Beklenen an geldi. Çukur’un benim gözümde sezonun en güzel dizisi olmasının tek olmasa da en önde gelen nedeni Vartolu Sahneleri… (Unutmadan, Erkan Kolçak Köstendil <3 )
Konuk yazarım Gözde Çukur’un 33 bölümünü taradı ve en güzel Vartolu Sadettin / Salih sahnelerini derledi. Ya sizin gözünüzden en iyileri hangileri? Yorumlarda buluşalım mı?
Bu sezon tam 33 hafta boyunca pazartesi akşamlarının vazgeçilmezi oldu Çukur. Tabii Çukur’u bu kadar vazgeçilmez kılan şeylerin başında elbette sevilen karakterleri geliyor. Bu karakterlerden biri de şüphesiz Erkan Kolçak Köstendil’in canlandırdığı Vartolu Sadettin.
Vartolu… Önceleri Koçovalı ailesi için kimliği ve gerçek amacı bilinmeyen bir düşmandı sadece. Uyuşturucu işi yapmak istemesine izin verilmemesinin ardından önce Koçovalı ailesinin 2. oğlu olan Kahraman’ı öldürttü, ardından mahalleyi tarattı, maddi zararlar verdi ve başka ölümlere de sebep oldu. Beyefendi lakaplı biri için çalışıyor, Selim Koçovalı ve Avukat Nazım ile işbirliği yapıyordu. Hakkındaki gerçekler zamanla ortaya çıkmaya başladı. Vartolu, aslında Çukur’da doğup büyümüş Salih’ti, babası da İdris Koçovalı’ydı. Annesi Mihriban, O doğmadan evlenmek zorunda kaldığı Kasım Helvacı tarafından Salih 8 yaşındayken öldürünce Varto’ya dedesinin yanına gönderilmiş, dedesinin ölümünden sonra yaşadıkları sonucu Vartolu Sadettin’e dönüşüvermişti. Önce çocukluk aşkı Saadet’i görmesi ve O’na yeniden aşık olması, ardından Yamaç tarafından gerçek kimliğinin anlaşılması ve babası İdris’in de bunu öğrenmesiyle Vartolu için de dengeler değişmeye başladı. İntikamı ve aşkı arasında bocalayan Vartolu’nun bir seçim yapması gerekiyordu. Ya babasının oğlu ve Saadet’in kocası Salih olacaktı ya da Çukur’un babası Vartolu Sadettin. En başlarda sevilmeyen bir karakterken içindeki Salih’i keşfetmemizle birlikte çok sevdiğimiz bir karakter haline gelen Vartolu, böylece ekranların en çok konuşulan “anti-kahraman”ı oldu. İşte Vartolu / Salih deyince aklımıza gelen o sahneler:
(Sahneler bölüm sırasına göre sıralanmıştır.)
Vartolu, İdris’le görüşmek için Çukur’a geldi. Yıllar sonra ilk kez İdris’le karşı karşıya gelen Vartolu, duygularını gizlemeye çalışıyordu. Uyuşturucu imal edebilmek için kendisine yer verilmesini isteyen Vartolu’ya Çukur’da uyuşturucuya kesinlikle karşı olan İdris’in cevabı ise zaten belliydi.
Ne yaparsa yapsın Vartolu’ya tam anlamıyla bir zarar veremediğini düşünen ve zayıf noktasını bulmak isteyen Yamaç, eline geçen bir bilgiyi kullanmaya karar verdi. Vartolu’nun yanındaki adamların birinden Mihriban türküsünü söylüyorlar diye Sadettin’den dayak yediklerini öğrenen Yamaç, O’na bir oyun hazırladı. Yamaç ve Vartolu kahvede görüşürken berber dükkanının önündeki hoparlörlerden birden gelen Mihriban türküsü duyulmaya başladı. Türküyü duyan Vartolu duygularına yenilip kontrolünü kaybetti ve ekran karşısındaki herkesi gözyaşlarına boğdu.
Sosyal medyada da çok konuşulan sahne Youtube’da sadece 3 günde 2 milyon, Instagram’da ise 1 milyon kez izlenerek toplamda 3 milyon görüntülenmeye ulaşmıştı.
“Kapa şunu Muhittin Ağabey.”
Çukur’a döneli uzun zaman olmasına rağmen Vartolu ilk kez annesinin mezarını ziyaret etti. Gözyaşları içinde annesiyle dertleşti, babası İdris’e karşı olan hislerini paylaştı.
Koçovalı malikanesinde neredeyse birkaç koruma dışında hiçbir erkeğin olmadığı bir sırada, Kumburgazlı Serdar’ın adamlarının malikaneye baskın düzenlediğini evinin balkonundan gören Vartolu, Saadet’e bir şey olacağından endişelendi ve adamlarını toplayıp Koçovalı malikanesine koştu. O esnada Karaca’yı evde bulamayıp O’nu aramaya dışarıya çıkan Sultan’ı tam vurulacakken kurtarması dikkat çekti. Çünkü henüz bilmese de Sultan O’nun başına gelenlerin baş sorumlusuydu.
Para sıkıntısı çeken Yamaç, Çukur’da İdris’e ait bazı evlerin tapularını ipotek ettirmiş ancak bu tapular önce Beyefendi’nin sonra da Vartolu’nun eline geçmişti. İpotekten geç de olsa haberi olan İdris, tapuları almak için Vartolu ile buluştu. Vartolu’nun biri hariç tüm tapuları vermek için tek bir şartı vardı: İdris’in O’na masal anlatması.
Vartolu’nun aslında çocukluk aşkı Salih olduğunu anlayan Saadet, fark ettiği bu gerçeği önce Sena’yla paylaştı, ardından da Salih ile yüzleşmek için O’nun evine gitti. Böylece daha önceki buluşmalarında yüzünü gizleyen Salih’le yıllar sonra ilk kez karşı karşıya geldi Saadet.
Vartolu hakkındaki gerçeği bilmeyen İdris’in Vartolu Çukur’dan gitmezse O’nu öldürmeye karar vermesi üzerine Yamaç, sakin bir şekilde O’nu göndermenin çarelerini aramış ancak başarılı olamamıştı, çünkü Vartolu da Çukur’da kalıp intikamını almaya kararlıydı. Bunun üzerine mezarlıkta geçen yüzleşmede Yamaç O’na ağabeyi olduğunu bildiğini, Vartolu da bu kararından dönmeyeceğini söyledi. Ardından Yamaç bir plan yaptı ve Vartolu’yu öldü göstererek Çukur’da gizli bir yerde sakladı. İdris ise önce Paşa’dan oğlu Salih’in aslında Vartolu olduğunu öğrendi, ardından da Emmi’yi takip ederek O’nun saklandığı yeri buldu ve aralarında beklenen büyük yüzleşme gerçekleşti.
Vartolu: Ben çocukken hep ağlardım “Babam beni niye sevmiyor? Babam beni niye istemiyor? Ben babama ne yaptım?” diye. Söylesene. Söylesene ben sana ne yaptım baba? Ne istedin benden?
İdris: Ben… Ben seni bilmiyordum ki.
Vartolu: Bırakın bu numaraları İdris Bey! Atın her şeyi Vartolu Sadettin’in üzerine, kenara çekilin! Ben bu numaraları yemem! Benim adım… Benim… (Sessizlik olur.) Sen beni bilmiyor muydun?
İdris “Bilmiyordum” anlamında başını sallar.
İdris’le yaptığı yüzleşmenin ardından Yamaç tarafından öldü gösterilerek saklandığı yerden çıkan Vartolu, çıkar çıkmaz ilk önce annesinin mezarını ziyaret etti. Yamaç’ın mezarı yaptırdığını gördü ve mutlu oldu. Ardından içinde bir başkasının yattığı kendi mezarıyla karşılaştı.
İdris, Saadet’i Cemil’le evlendirmeye karar vermişti. Koçovalı malikanesinde düğün hazırlıkları tamamlanmış, nikahın kıyılmasına çok az bir zaman kalmıştı. Bu duruma daha fazla dayanamayan Vartolu, İdris’le son bir kez konuşmaya gitti. O’ndan Saadet’i evlendirmemesini rica etti ve eğer kararından dönmezse çok kötü şeyler yapacağını söyledi.
“Bak benim bir elimde umut, diğer elimde mermi var. Umudu elimden alırsan geriye bir tek mermi kalır. Umudum elimden kayıp gitmesin… Umudum elimden kayıp gitmesin… Umudum elimden kayıp gitmesin baba.”
Vartolu sonunda amacına ulaşmış, BSO ile yaptığı plan sayesinde Çukur’un babası olmuştu. Selim hariç, İdris ve ailesi Çukur’dan gitmişti. Ancak Saadet’in hamile olduğunu öğrenen Sultan, O’nu bebeğinin babasına gönderdi. Saadet kahveye geldi ve Vartolu’ya baba olacağını söyledi.
[wp_ad_camp_1]
10 sahne elbetteki Vartolu Sadettin sahnelerinin yaşattığı keyfi tarif etmeye yetmez. Az sayıda bonus sahne ekleyelim;
Yamaç, Vartolu’nun aslında ağabeyi Salih olduğunu öğrenmişti. Bu gerçeği bilmeyen İdris, Vartolu’nun Paşa ile Emmi’yi rehin almasının üzerine artık Vartolu Çukur’dan gitmezse O’nu öldürmeye karar vermişti. Yamaç ise sakin bir şekilde O’nu göndermenin çarelerini aramış ancak başarılı olamamıştı, çünkü Vartolu da Çukur’da kalıp intikamını almaya kararlıydı. Mezarlıkta geçen bu sahnede Yamaç, Vartolu’ya gerçeği bildiğini söyledi ve O’nu Çukur’dan gitmeye ikna etmeye çalıştı. Aralarındaki yüzleşmede ikili ilk defa kardeş olduklarını bize hissettirdiler.
Vartolu: Bilmiyorsun lan, hiçbir şey bilmiyorsun.
Yamaç: Biliyorum Salih. Biliyorum babamın oğlu.
Yamaç ve Vartolu işbirliği yapıp Baykal’ı yakaladılar. Bu olanların üzerine Baykal’ı kurtarmak için iş ortaklarından Elvis harekete geçti. Koçovalı ailesinin tüm kadınlarını kaçırttı. Saadet’in kaçırıldığını duyan Vartolu çılgına döndü ve var gücüyle koşarak Koçova malikanesinde aldı soluğu.
Saadet’in hamile olduğunu öğrenen Vartolu, Çukur’u geride bırakıp O ve Medet’le birlikte Tokat Erbaa’a yerleşmişti. Aradan 3 ay geçmiş üçü birlikte mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ama o gün yaşadıkları eve K’lar tarafından bir saldırı düzenlendi. Saadet kaçırılırken Vartolu’yu kurtarmak isteyen Medet ise vuruldu.
Konuk yazarım Gözde ‘nin seçimleriyle Çukur’un en iyi sahneleri serisi Yamaç Koçovalı ile başlamıştı, gözden kaçırdıysanız mutlaka tıklayın:
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Çukur kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.