Bir Zamanlar Çukurova yeni sezonunu Total’de 7.97 reyting, 22.07 share alarak birinci; AB’de 6.90 reyting, 17.83 share ve 20+ABC1’de 7.48 reyting, 19.01 share alarak üçüncü olarak açtı. Geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi haftalık bölüm analizleri konuk yazarım Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^
(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Herkese merhaba. Tam beş aylık aradan sonra Bir Zamanlar Çukurova ile kavuştuk. Onca zaman geçmesine rağmen Haminne’nin sütlacı dahil her şeyini çok özlemiştim ve heyecanla ekran karşısındaki yerimi aldım. Yalan yok, maalesef zaman zaman seyretmeye alışık olduğumuz durağan bölümlerden biriydi, ama geçen sezon bir anda bitmek zorunda kaldığı için bunu biraz da geçiş bölümü olarak gördüm ben. Yalnız evde kalma süreci oyunculara fena yaramış, başrollerden özellikle Uğur Güneş’in yüzündeki kilo artışı inanılmaz dikkat çekiciydi.
Bölümün Adana’nın görsel güzelliklerini gösteren planlarla açılmasını, direkt ilk sahneye geçilmemesini sevdim. Ayrıca bölüm içinde de görsel açıdan çok zengin planlar vardı. Keşke yine sadece aşk, intikam temalı ana hikayemizden Adana’nın pamuk tarlalarına, narenciye bahçelerine, huğlarına uzansak… Diziye eklenen yeni müziklere de tabii ki düşmemek imkansız. Bir Zamanlar Çukurova’yı bu kadar sevmeme sebeplerden biri de Aytekin Ataş’ın müzikleridir.
2. sezonu Müjgan’ın gece yarısı ormanda Züleyha’ya silah çekmesi ve Züleyha’nın kendini asmasıyla noktalamıştık. Züleyha, Müjgan’ın tehdidine boyun eğip kendini asmadı, Müjgan’ın yapamayacağını bildiği için onun kendisi silahla öldürmesini istedi ve sonra silahı elinden almak isterken vuruldu. Züleyha’yı vuran Müjgan, onları gözetleyen Behice’nin desteğiyle onu öylece ormanda bırakıp kaçtı. Tabii bu sahnede asıl önemli olan Müjgan’ın Adnan’la ilgili gerçeği aslında çoktan beri bildiğini ağzından kaçırması ve Behice’nin silahın üzerindeki parmak izlerini temizleyip Züleyha’nın eline tutuştururken bu işi daha önce de yapmış kadar rahat olmasıydı. Yalnız Müjgan bu konuşmada söylediği bir şeyde çok haklıydı. Züleyha, Yılmaz çağırdı denilince koşa koşa gelmişti. Yılmaz Züleyha’nın en büyük zaafı, bu hiç değişmeyecek. Her ne kadar artık görüşmediklerini söylese de kalbindeki yeri öyle büyük ki ayaklarının ona gitmesine engel olamıyor. Demir’in konaktan çıktığını gördüğü için rahat rahat gitti belki ama yine de tuzağı kuran Demir olabilirdi. O zaman ne olacaktı? Züleyha’nın çocuklarına kavuşma ihtimali daha da azalmayacak mıydı?
Hala Züleyha’ya çılgınlar gibi aşık Yılmaz’ın onun hastanede olduğunu öğrenir öğrenmez koşa koşa gelmesi beklenen bir durum benim için. Evet, Müjgan ordayken onun için çok gurur kırıcı bir durum. Ama öyle bir aşk ki Yılmaz’ın içindeki kendine söz geçiremiyor. Ve en azından şu an doğru bir adım atmaya niyetli. Müjgan’dan boşanmayı düşünüyor. Geldikleri noktada bu evliliğin devamına hep karşı çıktım zaten. Hele Yılmaz, Müjgan’ın Adnan’ı bilip de sakladığını öğrenince öfkeden deliye dönmeyecek mi? Müjgan’ın da yeniden eski ruh sağlığına kavuşmak için Yılmaz’dan ayrılması lazım ama o katil ruhlu halasından uzak durmak şartıyla.
Fekeli bu bölüm beni Yılmaz’ın boşanma isteğine saygı duymayarak, ona yine Müjgan’la evliliğini sürdürmesi konusunda mahalle baskısı yaparak çok kızdırdı. Fekeli’nin artık tek karışacağı gönül ilişkisi kendininki olsun lütfen. Behice’den de uzak dursun ve her şeye rağmen vazgeçemediği Hünkar’ı affetsin.
Züleyha yine hastanelik olup ölümle kalım savaşı verince Demir bunca yaptığına pişman olmuş! “Son pişmanlık neye yarar.” diyorum kendisine. Gerçekten intihara teşebbüs etmiş de olabilirdi. Yaşam savaşını da kaybedebilirdi. Bunca zamandır aklın neredeydi? Çocuklarını göstermeyip üstüne bir de eziyet ederken ne hissediyordun?
Bir de Züleyha’nın başında ağlaşıp, iyileştiğinde yine bir tanem diye ortalarda dolanmaz mı? Bunca olaydan sonra tekrar mutlu bir aile olabileceğinizi nasıl düşünebiliyorsun acaba? Üstelik Züleyha’nın seni hiçbir zaman sevmeyeceği de ortadayken. Demir lütfen artık sal Züleyha’yı kendi yoluna. Emin ol ikiniz de böyle daha mutlu olacaksınız. Zaten Züleyha senin yüzüne sadece şu an hastanede eli kolu bağlı olduğu ve çocukları tekrar götürmemen için gülüyor, yani ciddiye alma. Sen gider gitmez arkandan nasıl baktığını gördük.
Hünkar, Adnan’ı senin için boşamamış da ne olmuş? Kim bilir kaç kez aldatılmış, hepsini sen anne babanla büyü diye sineye çekmiş de ne olmuş? Zaten aşk yokmuş; tutunacak bir sevgi, saygı da kalmamış. Ama o senin için, senin geleceğin için mücadele vermiş. Ve sonunda Hanım Ağa olmuş ama aslında kendinden vazgeçmiş bir kadın. Ve senin için, senin mutluluğun için yaptıkları yüzünden yıllar sonra ilk aşkıyla birleşme şansını da kaybetmişti. Hünkar’a Züleyha’ya yaptıkları için çok kızmış olsam da hatalarından ders aldığı, gerçekten pişman olup şimdi doğrunun yanında olduğu için onunla üzülebiliyorum bile. Hele Demir’in ona son yaşattıklarından sonra…
Hünkar, Demir Züleyha’yı aldatıyor, metresine ev tuttu sanarken daha da beter bir manzarayla karşılaştı. Demir ve çocukları kocası Adnan’ın metresi Sevda’nın evinde bulup Demir’le köprüleri atması kadar normal bir şey olamaz. Bir evladın annesine bundan daha büyük bir hakaret edebileceğini sanmıyorum. En kötü sözden daha ağırdı Hünkar’ın yaşadığı ve bir de üzerine Sevda’dan duyacakları…
Bir de Demir rahat rahat Sevda’ya babasıyla yaşadıklarını normal karşıladığını söylemez mi? Pes! Haaa ben hiç şaşırmadım. Aldatmayı erkeğin elinin kiri olarak gören bir zihniyet var. Züleyha kendisini aldattı diye ona yapmadığını bırakmazken, bir kere kızgınlıkla da olsa pavyondan bir kadınla birlikte olduğu için pişmanlık hissettiğine tanık olmuş muyduk? Hayır…
Vahide Perçin ile Nazan Kesal’ı karşılıklı seyretmek muhteşemdi. İki oyuncu da karşılıklı devleşmişti resmen. Aralarındaki enerjiyi, uyumu en iyi şekilde kullanıp onlara bol bol sahne yazılmalı. Ayrıca iki oyuncunun üniversitede sınıf arkadaşı olduğunu biliyor muydunuz? O yıllara ait aynı evde çekilmiş fotoğrafları bile var.
ver
Hünkar ile Sevda, biri Adnan Yaman’ın eşi, biri büyük aşkı. Aralarındaki uzun konuşmada her ikisine de hak verdiğim yerler oldu. Sevda ile Adnan’ın yaşadığı şey bence de aşk. Ama Adnan’ın Hünkar’dan ayrılıp onunla evlenmediği de ortada, Sevda bunu gözden kaçırmış. Bunu Sevda’ya aşık olmadığı için değil kişisel çıkarları için yapmıştır kesin. Yalnız Sevda, Demir’le 17 yaşından beri tanıştıklarını ve görüştüklerini söyleyince Hünkar’ın yüzünün aldığı şekle, gözlerindeki yaşlara içim gitti. Bu savaşta tarafım net Hünkar benim. Hele Sevda “Ben Demir’in yürek annesiyim.” falan demez mi? Ne kadar ağır sözler bunlar Hünkar gibi bir anne için.
Züleyha sonunda çocuklarına kavuştu. Artık Hünkar kolay kolay Demir’in onları alıp götürmesine de müsaade etmez, Züleyha da çocuklarından hiç ayrılmaz. Lütfen bir daha bu ayrılık olmasın, ağlamaktan içimiz çıkıyor. Ağlayacaksak böyle kavuşma sahnelerinde ağlayalım…
Furkan Palalı yani Fikret Fekeli diziye oldukça afili bir giriş yaptı. Kamera açılarına, müzik seçimine ve imajına bayıldım. Modern bir melodi, kot gömleği, çizmesi, takıları, İstanbul’dan gelen, belki de yurt dışında yaşamış bir karakterle çok uyumlu olmuş. Oldukça merak uyandırdı. Bakalım haftaya Fekeli ile karşı karşıya geldiklerinde neler olacak? Yalnız tam da Fekeli’nin Yılmaz’ı nüfusuna geçirip vasisi yapmaya karar vermesinin üzerine gelişi Yılmaz ile aralarında miras çekişmesi olacağına işaret. Bir de Züleyha’ya aşık olmasın rica edeceğim. Üçgenimiz yetiyor da artıyor, dörtgene hiç gerek yok.
Bölümde bir gerçek daha ortaya çıktı. Hatip’in Cengaver’in katili olduğunu duymayan kalmadı. Bence Demir’i suçladığın için bir özür borçlusun ona Yılmaz. Yalnız Hatip tam hapsi boylayacakken mezarı boyladı. Onun katil olduğunu Raşit’ten öğrenen Gaffur bunu para için kullanınca olaylar onu Hatip’in katili olmaya sürükledi. Acaba gerçek ortaya çıktığında nefsi müdafaadan hapse girmekten sıyrılabilecek mi? Yalnız Gaffur’un Hatip’le yüzleşebilme cesaretine hayran kaldım doğrusu.
Asıl bu cinayete de tanık olan Şermin düşünsün şimdi ne yapacağını? Kesin iki cinayeti birden gizlemekten ceza alacak. Hak etti. Acaba bu vesileyle ilk sezondan beri beklediğimiz Betül ve eşi diziye katılırlar mı?
Behice bu bölümde bir şekilde herkese istediklerini yaptırmayı başardı. Müjgan’ı da Fekeli’yi de parmağında oynatıyor kadın. Umarım o üzerini örttüğü cinayet açığa çıkar ve zaman aşımı falan da olmadığı için hapsi boylar. Bu kadın ortalıkta gezindikçe Müjgan asla doğru şekilde düşünemeyecek. Evet, Müjgan’ın bu hale gelmesinde Yılmaz’ın payı var ama Behice’nin daha çok payı var. Müjgan şu an kalkıp Züleyha’ya rahat rahat “Sen kendini vurdun.” diyebiliyorsa, bu Behice’nin müthiş beyin yıkamasının eseri. Züleyha’nın vurulduğu gece Müjgan’ı tokatladığında falan ciddi tırstım kadından.
İnşallah Züleyha senden ve Müjgan’dan intikamını alacak. Ben Züleyha’nın ettiği intikam yemininden çok şeyler bekliyorum. Mesela Behice’nin geçmişini öğrenmesi an meselesi olan Hünkar’la iş birliği hiç fena olmaz.
Hiçbir sır yoktur ki, herkes duymuş olmasın.
Dostoyevski
Ve nihayet beklenen an geldi. Züleyha Yılmaz’a Adnan’ın babasının o olduğu gerçeğini söyledi.
“Adnan senin oğlun. Öz babası sensin onun.”
Bu sahne rüya olmadığına göre “Şükürler olsun.” demek istiyorum. Nihayet Yılmaz Züleyha’nın sakladığı her şeyi öğrenmiş oldu. İlki zorla evlenmiş olmasıydı ve ilk sezon finalinde öğrenmişti. Bence bunu da ikinci sezon finalinde öğrenecekti ancak korona nedeniyle dizi ara verince böyle oldu. Yani 3. Sezon aslında haftaya başlıyor.
Yılmaz’ın öğrenmesi esnasında Adnan’la olan geçmiş sahnelerinin gösterilmesi, onların at ve yavrusu taya benzetilmesi, Adnan’ın Yılmaz’a “Baba.” deyişini duymamız güzel detaylardı. Dümdüz bir itiraf sahnesinden fazlasını görmek sevindirdi.
Züleyha bunu hem başına her an bir şey gelebilir korkusuyla hem de çocuklar konusunda Demir’e güvenmediği için yaptı bence. İtiraf öncesinde Yılmaz’dan kendisine kızmamasını, hesap da sormamasını istedi, onun rızası olmadan bir şey yapmaması konusunda da yemin aldı. Ancak Yılmaz başta mutlaka öfkelenecek, Züleyha’ya sırt çevirecektir. Daha sonra onu anlayacak ve Adnan’a kavuşabilmek için birlikte mücadele edeceklerdir diye düşünüyorum.
Ben yeni bölümü şimdiden çok merak ediyorum. Peki ya sizler?
Başta yönetmen Murat Saraçoğlu olmak üzere tüm emeği geçenlerin ellerine sağlık.
Kapak fotoğrafı için instagramdan bzc_ask hesabına ve tweet’leriyle yazıma renk katan O ve ????? ‘a çok teşekkürler…
Bir Zamanlar Çukurova dizi yorumları için İzledim / Bir Zamanlar Çukurova kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.