ÇUKUR – Acılara Tutunarak

(Teknik sorunlar nedeni ile bu haftaki Çukur bölüm yazısı taslak versiyonuna geri döndü… Neyse bu çöküşü  – korkuttu – bir anket ve bir daha uzun, editlenmiş yazı kaybı ile kurtardık ^^ İlk fırsatta bu yazıdaki düzeltmeleri de yaparım, yeni bölüme yetişir umarım ^^)

 

“Kimsenin görüşüne çıkmayacakmış” dedirten Vartolu’nun Yamaç’ın her ziyaretinde hiç ‘hayır’ demeden görüşe çıkması dikkatimizden kaçmıyor değil mi? İyi ki…

Böylelikle gelelim bölümün en güzel sahnesine; Yamaç’ın Saadettin’in neden Armutlu’da olduğunu kendi dilinden duyması: “O burada Yamaç. Babamızın Katili!” Sahne tüm detayları ile iyi, çok iyiydi…

 

 

Vartolu Yamaç’a kıyar mı? Asla!

 

O görüntüler Timsah’ın elinde. Sahi özledik neredesin Timsah kardeş? Ama hapisteki Ziya öyle bir detay biliyor ki, ya bir şekilde izlemiş ve cinayeti sahiplenmiş ya da bir şekilde ona bilgi uçuvermiş. İkinci ihtimal çok daha mantıklı, üstelik bilgiyi uçuran kişi olarak aklıma gelen ilk isim: Yücel. Özellikle Yamaç’ın halini gördükten sonraki sırıtması hiç de hayra alamet değil. Aynı illetten (akıl hastanesi) bir şekilde çıkan, hatta bir şekilde yaşamak için, savaşmak için umut bulan Yamaç aynısını Yücel’in başarabilme ihtimalini neden hesaba katmıyor ki?

 

Timsah’ın bu görüntüleri verebileceği en yakın isim Akın. O zaman – şimdilik saf dışı kalan – Akın’da oyunda bir yer bulur kendine.

 

Akın Çukur’un belki de tek kuralını yıktı: Uyuşturucuyu Çukur’a soktu, ötesi var mı? Aynı Yamaç’ın dile getirdiği gibi Kahraman’ın ölümüne sebep olan şeydir toz işi. O gün İdris Koçovalı Vartolu Saadettin’e izin verseydi belki de çok farklı olurdu her şey değil mi?

 

 

Bugün Dere’ye sürülen Akın yarın amcalarına daha da bilenmeyecek mi? Selim’in sorundan yeni ve daha güçlü bir köstebek mi yaratılıyor? Selim’in İdris ile yüzleşmesi çoğumuzun dün gibi aklındadır. Benzeri de Akın ile Selim arasında yaşanırsa şaşırmam. Ayşe’nin konuşması da bu olası yüzleşmeye işaret değil miydi? Tüm bunlara rağmen Selim’in Yamaç’a sevgisi ve saygısı bir yana, Akın’a yaptığı uyarı konuşması bu yüzleşmenin yolunu bambaşka çizecektir.

 

Selim ve Salih Kahraman’ın, Akın ve Yamaç da İdris’in katili ise geriye en masum Koçovalı Cumali kalıyor. Ha bir de İdris Jr. O zaman, gelecek de “Çukur evimiz, İdris Jr. Babamız” sloganını mı görecek bu gözler duvar yazılarında?

 

Azer  Yamaç teke tek görüşmesinde bölüm sonu sürprizi yaşadık. Nedense ben bu kaçırılmayı ‘yine bir babaanne müdahalesi’ olarak düşünmüştüm. Güçlünün de güçlüsü varmış demek ki. Afganlar, Bulgarlar silinip gitti, bunlar ise güçlenerek geliyorlar. Güzel ^^

 

Efsun bir şekilde Yamaç’ı dinleyecek mi merak ediyorum, babasının ölümü konusunun yeniden açılması zor görünüyor ama bu bölümde Yamaç’ın Efsuuuuun’dan şifa bulmak istemesi bir dönüm noktasıdır. Efsun cevapsız çağrıya geri döner mi dersiniz?

Efsun konusunda dip boyasının gelmesinden başka rahatsızlıklarım da var. Tanıtımlarda güçlü, zehir gibi plan yapan, Azer’i, Yücel’i parmağında oynatan bir kadın karakter bekliyordum ki, fos çıktı bu beklentim. Tüm zayıflığına dair güçlü durmaya çalışan naif bir karakter ise planlanan bırakın arka tarafta süreci babaanne yönetsin, Efsun düşmanın yüzü olsun sadece. Ne yazık ki böyle de değil… Hayal kırıklığı… Çukur’u almak istiyor. Neden? Babası istediği için. Aynı zamanda -kafasındaki şüphelere rağmen- babasının intikamını da almak istiyor. Ama Yamaç ile her bir araya geldiğinde de aklı karışıyor.

 

Ferit Kaya hoş gelmiş gelmesine de, geldiği karakteri pek sevemedim. Murtaza’nın bir Kemerburgazlı Serdar, bir Elvis kadar öne çıkan özelliği yoktu. Uzun soluklu olmamasını diliyorum.

 

Meliha’nın sırrı ne zaman ortaya çıkar dersiniz? “Diğerleri değil ama Yamaç anlayacaktır”. Neyi?

Metin, Kemal, Celasun ve Meke dörtlüsü vasıfsız Çukur kahramanları olarak devam mı edecek?

Aliço hala bulunamadı. Önce şifreli mesaj çözülecek. Sonra çözülen mesajın şifresi çözülecek. Uzun iş… Acaba Aliço bir kez daha mı kaçmayı denese?

 

Selim’in annesi ile karşılaşmasında hiç de alışık olmadığı o kucaklaşma… Taraflardan biri Sultan Hanım olmasaydı göz dolduracak bir andı da, malum ^^
Sultan Hanım konusunda çok netim. Hiç sevmedim, dönem dönem bölüm içine serpiştirilen güzellemelerinden ise nefret ettim. Bu bölümde gerçek yüzünü göstermelerine ise inanılmaz sevindim. Anlayana tabii…

 

“Gerekiyorsa ölecek. Ya babasının kanını yerde bırakmayacak, ya da bu uğurda can verecek.”

 

 

Çukur Resmi Twitter Hesap Admin’ine de bir çift lafım var. Bir takım izleyiciyi -Çukur’un duruşunu bozmak pahasına, memnun etmek üzere açtığın bu anket büyük hata. Senaristin hikayeyi bu anketin sonucuna şekillendirme ihtimalini düşünmek ise felaket… Çukur hiçbir zaman bir yaz dizisi alışkanlığını devam ettiren erkek-kadın çift hashtaglerinin dizisi olmadı.

Sırf etkileşim için -gerçek Çukur izleyicilerinin tepkisini umursamadan paylaşılan bu anketin, tepkiler görüldüğü halde silinmemesi de büyük hata. İki kadın oyuncunun esas kız üzerine yarıştırılması konusuna hiç değinmiyorum bile…

 

Karaca ve Azer’i bir araya getirmenin bir takım sosyal medya takipçilerinin gönlünü hoş etmek için olduğuna inanmıyorum da hikayeye ne gibi bir faydası olacak onu da bilemiyorum…

 

Yazıyı bir güzellik ile bitirelim, “Yamaç Koçovalı Ben”

 

 

Tweetleriyle yazımı renklendirenlere teşekkürler… (edit: ilk fırsatta isim linklerini ekleyeceğim)

 

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim / Çukur  kategorisini ziyaret edebilirsiniz…