Çukur bölüm finalini soru ile bitirdik: Akın Koçovalı öldü mü? Ölmez! Ama olur da ölürse; orada bir duralım sayın senarist hikayesini yarım bırakıp niye ölüyor? Hadi Aliço’nun hikayesi açılmadı, Meliha’nın sırrı belirsiz, Nehir geçmişini yaralarını açamadan gitti, Selim Ayşe ile adam akıllı yüzleşmedi ve daha niceleri… Bir kayıp hikayeyi daha kaldırmaz bu yürek. Akın’ın ailesine ihaneti, Kahraman – Ayşe – Selim üçgeninin hangi kanadının meyvesi olduğunu ortaya çıkmadan ölmemeli. Hem daha mürüvvetini görecektik.
Eğer mantık arıyorsak, o mesafedeki bir patlama ile ölmüş olması gerekir, o da ayrı bir konu!
(fragman sonrası edit: Ölmemiş, hatta Efsun’un şifalı elleri ile iyileşiyor bile)
Bir kez daha sorabilirim: “Ee söyle bakalım Yamaç Koçovalı, Erdenet ailesini yaratıcı tuzaklar kurarak teker teker ortadan kaldırıyorsun ama ailen hala risk aldın da böyle mi için soğuyacak?” Yazı tura atıyordun, ne oldu?
Mahalleye bombalı tuzaklar kuruldu. İlk aklına gelen kim olur? Bomba İmha. Bizimkiler kimi çağırıyor? Elektrikçi Ferhat ^^ Ama polis girmeyen mahalleye, bomba imha nasıl girsin ^^ Yasmin’in uzmanlık alanı olması güzel bir rastlandı oldu. Kızcağız hangi birine yetişecek bakalım… Akın’ın patlaması falan derken oralarda bir yerlerde Aliço’da bombalı koltukta oturuyor aman onu unutmayın ha…
Efsun’un çamurlu bavula tepkisinin bir benzerini de ben gösterdim. Yamaç “ne olabilirdi ki?” diyor. Biz ne olabileceğini iyi biliyoruz sevgili Yamaç. Malum aynı hane içinde bir adam ince ince doğrandı ve bavula koyuldu. Neden bir kişi daha olmasın. ‘Belki Cengiz Erdenet’ten hatıra almıştır’ diye düşündüm. Hatıra derken, uzuv falan değil elbet; altın vs.…
Son dönemdeler EfYam sahneleri neden seviyorum biliyor musunuz? Yamaç gülüyor. Hem de içten gülüyor <3 Üstelik bu sahnelerde epeyce de doğaçlama hissi geçiyor bana, keyifli… Bu bölümde de öyleydi. Kıyafet sahnesi tepkiler üzerine sonradan mı dahil edildi bilemiyorum ama (fotoğraflar bunu gösteriyor) Efsun’u mutlu etmek üzere çıktığı yolda Efsun’un mutluluğunu görünce Yamaç’ın Efsun’dan daha çok mutlu olması ne güzeldi…
Efsun kıyafetlerine kavuştu. Sultan Hanım şok! Ama Ayşe daha da şok. Pabucu dama atıldı ^^ Ayşe’nin yatak odasına dalıp, dantelli ince askılı geceliklerini yırtıp atan Sultan Hanım aynısını Efsun’a yapabilir mi dersiniz? Çukur aleminde en nefret edilesi karakterdir kendisi. (fragman sonrası edit: daha da kötüsünü yapacağı tescillendi!). Daha ilk günden kızın ruhunu emdi Çukur. O ne hal… Kulkan’ın onu aş evinde gördüğündeki dedikleri bizim içsesimizdi aslında: “Arkadaş bu kız böyle değildi ya, hale bak… Aşk böyle bir şeyse rezillik. Kız ne hale gelmiş, perişanlık ya!”
Efsun’un kıyafetlerinden daha büyük bir derdi de var Çukur’da: Karaca. Gün oluyor çay ikram ediyor, gün oluyor elinde bir kör makas odasını basıyor. Ama Karaca’nın şeytan giriyor aklına, aslında o iyi biri temalı sahnemizi de izlediğimize göre… Aylar geçti, herkes kendi derdinde. Bir Allah’ın kulu da bu kızı bir psikoloğa götürelim dedi mi? Hayır. Zaten bir adam öldü, polis de kapılarını çalmadı. Fadik Ana’nın laneti çöksün üzerinize Koçovalılar!!!
Sahi Vartolu n’apıyor Afganistan’da? Cengiz’i bitirmek için arabuluculuğa gitmedi mi? Ah be Yamaç, küfür edeceğine, “Cengiz öldü, Ogeday öldü, proje iptal atla gel” deseydin ya…
Telefon geldiği için televizyonla eş zamanlı izleyemediğim, bölüm ertesi izleyince de aynı etkiyi alamadığım Selim sesli mesajına da yazıda yer vermek isterim tabii ki…
“Selim.. Biz kardeşiz birader…”
“Kardeş.. Nasılsın?.. Senin nasıl iki hayatın vardıysa benim de vardı.Sadece benimkini kimseler bilmedi.Benim ikinci hayatımı öbür Selim‘i..Hep sandıkların içinde sakladığım Selim‘i.. Sen benim öbür yarımsın..”
Tamam, Selim’in sesini duyduğumda göz yaşlarım pıt pıt dökülmedi ama o sahnenin sonunda Vartolu’nun telefona bir gururlu bakışı var ki, hele ki telefonu öpüşü… Eksik yazılanlardandır Selim – Salih kardeşliği… Hatırlayın; Sevdiğini, Cemil’i kendi elleri ile öldürdüğünde sığındı limandı Vartolu. Selim’in bahsettiği ikinci Selim’i, onun zaaflarını görebilen, anlayabilen tek kişiydi. İşte tam da bu nedenle özgürlüğüne koşarken Vartolu ile paylaştı: “Aferin sana çocuk, aferin kardeş…”
Murtaza ile Ayşe tanışıyorlar mı? Ne alaka? İzlediğimiz hikaye içinde bir tanışıklık yoktu (hatırlamıyor olabilir miyim?) Gençlik? Sultan oğulları için dişlerini kolayca geçirebileceği, sessiz, kimsesiz genç kızları eş seçmiyor muydu? Geçmişten tanışık olmaları da pek mümkün görünmüyor. Murtaza bir süre daha dizide kalsın diye yapılmış bir hamle olması olası!
Değişik bir Erdenet idi Selin. Belki ailede sevebilen tek kişiydi. Çok sevdi, sevdiklerini erken kaybetti. Hızlı yaşadığı gibi hızlı da öldü. Ama giderken Çukur’a bir güzellik yapmayı da unutmadı. Çağatay’ın saklandığı deliği nasıl bulacaktı Yamaç, öce bombalardan kurtulsunlar da hele..
Çukur 4.sezon 20. Bölümünde Total’de 8.34 reytingle 2., AB’de 5.84 reytingle 5. ve ABC1’de ise 7.27 reytingle 4.oldu. Hele bir Vartolu dönsün ^^
Çukur bölüm yazı ve yazı altı yorumları bu linkte: Çukur Bölüm Yazıları
Çukur 4. Sezon Bölüm 21 Fragman
Yazıyı yayımlayana kadar fragman çıktı.
Bir Ayşe kalmıştı Yamaç’a yüklenmeyen; o da kusur kaldı demeyiz! Ama ondan öte Sultan Hanım Sultan Hanımlığını yaptı tabii ki; Kundakta bebeği kapıdan çeviren kadın kocasının ölmesinde payı olan kadını evinde tutacak değildi tabi varsın karnında bir bebek olsun. Dilerim spoiler olarak geçtiği gibi Efsun Erdenetler tarafından alıkonulmaz ve Yamaç o meşhur ‘SULTAN HANIM’ı bir kez daha duyarız.
Ve Sultan Hanım’a ahını aldığı, hayatını karattığı onlarca kişinin hakkı için afili bir son yazarsınız değil mi sayın senarist?
