Heyecan ile uzun uzun bölüm yazısı yazacak isteğim yok doğrusu, gerek hikayesi, gerek üzerine konuşulabilecek bir Çukur bölümü değildi. Bu nedenle bölüm ertesi hızlıca bilgisayar karşısına geçemedim, yazısı erteledim durdum…
Yamaç boyun mu eğdi? Yamaç Çağatay’ın müttefikleri arasına şakacıktan girmeyi planlıyordu da Çağatay Erdenet pek şakacı değil. Aslında Yamaç ile aynı taktik ile ilerliyor, düşmanının zaafları ile korkuları ile vur. Yamaç’ta Vartolu’yu Mihriban ile çözmedi mi? Bu nedenle Çağatay’da köstebekliğe ikna etmek için Selim ve Cumali’yi sınıyor.
Selim’in korkusu büyük sırrının ortaya çıkması. O bomboş kahvede zarfı açıp Cemil’in fotoğraflarını bulması ile en az onun kadar kötü oldum. Çağatay’ın bu hamleleri giderek bel altı olmaya başladı. Eğer bu bir savaş ise herşey mübah ama elbette kızacağız çünkü tarafımız belli: Çukur. (Bu konu Nejat İşler’in karizmasından bağımsız.) Tam da bu noktada kocaman bir parantez açmak isterim. Çağatay’ın Selim’in ailenin en akıllısı olduğuna yaptığı vurgular hoşuma gidiyor, kardeşlerinin tespiti ile, adam idol…
Cumali’nin de zayıf noktası Damla ve doğacak bebeği. Daldan dala olacak ama Damla Çukur için doğmamış bebeğinden vazgeçti. Farkında mısınız bu hikayede en büyük kayıpları kadınlar veriyor. Meliha sağlığından oldu, Mihriban canından… Hale – ki Meliha’ya benzerliği konusunun tam olarak açılmadan kapandığını hatırladım bak şimdi! – isimsiz kurbanlardan; Nedret, Sena, Akşın…
[wp_ad_camp_1]
Yamaç özel(!) görevle gazeteci Emir’in canını almaya gitti. Onun için planlanmış ‘öldü’ oyununun aynısını Emir için planlamaları komik değil mi? Çağatay saten ilkinde bile şüpheli yaklaşmıştı – ki bir tam gün dolmadan olayı çözmüştü, ikinciye mi inanacak? Komik. Sırıtık Fatih’i takmış bile Yamaç’ın peşine. Emir ölmedi bu net de Fatih kesin öldü. Hem de temiz bir ölüm oldu onunkisi… Aklıma takılan önemli bir nokta var. Sabahın 8.30’undan Fatih’in cesedini Çağatay’ın önüne attığı gece saatine kadar Yamaç nerelerde dolandı durdu? Bazen bir gün 72 saat olur, bazen de bir sabah sahnesi, gözünü açıp kapatırsın gece olmuş; elinde bu zamanı nasıl geçirdiği belirsiz onlarca karakter, eksik replikler kala kalırsın…
Hani diyoruz ya Yamaç ile Azer’in arasında barış olur mu? Sırf Yamaç’ın Fatih’i öldürmesi bile buzların erimesi için bir yardımcı değil mi?
Off, Azer ne zaman sahalara dönecek?
Bir süredir hikayenin gidişatında zirvede olan şey var ki o da VarYam kardeşliği: “Hayırdır, yine tek başına mı beziyorsun hayattan!” ile başlayan sohbet Yamaç’ı özel göreve gönderirken “senin hayatta olup olmamanın bizim için çok önemi var, o yüzden çok dikkat ediyosun canım” ile devam etti. Sezonun en bomba replikleri hep Vartolu’dan geliyor.
Bu sezon Yamaç’ı koruyup kollamasının yanı sıra ‘psikolojik deliler’ dediği abilerini de koruyor. Cumali ile Selim körlemesine dalacakken Çağatay’ın yuvasına Salih engelledi. “Önce size sıkarım, sonra kafama!”. Biliriz ki yapar!
Nehir Yamaç sahnelerini ‘minnoş’ buldum aslında… Ama kadın uslanmıyor ki günün sonunda yine “Neden beni aramadın?” sorgusu suali hiç değişmiyor. Efsun’un yanına huzur bulmak için kaçmasına şaşmamalı…
Nehir’in o odada olması hala içimde kanayan bir yaradır. Gerçi bir ara Sena’nın fotoğraflarını da kapatır diye düşünmüştüm ama yapmadı. Bu teklifi yapmak kime düştü? Karaca’ya… Karaca Nehir’e istersen Sena’nın fotoğraflarını kaldıralım dediği an televizyona terlik fırlatmak istedim! Sen kimsin de böyle bir şeyi teklif edebiliyorsun?
Efsun’un bu bölümde güzelliği üstündeydi… Tek sahnesi olan Çağatay Efsun’un karakterine bir nebze olsun dokunmamızı sağladı.
-“Senin canını yakmak bu dünyada en son isteyeceğim şey. Koşullar ne olursa olsun böyle bir şey yapmamam, bana işkence gibi gelir.”
-“Koşullar ne olursa olsun ben böyle bir şey yapmana izin vereceğimi hiç sanmıyorum.
Efsun Kent’in bir şekilde bir erkek boyun eğeceğini nasıl düşündünüz? İlahi… Bu sözler (sahne) bunun en güzel göstergesi…
Bu bölüm de madem Efsun ile Yamaç’ın sahnesi yoktu o zaman ben de bayıldığım bir floodu eklerim <3
[wp_ad_camp_1]
Biraz da taze aşık çiftimiz AzKar’dan bahsedelim… Her ne kadar AzKar Kronoloji’de Karaca sevilmek istedi desem de bu sevilmedi demek değil, ama sevdiklerini göstermekte aciz kaldıkları da aşikar. En azından Karaca sevildiğini anlamadığa göre ^^ Ama “kimse benim için bu kadar endişelenmemişti” derse o nokta da ‘KENDİNE GEL!’ demek lazım. Vurulduğunu öğrendiğinde Selim kriz geçirmedi mi? Azer’in elinde olduğunu öğrendiğinde Akın panik olmadı mı? Yahu sırf seni düşman ellere verdi diye dostunun canını aldı be adam…
Varsın Yamaç olmaz desin, bu aile, bu Çukur kimleri kimler affetmedi ki, Azer’i mi damat kabul etmeyecek? (Bir kez daha altını çizelim, kayıplar yarıştırılmamalı ama bu hikayede Azer’in kayıpları çok daha büyüktür)
Bölüm finalinde Yamaç işlemediği bir cinayetten sorumlu tutularak göz altına alındı. Sanki mahalle pek süt limanmış gibi komşuların Yamaç polis arabasına bindirmeleri sırasındaki şaşkınlılkları da güldürdü doğrusu…
Tweet’leriyle yazıma renk katan Gölge, Fatima ve Efsun Çukur’da ‘ya çok teşekkürler.
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Çukur kategorisini ziyaret edebilirsiniz…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.