Arıza her hafta heyecanı bir ‘tık’ arttırıyor. Dizinin dördüncü bölümü bir önceki bölümü ile hemen hemen aynı reytingleri aldı: Total’de 5,07, AB’de 5,09 ve ABC1’de 5,57. Her üç grupta da günün 2. si oldu.
4. bölüm izlenimleri konuk yazar Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^ (For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Arıza’nın bu bölümü şu ana kadar en sevdiğim bölüm oldu. Aksiyon, dram, romantizm hepsi çok güzel harmanlanmıştı. Kesinlikle gittikçe güzelleşiyor dizi. Ön izleme ve fragmana göre haftaya bizi daha iyi bir bölüm bekliyor.
Geçtiğimiz bölümü Ali Rıza’nın restoranda Burak’la karşı karşıya geldiği anda noktalamıştık. Ali Rıza’nın cidden çelik gibi sinirleri olduğunu bir kez daha gördük. Burak’ın onca kışkırtıcı sözüne son ana kadar iyi dayandı.
Burak’ın adam öldürmekle ilgili Ali Rıza’ya nutuk atması esnasında Halide’nin bir anda dağılması, ona bakışı içimi acıttı. Burak’la ikisi ne kadar az bir araya gelseler o kadar iyi olacak. Ama adam yüzsüz, konsorsiyum istediği için Haşmet’in elini öpme bahanesiyle Halide’ye asılmaktan geri kalmıyor. Halide kolyeyle karşısına çıksa, yüzleşse bile geri adım atmayacak kadar yapışkan. Burak ölmeden Halide ondan kurtulamaz, Ali Rıza’yla evlense bile. (Pofff!) Burak, o suikastte yer almamış olsaydı bile onunla bu iş olmazdı. Çünkü temelde karakteri sorunlu. Küçük dünyaları ben yarattım edasında gezip duruyor.
Restoran çıkışında Ali Rıza’ya çıkışırken gerekçesinde haklıydı Halide. Onun korunmaya ihtiyacı yok. Ancak bu tavrının sebebi sadece bu değildi bence. Burak’la karşı karşıya gelmeleri Ali Rıza’ya bir şey olacak diye endişelendirdi onu. E Ali Rıza da onun için endişelendiyse aşk başladı diyebilir miyiz? ^^ Yalnız Ali Rıza da “Ben bunca şeyi boşuna mı yaşadım?” diye sormakta haklıydı, ama keşke istemeden Halide’yi suçluyor gibi hissettirmeseydi. Ama güzel toparladı. Yalnız kadınlar babalarına benzeyen adamlara âşık olur diye boşuna demiyorlar. Ali Rıza da Haşmet’e çok benziyor karakter olarak.
Fuat, Haşmet’in Ali Rıza’da gençliğini gördüğünü söylerken çok haklı. Çünkü Haşmet de Ali Rıza’yla benzer nedenlerle girmiş bu dünyaya. Onu çarçabuk sevecek olması da bu yüzden olacak. Buna bir de Ali Rıza’nın zekası eklenince Haşmet’in vazgeçilmezi olması kaçınılmaz. Zaten üslubuna, ilkelerine şimdiden hayran olmadı mı? Ali Rıza hastanede bir konuşma yaptı, ertesi gün durağa ziyarete geldi baksanıza. Ali Rıza kesinlikle Muzaffer’in onu bu göreve neden gizlice hazırladığının canlı kanıtı.
Ali Rıza’nın Yaşar’ın saldırısına karşı canı pahasına Haşmet’i koruması ve adamları püskürtmeleri beklenen bir şeydi. Ali Rıza’nın bu hallerine hastayım. Tolga Sarıtaş’a bu sahneler çok yakışıyor. Ancak Yaşar’ın taraftan neden hiç kimse yaralanmadı? Böyle bir çatışmanın daha kanlı geçmesini beklerdim.
Fatih’in ateş edilirken korkusu, kaskatı kesilmesi onun aslında bu dünyaya ait olmadığını gösterdi. O da başka türlü destek olur Ali Rıza’ya bundan sonra. Yaşadığı şey esasen çok doğal. Seyrettiğimiz kurgu işe gerçeklik duygusu katmış.
Burak, Yaşar’a Ali Rıza’nın yanında olan Haşmet’i de öldürme emri vererek çok büyük bir hata yaptı. Bu saldırı ertelenmeliydi. Kendi eliyle Ali Rıza-Haşmet yakınlığını besledi.
Fuat önce Sabri, sonra bu saldırı yüzünden konsorsiyumdaki ortaklarını da karşısına alma noktasına geldi. Zaten Burak’ın başa çıkma durumundan dolayı ortaklar huzursuzken çok daha dikkatli hamle yapmaları gerekirdi. Hele bir de Haşmet’in ailesinin katli emrini onun verdiği ortaya çıksın, ortaklar sandığı gibi Haşmet’i değil, onu parçalayacak. Anladığım kadarıyla Halide tam anlamıyla emin olmadan Haşmet’e Burak’la ilgili şüphelerini söylemeyecek. Bana önce Ali Rıza’yla paylaşacakmış gibi geliyor.
Burak bir de bu sayede Halide-Ali Rıza yakınlığının da yeniden alevlenmesini sağladı. Bir gün önce tartışıp birbiriyle bozuşan ikilimiz hemencecik yelkenleri suya indirip birbirlerine gülücükler saçar oldu. Ali Rıza yaralanır da Doktor Halide sevdiceğiyle ilgilenmez mi hiç? ^^ Mümkünse Halide hemen bir sağlık kuruşunda çalışmaya başlasın, kendi ayakları üzerinde duran Halide’yi daha çok görelim.
Ali Rıza acilde yatarken ne de güzel baktılar birbirlerine. Maviş gözleri birbirlerine gülümsediğinde içim ısınıyor. Halide ona olan hisleriyle ilgili minik bir pot kırdı ama olsun. Hasta yatağında daha bir mutlu oldu Ali Rıza.
Ali Rıza eve geldiğinde mesajlaştıkları sahneye ise bayıldım. O sahnede kendini görmeyen var mıdır? Cep telefonuyla büyüyen nesilde hangimiz hoşlandığımız kişiden mesaj gelsin diye heyecanla beklemedi? Cevap geldiğinde ağzımız kulaklarımıza varmadı mı böyle?
Bölüm içinde iki tane bölümle çok uyumlu şarkı kullanılmıştı. Özellikle Yürüyorum Dikenlerin Üstüne tam da Ali Rıza’nın şu anki durumunu anlatmıyor mu?
Karanlık bir gece yol görünmüyor
Yürüyorum dikenlerin üstünde
Kara çalı bana aman vermiyor
Yürüyorum dikenlerin üstünde yaralıyam
Üstünde yaralıyam, üstünde yaralıyam, üstünde
Yürüyorum dikenlerin üstünde yaralıyam
Üstünde yaralıyam, üstünde
Yalnız Ali Rıza’nın Nihan’ın düğününü, ölümünü hatırlayıp onun öldüğü yere çökmesi beni mahvetti. Ne kadar güçlü görünmeye çalışırsa çalışsın, Ali Rıza’nın yarası hala çok taze, çok derin… Aşk yaralarını saracak elbette ama Burak ölmeden bu yara kapanmaz.
Ali Rıza’nın Füsun’a aralarında bir şey olamayacağını söylemesi dürüst bir hareketti. Ne o öyle emniyette adamın koluna girip yapışmalar, Halide’ye nispet yapmalar? Füsun şimdi üzüldü ama bunun için sevinmeli.
Aynı zamanda Murat’ın kendisine karşı dürüstlüğüne de sevinmesi gerekir. Murat onun arkadaşlığından fazlasını istediğini öyle güzel dile getirdi ki kesinlikle şans verilmeyi hak ediyor.
“Sizinle her şey olmak isteyebilirim ama arkadaşınız olmak istemem. Arkadaş olmak demek bir bakıma yakınlaşmak demek ama başka bir açıdan da yakınlaşılmayacağını kabul etmek demek. Ben bunu kabul etmek istemiyorum.”
Zaten o dünyanın içinde temiz kalmak istediği, hem bu yüzden hem babasının ona olan tutumu yüzünden mutsuz olduğu için kendini alkole vermiş, vicdanlı biri o. Değer görmeyi hak ediyor.
Burak’la olan eğlenceli dertleşmesi ise görmek istediğimiz bir kardeşlik sahnesiydi. Çok içten, çok samimiydi. Burak’ın Füsun hakkındaki tespiti ise nokta atışıydı. ^^
“Ben Burak Ersoylu şimdiye kadar Haşmet Gürkan’a silah çekmedim. Bak Haşmet Gürkan’a silah çeken sana neler yapar onu bir düşün.”
Rukiye’nin endişelerini çok iyi anlıyorum ama yetişkin iki tane erkek evlada yaptığı dayatmalar çok yanlış. O yaşa gelmiş birine sadece tavsiyede bulunulabilir. Kocasından kalma evi satıp Düzce’ye gider gitmesine ama Ali Rıza ile Mert peşinden asla gelmez.
Ali Rıza yaralandığında Halide ve Haşmet’e çıkışmasını, kendilerinden uzak durmalarını istemesine de hiç şaşmadım ama oğluna sor bakalım onlardan uzak durmak istiyor mu? ^^
Bu saatten sonra Ali Rıza’yı yolundan hiç kimse ve hiçbir şey döndüremez. Boşuna çabalayıp adamın beynini ütülemenin anlamı yok.
Mert’ten de umudumu iyice kestim, kalkıp emlakçıyı dövmek, adama silah çekmek nedir? Ali Rıza’nın bu çocuktan daha çok çekeceği var, çok… Halbuki yanlış yollara sapacağına, işine gücüne baksa.
Ters köşeleri severim. Son sahnedeki ters köşeler çok etkileyiciydi. Haşmet’in Yaşar’ı bulup Ali Rıza’ya haber vermemesi mi daha fazla ters köşeydi, onu gören Ali Rıza’nın Haşmet’in başına silah dayaması mı ben seçemedim. Haşmet’in Ali Rıza’ya sorduğu soru üzerine haftaya nasıl onu sağ kolu ilan edecek kadar yakınlaşacakları merak konusu. Ali Rıza ne diyecek de onun iyice gözüne girecek bakalım? Bir de gerçeği söylüyormuş, herhalde ters köşenin alası bu olur.
Show TV yeni sezon tanıtım filmi de yayınlandı. Tanıtım zaten 90’ların klipleri gibi o ayrı bir konu ama diğer dizilerden tanıtımda yer alan çiftler yan yanayken ArHal neden değil? Böyle saçma şey mi olur? Bu kadar güzel bir çifti harcamamalıydınız.
Bölümde emeği geçen herkesin emeklerine sağlık.
Tweet’iyle yazıma renk katan elf ama bitik. ‘e çok teşekkürler.
Arıza bölüm yorumları için tıklayın
(link otomatik olarak oynamadıysa Arıza ilk sahne için tıklayınız)
(link otomatik olarak oynamadıysa Arıza ilk sahne için tıklayınız)
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.