Ay Yapım’dan yeni bir dizi daha geliyor: Çukur … Senaryosu Gökhan Horzum’a emanet edilen, yönetmen koltuğunda ise Sinan Öztürk’ü göreceğimiz dizide başrolleri Aras Bulut İynemli, Dilan Çiçek Deniz paylaşıyor. Kadro oldukça zengin: Erkan Kolçak Köstendil, Öner Erkan, Rıza Kocaoğlu, Nebil Sayın, Kubilay Aka, Ercan Kesal ve Perihan Savaş.
Merakla beklenen dizinin konusu;
İstanbul’un en belalı mahallerinden Çukur’un kontrolü Koçova ailesinin elindedir. Koçovalıların Çukur’u yönetirken en önemli kuralları da uyuşturucuya asla izin vermemeleridir. Ancak gözünü bu mahalleye dikmiş ve bu yasağı kırmaya hazırlanan yeni bir grubun ortaya çıkması ile mevcut düzen bozulur. Tam Koçovalıları pes ettirdiklerini düşündüklerinde, ailenin küçük oğlu Yamaç yıllar önce bambaşka bir hayat kurmak için arkasında bıraktığı Çukur’a geri dönecek ve yeni bir dönem başlayacaktır. Yamaç yıllar önce Çukur’u ve ailesini arkasında bırakarak yarınını düşünmediği bir hayata dalmıştır. Karşısına en az kendisi kadar hesapsız, yaralı ve tehlikeli ama bir o kadar da güzel bir genç kadın olan Sena çıkınca sonsuz aşkı bulduğuna inanır. “Ölene kadar mutlu” olmak üzere bir araya gelen bu genç çiftin hayatına Çukur’un ve Yamaç’ın ailesinin yeniden girmesi ile hiçbir şey artık hayalini kurdukları gibi olmayacaktır. Yamaç’ın Çukur’daki geleceği ve Sena’nın geçmişi ortak bir hayat kurmalarına izin verecek midir?
Dizinin adı ise sadece bana mı Game of Thrones’daki Flea Bottom’ı (Pire çukuru) hatırlattı? Diziyi izleyenler bu bölgeyi Ser Davos Seaworth ve Gendry’den hatırlayacaklardır. Ama izlemeyenler için Pire Çukuru Kral Toprakları’ndaki yoksul ve perişan bir bölgedir. Ahır ve domuz boku kokan bu pis yerde sokaklar boyunca şaraphaneler, genelevler ve güveççiler bulunur.
Dizinin konusu revize edilmiş. İlk bültene göre biraz daha süslenmiş bir metinle karşı karşıyayız. Öncelikle karakterin adı Aras yerine Yamaç olarak değişmiş. Yerinde bir karar. Bir aktör için (yaygın bir isim olmadığı halde) kendi adı ile bir karakter canlandırmak kulağa pek hoş gelmiyor. Siz de aynı fikirde misiniz? İşte ilk tanıtım yazısı: Aras (Yamaç olarak değişmiş) , bir gün mahallede çıkan çatışmanın ardından ailesinin bu tehlikeli hayatından kurtulmak ister ve babasının karşı durmasına rağmen evi terk eder. Kendi kaderini çizmek için müzik yaptığı sırada karşısına Sena çıkar. Eski bir polisin kızı olan Sena, annesi ve kardeşinin ölümünden sorumlu tutulduğu (öldürmekle suçlandığı) için evi terk etmiş biridir. Kaderleri kesişen bu iki insanın yaşayacağı tutkulu aşk ise hayatlarını değiştirecektir. Sena ile Aras (Yamaç)’ın tutkulu aşkları Paris’e kadar uzanır ama bu durum Aras (Yamaç)’ın annesinden gelen kötü bir haberle bozulur. Aras (Yamaç) biranda kendini ailesinin yanında İstanbul’da bulur. Bu aşkın bir telefon ile alt üst olacağını kim bilebilirdi ki…
Konunun ışığında çoğu yerli dizinin ilk bölümündeki Avrupa yolculuğu Çukur için de geçerli olacak demiştim. Bu durumda yanılıyor olabilirim. Çukur’dan önce Paris caddeleri de keyifle izlenir ama izleyip göreceğiz.
Kadronun özenle seçildiği kesin. Ama fragmanı izlerken size de İçerde’den bir kesit izliyorsunuz gibi geldi mi? Varsın olsun, ben izlerim.
Çukur için kalbimden geçen gün Pazartesi. Günü şimdiden rezerve ettim, merakla bekliyorum. (Bu demek oluyor ki elveda Kayıtdışı^^)
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.