BENİM TATLI YALANIM – Bakmalara Doyamadım,


Bölüm yazısını bulutların üzerinde yazmak kısmet oldu. Bu nedenle Suna’nın Nejat “bu oyunu süresiz uzatalım” teklifini yaptığı andaki duygularını birebir yaşıyorum. Düşünsenize süresini kendi belirleyeceği zaman diliminde sevdiği adamla birlikte…

Ama gelelim Nejat’ın teklifine. Cümle içinde yarim ağız öyle olduğunun bilincinde olduğunu geçirse de bu ne kadar bencilce bir tekliftir.

Bu konuyu daha sonra detayları ile değinmek üzere bir kenara bırakalım, bölüm yazısına bölümün en kritik dönemeci dilek fenerine yazılı ‘dilek’ konusu ile başlayalım. Varsın kendi ağzından duymuş olalım, fragmanının ışığında Suna’nın kâğıda yazdıkları ile kalbinden geçenlerin farklı olup, kâğıda yazılanların muhallebici ile ilgili olduğu teorim de sosyal medyada okuduğumda mantıklı bulduğum ‘başka bir adam’ için yazmıştım teorisi de tutmadı. Bilemedim, hatta bilemedik… İkinci teori en azından bölüm içinde olasılık olarak değerlendirildi. Gerçi Suna dilek fenerindeki notu okuduğunu düşündüğü için Nejat’ı inandırmak adına sahte sevgili olarak Serkan’ı seçseydi kaosa gel… Tam alıştığımız klişelerden biri idi bu strateji, ucundan döndük…

Peki Hayri nasıl oldu da Nejat’dan önce feneri buldu. Buldu ise neden yok etmeyi değil dilekleri değiştirmeyi tercih etti, tam bi muamma… Desem ki Suna’nın duygularının zaten farkındaydı, kendince arabuluculuk yapmak istedi; değil. O zaman amacı neydi? Nejat’ı Kayra’yı kaybedebileceği gerçeği ile yüzleştirmek mi? Saçma… Kaldı ki Nejat’ın dilek konusundaki tavrı da kızı yerine Suna ile mi konuşmak olmalıydı?

 

N­ejat’ın süreyi dilediğince uzatalım – birkez daha altını çiziyorum bencilceydi, teklifini önce yüreği pır pır ederek kabul eden Suna’nın oyunu uzatmama kararı çok doğruydu. Nejat’a aşıkken ve hislerine karşılık alma ihtimalinin – kulak misafiri olduğu cümleler ile, olmadığına inanıyorken bu teklifi kabulü onun için eziyet olmayacak mıydı? O evde, o ailede geçici bir yeri olduğunu anladığı ve kararını değiştirdiği anki performansı için Aslı Bekiroğlu’nu tebrik ederim. Nejat’ın bu karar değişikliğinin gerisinde yatan nedenleri anlamasına da sevindim. Umarım yakında Suna’yı yanında kalıcı yapacak teklifleri yapar ^^

Hande’nin ofisteki romantik(!) yemeği istediği gibi sonuclanmasa da başka bir fırsat yaratıp Suna’nın cümleleri ile (burada kızgın surat emojisi hayal ediniz, duygularını Nejat’a açmasını sevdim. Bu konu daha fazla uzamamalıydı. Nejat’ın içten içe bildiği – bence kesin, ama ‘arkadaşlık kisvesi altında’ görmezden geldiği hisleri kendi kulakları ile duydu. Burada asıl önemli olan Nejat’ın bu açılım konusundaki tavrı. Gelecek bölümde şekillenir umarım. Bakalım tek taşını, pardon saatini alınca ne yapacak. Bir de öpücük var. Fragmanın ışığında Nejat’ın net tepkileri olur mu emin değilim ama Suna-Hande’nin yapay arkadaşlığı bu vesile ile bittiği için çok mutluyum. Bu andan itibaren kabullenen değil, savaşan bir Suna görmek istiyorum. Bu süreçte başarılı olmasa bile -ki ihtimal dahilinde değil, elbette mutlu son bizi bekler, en azından denemiş olur. Ne yapacağını bilmeden karşılıksız bir aşk ile çırpınan bir Suna izlemek istemiyorum doğrusu…

Piknik güzel bir sürprizdi. Bu aşkın temelini Kayra çok güzel sağlamlaştırıyor. Her hamlesi bir çelik sütun. Acaba Hayri ve Serkan da desteğini arttırsa mı? Her ikisi de Nejat’ın aklına Suna ile ilişkinlerini bir ileri seviyeye taşımayı soktu ama daha fazla destek lazım, malum bizim oğlan duygularını açığa çıkarma konusunda pek ağır aksak ilerliyor. Oysa ki onu merak etmesi, onun için endişelenmesi, onu ‘mutlu’ etmek istemesi, onunla vakit geçirmekten keyif alması, onun için sürprizler organize etmesinin her biri bir işaret değil mi?

Nejat’ın muhallebici konusundaki ısrarı Suna’yı mutlu etmekten öte, süre bitince de bir şekilde bağları devam etsin diye olamaz mı?

 

Nejat çok iyi bir ebeveyn olsa da her şartta anne rolünü üstlenemeyebilir, bazı konular anne ile kızı arasında özeldir. Suna Kayra’nın hayatındaki boşlukları ne güzel dolduruyor. Mektup sahnesi tam da bunu doğruluyor.

 

 

Suna çaldırdığı mektubunun metni – en az Kerem Can’ınki kadar ^^ gerçekten çok içtendi: ” Ben seni apaçık görüyorum. Keşke sen de beni görsen…”

Serkan Burcu cephesinde bu bölüm epey hareketlenme vardı. Sinema çıkışında Serkan’ın bakışlarını ‘tamam, oldu bu iş’ diye yorumlamıştım ki, yanılmışım. Burcu’da benim gibi yanlış yorumlayanlardan, üzdü. İki yakın arkadaş kendilerini görmeyen adamlara mı aşık oldu şimdi? Bahtsız bedeviler.

Serkan’ın tek eşliliğe geçişini de can-ı gönülden destekliyorum da tek eş seçimi yanlış ^^ Gerçi Serkan’ın Burcu ile birlikte olmaktan keyif aldığını ama ilişkilerini farklı bir seviyeye çekerlerse onu üzme riskini göze alamadığı için Burcu’dan uzaklaştığını düşünüyorum. Aklına ilk gelen alternatif adayı seçti.

 

Berrin / Pervin’i hiç çözemedim. Geçen haftaki bölüm yazısında değindiğim soruların bir tanesine bile yanıt bulamadım. Bununla birlikte Berrin’in sadece küçük kızı Suna’ya yakınlaşmaya çalışması da garip? Diğer çocukları onu tanıyacak kadar büyük olduğu olarak açıklansa da onlarında hayatına dokunmak istemiyor mu? Anne kız dertleşmeleri -büyük ihtimalle Berrin’i benimseyemedigim için, bana hiç doğal gelmiyor. Berrin/Pervin’in gidişindeki gizem ile birlikte Suna ile Nejat’ın kiralık anne oyununu nasıl öğrendi de dahil oldu konusu da açığa kavuşmalı.

Her bölümde kısacık da olsa yer verilen Nejat – Şevket sahnelerini de çok seviyorum. Paşa esas oğlumuz Nejat ile ortak dertleri olan Şevket hayattan aldığı dersleri paylaşarak onun taşlaşmış kalbini kendi kızı lehine yumuşatacak.

 

 

Son olarak bu dizide en çok neyi seviyorum biliyor musunuz, Suna’nın Nejat’ın hayatına neşe katmasını. Sadece kızı ile birlikteyken gülen adamın yüzünden gülücük eksik olmuyor. Ne güzel.

 

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim /Benim Tatlı Yalanım  kategorisini ziyaret edebilirsiniz.

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce