Bir Zamanlar Çukurova bu sezon Total’de zirveyi kimseye vermeye niyetli değil. Üstelik yeni sezonun dördüncü bölümünde 10 reyting barajını geçmeyi de başardı! Total’de 10,03 reyting ile 1., AB’de 7,25 reyting ile 2. ve ABC’1 de 9,72 reyting ile 1. sırada yer aldı. Bölüm analizleri konuk yazarım Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^
(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Geçtiğimiz bölümü Demir’in Fekeli konağını basıp Züleyha’yı vuranın Müjgan olduğunu söylemesi ve elindeki Yılmaz’a ait silah ile raporu göstermesiyle noktalamıştık. Demir, Müjgan’ın gerçeği itiraf etmesi için çok üstüne gitti, hatta beklediğimden iyi niyetli davrandı ama Müjgan suçunu itiraf etmek yerine Züleyha ve Yılmaz’a olan hıncını kusmaya kalktı. İtiraf etmesini beklemiyordum, edebilecek olsa çoktan kendi teslim olurdu zaten. Ama Züleyha hakkında dakikalarca beyin ütülemesi cidden sıkıcıydı. Yine de onu anlıyorum, geçmişin gölgesi üzerinde yaşamak hiç kolay değil. Daha önce de yazdım Müjgan haklıyken haksız duruma düştü diye. Yılmaz’ın ona yaptıklarına karşı tüm tepkilerinde haklıyken zamanla hatalar yaptı ve haksız duruma düştü.
Müjgan, Demir’in yanına gelip konuşacağı zaman Behice’nin ödünün patlamasına, ardından Fekeli’nin ona susması için bağırdığındaki o tırsak haline koptum. Ne o, az evvel önüne gelene aslan kesiliyordun, bir anda süt dökmüş kedi oluverdin? ^^
Nihayet Fekeli o gece banyodan çıkan Behice’nin kolundaki kan lekesini hatırladı da Züleyha’yı vuranın Müjgan olduğunu anladı. Behice de maşallah tek ayak üstünde kırk yalan söylüyor. Fekeli artık bunca yalan üzerine Behice’ye güvenmemesi gerektiğini anlar ve ona karşı yumuşak hallerinden vazgeçer, temkinli olur. Müjgan’ın halasına itiraz edip Fekeli’ye gerçeği itiraf etmesini, ona nihayet dürüst davranması yerinde oldu. Behice de yardım ettiğini söylemek zorunda kaldı. Acaba yaktıkları mektubu aslında Züleyha’nın yollamadığını da bir gün anlayabilecek mi Fekeli? Yoksa o mektup yüzünden Züleyha ile bunu konuşmak mı niyeti?
Tabii Fekeli, Behice ile Müjgan’a bağırırken içimin yağları erimedi değil. Müjgan mağdur da olsa Züleyha’ya yapılan kabul edilemez. Müjgan’ın yapması gereken Züleyha’yı öldürmek değildi, istemese bile sonu olmadığı belli evliliğini bitirmekti.
Keşke Behice’nin onu boşanma kararından geri adım attırmaya çalışmasına da karşı çıksa Müjgan. Yılmaz, boşansalar onu Kerem Ali’den ayırmaz, kıyamaz ki demek isterdim ancak Züleyha ile kaçarken yanında götürmeye kalkıştığı için ne yazık ki böyle düşünemiyorum. Cinayete teşebbüs etmese orta yol bulunabilirdi.
Müjgan’ın Yılmaz’la yüzleşme sahnesini sevdim. Artık gurursuz davranıp ona yalvarmayı bırakmakla ve evliliklerinin üç kişilik olduğunu söylerken çok haklı. Yılmaz’ı artık sevmediğinden de çok emin. En azından Yılmaz, Züleyha ile kaçarken Müjgan’a karşı sadece Kerem Ali’den dolayı vicdan azabı duyacak. Müjgan madem artık Yılmaz’ı sevmiyorsun gözünü açıp yakınındaki yakışıklıyı, Fikret’i fark edebilirsin. ^^
Yılmaz’ın Züleyha ile planları bozulmasın diye Demir’in yanında Müjgan’ı savunur gözükmesi doğru bir hareketti. Konu kapansın diye Demir’le anlaşmaya imza atması da hisseleri almaktan vazgeçmesi de… O anlaşma kesin Züleyha ile yeniden gizli gizli bir araya geldikleri anlaşıldığında başına dert açacak, net. Hünkar da hisseleri satacak yeni birini arayacaksa eğer uzakta aramasına gerek yok, Fikret var. Fekeli’nin yeğeni de Demir’i bir hayli sinir edecektir.
Yılmaz tabii başta Demir’e gerçeği Züleyha’nın söylediğini sandı ama şükür Züleyha’ya bağırıp çağırmadan hesap sordu. Artık bir sorun olduğunda sakince konuşup anlaşsınlar, asla bozuşmasınlar, birbirlerine inansınlar. Bir daha onları bozuk görmeyelim.
Züleyha ile Yılmaz’ın kaçmaktan başka şansları yok. Çünkü Demir’in asla boşanmaya razı olmayacağını biliyoruz. Üstelik olsa dahi Adnan resmen onun nüfusuna kayıtlı, DNA testi henüz yok ve maddi durumundan dolayı velayetini alabilir. O yüzden Adnan’ı da alıp kaçmalarını normal buluyorum. Leyla da çok küçük, anneye bağımlı bir dönemde, o yüzden onun da onlarla gitmesi normal. Evet, babasından ayrılacak ama Demir de defalarca Züleyha’yı ayırmadı mı çocuklarından? Ancak Yılmaz’ın ne olursa olsun Kerem Ali’yi Müjgan’dan ayırmasına karşıyım. Züleyha da aynı şekilde düşünüyordu, keşke biraz daha ısrar etseydi de Yılmaz’ı bu yanlış kararından döndürseydi. Yılmaz’ın, Müjgan cinayete teşebbüs ettiği için Kerem Ali’yi ona bırakmak istememesi normal ancak ben Müjganın Kerem Ali’ye zarar verebileceğini inanmıyorum. Bu vicdan azabıyla gittikleri yerde mutluluğu yarım kalır.
Ben bunca şeyden sonra bile ZülMaz’ın sevdanın peşinden gitmesi gerektiğine inananlardanım. Evlendiler, sevdalarından vazgeçsinler, unutsunlar diyemiyorum. Gönlüm mutsuz evliliklerde ömür çürütmelerine razı değil, birlikte mutlu olabilme şansları varsa bunu kullansınlar, en azından denesinler. Ama tabii ki kaçamayacaklarını adım gibi biliyorum. Onlar Çukurova’da kalacaklar ki hikaye devam etsin. Ancak finalde mutlu sona ulaşabilirler ki o da yüzde elli ihtimalle.
Onlara bunca şeyi yaşatan Hünkar sonunda gizli gizli buluştuklarını gördü. Buna sesini çıkarmamasına, hatta onlara kaçmalarında yardım edeceğini söylemesine şaşırmadım. Çünkü onları bile isteye ayırdı ve uzun zamandır vicdan azabı çekiyor. Bir de buna Demir’e olan kızgınlığı eklenince oğlunun üzülüp üzülmeyeceğini umursamayıp ses çıkarmaz.
Ama yine de özellikle Yılmaz için Hünkar’a inanmak çok zor. Çünkü o, Hünkar’ı Züleyha kadar iyi tanımıyor. Bir de Yılmaz, Züleyha’ya göre daha sert mizaçlı; düşmanlığından kolay kolay vazgeçmiyor, affedemiyor. Hünkar, onlara yaptıklarını bir bir sayarken sinirlerini hakim olamayıp silahını ona doğrulttu yine. Tabii o anda nerden bilebilirdi Hünkar’ın aslında onlara yardım etmek isteyeceğini. Yine de bu kadar kolay silahına sarılması, bir kadını öldürmek istemesi yanlış, fevri davranmamalı.
Hünkar’ın onlar küçük konakta konuşurken Adnan ve Leyla’yı yanlarına götürmesi abartılıydı evet ama belki bir daha göremeyeceği Züleyha ve torunlarıyla fotoğraf çektirmesi değildi. Onlarla son bir hatıra karesi olmuş oldu böylece. Züleyha’nın Hünkar’a yeniden “Anne” diye hitap etmesi ise Yılmaz’ın aksine ona yeniden güvendiğini gösterdi.
Müjgan tam vekaleten başhekim ilan edilirken herkesin içinde karakola götürülmesi bence onun aklını iyice başına getirmiştir. Bir daha buhran bile geçirse, Behice’ye kanıp bu kadar ileri gitmez. Onu ihbar edenin Demir olduğunu düşünmedim ben, aklıma Şermin gelmişti. Meğer savcı, Demir’le Yılmaz’ın konuşmalarını duymuş. Yeni savcı da fena birine benzemiyor, ama Jülide kadar asil ve sert durmuyor.
Züleyha’nın savcının yanında Müjgan’dan şikayetçi olmaması, kendini vurduğunu söylemesi Behice’nin dediği gibi çok akıllı olduğu için. Çünkü Yılmaz’la planlarının bozulmaması için gerçeği saklaması, olayların uzamaması gerekiyordu. Ve her şeye rağmen “Hapishanenin nasıl bir yer olduğunu biliyorum, onun da aynı şeyi yaşamasını istemem.” derken samimiydi.
Hünkar ve Fekeli’nin nihayet barışması beni çok sevindirdi. Fekeli’nin önünde sonunda Hünkar’ı affedeceği belliydi, insan sevdiğinden ayrı kalmaya dayanabilir mi? Sadece sohbetiyle yetinebilir mi? Sonuçta o da Adnan’la ilgili gerçeği bildiğini saklamıyor mu? Yılmaz’ı diğer evladından ayırmıyor mu? Umarım yarım kalan nikahları bu defa gerçekleşir. Son nefeslerini birbirleriyle evi olarak verirler. Behice de bön bön bakar arkalarından. Fekeli’nin Hünkar’a “Canım karım.” dediğini fark ettiniz mi elini öperken? O kadar içten, o kadar sıcak döküldü ki bu sözler dudaklarından… Kırk yıldır bu anı beklemiş olmalı.
Yılmaz’ın Müjgan’ın hastane personelinin yanında düştüğü durumu toparlamak için yanında gelip karısına inanan adamı oynaması, Müjgan’ın da aynı oyuna katılması cidden komikti. Hep Züleyha’nın Demir’in yanında rol yapmasını seyrettik bugüne kadar, şimdi de Müjgan da sıra. Müjgan başhekimliğin altından kalkamaz gibi gelse de belki de bu görev onun toparlamasına en büyük yardımcı olur kim bilir. Fekeli de bazen çok güzel, çok doğru konuşuyor; bazen saçmalıyor. Tamam bu yapılan şov mantıklı ama aileyi bir arada tutma muhabbeti cidden sıktı. Kendi evliliğinde aşk olmasa da huzur varmış, burada o da yokken nasıl yürümesini bekliyor?
Geçen haftanın yazısında Fikret’le ilgili birçok teori ortaya atmıştım. Şu an Adnan Yaman’ın oğlu, Demir’in kardeşi olduğuna eminim. Demir’le ilgili gazete haberini ne kadar ilgiyle ve öfke dolu bir yüz ifadesiyle okuyordu. Ancak Musa’nın oğlu Fikret Fekeli değil, onun ismini kullanan, belki ona benzemek için saçını sarıya boyamış, büyük ihtimalle arkadaşı olan biri bu. Çünkü Fikret küçükken vücudu yanmış, tedavi için İstanbul’a bile götürmüşler, büyük ihtimalle izi de kalmış ve bunu Füsun’la Şermin bile biliyor. Tabii Behice bunu duyar da Fikret’i yakmaya kalkmaz mı? ^^ Tabii Fikret herkesin içinde soyunmadı, odasında üzerini değiştirdi ve biz vücudunda yanık izi olmadığını öğrendik. Bu detay boşuna değil, ameliyatla izi geçmiş olsa bu konu hiç açılmazdı. Üstü çıplak, aynaya bakarken bizi bayağı yaktı Furkan Palalı Beyciğim. ^^ Yalnız Behice bu işin peşini bırakmaz, kolla kendini yakışıklı.
Sevda’nın Demir’e Züleyha konusunda akıl vermesi, söylediği şeyler çok normal. Kadın tabii “Karının, çocuklarının yeri senin yanın.” der, nerden bilecek Demir’in Züleyha’ya neler çektirdiğini, Züleyha’nın hala Yılmaz’a aşık olduğunu? Son seferde de hapiste diye evine getirdiğini düşünmüştür, art niyet aramamıştır.
Demir’in jandarmayla konağın kapısına dayanması şu an Züleyha’ya telefon veya Gülten vasıtasıyla erişemediği için yapılabilecek en mantıklı şey. Öfkesini uçlarda yaşadığı için annesini karısıyla çocuklarını alıkoymakla suçlaması da.
Züleyha’nın da onca yaşattığı şeyden sonra kendisiyle gelmek isteyeceğini sanması da büyük aymazlık. İkimizde birbirimizi öldürmek istedik, ödeştik diye mi düşünüyor acaba? Ama Züleyha ona gereken cevapları verdi. Çocuklarının babaannesinin konağı yerine Sevda’nın konağına tabii ki gitmeyecekti. Senin Sevda’ya itibarını iade etmenle hemen kazanılmıyor itibar.
Şermin’in konağa Züleyha’yı görmeye geldiğinde Gaffur’a yine üstü kapalı konuşması onun önünde sonunda harekete geçeceği anlamına geliyor. Gaffur’dan para sızdıracak olsa çoktan yapardı. Bence görgü tanığı olduğu için hem bu cinayette hem Cengaver cinayetinde henüz ne yapacağına tam olarak karar verebilmiş değil. Ama bu konuşma da Saniye’nin şüphelerini körükleyecek muhakkak. Gaffur ilk Saniye’ye itiraf edecek iddiamın arkasındayım. Şermin, Züleyha inkar etse de Müjgan’ın onu öldürmeye çalıştığı gerçeğini de bir şekilde kendi lehinde kullanabilir. Şermin bu, parasız kalınca Müjgan’dan para sızdırmaya kalkarsa hiç şaşırmam.
Yılmaz’ın Fekeli’ye vedası duygulandırdı ancak Züleyha’nın çocuklarla birlikte konaktan ayrılma sahnesinde Hünkar’la vedalaşırlarken ağladım vallahi, onun duygusu bir başkaydı. Aralarında ne geçmiş olursa olsun şu an anne kız gibi olduklarına inanıyorum. Hünkar’ın kan bağı olmasa da Adnan’ın babaannesi olduğuna, onu canı gönülden sevdiğine de.
Gülten de çok üzüldü tabii, ama Züleyha’nın dediği gibi Çetin’le birlikte yanlarına gidip orda çalışabilirler. O yıllarda Almanya’ya gidip çalışmak filmlerde çok sık gördüğümüz yaygın bir durum. Haminne’m de yazık, doktora aşıya gidecek çocuklar sanıyor, nerden gelsin aklına böyle hinlikler.
Yalnız bu sahnede Hilal Altınbilek’in bikini izleri çok gözüme battı, nerdeyse duygudan kopuyordum…
Züleyha tam arabayla Yılmaz’la buluşmaya giderken bir araba yolunu kesti ve içinden bir erkek indi. Züleyha bu kişiyi görünce korkudan donup kaldı. İlk ihtimal olarak akla Demir geliyor, ancak onun şu anki arabası siyah. Gördüğümüz araba maviydi. Bence karşısına çıkan Fekeli. Yılmaz onunla vedalaşırken anlamış olmadı, bir de Behice’den Yılmaz’ın Kerem Ali ile gezmeye gittiğini veya Fikret’ten işleri ona devrettiğini duyduysa. Belki de Hünkar paylaştı onunla bu durumu iyi niyetle. Konağında yaşayanlara ailenin bir arada kalması konusundaki uzun nutkundan, aksi durumda karşılarında kendisinin duracağını söyledikten sonra en uygun aday o.
Açıkçası Züleyha’nın karşısına çıkan Demir ise işler iyice çıkmaza girer, dizi başa döner, tekrar aynı şeyleri yaşarız zaten. Ben bir daha kaçırılan çocuklar, ağlayan Züleyha görmek istemiyorum. Sizce Züleyha’nın yolunu kesen kim? Yorumlarda buluşalım.
Tweet’leriyle yazıma renk katan Acıların Kadını Hünkar , La TURCA , Neşe ‘ye çok teşekkürler.
Bir Zamanlar Çukurova dizi yorumları için İzledim / Bir Zamanlar Çukurova kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.