Çatı Katı Aşk üçüncü bölümde bir önceki haftaki gibi zirvede olamadı. Total’de ve AB’de 3. ABC1 de ise 4. sırada. Reyting olanlarında da 3 bantına gerileme söz konusu. Üzdü!
Bölüm izlenimleri konuk yazarım Gözde ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar ^^
(For my foreign followers, please go to select language section on the top right side of the screen (desktop) / bottom of the hamburger menu (mobile) for google translate.)
Bu haftaki bölümümüzde yine yalanların birbirini kovaladığı bir bölüme tanık olduk. Bir yanda Yılmaz ailesinde evliliğin sahte olduğunu ortaya çıkarmak isteyenler, bir yanda Yasemin ile Ateş’e düğün yapmak isteyen Perihan ile Gülriz, bir yanda bu düğünden kurtulmaya çalışan Ateş ile Yasemin.
Geçtiğimiz bölümü Gülriz ile Yasemin’in ailesinin evdeki buluşması sırasında Yılmazların aniden eve gelişiyle noktalamıştık. Yasemin’in anne babası olarak Hilmi Usta ile karısı orda olduğu için bir şekilde durumdan sıyrılmaları gerekiyordu. Ve yine Ateş’in planları sayesinde Yılmazlar ile Hilmi Usta ve karısı karşılaşmadan geceyi atlattılar. Gerçi son anda Ayşen uzaktan Hilmi Usta’yı tanır gibi oldu ama üzerinde durmadı nedense. “Eve hırsız girdiği için hemen gitmeleri gerekti. Babam küçük bir kalp krizi geçirmiş düğün yapamayız, oraya da gitmemi istemiyorlar.” gibi bilumum yalan geçici çözüm oldu ve sadece İstanbul’daki çevre için mahallede yapılacak sürpriz düğüne engel olamadı sahte evliler. Ateş tek ayak üzerinde kırk yalan söylemekte usta ama “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” diye de bir atasözü boşuna söylenmemiş, tek tek gerçeği öğrenmeye başladı Yılmaz ailesinin sakinleri.
Ateş’in çatı katını kaybetmemek için planlar yapıp yalanlar söylerkenki rahatlığının yanında Yasemin’in zorlanan hali, utanmaları, özellikle düğün merasimindeki takı töreninde dayanamayıp sahneyi terk etmesi karakter olarak yine O’nu bir adım öne çıkardı bu bölüm. Ateş’in genel olarak bu rahat tavırlarıyla Ayşen’e gerçekten ilgi duyup O’nu etkilese bile ilişkinin yürümesi bu yüzden zor. Ama Ateş’in değişebileceği yönünde beklentim var, babaya rest çekip parayı pulu bırakıp mahallede yaşamak öyle basit bir şey değil.
Düğünsüz evlendiklerini öğrenen Perihan’ın mahallede düğün yapma fikrini ortaya atması güzeldi. Tam O’nun mizacına ve mahalle kültürüne uygun bir fikir. Perihan o kadar iyi niyetli, saf bir kadın ki hiç şüphelenmiyor Ateş ile Yasemin’den. Celal de ılımlı onlara karşı, Şuayip de. Ama Saadet çatı katındaki araya çekilen çarşafları görmüş, ortalıkta hiç düğün fotoğrafı olmaması da garip gelmiş ve şüphelenmeye başlamış. 2. Bölüm fragmanında olan ve kesilen sahnelerden biri buydu. Bari bu bölümde Saadet gördüklerinden bahsederken flashback olarak verilseydi. Onlardan kurtulmak isteyen Süheyla, Ayşen ve Demir de babaannelerine destek oldular. Özellikle Süheyla bu durumdan bayağı keyif aldı. Yasemin’e onlara düğün yapacaklarını söylerken ne kadar da eğleniyordu.
Bu arada Saadet ile Süheyla’nın yüzü ne kadar da birbirini andırıyor. Sanırsın gerçek babaanne torunu oynatmışlar dizide.
Görev gereği Demir anahtarla çatı katına girip evi araştırmaya başladı. Ateş ile Yasemin’in konuşmalarını saklandığı dolaptan duydu, soğuk damga basılmamış evlilik cüzdanını da buldu ama bu gerçekleri sakladı. Bence Yasemin’den hoşlandığı ve ümidi arttığı için onları ele vermek istemedi. Bunu daha sonra aleyhlerinde kullanma amacı güdecek kadar plancı biri değil O. Ara ara imalı sözler sarf etti ama, kötü niyetli gelmedi bana.
Demir’in Yasemin’den hoşlandığı gösteren sahneleri sevimli buluyorum. Hödük halleri yerine ayran budalası hallerini tercih ederim. Ama O da Ayşen de kendini tokatlamayı bir bıraksa artık; ikisinin de yanakları çürüdü tokattan. ^^
Yasemin ile Süheyla’nın mutfak savaşı başladı. Süheyla’ya bak sen, eşyalara adının yazdığı etiketler eklemiş. Haa, esasında bence Yasemin’e karşı savaş baltalarını çıkarmasa da doğru bir şey bu. Devamlı mutfakta eşyalarımı elleyen birini ben de istemezdim. Banyomuzu kullanan birilerini de. Pansiyon usulü ev kiralamak, yurtta kalmak hiç bana göre değil. Hayatımda bir kere yedi gün boyunca hastanede yattığımda kattaki tüm kadınlarla aynı tuvaleti kullanmıştım cidden çok zordu benim için. Tamam öğrenci yurtları var ama günümüzde bu şekilde ev kiralayanlar kaldı mı gerçekten? Aslında çatı katının mutfak ve banyosu ortak olmasaydı daha inandırıcı olurdu dizi. Ama bu durumun senaryoya büyük faydası olduğu için inandırıcılığı boş veriyoruz. ^^ Bakalım Süheyla, cadaloz dediği Yasemin’le Demir’in ilişkisi başlayıp bunu öğrendiğinde dediği gibi Demir’in kıvırcık saçlarını yolacak mı? Yoksa o zamana kadar Yasemin’i sevecek, kıskançlığı geçecek mi? Eğer Süheyla savaş baltalarıyla gezmeye devam ederse Yasemin’in böyle görümceyle işi çok zor. ^^
Demir, Yasemin ve Süheyla’yı kermese götürmek için görevlendirildi ama yollarını kaybedip araba bozulunca kendilerini şık bir pastanede buldular. Tam da o sırada Gurme “Kıl” Kenan orda tadım yapıyordu. Yalnız pastanenin ürünlerini beğenmeyen gurmemiz de tabii ki Yasemin’in büyülü kekinin sihrine kapıldı. Çaktırmadan kekin tadına bakan Süheyla da. ^^
Süheyla istediği kadar inkar etsin, Yasemin de anladı kekiyle aşk yaşadığını.
“Ama bu kek… Bu kek bayağı büyülü kek. Hayır yani bu cadalozun keki bu kadar nasıl fantastik? Ay ben bunu beğendiğimi nasıl söyleyeceğim, söyleyemem ki.”
Gurmenin tekrar kekten yemek için mantıcıya gelecek olmasıyla Has Mantı’nın da işleri alır yürür şimdi. Hatta gider o da müşteriler gibi Sinop mantısını beğenir. ^^ Sevgili dizi ekibi mümkünse şu büyülü kekin tarifini biz de alabilir miyiz? Ağzımızın suyu aktı da.
Yalnız Yasemin’in de Demir’e ilgi duymaya başlamasını bekliyorduk da gelişim şeklini hiç sevmedim doğrusu. Yasemin, Ateş’in Demir’in bakışlarını fark etmesi üzerine söyledikleriyle değil kendiliğinden anlamalıydı bunu. Mesela elini yaktığında Demir eline krem sürerken O’nun da içi titreyebilirdi. Ateş’in sözleri üzerine terasta bu anı hayal etmesi, Demir’i düşünmesi pek içime sinmedi.
Ateş, bu bölümde de Ayşen’in peşindeydi. Ayşen’in okul defilesinde kendisine mankenlik yapacak arkadaşının gelmeyeceğini öğrenince tabii ki fırsatı kaçırmadı ve Ayşen’e mankeni olmayı teklif etti. E haklı manken gibi adam. ^^ Ama Ayşen bu inadım inat, hiç kabul eder mi? E Ateş aksini iddia etse de evli biliyor onları, O’nunla yakın temas olacak hiçbir şeyi kabul etmemesi normal. Ama Perihan’ın işgüzarlığı sayesinde mankenlik işi yine Ateş’e kaldı. Ateş olmasaydı, giyilecek takımları çalınan Ayşen sınıfta kalacaktı. Ateş’in yeni planı sayesinde son anda yırttı. Açıkçası üniversitede arkadaşına böyle bir kötülük yapacak biri var mıdır ya? Enişteyi bayıltıp elbiseleri çaldırtacak. O da geçsin sınıfını, sen de geç, nedir yani?
Ayşen’le sahnelerde diğer karakterleri dondurup Ayşen’i kendi kendine konuşturma bu bölümde de birkaç kez kullanılmıştı. Her ne kadar yabancı bir diziden esinlenme olduğu söylenilse de ben çok seviyorum.
Ateş ile Ayşen’in bu haftaki duygusal sahnesi de yine beni çok etkiledi. Ateş, Ayşen’e kendini rahat rahat açabiliyor. Babasıyla ilgili duygularını O’nunla paylaşabiliyor. Ama bir konuda haklı: Ayşen’in ne olursa olsun babasından vurmaması gerekirdi O’nu. Daha geçen gün babasıyla ilişkisinden bahsetmişken, herkesin içinde yaptığı konuşmasının performans, yalan olduğunu düşünmemesi gerekirdi Ayşen’in. Yalnız bu sahnede Ateş’in gözleri dolu dolu O’nunla konuşması sırasında Ayşen’in oyunculuğunu bana yeterli gelmedi. Daha çabuk Ateş’i anlayan gözlerle, daha duygulu bakmasını beklerdim. Furkan Andıç’ın duygusal sahnelerdeki performansını seviyorum, dram türündeki Meryem’de de beğenmiştim kendisini. Bu diziden sonra tekrar dram türünde bir projede görmek isterim.
Ateş ile Yasemin’in arkadaş oldukları oldukça belirgindi bu bölüm. Birbirlerine ortak, şampiyon, oğlum diye hitap ediyorlar. Birbirlerinin aşk hayatları hakkında yorum yapıyorlar. Karşılıklı iltifat bile duymuyoruz. Birbirlerini hiç tanımadan yaptıkları sahte evlilikten hızla ortaklığa geçişlerini seyretmek çok keyifli.
Yasemin ile Ateş’in düğününde nihayet beklediğim karşılaşma gerçekleşti. Düğün yemeği ve ertesi akşamki düğün eğlencesinde bu karşılaşma anını dört gözle bekledim desem abartmış olmam. Ve ilk bölümde ortada hiçbir şey yokken ortaya attığım “Gülriz ile Emin eski aşıklardır.” teorim gerçek çıktı. Düğünde bir türlü birbirlerini fark edemeyince çok şükür Ateş onları tanıştırdı. Gülriz’in ağabeyiyle yaptığı konuşmadan anladığım onları Asaf ayırmış. Yıllar sonraki bu karşılaşma küllenen aşkı alevlendirecek muhakkak. Ama ikisi çok farklı yapıda insanlar. Yıllar bu uçurumu iyice açmış ama aşk bu uçurumu kapatabilir, çünkü hasret çok büyük. İkisinin de gözlerinden okunuyor. Dizideki favori çiftim olmaya adaylar, İkinci Bahar dizisinden beri bu yaştaki aşıklara zaafım büyük.
Ayşen, düğün eğlencesi sırasında tesadüfen Yasemin ile Ateş’in gerçekte evli olmadığını ikisi konuşurken duydu. Ateş kaç kez söylemişti, hiç inanmamıştı, ama haliyle bu defa inandı. Ama hemen eğlence yerine geri dönüp bunu ailesine söylemeye kalkışmasaydı keşke… O nasıl bir aşktan korkmaktır, kaçmaktır; bundan emin olur olmaz gelip ifşa etmeye kalkıyor. Bu kadar fevri davranmamalıydı. Halbuki Ateş’i her gördüğünde midesinde kelebekler uçuşan, düğün eğlencesinde Yasemin ile Ateş dans ederken üzgün üzgün onları seyreden, içi burulan kendisiydi. Ateş’in gitmesini istemek yerine yakınında kalmasını istemesi gerekmez mi aksine? Çok şükür eş zamanlı Ateş’in babası Asaf geldi. Neyse ki O’nun yapacağı konuşmayla Ayşen’in söyleyecekleri kaynayacak ve Ayşen de hatasını iyice anlayıp Ateş’le yakınlaşmaktan artık korkmayacaktır.
Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?
Çatı Katı Aşk dizi yorumları için dizinin kategorisi için burayı tıklayabilirsiniz.
(videolar görünmüyorsa bilgisayarınızın ön belleğini temizleyiniz)
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.