aman kına yaksın bir yerlerine şimdi, bu aşk imkansızlaştı işte. Ama bu aşk, imkansızlığa direnecek kadar güçlü. Bir kez daha ayrılık yerine iki sevgilinin pes etmeyip birlikte direndiğini görmeyi tercih ederim.

 

 

Burak ve Murat için gerçekten üzüldüm. Burak’ın babasına olan büyük sevgisinin yarattığı acı ile Murat’ın ailesini satarak, bu ölümden sorumlu olmasının verdiği vicdan azabı yüzlerinden okunuyordu. İkisi de kötü bir babanın kurbanı. Burak, babası yüzünden psikopat birine dönüşmüş. Murat ise en yakın arkadaşını öldürmenin vicdan azabıyla alkolik olmuştu ta ki Füsun’la tanışana kadar. Artık babalarının onlarda yarattığı hasarları onarıp yeni birer birey olabilirler. Ama ikisi de benim gözümde Gürkan ailesinin katili. O yüzden onların kaybına üzüldüm ama acıyamadım.

Murat’ın kendisine tepki gösterdiği için evden uzaklaştırdığı Şebnem, Fuat’a çok sadık bir eşti. Bir süre başka bir evde kaldıktan sonra yurt dışına gitmeyip büyük hamleler yapabilir. Füsun ise bölüm boyunca bana çok manasız bir karaktermiş gibi geldi yine.

Burak, babasının ölümünden duyduğu acıyla tutunacak bir dal aradı ve o dal Derya oldu. Daha iki bölüm önce Halide diye sayıklarken bir anda Derya ile birlikte olması biraz da bu yüzden. O kendisini seveni, Derya’yı seçti ama aklının hala Halide’de olduğu belli. Umurunda olmadığını söylese de dili, gözleri başka söylüyor. Aşk değildi hissettiği ama kolay kolay vazgeçebileceği bir saplantı da değil. Derya istediği kadar vazgeçemesin, Melek sonunda bu evliliğe engel olmak için yapacağını yaptı ve bulduğu ilk kozu kullandı. Murat’ın ailesini sattığını öğrenen Burak, barışın bozulmaması için bir şey yapmayacaktır ama iki kardeşin bundan sonra ciddi bir taht mücadelesine girebileceğini düşünüyorum. Haşmet bu bölüm İhtiyar’ın Ersoylular’ı sevdiğini söyledi. Acaba neden? Ali Rıza’nın babası Mehmet Emin ile Fuat arasındaki tanışıklık bir etken olabilir mi?

 

Güle güle Fuat Ersoylu

 

Fuat’ın bu kadar erken diziye veda edeceğini beklemiyordum doğrusu. Levent Can, Fuat karakterini mükemmel canlandırdı ve güçlü bir kötü olduğunu hep hissettirdi. Karakteri değil ama Levent Bey’i ekranda seyretmeyi özleyeceğim.

 

 

Ali Rıza ile Burak yeniden birlikte çalışmaya mecbur oldular. İhtiyar böyle istediği için başka çareleri yok. Her ikisi de birbirinin bir sevdiğini öldürdüğü için kayıpları eşitlendi. Yani kısasa kısas olmuş oldu bir nevi.

 

“Sen onun kardeşini öldürdün, o da senin babanı. Ödeştiniz. Hesabınızı kapatın demiş.”

 

Bakalım ne zaman, önce hangisi dayanma sınırını aşacak? Burak ilk defa Ali Rıza’yı ve Nihan’ın ölümünden sonra neler yaşadığını anladı. Ama çok geç. Sen paşa paşa cezanı çekseydin, şimdi baban hayatta olacaktı; Ali Rıza da bu yollara girmek zorunda kalmayacaktı. O yüzden de Ali Rıza Adem’i almaya gittiğinde tesadüf eseri Burak da oraya gelince birbirlerinin arkasını kolladılar çatışmada. Bakalım ben onları yan yana görmeye ne kadar tahammül edebileceğim? Ödeştiklerine inanmıyorum. Ali Rıza, Fuat’ı konsorsiyum için, görev için öldürdü. Yani bu ölümden sadece Ali Rıza sorumlu değil bana göre.

 

“Zormuş. Hakikaten zormuş. İyi dayanmışsın. Sevdiğim bir insanın katilinin suratına bakıp ona hiçbir şey yapmamak zormuş Ali Rıza. Seni şimdi çok daha iyi anladım. Bana iyi katlanmışsın. Ama ben ne zamana kadar dayanabilirim bilmiyorum.”

 

Ali Rıza kardeşi Mert’i araba galerisine idarecisi yaptı. Rasim de şirketin muhasebecisi oldu. (İç ses: Bir kurtulamadık şu enişteden!) Kendisi de artık galeriyi kullanacak ofis gibi. E koskoca Konsorsiyum’un kılıcı Arıza’nın mekanı taksi durağı olmamalıydı artık. Hem mahalle içinde hoş da olmuyordu, mahallelinin canını tehlikeye atıyordu.

 

 

Halide ile Ali Rıza sonunda uzun zamandır hayalini kurdukları şeye kavuştular ve baş başa bir gün geçirdiler. Gerçi Halide uyurken Ali Rıza gizlice görevini yerine getirdi, ama Halide uyanıp da gerçeği fark etmediği için bu detayı görmezden gelelim. ^^

Ali Rıza, Halide’yi arabayla evden aldı. Bu sahne her şeyiyle çok komikti. Haşmet gibi modern ama eski kafalı bir baba kızı sevgilisiyle baş başa tatile giderken camdan uğurlar mı hiç? ^^ Ne yapacakları da besbelli yani. İstediği kadar Ali Rıza’yı sevsin, haberi olur tamam da giderken ardından bakmak bayağı acayip. Halide’nin bir günlük tatil için koskoca bir bavul hazırlaması ise çok gerçekçiydi. Evet, biz kadınlar böyleyiz işte. Genellikle çantamız da bavulumuz da böyle ağzına kadar dolu olur. Sonra içinde aradığını bul bulabilirsen. ^^

 

“Halide bir gün kalacağız dedim, taşınıyoruz demedim.”

 

Halide ile Ali Rıza’nın orman yolundaki yolculuğunda seçilen şarkı yine bu aşka cuk oturmuştu. Bu, ikisinin de ilk ilişkisi, birlikte unutulmaz ilkleri yaşıyorlar. O yüzden yaşanan her an bir başka özel. O yüzden de bu özel mekanı seçmiş Ali Rıza. Düşündüm de Hasan’ın evi, otel odası, klinik falan yakışmazdı bu sahnelere. Hem yol boyunca hem de orman evinde Halide ile Ali Rıza’yı hiç olmadığı kadar mutlu gördük. O kadar mutlu oldular ki 24 saat boyunca, sanki bir ömür yetecekmiş gibi. Evet, ne yazık ki uzun bir süre tekrarı olmayacakmış gibi hissediyorum bu anların.

 

Sen Benim – Tuğkan –  dinlemek için tıklayınız.

Zor günler geçirebilir her insan

Umudun olurum eğer bana inanırsan

Yaprakların solar da güneşi unutursan

Işığın olurum sonsuza uzanan

Işığın olurum sonsuza uzanan

Bu fırtına dinmek bilmez mi?

Bir öpüşsek her şey geçmez mi?

Kendimi adıyorum yoluna

Adına

Sana

Sen benim söylenmeyen sözlerim

Sen benim unutmadığım ilklerim

Sen benim içemediğim son kadeh

Uzun yolum

Şarkılarım

Sevdiğim

Sen benim söylenmeyen sözlerim

Sen benim unutmadığım ilklerim

Sen benim içemediğim son kadeh

Uzun yolum

Şarkılarım

Sevdiğim

Bu fırtına dinmek bilmez mi?

Bir öpüşsek her şey geçmez mi?

Kendimi adıyorum yoluna

Adına

Sana

Sen benim söylenmeyen sözlerim

Sen benim unutamadığım ilklerim

Sen benim içemediğim son kadeh

Uzun yolum

Şarkılarım

Sevdiğim

Sen benim söylenmeyen sözlerim

Sen benim unutamadığım ilklerim

Sen benim içemediğim son kadeh

Uzun yolum

Şarkılarım

Sevdiğim

Uzun yolum

Şarkılarım

Sevdiğim

 

Çiftlerin birlikte yemek yaptığı mutfak sahnelerine bayılırım. Aşkla ile yapılan lezzetli yemekler çıkar ortaya. Halide ile Ali Rıza da birkaç çeşit yemek yaptılar birlikte. Gerçi pek yiyemediler o yemeklerden ama olsun. ^^ En azından yaparken tırtıklayıp pişmesini beklerken şarap içtiler. ^^

 

İlgini çekebilir : Yaz Dizileri ve Olmazsa Olmaz Mutfak Sahneleri

 

 

Twitter’da arkadaşlarla yazışırken ArHal için en geç üç bölüme vuslat sahnesi seyredeceğiz demiştim. Dediğim çıktı ve dağ evinde ArHal ilk defa seviştiler. Açıkçası çok iyi çekilmiş bir sahneydi ne eksik ne fazla. Halide ile Ali Rıza arasındaki aşkı, tutkuyu; aşktan ve birbirlerini arzulamaktan tıpkı o şöminenin ateşi gibi nasıl yandıklarını tam anlamıyla hissettik. “Bugüne kadar dizilerde seyrettiğim en iyi sevişme sahnelerinden biriydi.” dersem abartmış olmam. Ali Rıza ile Halide’nin öpüşerek şöminenin oraya gitmeleri, Ali Rıza’nın elleri titreye titreye Halide’nin hırkasının düğmelerini açması, Halide’nin saç tokasını çekme detaylarını beğendim. Özellikle tokayı çekmesi çok sıcak bir detaydı. Çiftimizin ilk kez sevişmesi, tıpkı ilk öpüşmeleri gibi unutulmaz oldu. Mercimeği fırına verdiler nihayet. ^^ İlk baş başa yemeklerini de adam akıllı yiyemediler ama… Olsun, bundan sonra çok baş başa yemekleri olacak. Belki de sevişme sonrası acıkıp o kadar emek verdikleri yemekleri yemişlerdir. ^^

 

Günaydın sevgilim, ne güzel bir gün değil mi? ^^

 

Bu arada ben sabah Halide yatakta tek başına uyanıp hayal kırıklığı yaşayacak diye çok korkmuştum. Eski bir Siyah Beyaz Aşk seyircisi olarak bu gözler ilk sevişme sonrası sevdiği kadına sırtını dönen adam gördü, o yüzden böyle bir beklenti oluştu. Neyse ki Ali Rıza Halide’ye fark ettirmeden çatıştı, aradığı adamı yakaladı ve geri döndü. Şimdiden evli çiftlerin bu meşhur diyaloğunu yaşayıp üstüne birbirlerini tekrar ısıtmaları da daha ilk sevişmenin etkisinden çıkamayan bünyeme ikinci bir şok oldu. ^^

 

Halide: “Sen niye bu kadar soğuksun?”

Ali Rıza: “Gece boyu çektin yorganı üstüne, açıkta kaldım ben, üşüdüm.”

 

Sabahki kahvaltı da yine yarım kaldı. Sevgili senaristler şu çocuklar bir kere de bir kahvaltıyı tamamlayamayacaklar mı ya? Ali Rıza’nın Halide’ye aldığı çiçeği mi yesinler, ne yapsınlar?

 

 

Resmen bu bölüm şok üstüne şok yaşadık. Daha fazlası olamaz derken bir yenisi daha eklendi. Rukiye ile Muzaffer’in buluşmasında Ali Rıza’nın gerçek annesinin Rukiye olmadığını öğrendik. Meğer Ali Rıza, Rukiye’ye bir emanetmiş. Herhalde ölmüş kocasının bir başkasından olan oğlu olmalı.

 

“Rukiye sen oğlum, oğlum diyorsun da. İkimiz de gerçeği çok iyi biliyoruz değil mi? O sadece bir emanet sana.”

 

Ali Rıza’nın gerçek annesi kim? Ali Rıza’nın gerçek annesi İhtiyar mı? Senaryodaki gidişat onu gösteriyor. Rukiye’nin karakter tanıtımında kocası hakkında şöyle yazıyordu: Devlet Demir Yollarında çalışan rahmetli kocası, aslında devletin istihbarat birimlerinden birinde çalışırken, ilk karısı ve iki çocuğu öldürülmüş, bunun üzerine Mehmet Emin, kuralları çiğneyerek katilleri vurmuştur. Bu olaydan sonra istifa eden Mehmet Emin Bey, toparlanmak için ata toprağı Düzce’ye gider, 2 yıl sonra Rukiye ile evlenir ve İstanbul’a taşınırılar.

Şimdi buradaki ilk karısı ve iki çocuğuna dair hikaye mi değişiyor? Ali Rıza’nın babası Mehmet Emin’in ilk karısı İhtiyar ve çocuklarından biri de Ali Rıza mı yoksa? Veyahut Rukiye ile evliyken İhtiyar ile bir ilişkisi mi oldu Mehmet Emin’in?

Ne olursa olsun, benim için Ali Rıza’nın annesi Rukiye’dir. Rukiye, Ali Rıza’yı o kadar çok seviyor, ona bakarken içi titriyor ki bir an olsun emanet olabileceğini bana düşündürmedi. O yüzden onların arasındaki gerçek sevgi bağını kimse koparamaz.

Muzaffer devlet adamıysa İhtiyar ile ne işi var? Bunun sebebinin Mehmet Emin olması oldukça akla yatkın görünüyor. Muzaffer ile Safir arasında geçen şu diyalog da “Ali Rıza’nın gerçek annesi İhtiyar mı?” sorusuna bir cevap niteliğinde sanki. Eğer bir yakınlıkları yoksa bize ne Ali Rıza’nın İhtiyar’a benzemesinden.

 

Muzaffer: “Ali Rıza gelirim derse gelir.”

Safir: “İhtiyar’a benziyor desene.”

 

 

Ali Rıza, Adem’den Balaban’ın mekanını öğrendi ve oraya vardığında onu bir sürpriz bekliyordu: İhtiyar. Yani verdikleri bu görevde önemli olan onun Balaban’a ulaşması değil; bu mekana vaktinde gelip gelmeyeceğiydi.

İhtiyar’ın kadın olabileceği hiç aklıma gelmezdi doğrusu. Senaristlerimizi bu muhteşem ters köşe için tebrik etmek istiyorum. Kurulan düzenin en tepesinde bir kadın olması çok farklı bir seçim. Kadınların da erkekler kadar güçlü olduğunu mesajı verilmesi açısından da güzel bir hamle. Zaten Melek karakteri de Konsorsiyum’un başı olan kocası Mithat’tan çok daha güçlü bir kadın. İhtiyar’ı Nursel Köse oynuyor. Nursel Köse’yi Paramparça dizisinde seyretmiş ve çok beğenmiştim. Bu rolü de başarıyla canlandıracağından şüphem yok. Onu gördüğümüz ilk sahneyle de şimdiden bende heyecan yarattı karakter.

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz? Yorumlarda buluşalım.

 

Arıza bölüm yorumları için tıklayın

 

Arıza 21. Bölüm Fragmanı

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

5 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce