Her Çarşamba Disney+ da yepyeni bölümü ile yayında olan Ben Gri 4. Bölüm izlenimleri Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Ben Gri’nin 4.bölümü “Sen Doğru Olanı Yaptın” adıyla yayınlandı. Gerilimli, aksiyonlu ve ters köşeli bir bölümdü.
Geçen haftadan sonra merak ettiğim iki sorunun da cevabını büyük ölçüde almış oldum.
Bölüm boyunca Fuat’ın örgüte ulaşma çabalarını izledik. Buna ek olarak, Arda- Tekin buluşmalarının arkasında yatan neden ortaya çıkarken, Hülya’nın Arda’yla aynı ortamda bulunmak istememesinin sebebini de öğrendik. Selin’in olay gecesiyle ilgili hatırladıkları, onunla ilgili tahminlerimde genel olarak haklı olduğumu gösterdi.
İlk şaşkınlığı bölüm başlarında yaşadım. Önceki yazımda Müvekkil Aylin’in eşiyle ilgili şüpheli gibi izlenim verilse de Selin’in kaçırılmasının onunla alakalı olduğunu düşünmediğimi söylemiştim.
İlk bölümden sonra iki haftalık bir atlama olması, bu süreçte o davayla ilgili bir görüşmeden bahsedilmemesi, konunun tek bölümlük olduğu izlenimini vermişti bana.
Meğerse konu kapanmamış, aksine Fuat’ın hayatının merkezi haline gelen örgüt meselesiyle doğrudan bağlantılıymış. Adı Aylin ya da bu hafta öğrendiğimiz üzere Tülin olan kadın ve eşi olarak bildiğimiz, aslında kadını pazarlayan adam gülen yüz çetesinin üyesiymiş. Demek ki örgüt tarafından gönderildiler Fuat’ın ofisine. Velayet davası, adamın ofisi basması, otoparktaki kavga Fuat’a karşı düzenlenen bir oyunmuş.
Aylin mağdur olduğunu, çocuğunu almakla tehdit ettiklerini söylese de bu saatten sonra inanmam zor. Belki de amaçları Fuat’ı oyalayıp, Doruk Sezgin ile buluşması gerçekleşmeden Selin’e yetişmesine engel olmaktı. Peki ama örgütün Fuat’ı seçme nedeni ne? Bu soru hala gizemini koruyor. Fuat’ın “Neden Ben?” sorusu gibi biz de “Neden Fuat?” diye soruyoruz.
Acaba alt metinde vurgulanmak istenen “Herkes mecbur kalırsa suç işler.” düşüncesi mi?
Selin’in aynı anda hem sevgilisi hem de tecavüzcüsü olan Doruk Sezgin de mi örgütün bir parçasıydı bilemiyoruz. Belki de Fuat’ı avuçlarının içine alabilmek için, pisliklerini bildikleri adamı tehdit ederek, onu Selin’le irtibata geçmesi için zorlamışlardır. Bu da mümkün.
Sonuç olarak; örgütün üyelerinin bir nevi mağdurlardan oluştuğu çıkarımında bulunabiliriz sanırım. Yani örgüt üyeleri, bir şekilde örgüt tarafından tehdit edilenler ve kişisel intikamını almak için dahil olanlardan oluşuyor.
Doruk Sezgin ve Selim Karaca’nın gerçek yüzleri ortaya çıktı bu hafta. Komiser Bülent bu bilgilere adamlar hayattayken ulaşamadıkları kendini eleştirirken, Fuat’ın bu iki olayın neresinde olduğunu anlamakta zorlanıyor hâlâ. Leyla onun örgütün üyesi olabileceğini ancak bundan pişmanlık duyduğu için itirafta bulunmaya geldiğini ve son anda vazgeçtiğini ima ettiğinde Bülent’in kurduğu cümle anlamlıydı.
“Meşhur Adalet Savaşçısı Fuat Akıncı intikam meleği oldu diyorsun ha.”
Ne Adalet savaşçısı ne intikam meleği, an itibariyle Fuat Akıncı’dan bir seri katil yaratılma yoluna girilmiş bulunuluyor. Fuat , öfkesine yenildikçe daha büyük zarara uğramaya devam edecek görünüyor. Kendisinin de dedigi gibi “Öfkeyle kalkan zararla oturuyor” işte.
Bunu son sahnede gördük maalesef.
Bölüm boyunca bir tek Tekin’le iletişim halinde olan Fuat, onun da yardımıyla sonunda cenazedeki gizemli adama ulaştı. Ülkemizde festivaller, konserler iptal edilirken, müzikli eğlencelere kota konulurken, dizimizde 2022 Nisan ayında bir “Gençlik Festivali” düzenlenmişti. Burada sahne alacak “Network” grubunun elemanı Agâh Pekin ise Fuat’ın aradığı genç adamdı. Bu arada Network isminin tesadüfen seçilmediğini, Timuçin Esen’in ilk müzik grubunun adı olduğunu da ekleyelim.
İkilinin göz göze gelmesi, ardından başlayan kaçma kovalamaca bir binanın çatısında sona erdi. Peşlerinde olan Leyla’dan habersiz karşı karşıya geldiler. Fuat’ın istediği tek şey neyin içinde olduğunu anlamak, kendisine neden ve kim tarafından tuzak kurulduğunu, örgütün amacının ne olduğunu öğrenmekti. Oysa Agâh’ın Fuat’ın sorularına yanıt vermek gibi bir niyeti yoktu. Belki suskunluk yemini etmişti, belki de sorduğu sorulara verecek yanıtı yoktu. O ancak “Sen doğru olanı yaptın keşke cesaretim olsaydı da o adamı ben öldürseydim” demekten öte gidemedi. Selim Karaca tarafından tecavüze uğradığı gün öldüğünü de ekledi.
Sonuç olarak bu yüzleşme kanlı bitti ve ikili arasında boğuşma yaşanırken Fuat’ın silahı patladı. İkilinin peşindeki Leyla da silah sesinin geldiği yere doğru harekete geçti. Bu sefer Fuat’a olay yerinde suç üstü yapabilecek mi yoksa o yetişmeden Fuat kaçmayı başaracak mı?
Bu arada Fuat’ın kaç tane ruhsatlı silahı var merak ettim. Ona ait bir silah zaten örgütün elinde değil miydi? Bir de şu anki silahı var ki giyinme odasında özel bir çantada saklıydı evden ayrılırken yanına almıştı.
Doruk Sezgin Fuat’ın bireysel intikamıydı, Selim Karaca kendisine yapılan iyiliğe karşılık örgüte ödediği kefaretti. Agâh’ın ölümü ise sadece bir kaza. Ve Fuat artık üç kişinin ölümünün sorumlusu. İlk bölümün sonunda beyazdan griye dönüşümü başlamıştı. An itibariyle grinin tonu koyulaşıyor. Bu işin sonunda karşımızda siyah bir Fuat bulacağız diye korkmuyor değilim.
Agâh sürekli doğru olanı yaptığını vurgulasa da Fuat kime göre doğru olanı yaptı? Selim Karaca Fuat’ın sorunu değildi ki ondan alacağı bir intikamı da yoktu. İntikam alması gereken Agâh’ken, bu işi yapması için neden Fuat seçildi? Fuat, adam madem sübyancıymış iyi ki öldürmüşüm de dünyadan bir pislik eksilmiş, diyecek bir adam da değil ki. İntikamını almak isteyenlerden oluşuyorsa bu örgüt, intikamı canı yananın alması gerekmez mi? Yoksa canı yanan ölmesini istediği kişinin adını örgüte veriyor, onlar da belirledikleri kurbanlara mı işletiyor cinayetleri? Yine cevabını bilmediğimiz sorularla karşı karşıyayız bu bölümde de.
Bölümün diğer sürprizi Tekin ve Arda arasında yaşananların ardındaki sır perdesinin ortadan kalkmasıydı. Tekin beni oldukça şaşırttı bu hafta. İkili arasındaki meselenin Fuat’la ilgili olduğunu tahmin etmiştim, Fuat’ın yaşadıklarının Tekin’le bir bağlantısı olabileceğini de. Ama ben Tekin, Arda’nın istediklerini yapıyor, emirlerini yerine getiriyor diye düşünürken meğerse durum tam tersiymiş. Boşuna “Sessiz atın çiftesi berk (pek) olur” demiyorlar. Tekin’in o sessiz, ürkek yapısının ardında bambaşka biri varmış. Arda’yı tehdit eden ve istediklerini yaptıran Tekin’miş. Hatta telefonuna gelen mesajın sesinden anladığımız üzere Tekin de örgütün üyesiymiş. Yalnız bu tehdit etme durumunun ilk bölümden değil ikinci bölümden itibaren başladığını düşünüyorum.
İlk bölümde Tekin Fuat’ın bilgisayarıyla uğraştığı sırada, işinin bitip bitmediğini sorarken oldukça rahattı Arda. Ondan çekinir gibi bir tavrı yoktu. Onunla konuşmayan, sorusuna cevap vermeyen ve kötü şekilde bakan Tekin’di. Büyük ihtimalle o sahnede Arda’nın kaçamağını öğrenmiş ancak tehdit noktasına gelmemişti. Bu durumda Arda ve Hülya’nın birlikte oldukları gece Selin’in tecavüze uğradığı gece değil. Arda o gün ofisten erken çıkmıştı bir randevusu olduğu için. Çıkarken de Fuat’ın arkasından tuhaf tuhaf bakmıştı. Pekâlâ Şile’ye Hülya’nın yanına gitmiş olabilirdi. Son sahnede o videoyu da izleyince, acaba o gece mi yaşandı her şey diye düşünmedim değil. Böylesi Fuat için çok daha büyük bir darbe olur çünkü. Ama Tekin’in davranışlarını inceleyince bu ilişkinin daha önce yaşanmış olması ihtimali ağır bastı.
İkinci bölümde ikilinin birbirine bakışları tedirginlik vericiydi. Arda ya o gün ya da gece çalan kapıyı açtığında Tekin’in bildiklerini öğrendi. Kapıyı açtığını görmüştük ama gelen kişi gizli tutulmuştu. Geçen hafta ise Tekin ve Arda karşı karşıya gelmişti. Arda, Tekin’i sıkıştırıp olanları Fuat’a anlatmakla suçlarken , Tekin’in “Günahının yükü ağır değil mi?” sözü üzerine anlıyoruz ki Hülya’yla yaşadığı o gecenin, Fuat’la evliyken olma ihtimali yüksek maalesef. İkisi de bekarken yaşanmış olsa en fazla eski bir gençlik macerası deyip o kadar üstünde durmazlardı bence. O sahnede Arda Tekin’in yanında oldukça tedirgindi. Onu Fuat’la görünce bayağı korkmuştu. Fuat’ı kaybetmekten korkuyorum diye algıladım bu durumu o halde o hatayı nasıl yaptı bu adam?
Hülya’nın doğum gününe Arda’nın gelmesini istememe sebebi de aralarındaki kaçamakmış demek ki. Alkolü kaçırır da o geceyle ilgili konuşur ya da imada bulunur diye korktu herhalde.
Üçüncü bölümde Arda onu aradığında huzursuz olan Hülya, bu bölümde Arda aradığında da eve gelip ikisinin görüntülerinin ellerinde olduğunu ve tehdit edildiğini söylediğinde onunla konuşmaktan rahatsız bir tavır sergilemiyordu.
Hülya’yı henüz çözemiyorum. Ailesine bağlı bir kadın gibiydi ama böyle bir yanlışa neden düştü meraktayım. Fuat’la problem yaşadıkları bir zaman mıydı yoksa alkolün etkisinde bir gece mi? Ben yakında Fuat’ın kendisini aldattığından şüphelenecek derken, Hülya meğerse ondan önce davranmış. Fuat bunu hak etmemişti. O, ailesinden uzakta bile onların özellikle de Selin’in fotoğraflarına bakınca yüzünde gülümseme oluşuyor sadece.
Hülya’yı aramak istese de eline aldığı telefonda tuşa basmasına engel olan şey aynada gördüğü, kendisine bakan ancak bir o kadar yabancılaşmış adamdı. Kadına söyleyecek sözü yok ki, yalan da söylemek istemiyor. Kendi temiz kalamadı, kirini ailesine de bulaştırmaktan korkuyor sanki.
Hülya bu bölüm nihayet Ceyda’ya hesap sorma eyleminde bulundu. Önce onu terapi meselesine karışmaması için uyardı. Ardından Selin’in, ikinci bir hap aldığı için bayıldığını öğrenince, Ceyda’nın üstüne gitti.
Kızımız psikoloji okuyacak ya Hülya’yı iki dakikada manipüle etmeyi başardı. Konuşmadan anladığımız kadarıyla ailenin Ceyda’yı eve almasının nedeni Selin’i konuşturması içinmiş. Selin’in yaptığı hiçbir şeyden haberdar olamıyorsa o evde de işi yoktu Hülya’ya göre. Haklıydı da. Ama Ceyda oracıkta babasıyla ilgili bir ölüm hikayesi yazdı ve duygu sömürüsünde de başarılı oldu. Hülya geri adım atıp istediği kadar evde kalabileceğini söyledi. Kıza sarılıp babası için üzgün olduğunu söylediğinde Ceyda mimikleri ve baş hareketi “tabi tabi” diyordu adeta. Babası gerçekten öldüyse bunun Fuat’la bir alakası olmalı gibi geliyor. Belki de Hülya’yla. Belki de babası hâlâ hayattadır kim bilir ve anlattıkları yalandan ibarettir. Bu arada hâlâ Hülya’yla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Mesleği ne? Daha önce çalıştı mi? Yoksa Fuat’la evlendiğinden beri ya da Selin’in doğumundan itibaren ev hanımlığı mı yapıyor? Arda ve Hülya ne kadar zamandır tanışıyor? Üçlü eski arkadaş mı yoksa Hülya sonradan mı gruba dahil oldu? Ebru Özkan Saban’ın hâlâ az rolü var bölümlerde. Hikayesine bu aldatma konusuyla mı giriş yapılacak acaba? Keşke bu yola girilmeseydi de onu aktif olarak izleyeceğimiz başka bir hikaye yazılsaydı.
Ceyda Selin cephesinde ise Selin’in itirafı vardı. Selin o geceyle ilgili her şeyi hatırladığını, hepsinin kendi suçu olduğunu söyledi ve Doruk’un sevgilisi olduğunu ekledi.
Ceyda telefonuna gelen mesaj üzerine Selin’le bu konuşmayı yaptı. Ve ne yazık ki bu itiraf Ceyda’nın bilgisayarı aracılığıyla kayıt altına alındı. Ceyda’nın telefona gelen mesaj sesi Fuat ve Tekin’le aynı. Yani o da örgütün bir üyesi.
Selin’in internetten tanıştığı biriyle buluştuğu, ona aşık olduğu, ailesini dinlemeyip kafasına göre hareket ettiği için kendini suçlu hissetmesi normal karşılanabilir ama hiçbir kadın, çocuk ya da genç kız tecavüze uğradığı için kendini suçlu hissetmemeli, bunu hak ettiği yanılgısına düşmemeli. Yaptığı hiçbir yanlışın bedeli bu olamaz çünkü. Umarım bu travmayı daha büyük yanlışlar yapmadan atlatır Selin.
Örgüt Akıncı ailesini çepeçevre sarmış durumda.
Bu bölüm itibariyle örgüt üyeleri ve kurbanları hakkında biraz daha bilgimiz oldu. Emniyet müdürü, Agah, Tekin, Ceyda ve Aylin’in sözde eşi örgütün üyelerinden. Aylin mağdur mu tam emin değilim ama ona da üye gözüyle bakıyorum.
Kurbanlar ise; Fuat ve Arda şimdilik. Yakın bir gelecekte bu listeye Selin ve Hülya da eklenecek gibi duruyor. Ama hepsi birbirinden saklayacak büyük ihtimalle. Hepsi de ayrı cephelerde aynı şey için ve yalnız mücadele edecek.
Bölüm Arda ve Hülya’nın otel kaçamağının çekildiği videoyu Tekin izlerken sona erdi. Son sahne hayal kırıklığı yaratsa da yine güzel bir bölüm izledik ve pek çok soruyla ekran karşısından ayrıldık.
Yeni bölümde görüşmek dileğiyle… Keyifli okumalar.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.