ÇUKUR – Başın Öne Eğilmesin

Bu kadar çok beğendiğim Çukur bölümün yazısını yazabilmek Perşembe’ye kısmet olsa da, beğenim baki! Güzel bölümdü, net!  Ama bölüm yazılarının olmazsa olmazı serzeniş yok mu? Elbette var: Yamaç’ın fizik tedavi sahnelerine bu kadar uzun yer verilmesine gerek var mıydı? Bunun yerine madem Yamaç da iyileşme sürecinde idi, Yamaç’a olan ihaneti, tepkilerini daha detaylı izleyebilmek için dolu dolu Salih’i Selim’i izlemeyi tercih ederdim… Azer ile Karaca bile olurdu… Neyseki Selim’den doya doya “Derdim Çoktur Hangisine Yanayım” dinledik.

(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)

 

Bölüm ‘drone’ unutuldu mu telaşı ile başladı ama koskoca drone’u unutmazlardı da, Azer’in Seyhan yarasını unuttular ^^

 

 

Madem ismi geçti, önce AzKar’dan başlayalım. Yeni evleri ne güzel ^^ Bayıldım!  Ama bırakın evi, malı mülkü,  kaderleri güzel olsaydı. Azer’in hikayesine yazık olduğunu hep dile getirdim. Ne hayaller vardı, yan karakter olsa bile Yücel’e karşı Yamaç’ın yanında olabilirdi, Vartolu ile ‘gerçek düşman’ olabilirdi… Olmadı. Yazık. Ama onunkinden öte aslında Karaca’nın hikayesine yazık oldu. Hangi Karaca’yı tercih ederdin diye sorsalar #AzKar fandom^’dan sanırım ilk sezonda Celasun için oyun üstüne oyun kuran Karaca’yı.  İlla Celasun ile olsun diye değil, şimdiki aşk pıtırcığından daha çok daha keyifli idi aşkı uğruna kurşun yemesi.

 

 

Arık Böke ile kuzen Seren sadece bana mı komik geliyor? Edi ile Büdü gibi, hem didişiyorlar hem içtikleri su ayrı gitmiyor maceradan maceraya koşuyorlar. Unutmadan Murtaza’yı Arık’ın yanına hiç yakıştıramıyorum. Onun hesabını kesmemiş olması insan sarrafı olmadığının bir kanıtı. Nato kafa nato mermer durumu anlayacağınız. Bence Cengiz Erdenet buna bırak illegal işlerini 20 koyunluk sürüsünü emanet etmez. Zaten Cengiz Erdenet tarafını çoktan seçti: “Neredeyse kan verecek herife…”

 

 

Arık Böke Yamaç düşmanlığının üstüne bir de Yamaç sevgisi ile uğraşacak. Üstelik düşman kanatları da çoğalıyor. Çukur (Yamaçsız Çukur düşman kategorisinde sayılır mı?) yetmezmiş gibi bir de Gizemli Adam çıktı. Nedim ve patronu Gizemli Adam Kim’i ayrı bir yazı da değerlendirdik. Hem de anketli:

ÇUKUR – GİZEMLİ ADAM KİM?

 

Tam da Cumali’den beklenen hareketti ama yine de ‘Ahh Be Cumali!’  Bir abi – kardeş hikayesi de böyle bitti…

 

 

Ve zamanında o videoyu ele geçirmeye çok çalışan Akın tövbekar olunca göz yaşları ile izledi dedesinin son nefesini verişini.  Ama hem bu hem de Cumali ile ona hayal sahnesi o kadar güzeldi ki alkışlar Burak Dakak’a. Keşke hakkı ile sahnesi olabilse. Bu sezon olur belki ne dersiniz?

 

 

 

 

Gelelim bölümün temeli olan video konusuna:  “Neden öldürdün?” diye soran yok… Cumali’yi geçtim – o sorsa da cevabı anlamaz zaten – , ne Selim ne de Sultan Hanım. İşin kötüsü Salih’e de izin vermiyorlar ki anlatabilsin. Bir de Selim ‘demek sen biliyordun’ tribi yapmadı mı Salih’e, pes!

 

 

Nehir’in Koçovalı ailesinin iç yüzünü öğrenmesi hızlı oldu. Nerede bir bölüm önce minnoş minnoş aileyi öven kadın? Hastanede yoğun bakımda kendini kötü hissetmesi kayıplarına bağlanacak sanırım…

 

 

Karakuzular gerçekten Mahsun’un hikayesi bittiği için mi ortaya çıktılar? Yoksa ileride bir zaman Mahsun önderliğinde Çukur’a destek (bu saatten sonra köstek olma ihtimalleri yok sanırım) olma için kanca misali mi yazıldı sahneleri? Hadi bakalım hayırlısı… Mahsun diziye veda etti ise annesinin elini öperek gitmesine – eş zamanlı Yamaç – Sultan Hanım sahneleri ile aynı kaderi paylaşan adamların karşılaştırmalı geçişi güzeldi –  sevindim. Neden geri geldi bilemiyorum ama Berkay Ateş’i izlemek her zaman keyifli olmuştur.

 

Sultan Hanım’ın (Gerçek izleyici Sultan Ana demez!) gerçek bir ana olmadığı yıllar önce Mihriban’ı kapıdan kovmasından belliydi. Selim’e, gelinlerine, torunlara davranışları da tuzu biberi oldu izlediğimiz bölümler boyunca. Ölüm korkusunu tattı, kendini bilmeden ne hastalıklarla cebelleşti ama gram değişmedi. En başından beri bu bölümde izlediğimiz gibiydi hatta bu açıdan dizideki en tutarlı karakter olabilir ^^ Benim için hep KÖTÜ! Hele ki hoşuna gitmeyen bir söz, bir davranış olsun, evlatlarını bir kalemde silmekten çekinmeyen bencil hatta nankör bir kadın. Bir kez daha gördük ki: “ana var, ana var”

 

 

Yamaç dünyası alt üst olmuş bir şekilde Çukur’u bir nevi ‘shame’ sahnesi ile (bilmeyenler için Game of Thrones 5. Sezon Finali’nin en çok konuşulan sahnelerinden biri olan “Utanç Yürüyüşü”) terk etti. Ama aşağıdaki tweetin altına imzamı atarım. Yamaç’ın yeni hayatı çok da güzel olacak!

 

“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” Şems-i Tebrizi.

 

 

 

Affetme Yamaç !  Minnet Eylemem ne güzel uymuş bu kolaja!

 

 

Unutmadan, her red edilme yaralar ama bu yara çok derin oldu be Aliçom…

 

 

 

Yazıda tweetlerini alıntıladığım Itzmee_shreya_   SLOMESSI10   Purple  ve El Hijo de mi padre e verdikleri renk için teşekkürler…

 

4.sezonda da bölüm yazıları altındaki yorumlarda buluşmak üzere. Tüm yazılar bu linkte:  Çukur Bölüm Yazıları

 

Çukur Fragman

Yamaç Çukur’u terk ediyor. Çukur ahalisi ‘öcü görmüş gibi’ kapıları pençeleri kaparken sorgusuz sualsiz Yamaç’ın peşinden gidebilecek tek bir kişi vardı: Kemal. Rahmetli Kemal. Nur içinde yatsın.

Bir dakika, tek bir isim var derken Çukur’dan tek bir isim. Aileden elbetteki Salih var. Ve VarYam gerçeği…  Onun abiliğinin  ‘gerçek’ abilik olduğunu karşılaştırmalı olarak bölüm içinde görmüştük, fragmandaki kucaklaşma da cilası oldu.

Salih bu yarım akıl kardeşlerle Çukur’da barınamaz, madem Azer de piyasadan çekiliyor (spoiler takip ediyoruz herhalde) yeniden uyuşturucu işine mi döner dersiniz? Erdenet ailesi ile kardeş kardeş ticaret yaparlar? Yamaç ise bir noktada kendini Cengiz Erdenet’in yanında bulacak, bu belli ^^

Haftaya Efsun var. <3  Terk edilmiş hissettiğinde kapısını çalabileceği tek isim: Efsun.  Kırılgan bir şekilde onay sorduğunda Efsun’un koşulsuz şartsız öpücük ile yanıt vermesi tam bir seyir keyfi olacak. Özellikle ilerleyen bölümlerde yalnızlıklarını, aileleri ile ilgili yaralarına birliktelikleri ile şifa bulabilme ihtimalleri varsa ne mutlu… Efsun ile Yamaç’ın farklı bir enerjisi olduğuna inanıyorum.  Mart’dan bu yana bekledik, hazırız.

Çukur’un yıkılıp park olması fikrini çok sevdim. Baykal Bey Vartolu’nun Salih olduğunu öğrendiği sahnede Salih dileğini söylemişti ya: “Benim Çukur ile şahsi bir meselem var. Yansın, yıkılsın, yok olsun istiyorum amk yeri. Dümdüz olsun, adı tümsek olsun, üzerinde ot bitmesin istiyorum.”  Ne güzel bir istek. An itibari ile ben de böyle istiyorum. Düşünsenize resmi hesap bölüm etiketini  #AffetÇukur derken izleyici asıl sen #AffetYamaç diye haykırdı tüm gece. Bölüm sonunda düşündüm de; “Affet-me be Yamaç”

Ama elbette Sultan ve Cumali Yamaç’dan yardım isteyecekler. Neden mi? Çünkü yüzsüzlük bunu gerektirir ^^  Ama Yamaç’dan beklediğim artık -hazır Çukur için aile kavramının ne olduğunu da öğrenmişken –  dimdik bir duruş sergilemesi.  Daha Çukur için – düzeltme; kendini parçaladığın halde her düştüğünde bir tekme de onların vurduğu yüzsüzler, nankörler topluluğu Çukur için –  ne kadar kayıp versin bu çocuk?