CAM TAVANLAR – Ve Ateş…

Cam Tavanlar ikinci bölümünde Total’de 2,49 reyting ile 11., AB’de 3,02 reyting ile 7.  ve ABC’de 2,86 reyting ile 9. oldu. Leyla bir CEO değil de Cem’in asistanı olsaydı  çok daha yüksek olurdu. Ya da tuttuğunu koparan güçlü kadın yerine Cem’in yardımına ihtiyaç duyan bir Leyla… İkinci bölüm yorumu konuk yazarımız Elma Şekeri ‘nden… Keyifli okumalar…

 

 

Leyla’nın yaşananlar sonrası Cem ile ikisi arasında savaş borusunu çalıp, “ateş” demesiyle heyecan asıl şimdi başladı gibi… Her ne kadar Cem, Leyla’ya işini, daha doğrusu kendi ellerinde büyüttüğü ve yıllarca emek verdiği bir markayı kaybetmesinde kendi payı olmadığını anlatmaya çalışsa da az çok başına bunların geleceğini biliyor olmalıydı.

 

 

Bu dizinin sorunu ne biliyor musunuz? Bütün karakterlerin altında bir boşluk mu var desem hafif saflık mı var desem?! Cem Kumcu alanında adeta bir marka ama çağrıldığı yerde eş CEO’luk yapabileceğine ve kimsenin işini kaybetmeyeceğine inanıyor. Leyla bu kadar akıllı, hırslı, başarılı ama kendi yarattığı bir markayı boş beleş kaptırabiliyor! Hem de başını sokacak bir evi, kenarda köşede parası olmayacak şekilde… Hatta o kadar fena durumda ki; her halde benim bile ilkokul yıllarımda eski arabalar statünde olan Taurus otomobili Cemal’den ödünç isteyecek kadar.

Neyse; Leyla ile Cem arasında savaş başlamış, Leyla da yıllardır müşterisi olan Güler hanıma ağzından kaçan “kendi mekanımı açtım” lafını yememek için aldığı gazla işe koyulmuşken yine bir şey gözüme battı hatta beni sinir etti söyleyeyim. Şu; Cem’in Leyla’ya sürekli “yetişmez”, “bunu gurur meselesi yapma, yetişmeyecek” diyerek motivasyonunu bozması nedir Allah aşkına?!

 

 

Hem Leyla’ya bildiğin kör kütük aşıksın, kasap önü ciğerci kedileri gibisin, uyuduğu zaman ağzın açık kızı seyrediyorsun üzerine bir de güçlü ve zenginsin ama çaktırmadan Leyla’nın önünü açmak, onun başarması için parmağını oynatmak yok! Bir de üzerine kızın tedarikçilerden ürün almak için düştüğü yolda onun önünü kesmek için uğraş. Senaristin mi kafa güzel karakterin dengesini bozuyor, ben mi karaktere fazla anlam yüklüyorum siz ne dersiniz?!

Tedarikçileri kapmak için çıkılan yolculukta elbette Leyla’nın o külüstür otomobil ile yolda kalmaması mümkün değildi ama senariste yine laf atmazsam içimde kalır.

Süt, yumurta, tereyağı vs. siz bunları hangi şehirden getiriyorsunuz da Leyla yolda kaldıktan sonra Cem otomobili tamir edemediğinden kalacak yer için 3 saatlik yola gitmeyi göze alıyorlar. Hadi onu da geçtim; bizimkiler gece günü 3 saatlik yol yapıp bir köye geliyorlar. Sabah o külüstür otomobil hem tamir oluyor hem de köye teslim ediliyor. Tedarikçiler nerede olabilir ki; ya Sapanca’da ya Çatalca’da, Şile’dedir… Yani İstanbul’da dönüp geceyi geçirmek daha hayırlı değil miydi?

 

 

Eeee, o zaman 120 dakika sana ne izlettireceğiz Elma Şekeri dediğiniz duyar gibiyim. Hadi bu seferlik böyle olsun.

Ama Leyla ile Cem’in geceyi geçirdiği evin bahçesinde ineğe gözümün takılmasını es geçemem ben size diyeyim. Hele o ağaçta bildiğin misina ile tutturulmuş elmaları hiç görmesem çok daha iyiydi. Şu dizide hiç köy hayatı gören, ağaçtır, inektir yakından bilen yok mu arkadaş?! İnek dediğin gece günü öyle kapının önünde, derenin kıyısında durur mu? Elma, kırmızı başlıklı kızdaki cadının elması gibi parlak parlak olur ve öyle sarkar mı? Neyse hadi bunlar da film icabı, elmanın hikayesini Cem’e öğretmek için oluversin…

 

 

 

Cam Tavanlar içinde mesaj da barındıran bir dizi olduğu için bu kadar satır atarlandıktan sonra takdir de edesim var. Köy kahvaltısında Leyla’nın “Kızlar tereyağı yapmasın. Okusunlar önce ayaklarının üzerinde dursunlar sonra isterlerse yaparlar” çıkışı çok da yerindeydi. Hatta Cem’in de Leyla’yı destekleyip tereyağı almaktan geri durmasına verdim 10 puanı.

Ama hala şu Haldun ve gıcık saz arkadaşlarına ne diyeceğiz? Üçünü bir arada gördüğümde ve konuştuklarında ekranda üzerlerine uçasım ve birkaç Jackie Chan hareketi yapasım var. Leyla’nın mekan açma girişimini baltalamaya çalışmak ve açtırmayalım kükremeleri mi dersin, akılları sıra “Leylacık”, “Cimcime” diye hitap edip genç bir iş kadınını eziklemeye çalışmak mı dersin! Leyla’nın işi ile Asude arasında “bakkal süpermarkete karşı” benzetmesi yapma kifayetsizliği mi dersin! Bozduracaklar yine hanımefendi kimliği mi de neyse ki finalde Güler hanımdan yedikleri kapak onlara yeter.

 

 

Bu arada Leyla’nın yeni mekanı açmak için kapısına gittiği yeni ev sahibi Süreyya hanıma ve Güler hanıma ayrı bir parantez açmak istiyorum. Süreyya rolüyle Hatice Aslan enteresan bir giriş yaptı diziye hele “mekanın adını beğenirsem sana kiralarım” deyip “Lujuria”yı duyduktan sonra mekanı teslim etmesiyle Süreyya’nın evden iyi şamata çıkacak hissi oluştu bende… Ancak o somon rengi gecelik-sabahlık ve terlikler nedir ya?! Karakterde “tut deyince bir yut anlama olmuş” gibi ya hadi hayırlısı…

Güler Hanım’a gelince; dizide rolü aslında biraz geldi geçti olacak gibi ama her şeye rağmen sırf Leyla için gelip, Lujuria’nın ışıkları kapalı olmasına rağmen Haldun’a adeta pas vermeyip yeni mekana yönelmesi tam beklenen hareketti. Hele Haldun’un karısı İnci’nin Cem ile adeta locada oturup; Haldun’un düştüğü durumu keyifle izleyip, Leyla ile gururlanması da ayrıca beni mest etti.

 

İkinci bölümde; sahneye çıkan şef garsonumuz Şinasi ve chef Aylin ile yeni maceralar bizi bekler gibi… Aylin’deki delilik ve hafif abartı gözümü yorsa da Şinasi’nin kendi krizini yaratıp, çözen halleri eğlenceliydi. Ayrıca Timsah karakteriyle Çukur’da efsane olan Şinasi’nin Cam Tavanlar ‘da Cem’in yani Çukur’daki Celasun’dan çok daha iyi bir iş çıkardığını ve çok farklı bir karakteri çok iyi giydiğini söylemeliyim.

Asude’nin haset chef’i İskender’i de hazzetmediğimi belirteyim; üçüncü bölüm fragmanı da bunu doğrular gibi. Sen Leyla’yla bu kadar yıl yol arkadaşlığı yapmışsın ama kızın başına gelenlerden sonra kılını kıpırdatma, hatırını sorma, “senin için yapabileceğim bir şey var mı” diye sorma sonra benzetmek gibi olmasın ama hırslı hırslı tırnaklarını ye! Yok öyle yağma İskender efendi! Ancak bu Cem, İskender’i fena kıskanıyor ve İskender de buradan yürüyecek gibi…

 

 

Ve finalde hiç beklemediğimiz bir zamanda Cem ile Leyla arasında erken bir kiss geldi ama bu erken öpücük belli; onları daha çok savaştıracak gibi. Bu arada Leyla’nın hikayesinde önemli bir felsefesi olan elmayı yemesine tamam da; kirazı da her bölümden eksik etmemek nedir senaristimiz?! Yaptın yine yapacağını finalde…

Ne diyelim, yine “ateşşşş”..!

Merak edenler için; Cam Tavanlar Lujuria Ne Demek? Doğru telaffuz arıyorsanız Liriya ve Lujirya doğru değil. Aradığımız kelime. Lujuria ve İspanyolca da şehvet anlamına geliyor…

Göz atmanızı öneririz: Cam Tavanlar Bölüm Yorumları

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce