Nejat fan club kuruldu mu? Yazın beni ilk sıraya ^^
Hoş geldin ekranlara ‘Benim Tatlı Yalanım’. Henüz başlamadan bu yaz devamlı izleyeceğim dizi olarak seni seçmiş ve yazın en minnoş dizisi demiştim, bu hafta izlediğim üç taneyi bir sepete koyup değerlendirdiğimde de kesinlikle doğru bir tespit olduğunu düşünüyorum. Öyle minnoş ki, ilk bölümü yüzümde bir gülümseme ile izledim…
Aslında formül belli. Soğuk, zengin, yakışıklı, kaslı(!), esas oğlan + iyi kalpli, hafif sakar, ailesini maddi olarak zorluklar çeken, emekçi sevimli esas kız + esas oğlan ile iş, arkadaşlık, aile dostluğu vb. bağlantısı olan güzel kadın ve iki değerli yan karakterler: esas oğlanın dert ortağı can dostu, esas kızın akıl hocası, en yakın arkadaşı, esas oğlanın evindeki, işindeki hamarat yardımcı, esas kızın ailesi…
Bu basit bir o kadar klişe formül Benim Tatlı Yalanım’da da var. Ek olarak bu formüle esas oğlanın tatlı mı tatlı kızı da eklenmiş, Karya.
Diziye girmeden Karya’yı canlandıran Lavinya Ünlüer’e paragraf ayırayım. İlk olarak Kadir Doğulu ile baba-kız olarak izlemiştim erken veda eden bir dizide, ardından ufak tefek cinayetlerde Aksak’ların küçük kızı olarak… Yeteneği başrol olarak izlediğimiz çoğu oyuncudan başarılı. Sevimliliği tartışma kapsamında değil. Anlaşılan o ki, yaş alınca çok can yakacak bir güzelliğin olacak küçük hanım…
Basit ve pembe bir yalan olarak başlayan ama süreç olarak yalanın yalanı doğurduğu bir sarmal içinde Nejat çaresizlik içinde debelenirken birtakım yanlışlıklar, sakarlıklar silsilesi sonucu karşısına onu bu dertten kısa bir süreliğine de olsa kurtarabilecek beyaz kanatlı (pardon elbiseli) bir melek çıkar.
Öncelikle yalan konusu kritik. Bir pedagoga danışmadan çocuğuna yalan üzerine bir dünya kırmak aklı başında bir adama hiç yakışmamış. Gerçi pedagog kelimesinin bıçak kapıya dayanınca geçmesi bile olumlu. Malum, dizilerde pek rastlamıyoruz. Çocuk da cin gibi maşallah. Annesi tarafından gönderildiğine inandığı her kartı kelimesi kelimesine hafızasına kazımış. ‘Çocuktur, unutur geçer’ diye bir durum da yok… Ama bu yalan olmasa dizinin temeli neye oturacak değil mi?
Gelelim Suna ile Nejat’a… #SuNe ? NeSu? En iyisi SuNej galiba…
Nejat, bölüm boyunca efendiliğini gram bozmadı. Rahmetli anneannemin ‘paşam’ diye seveceği türden bir delikanlı. Karşısında nedensiz -daha doğrusu nedeni anlaşılamayan – çemkirmelere rağmen nasıl da soğukkanlı kalabildi. Evinde ilgili bir baba, işinde lider… Eee bi’ de Furkan Palalı farkı, yakışıklı. Hele ki ses tonu, o konuşsun biz dinleyelim… Hoop, ilk paragrafa geri dönelim: Nejat fan club kuruldu mu? Yazın beni ilk sıraya.
Suna, esas kızımız sevimli ama pek atarlı… Pek az kalır FAZLA atarlı! Bu detay çok aşırı olmamış mı? Bunca aşırılığa Aslı Bekiroğlu’nun bir de büyük rol kesmeleri eklenince Suna karakteri çok abartılı sevimsiz bir karakter olmuş çıkmış. İlerleyen bölümlerde Suna-Karya sahnelerinin artması, çemkirecek nedenlerin azalması karakteri daha yumuşatacaktır.
[wp_ad_camp_1]
Baba kızı sevdim çok sevdim. Bununla birlikte de birkaç sevdiğim ve sevmediğim detay var tabi… İşte kısa kısa;
– Nejat’ın kızına fıstık diye seslenmesini sevdim. Küçük bir detay: Fıstığım değil Fıstık’ım demesine takıldım k’yı yumuşatmadan özellikle fıstık vurgulanıyor sanırım…
– Esas oğlan Nejat’ın saçlarının her daim kuaförden çıkmış gibi olmamasını sevdim.
– Galiba Nejat’a dair herşeyi sevdim ^^ (Bknz ilk paragraf)
– Hayri’nin anaçlığını pek sevdim. Nejat’ı toparlayacak bir karakter belli. Bir kadın yerine bir erkek yardımcı olması çok daha iyi olmuş. Kayra Hayri’ye Hayri Abi/Amca diye mi seslenseydi acaba? Çok mu eski kafalıyım ^^
– Kayra’nın annesine olan özleminin yanı sıra baba sevgisinin apayrı olması çok tatlış değil mi? “Baba, annemi çok seviyorum ama seni de çok seviyorum”
– Kayra’nın okul arkadaşları ile yaşadıkları üzdü. Ama pek normal; çocuk deyip geçme, öyle sivri dilleri oluyor ki bazen…
– Burcu’nun yanlışlıkla işe girmesini pek sevdim. “Ben yanlışlıkla işe girdim.” Her gün, her insanın başına gelebilecek bir yanlışlık, ne olacak canım ^^ Eee, Serkan’la Burcu arasında aşk ne zaman başlar dersiniz?
– İş denilince gözlük sektöründe mi bunlar? Kaçırdım oraları galiba… Nejat’ın inceden inceden konumunu hatırlatan patronluğunu sevdim. Ticari olarak doğru detaylar!
– İşyerindeki Nejat’a yürüyen potansiyel kötü kadın Hande güzellik kraliçesi ünvanlı Gonca Sarıyıldız’mış. Yine yarışmalardan ekranlara geçen bir yüz. Güzel mi? Güzel. Bakalım yetenekli mi? İzleyip göreceğiz…
– Kayra’nın Hande ataklarını savuşturması kalp kalp kalp…
– Elbette ki esas kızın ailesi maddi olarak güç bir durumla baş başa kalacaktı. Ama belirtmem gerekir ki icra Memuru sahneleri çok doğaldı.
– Suna’nın minnak çantasında paralar ile dolaşmasına, ailecek paraları toparlamaya çalıştıktan sonra o kadar nakit paranın masanın üstünde durmasına içim gitti. Az da olsa toparladıkları parayı kaptıracaklar az daha diye düşünürken ailede böyle sorumsuz bir abi olduktan sora parayı hırsıza kaptırmaya gerek yok, genel yiyici bir evlat var anlaşılan…
– Suna’nın ailesini Ahmet Saraçoğlu başta olmak üzere sevdim…
– O ne garip havuza düşme sahnesi sahnesiydi öyle… Biliyoruz ki o kıyafetler ıslanacak, o beyaz elbise giyilecek ama bari o düşüş bir sebebe dayansa idi; oyuncağa basma, itişme vb.… Aman oyuncular fazla ıslanmasın tek seferde kotaralım denilmiş, sonuçta karşımıza böyle bir sahne çıkıvermiş… Gerçi su da sıcaktı sanki?
– Havuz sahnesi ertesi iç çamaşır yok ve beyaz elbise mi eyvah eyvah diye düşündüğüm doğrudur ^^
Ooo , yukarı yazdıklarıma hızlıca göz attım da beğendiklerim > beğenmediklerim… Doğaldır sevdim ben bu diziyi ^^ Tüm ekibe kalp…
[wp_ad_camp_1]
Benim gibi birçok izleyicinin de sevmiş olmasını dileyerek ilk bölüm reytinglerini şuracığa bırakıverelim: Total 3.74 reyting, 11. 35 share ile beşinci; AB 4.02 reyting, 13.31 share ile üçüncü ve 20+ABC1 3.60 reyting, 11.66 share ile yine beşinci…
İlerleyen bölümlerde Karya Suna ve babasının oyunlarının farkına varır, varsa da açığa vurmaz ve Suna’nın annesi olması için babası ile aralarını yapmaya çalışır. O arada gerçek annesi, taa doğum gününde bırakılan mesajlara istinaden gelir. Malum bir de işteki cadı var. Olaylar olaylar… Ha yardımcı karakterler de birbirine aşık olur tabii ki…
İşte size senaryonun gidişatı. Ama yine de izler miyim? Evet ^^ Blogda dizinin kategorisi de açıldı, kısmetse her hafta bölüm yazılarında buluşalım mı?
Tweeti ile yazımı renklendiren melanie ‘e teşekkürler…
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim /Benim Tatlı Yalanım kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.