Bu hafta için Çukur bölüm yazısı bölüm ile doğru orantılı epey kısa olacak. ‘Bölüm kısa mıydı?’ Elbette değil. Ama ‘yeni bölüm’ açısından değerlendirdiğimizde neti oldukça kısa idi. Dakika hesabı yapan var mıydı acaba? 20 dakika ? Bilemedin en fazla 30?
Flashback sahneleri birbirini kovaladıkça seyirci isyanları başladı. Haklıyız ama ne fayda…
Bölüm değerlendirmesine geçersek, temeli geçmişin peşindeydi yine de bölümü sırtlanan efsane bir kesit yazamam. Ama keyif aldığım yerler de yok değil… En çok içimi acıtan sahne tüm Koçovalı’lar sevdiklerine dağılırken Yamaç’ın kahvehanede bir başına kalması idi. Herkesin sevdiği vardı ama onunki mezardaydı. Üzdü, çok üzdü. Ve hakkını vermem lazım, Game of Thrones’daki son gece bile beni bu sahne kadar etkilemedi.
Bölüm boyunca büyük sırrın ne olduğunu aradık. Daha doğrusu aramamız istendi ama eğer sırdan kasıt Yüzüklü’nün kim olduğu ise bu izleyici için bir sır değildi ki… Yücel olduğunu – tüm mantıksızlıklara rağmen – cümle alem biliyordu, Koçovalı’lar öğrenemedi o ayrı. Tüm kronolojideki kopmaları bir kenara bırakalım Yücel Yüzüklü görüşmelerine Koçovalı gözetiminde iken nasıl ışınlandı. Yoksa terastaki kanepe Clark’ın telefon kulübesi işlevini görüyor ve ona üstün güçler mi veriyordu ^^ İlahi Gökhan Bey’cim. Bari yüzyüze görüşme değil telefon görüşmesi yazıverseydin ya bu sahnelere…
Bu durum içimizden bazılarının bir anda gaza gelip sonra durumu sorgulamasına, sonra da Çukur evreninde mantık aranmayacağını çoktan kabullendiğini hatırlamasına yol açıyordu.
Yamaç’ın, Selim’in, insan sarrafı Salih’in Yücel’e güvenmesine de aklım ermedi. Bu da burada bulunsun ^^ İşin en acısı Yücel’in istihbarat kaynaklarından birinin Aliço’muz olmasıydı…
Günün sonunda Yücel ve Yücel gibiler için en güzel dileğin evrenden silinmesi olmasına kimse hayır demez sanırım…
Bu nedenle Yücel’in Yüzüklü olması Büyük sır ise kabul etmiyorum. Benim için büyük sır Hale’nin nasıl oluyorda Meliha’ya bu kadar benzemesi. Ve bu sır hala açığa çıkmadı.
Geçmişe dönüşü sevdim. Elif Doğan’ın konuk olmasını ayrıca sevdim. Halihazırda farklı bir projede yer alırken bir önceki projesine konuk olabilen ilk kişi olabilir mi? Yeni projesi de Ay Yapım mı acaba?
Saadet’in Sultan Hanım’a sorusu çok yerinde idi. Gerçi yediği tokatlardan sonra hiç birşey olmamış gibi el öpen Sadiş’e bu laflar özgü gibi gelmiştir ama ben Salih’e kızıyorum asıl. Sadiş’i gidip kimlere teslim etti, akıl alır gibi değil…
Aklın almadığı bir durum da Salih’in Timsah’ın karışına elini kolunu sallaya sallaya tek tabanca çıkması. (Adamlarını toparladığı halde)
Bu sahneden tek aklımada kalan VarMed kardeşliğinin bir kez daha altının çizilmesiydi.
Gerçi hakkını vermem gerekir, Timsah ve Cumali sahneleri, akabinde Salih’in de katılımı ile gerçekten eğlendirdi. Bu nedenle bir kez daha yineliyorum: Timsah’a erken veda etmeyelim n’olur…
Sevdikleri kadar sevilmeyenlerin kötülüklerini izledikçe dünyayı sevgi kurtaracak demek ne kadar anlamsız geliyor değil mi? Peki konu sevgiden açıldıysa Cumali’de Damla’yı sevildiği kadar – seviliyor, net!, sever mi dersiniz?
Finalde Akşın’ın Yücel tarafından kaçırılışını izledik… 5 bölümde bir kaçırılma olmazsa dizi matematiği bozulur diye düşünüyorsa yazar, yeni bir kaçırılma krizi ile başbaşa bıraktı bizi… Bakalım Mahsun – Sena arasında izlemeye alıştığımız, kaçıran / kaçırılan arasındaki duygu geçişleri sevgiye aç Akşın ile Yücel arasında da olacak mı? ^^
Ve en önemli soruya geliyorum; gidişatı görünce keşke 3.sezon olmasaydı diyen bir tek ben miyim?
Tweetleriyle yazımı renklendiren lavinia , ruya beşerler , BOLU ULTRAS ve © teşekkürler…
Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Çukur kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.