İzledim

ÇUKUR – İtirazım Var Bu Kadar Yalan Dolana

EVELALLAH ÇUKURDANIZ değil ama her hafta ÇUKUR ’dayız. Bu hafta bölümden çok ön izleme’ye kalpler bırakarak gününden daha sonra izleyebildiğim bölümün yazısı için bilgisayar başına koştum. Sezonun en güzel bölümlerindendi diyemem, hatta oldukça durgun bir bölümdü ama rejinin güzel dokunuşlarını hissettik. Az oyun, tadında aksiyon, bir gıdım karakter analizi…  Hikaye dallanıp budaklandıkça, itirazım var bu kadar yalan dolana…

Çilota yok! Gerzek! Çilota yok!

Aliço’nun merak ettiren hikayesinde bir pencere açılmıştı. Bu bölümde o pencereden içeri bir uzanır olduk. Çilota’nın hikayesine dokunduk. Biraz da ailesine, askerliğine dokunmak istiyor insan. Ama yavaş yavaş, böyle güzel… Tadında…

Aslansın sen, hem Aliço’sun ama hem de aslansın. Ve Yamaç, hem Aliço’yu koruyan kollayan hem de ondaki cevheri çok iyi kullanan birisin. Yine de amaç ulvi: “Bizi üzenlerden intikamımızı alıcaz Aliço.”

 

An itibariyle iki büyük aileyi birbirine düşürüp bundan fayda sağlayacak kişilerin adları ve Münir elinde sayılır. Bu arada Münir konusunu sadece Selim’e bırakmamasına elbette ki kalp.  Emmi, Paşa ve Selim’den oluşan muhteşem üçlüye asla tam olarak güven duymayacak. Bu belli. Ki Paşa’nın -vicdan azabı çekmesine rağmen, can dostunun arkasından çevirdiği işleri öğrenince, Selim’in yanı sıra ona da güven duymasın zaten. Emmi? Bu aralar melankolik aşık. Ondan şimdilik zarar gelmez, ama iyiler erken ölür. Nedret Abla(!)sına duyduğu ilgi alaka beni pek rahatsız ediyor, namlunun ucunda ilk Emmi var bana göre.

Yazıya bölümden sevdiğim replikleri taşımayı seviyorum. İşte bu bölümde çekimiyle, repliği ile en sevdiğim:

Üçünüzden biri her şeye rağmen devam ediyor. Kafasına silah dayamasına rağmen. Tetiği çekmesine rağmen.

Nasıl bir korkusuzluk bu?

Neye adadınız kendinizi bu kadar?

Para mı? Bir insan ailesini kaç paraya satar?

İntikam mı? Neyin intikamı?

Kim kızdırdı sizi bu kadar?

Hanginiz Aliço gibi bir adamı yem yapacak kadar kızgınsınız?

Hanginiz bu kadar soğukkanlısınız?

 

Üç Silahşörler

Emmi ve Paşa’nın kesişim kümesi olan bir diğer üçlü de Emmi – İdris – Paşa … İdris Çukur ’da da olduğu gibi ebedi istirahatinde bile yanı başında olmalarını isteye dursun, Paşa’nın arkasından çevirdiği iş kabul edilebilir değil. Sultan’da güzel noktaya parmak bastı zaten. İdris bir öğrense bu işte parmağı olanları sağ bırakmaz.  “Ortada bir çocuk var. Bana o çocuğu bulacaksınız” diyor İdris Koçovalı. Sahi bu çocuğu gözümüzün önünde olsun diye burnunuzun dibine Çukur ’a getireceksiniz ama sonra izini kaybedeceksiniz. Olur şey değil…

Bir oğul kaybettin ama bir oğul kazandın. Peki nerde bu oğlan?  Yalnız hikayenin içine girdikçe neyi keşfediyorum, Muhittin ve Meke dışında tüm baba-oğul (hatta kız) aksı sorunlu bir hikaye temeline dayanıyor.

 Peki nerede bu oğlan?  Allah’ım kriz ^^

[wp_ad_camp_1]

Gelelim Sultan Hanım’a… Kendisinden kötü kokular geldiğini çok önceden anlamış ve bunu Koçova Mahallesine Beyefendi de Geldi yazısında da yazmış biri olarak -ki 23 Kasım tarihli bu yazıda Beyefendi’nin varlık nedeni ile ilgili teorim de var, en merak ettiğim sahne Sultan’ın yaptıklarını İdris’in öğrenmesi değil, Salih’in (Vartolu) öğrenmesi. Mihriban’ın Çukur ’a önce diri diri ardından da ölü gömülmesinin bir tek suçlusu var: Sultan. Ve bunun intikamını alabilecek tek bir kişi var: Vartolu Sadettin. İleride bir gün Sultan Hanım’ın kafasına sıkacaksan bir tane de Nedret için sıkar mısın sevgili Vartolu? O tokat içime oturdu vallahi…

Sadettin’in toz kondurmadığı annesine özel bir Mihriban yazısı (Selim’e tepkisini hatırlayın) gelecek…

Beyefendi’ye bir notum var. Vartolu Kanijya Kalesi’ni fetheder gibi koşmadı Koçova’lıların evine… Kanijya Kalesini korur gibi sahip çıktı sevdiğine… Burada hemen bir parantez açmam gerekiyor, Amerikan aksiyon dizilerinden fırlamış gibi sahnelere imza atan Kemal (Uğur Yıldıran) bile senin kadar iyi koşamadı Vartolu Bey’cim…

Bir notum da Sadiş’e… Senin gözünden düşen bir damla yaş için dünyayı ateşe verebilecek bir adam Salih. Ama bu tehdit karşısında en doğru olanı yaptı…

“O evde senin dikkatini dağıtan bir şey var. O her ne ise bulup yok etmemi ister misin Sadettin”

Kendi gerçeğime dönmem gerekiyor diyor dedi Salih. Kendi gerçeği söylediği yalan evliliği değil, Sadiş’in Salih’i yerine Vartolu Sadettin olması, cebindeki emaneti, intikamı…

Bu noktada Vartolu ile Celasun çok benziyorlar birbirlerine… İkisi de aşık, ikisi de intikam peşinde ve ikisi de intikam için sevdiklerinden ayrı düşmek zorunda… Çünkü bu yolda ikisi de ‘çiçeğin dibine az da koysan çokta koysan çiçeği kurutan güvercin boku’ gibiler…  Ne için uğraştıklarını asla unut(a)mayacaklar çünkü unutturulmayacak…

[wp_ad_camp_1]

Gelelim Sena’ya… Yamaç’ın ‘Beni dinler misin?’ e yanıtı olan ‘dinlemem.’ i çok sevdim.  Bu ilişkide Yamaç tarafındayım, kimse kusura bakmasın. Tamam, insanlar konuşa konuşa anlaşır ama Sena konuşan değil kaçan taraf olmayı kendi seçti. Sonuç: “Madem benim hayatımdan çıkmak istiyorsun, buyur”. Sahi Sena’nın ilk bölümlerde ancak cebindeki bozuklukla yemek alabiliyordu. Bu açıdan bakınca Yamaç’sız bir yaşama hazır mı?

Sena Çukur ’da olduğunu ispat için pavyona gitmeyi bile göze aldı. Bu konuda ona yürekten alkış. Başarılı da oldu. Ama gelelim Sena – Yamaç kavgasına… Üzülerek söylüyorum ki Dilan Çiçek Deniz’in performansı bu güzel sahneyi batırdı. (Yakın zamanları baz alırsam gelmiş geçmiş en güzel yüzleşme/kavga sahnesi Hayat Şarkısı 36.bölümde Hülya Kerim’inki dir. Doğru paslaşma, içselleştirerek canlandırma nasıl olur öğrenmek isteyenler ders niyetine izlenebilir)

 

Ama sizi ayrı tutarım Aras Bulut İynemli Bey’cim. Siz çok güzel sinirleniyorsunuz <3

Bölümün sonu Münir’in Ferhat’ın eline geçmesi ile sonlandı. Bakalım konuş(a)bilecek mi? Mutlak bir sorun çıkar da ne? Üstelik fırsat verilse epey konuşkan birine benziyor, pavyonda O anlattıkça sanki kendi cenaze marşını mırıldanıyor gibi gelmişti: Kıronun teki, cebinde kırmızı mendiller… Kendine ‘Beyefendi’ dedirten adam…

Efendimisss

Beyefendi’yi Beyefendi’ye sormak… Bulmacayı çözünce Yamaç en çok buna gülecektir eminim ^^ Bu arada ayı postunu bile tercih ediyorum, lütfen bana Beyefendi’nin çizgili forması yeni trend demeyin?

Dizinin Daha’ya destek vermesi çok güzel… Tam sinemada konuşmaya gıcık olurum diyecektim ki film henüz başlamamış(mış). Siz yine de ışıklar kararır kararmaz sohbeti bırakın!  Daha benim gelecek haftaki programımda yerini aldı, bir kalp de ona <3.

 

ÇUKUR 13.Bölüm Sneak Peek

 

Siz de Çukur ‘dan değil ama Çukur ’daysanız, yorumlarda buluşalım…

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz tıklayın 

 

 

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
BRIDGERTONE
BRIDGERTONE – Gölge Oyunları
BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap