Arıza 19. bölümde, bir önceki bölümün hem aksiyon hem de ArHal sahnelerinin güzelliğinin etkisinin de yadsınamayacağı şekilde reytinglerini yükseltti. Total’de 6,79 reyting ile 4., AB’de 4,62 reyting ile 4. ve ABC’de 5,96 reytingle 3. oldu. Bölüm izlenimleri konuk yazar Gözde‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^
Arıza bu hafta süre olarak her zamankinden daha kısa bir bölümle geldi ekrana. Umarım böyle devam eder, böylece daha akıcı bölümler seyrederiz biz de. Bence güzel bir bölümdü ancak ArHal sahneleri sayıca azdı. Çiftimiz bir bölümü daha sadece sarılarak tamamladı. ^^ Ama birlikte aksiyon içinde yer aldılar ya, o şahaneydi işte. Eğer çiftimizin sahneleri daha çok olur ve bu sahnelerin internette paylaşılmasına gereken özen gösterilirse dizinin AB grubu reytinglerinin de daha iyi olacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz bölümü Fuat ve Burak’ın anlaşmayı bozmak için Haşmet, Mithat ve Ali Rıza’ya operasyon düzenlemesiyle noktalamıştık. Önce bu noktaya nasıl geldiğimizi gördük. Rıfkı’nın aileye ve ailenin reisine bağlılık göstererek Murat’a onların niyetlerini açıklaması ve onun yanında yer almasını sevdim. Burak’a “Bana Rıfkı Bey diyeceksiniz.” dediği sahneden sonra en sevdiğim davranışı bu bağlılığını ifade etmesi oldu.
Ben bu yeni Murat’ı çok sevdim. O eski güçsüz Murat’ın yerine ailenin reisi olduğu kanıtlayan yepyeni bir adam geldi. Ali Rıza ile iş birliği yapması süper, ama neden yine Burak’a zarar verilmemesi şartı koşuyor? Burak’ı bu şekilde korumak ve bunu yaparken Ali Rıza ile ailesinin canını acıtması bana doğru gelmiyor. Madem kardeşinin ölmesini istemiyor, onu durdurmak da ciddi efor istiyor, onun Nihan’ı öldürmek suçundan hapse girmesini sağlaması en mantıklı çözüm.
Murat’ın Burak’a göğsünü gere gere planlarını kendisinin bozduğunu söylemesini beklerdim. Sonuçta o doğru olanı yaptı ve anlaşmanın bozulmasını engelledi. Yaptığı şey ailesini satmak değildi. İhtiyar, elinde kalan Fuat ve Burak’la mı yetinecekti yani sözünü çiğnemelerine rağmen? Hayır. Haşmet ve Ali Rıza ölünce Halide, Burak’ın kollarına mı koşacaktı? Hayır. Baba oğul kral olacağız diye akıllarını yitirdiler resmen.
“Bir laf vardır. Tanrı birini mahvetmek istiyorsa onun aklını alırmış.”
Halide ile Ali Rıza için tehlikenin hemen geçmemesi ve birlikte aksiyonunun içinde yer almaları güzeldi. E çift arıza olunca böyle sahneler kaçınılmaz. Devamını bekliyoruz. Ali Rıza’nın peşlerindeki keskin nişancıyı tek atışta vurması şıktı ama Halide’nin silahı çıkartmasına yardım etmesi, keskin nişancı vurulduktan sonra silahı ve kutusunu toparlayıp arabaya kaldırması daha da şıktı. Halide Gürkan’a da bu yakışır. ^^
Ailesi gözlerinin önünde katledilen Halide’nin paniği bana normal geldi. Doktor olması insani olarak sevdiği adam için endişelenmesine engel değil. Halide, Ali Rıza’yı kolundaki kurşunu çıkartmak için kliniğe götürürken, devamlı konuşmasını istediği Ali Rıza’nın tepkisi ne kadar da gerçekçiydi. Ali Rıza’nın Halide’ye aşkını itiraf etmesi bir asır kadar uzun sürmüştü malum. ^^
Halide: “Hatta kapama gözlerini aç. Sakın uyumak falan yok, tamam mı? Hatta konuş benimle, sakın susma.”
Ali Rıza: ……
Halide: “Ali Rıza!”
Ali Rıza: “Ne konuşayım Halide? Ben normalde konuşamıyorum, şu an nasıl konuşayım?”
Ali Rıza şuuru yerinde değilken geceki sarhoş hali kadar minnoş bir kediydi resmen. Yine tatlı tatlı espriler, afili cümleler. Bu romantikliği her zaman bekliyorum kendisinden.
Halide: “Ali Rıza seni burada uyutamam. Canın biraz yanabilir.”
Ali Rıza: “Sen yak canımı Halide’m.”
Halide bir kez daha Ali Rıza için hastane dışında, imkanları yetersiz bir yerde kurşun çıkarttı. Onu artık bu işlerin dışında normal normal doktorluğunu yaparken görmek istiyorum.
Tam ne güzel operasyonlardan herkes sağ salim kurtuldu, Fuat da Haşmet’in elinde derken Ali Rıza tutuklandı. Yalnız Fuat ölse bile Burak hapse girmeden nasıl kazanmış oluyoruz? Neden bu kadar seviniyoruz? Tamam yılanın başı Fuat ama Nihan’ı öldüren o değil ki, Burak.
Ben bu tutuklamanın Muzaffer’in planı olduğunu tahmin etmiştim. Ali Rıza’ya elinin ne kadar uzun olduğunu gösterdi, gözdağı verdi. Sonuçta haklı. Bu yola girerken ondan habersiz bir iş yapmayacağı ve Ersoylular’a dokunmayacağı konusunda anlaşmışlardı. Geçen hafta da dediğim gibi Ali Rıza konsorsiyumun gerçek kılıcı gibi davranmaya başladı, o yüzden de Muzaffer’in ona anlaşmalarını hatırlatması yerinde oldu. Ayrıca Ali Rıza ve Muzaffer’in karşılıklı restleşme sahneleri muhteşem; o yüzden Muzaffer böyle kötü olabilir, bana uyar.
Seda ve Mert’i birbirine çok yakıştırmıştım. Bu ship yalan mı oldu şimdi? Meğer Seda, Muzaffer’in ajanıymış. Ben gerçekten hemşirelik mesleğini seven tatlı bir hemşire kızımız sanırken, meğer o klinikte duyduğu önemli olabilecek şeyleri Muzaffer’e aktarmakla görevliymiş.
Muzaffer, Ali Rıza’yı bıraktıktan sonraki kavuşma sahnesinde yine sadece sarıldı Halide ile Ali Rıza. Birbirinizin dudaklarına bakacağınıza ateşli bir şekilde öpüşseydiniz ya etrafta kimse yokken. Herhalde sezonu sadece sarılacak tamamlayacak ArHal çifti. Dizinin finalinde de evlenecekler, biz de birlikte olduklarını göremeyip hayal edeceğiz. Cidden artık yeter. Zaten bölümde Derya ile Burak çiftinden bile az sahneleri vardı, bari onlarda da daha yakın olsunlar. Öpüşmeyip sadece birbirlerinin yanaklarını sevdiler, bari üzerine Haşmet ile yemek yedikleri bir sahne görseydik. Haydi o da olmadı, sabah Ali Rızaların evindeki aile kahvaltısında Halide de olsaydı, ne de olsa müstakbel gelinleri. ^^
Derya ile Burak sahneleri hakkında yazmak istemiyorum çünkü gereğinden uzun ve tatsız tuzsuz sahneler… Derya’nın bitmek bilmeyen aptallıkları… Sadece Burak’ın kendisini seven kadınla olmayı seçmesi hoşuma gitti bu etapta.
Mithat’ın Melek’e rağmen Burak ile anlaşması bence yanlış. Ersoylular’ın başı olarak konsorsiyumda Murat’tan daha çok işlerine yarayacağını düşünüyor olmalı ama bence Burak değişmez. Asla gerçekten anlaşmaya sadık kalmaz Fuat ölse bile. Bunu Derya mutlu olsun diye düşünüyorsa yine yanlış. Melek asla kızının ablasının, yeğenlerinin katiliyle evlenmesini istemez. Belki de Mithat, Burak ile anlaşmış görünüp uygun bir zamanda ondan sonsuza dek kurtulmayı planlıyordur.
Murat, Füsun’a çok yanlış vaatler verdi. Bu son gelişmelerden sonra bu dünyadan kopabileceğine inanmıyorum. Mithat istese de damadı yapsa da hakkında infaz kararı olduğu için Burak o koltuğa oturamaz, oturmamalı, kurallar çiğnenmemeli. Füsun, Murat’la bu vaadi için barışmış oldu, ona olan aşkından dolayı değil. O yüzden ben şu an onun aşkını samimi bulmuyorum. Hatta Ali Rıza tutuklanır tutuklanmaz, onunla yaşadıkları onca anlaşmazlığa rağmen “Avukatıyım.” diye kendini ortalara atmasından, endişesinin büyüklüğünden ona olan aşkının küllenmediğine ikna oldum. Yalnız Halide ne de güzel uyuz oldu Füsun’un bu haline. Kıskandın mı bakayım sen Füsun’u Halide’m?
Haşmet, çiftliğin mutfağında et keserken bir an gerçekten Fuat’ı kesiyor sandım, yalan yok. Şükür ki beklediğim gibi Fuat’ı öldürmek gibi bir hata yapmamış ve onu Ali Rıza’ya teslim etmiş. E ne yapalım bir önceki sahnede elinde baltayla Fuat’la konuşmasının ardından kamera yandaki ahıra doğru pan hareketi yapınca biz görmedik ama o Fuat’ın beynini deşti zannettim.
Ali Rıza, Fuat’ı alınca “Direkt Muzaffer’e götürecek, Halide ile ailesini Muzaffer’in yapabileceklerinden koruyacak.” diye düşünmüştüm. Sonuçta Muzaffer’in görevlendirdiği adamlar Fuat’ı çiftlikte bulsaydı Haşmet için sıkıntı doğuracaktı. Ama Ali Rıza yine hata yaptı ve Halide’ye zarar vermiş oldu. Muzaffer’in adamları bu defa da Fuat’ı öldürme suçunda Halide’yi tutuklayıp götürmek istediler. Bakalım Halide, Muzaffer’in bu seferki hamlesinden nasıl sıyrılabilecek?
Meğer Ali Rıza, Fuat’ı öldürürken bunu Burak’a seyrettirip sonra da onu öldürmeye niyetliymiş. Tıpkı Burak’ın ona Nihan’ın ölümünü seyrettirdiği gibi. Kısasa kısasmış yani amacı. Ama ben Ali Rıza’nın sabrının sonuna gelmeyip bu işi adalete bırakacağına inanmıştım hep.
Ali Rıza, Burak’ı öldürmedi ama Fuat’ı vurarak onu da öldürmüş kadar oldu. Ben bir ara silahla öldürmek yerine tekerli sandalyesini ittirip uçurumdan atacak sanmıştım. Onları uzaktan seyreden Burak’ın, önce babası yaşadığı için coşkudan sonra vurulmasını görüp acıya geçişi, üzüntüsü gerçekten çok iyi yansıtılmıştı. O “Baba!” diye haykırdığında kaybına gerçekten üzüldüm. Olgun Toker resmen sahneyi yaşamış. Fuat öldü mü sizce? Bence önümüzdeki bölüm ölecek. Çünkü bu defa da kurtulursa hem çok saçma olacak hem de zaten büyük sırrını Ali Rıza’ya söylediği için karakteri dizideki işlevini tamamladı. Haşmet’in iddiasına göre Fuat, onun ailesini katletmeyi planlarken yalnız değilmiş, arkasında biri daha varmış. Acaba bu kişi, bir anda oraya gelen İhtiyar’ın adamlarının içinde olan ve Fuat’ı vurduğu için Ali Rıza’yı vuran Muzaffer olabilir mi?
“Alın bunu. Alın. İhtiyar’a da sevgilerimi iletin.”
Şu an aklımda tek soru: Muzaffer kim? Konsorsiyumu ve tepelerindeki İhtiyar’ı yok etmek isteyen derin devlet adamı Muzaffer’in İhtiyar ile bağlantısı ne? Acaba aslında devletin değil de İhtiyar’ın mı adamı Muzaffer? Muzaffer’in esas amacı konsorsiyumu bitirmek değil de Ersoylular’ın konsorsiyumun başında olmasını engellemek olabilir mi? Ali Rıza’nın babası da devlete çalışan biriymiş, acaba onunla araları da bozuk muydu? Muzaffer, yanlış yola sapmıştır bu yüzden de araları açılmıştır, hatta belki Ali Rıza’nın babasının katili de Muzaffer’dir, olamaz mı yani? Son olarak aklımdaki diğer bir ihtimal de şu: İhtiyar, Ali Rıza’nın babası. Belki kendine ölü süsü verdi, kim bilir? Tabii ben çok yönlü düşünüyorum, belki de tüm bunlar Ali Rıza ile Muzaffer’in bir planıydı sadece.
Tam yazıyı yazarken diziye Nursel Köse’nin katıldığı bilgisi paylaşıldı. Hoş gelmiş, çok severim oyunculuğunu. Acaba hangi rolde karşımıza çıkacak? Yoksa İhtiyar Nursel Köse mi? Şayet İhtiyar değilse onun karısı ya da kız kardeşi veya Muzaffer’in eski karısı ihtimalleri var aklımda.
Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?
Arıza bölüm yorumları için tıklayın
(henüz yayınlanmadı)
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.