Kategori: İzledimÇukur

ÇUKUR – Ben Seni Ölmeni Hiç İstemeyecek Kadar Sevdim

İlk bölümden bu yana bölüm yazıları yayınlanıyor bu sitede.  Kapak fotoğraflarını da bölümle ilintili özenle seçiyorum. Geriye dönük bakamadım ama genel de ya Yamaç’tır ya da Vartolu. Belki bir iki sefer de Koçovalı biraderler…  Sena?  Belki vedasında… Tam bir çift olarak Efsun ve Yamaç’ın kapak fotoğrafında olması bir ilktir. Bu fotoğrafı özenle seçtim ^^  (düzeltme: kontrol ettim, birkaç hafta önce Azeri ile Karaca arasındaki ateşin ilk kıvılcımı görüldüğü dönemlerde ikisine yer vermişim)

Ve kapak fotoğrafından öte bu hafta bölüm yazısını tamamıyle EfYam’a ayırdığım için başıma taş yağacak. Ben ki bu dizi Çukur’u anlatır dedim durdum, her türlü çifte dizinin dinamiğini bozmasın diye serzenişte bulundum, admin anketler yapınca de-lir-dim ama gün bugünmüş,  bir anda batağa çekiliverdim…  Bu öyle bir batak ki eski günlerdeki tüm dediklerimi yaladım, yuttum  ve  an itibariyle Efsun ile Yamaç’ın kimyası o kadar çok uydu ki, bu uyumun enerjisi hem oyuncuların performansına hem de hikâyeye yansıyor diyebiliyorum.

 

 

Bölüm altındaki yorum hatta sohbet bölümünde geçen hafta bir ziyaretçi (Hayalet)  aşağıdaki gibi yorumu yazmıştı:

“Adam başından beri kadından etkileniyor ve düşmanı olmasına rağmen bir şey onu hep Efsun’a götürüyor. Yamaç kendisi anlamasa da Efsun’da huzur buluyor ve onu düşman ‘bilse de’ ona karşı düşmanlık hissetmiyor ve hissedeceğini sanmıyorum.”

 

Çok haklıydı. Peki bu çekim nerede nasıl başladı adım adım göz atalım mı?

 

 

Yamaç’ın Efsun’un varlığını öğrenmesi Akın’ın ‘düşman’ panosu sayesinde oldu.  Akın kendi hariç İdris’in ölümünde olan tüm isimleri asmıştı panoya: Yücel, Azer, Timsah ve Efsun. Yamaç fotoğraftan gözünü alamadı.  Bir sonraki bölümde ilk karşılaşma. Birbirlerine ilk dokunduklarında çıkan elektrik bir şeylerin işareti olmalıydı.

 

 

Efsun onun yaralarını sarmasının yanı sıra masal ile uykuya dalmasına yardımcı olurken Yamaç Efsun’a dalıp gidiyordu ara ara… Efsun Yamaç’ın saçlarını şefkatle okşarken ki tepkisini hatırlıyor musunuz? Efsun efsunlu sesi ve elleri ile Yamaç’a nasıl da huzur verdi…

 

 

Bir diğer karşılaşmaları Yamaç’ın bir kez daha soluğu Efsun’un yanında almasındaydı. Bir kez daha silahlar çekildi. Daha yakın! İşte bu sırada Yamaç Efsun’un düşman saflarına katılmasının nedenini öğrendi: Baykal’ın ölümü! Oysa Baykal’ın oğullarının elinden can vermesinde Yamaç’ın payı hiç yoktu ki. Düşmanını öldürmese de ortadan kaldırılmış olmasının gururunu sahipleneceğine bu düşmanlığı ortadan kaldırmaya çalıştı Yamaç: Ben babanın katili değilim, ispatlayacağım!  Gerçi nasıl bir kanıt bulabilirdi bilmiyorum ama Yamaç çok rahat ‘kime, neye inanmak isterse inansın’ diyebilirdi. Demedi. Ve hatta bir sonraki bölümde “Onlar ne yaptığını biliyordu Yücel, Azer, Timsah ama sen…” cümlesi ile Efsun’u diğerlerinden farklılaştırdı.

Baykal’a ne olduğunu anlatmak üzere Efsun’un çağrısına hayır diyemedi. Kendi ayakları ile Efsun’un yanına gitti gitmesine de bilemezlerdi ki muhteşem babaanne sırf Yamaç’tan uzaklaşması için torununa tuzak kuracak. Date’leri vardı ama buluşamadılar. Ahh Makbule, ahh!

 

Günlerden bir gün uykusuzluğa dayanamayan Yamaç’ın şifa bulmak için aradığı bir isim vardı. Efsun. Efsun ona kurulan tuzaktan habersiz, Yamaç’ı suçlayarak telefonu açmadı. Yamaç cevapsız çağrı hakkındaki sitemi bir sonraki görüşmelerinde veda ederken Efsun’un ‘gelmeden önce ara.’ demesine yanıtı ‘açar mıydın?’ olarak vererek yapacaktı.

 

 

Ve işte Efsun’un Yamaç’ın hayatını ikinci kurtarışı. Bu kurtarışı Nehir’in yaptığını zannetmesi nelere mal oldu düşünsenize…

 

 

Günlerdir uyuyamadığı bir gece yarısı soluğu bir kez daha Efsun’un kapısına aldı. Meşhur ‘Efsuuuuun’ seslenişindeki acıyı hala hatırımdadır. Efsun’un efsunlu ellerine o kadar ihtiyacı vardı ki bir saatçik uyku dilendi. Ardından öldürülmeye bile razıydı. Efsun masal anlatırken Yamaç gözünü Efsun’dan alamıyordu.

 

 

Efsun masal anlatırken Yamaç’ın yüzünü elleriyle okşadığında ellerin temasından uzaklaşmamak için Yamaç Efsun’un bileğini sıkı sıkı tutuyordu.  Hele ki “o kız çocuğunun adı Efsun’muş” da birleşen eller! (Yazar iç ses Allah ayırmasın ^^) Gecenin sabahında uyanınca gözleri Efsun’u aradı. Artık huzur ve şifa bulduğu bu eller Yamaç’ın vazgeçilmezi olacaktı.

 

 

“Git” dedi Efsun. Yamaç’ın “Bunu neden yapıyorsun?” sorusuna kendine bile dürüstçe yanıt veremezken git demekten başka ne diyebilirdi ki?

 

Aliço Efsun’un Azer’e gönderdiği paraları ortaya çıkarttığında bu bilgiyi Yamaç’a ‘Senin Efsun’un’ diyerek veren Meke’ye ne öngörülü çocuk diyebilir miyiz? (-ki Meke’yi günahım kadar sevmem!)  Yamaç karşı gelemedi ^^. Kadında mülkiyet içeren tanımları sevmem ama burada kulağa ne hoş geliyor değil mi?  Yamaç Efsun’un düşman kadrosundaki fonksiyonu tescillenince -dile getiremese de- üzüldüğü kayıtlara geçsin!

 

 

Bir kez daha soluğu Efsun’un yanında aldı. Bu kez uyku dilenmek için değil, uyarmak için!  Sözde amacı uykularını kaçırmak ^^ Efsun’un gözlüklerini çıkartması ile göz göze geldikleri anda belki de hayatında ilk defa kelimeleri toparlayamadı Yamaç Koçovalı! Kekeledi. Eğer Yamaç onu net düşman olarak görseydi Efsun’un “Bu beni korumak için bir uyarı mı yoksa ben şu an tehdit mi ediliyorum?” sorusuna yanıtı “nasıl anlıyorsan” dan çok daha farklı olurdu… Bu sahnede bir ilk daha yaşandı, Efsun’un “Senin bekleyenin, bekleyenlerin vardır. Boşuna zamanını benle harcama.” sözlerinde ilk defa Nehir’i ölesiye kıskandığı hissedildi. Sizce o an Yamaç Efsun’un duygularını bir nebze olsun anlamış olabilir mi?

 

 

Bir sonraki ‘uyarı’ ziyareti Efsun’dan Yamaç’a geldi. Konu Çağatay’ın altınları! Minik tatlı atışmalar mı desek yoksa Yamaç’ın “sen beni mi korumaya çalışıyorsun?” sorusu ile bir önceki ziyarete göndermeler mi?  Bu ziyaret de “Git” ile sona erdi… Veda için ne güzel sözler ^^  Ama asıl güzel olan vedadan sonra hatıraların gülümsetmesi değil mi Yamaç?  ^^

 

 

 

Hatıralarda buluşmalarını saymazsak büyük buluşma bu bölümde gerçekleşti…  Yamaç bu kez kurşun yarası ile Efsun’un kapısını çaldı.

 

 

Her şey bir yana Efsun’un Yamaç’ın hayatta olduğunu gördüğünde yüzünde beliren sevinç <3

Bir kez daha Efsun’un ellerinden şifa buldu Yamaç. (Bu sefer küçük bir doktor müdahalesinin de bahsinin geçmesi çok yerinde oldu.)  Ve her şeyden öte artık hem Yamaç hem de Efsun kartları açık oynamaya başladı. Yamaç “Mesele benim bu kapının önünde ölmem mi yoksa genel olarak ölmem mi?” sorusunun yanıtını anda alamasa da ardından gelen “Diyelim ki ben seni, ölmeni hiç istemeyecek kadar sevdim ne olacak Yamaç?” açıklama çok şey anlatmıyor mu…

 

Küçük kıskançlıklar, Yamaç’ın Efsun’u korumak için Vartolu’ya “Onu arama, beni ara” demesi ve Efsun’un Nehir’in hamileliği aklına gelince bir an durması güzel detaylardı…

 

Son olarak izninizle aşağıdaki diyaloğu -hem de sahneyi, sezonun en güzel anları arasına alıyorum:

– “Gözlerin… Açık”

– “Neden kapatayım?”

– “Doğru neden kapatasın.”

Ve bir de Efsun’un gözlerinden süzülen bir damla yaşı…

 

 

 

Tweet’leriyle yazıma renk katan  Fatima  Beyza  Fısıldayan Rüzgar  ve Mel ‘e  teşekkürler.

 

Bu bölümde  Efsun ile Yamaç haricinde john wick esintileri, Yamaç’ın Vartolu taklidi, Selim’in idol(!) adlandırılışı, Emmi’nin Meliha’nın sırrını açıklamadan ölmemesi gerektiği dışında aklıma kalan yazıya ekleyeceğim başka bir şey yok. Yazı da bölümler de sıkça yer verildiği gibi flashback oldu ^^  Bölümde aklımda kalan başka bir şey yok mu dedim? Pes! Azer ile Karaca’ya ayrı bir yazı gelecek, yakında…

 

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim / Çukur  kategorisini ziyaret edebilirsiniz…

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

13 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

7 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce