Yeni bölüme 48 saatten az kalsa da masal gibi bir tablo ile başladığımız Çukur bölümü için bir yazı elbette yayınlanmalıydı. Saatlerce bakılabilecek bir kapak fotoğrafı: Efsun, Yamaç ve kızları Masal.
Bu güzel tablonun bozulmasının sebeplerinden biri Efsun’un bağımlılığı olduğu kadar Yamaç’ın onu ‘iyileştirmek’ için bulduğu çözümün anlamsızlığı. Bir zindandan çıkarıp bir başka zindana atmak mı çözüm Yamaç’cım. Kimse anlamıyor mu? Bu kıza Çukur iyi gelmedi, iyi de gelmeyecek. Bunu Efsun bile Çukur ile ilk tanışmasında, o çatı katında geleceğe dair öngörüsünde gördü. Flashback sayesinde yeniden izlediğimiz o sahnedeki irkilmenin bir anlamı olmalı.
Yamaç’ın Efsun’u zindana kapatmasına aklım almıyor. İçinin yandığını biliyorum. Aras Bulut’cuğum bunu çok güzel hissettirdi hissettirmesine de nasıl bir mantık aklım almıyor! Efsun’un çığlıkları hala kulaklarımda…
“Yapmayın, yapmayın, yapmayın, yapmayın, yapmayın, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen bunu bana yapmayın, yapmayın artık, lütfen yapmayın, ARTIK BANA BUNU YAPMAYIN, LÜTFEN ARTIK YAPMAYIN BANA BUNU”
Damla ruhundaki yaralar gibi onlara yol açan bedensel yaralarını da gösterirken Yamaç dilini yuttu. Şaşkın ne diyeceğini ne yapacağını bilemez şekilde. Bağımlı birine nasıl davranır ki insan? Hele ki o canından çok sevdiğin ise…
“Çünkü sen bana hala ilk günkü gibi bakıyorsun. Görüyorum, biliyorum. Ben bu gözleri biliyorum, her şeye rağmen senin bana aşık olduğunu biliyorum.”
Ama günün sonunda Yamaç’ın Efsun’u zindana kapatması sadece anı kurtarmak; oysaki Efsun sadece bir ilacı var: Masal. Bir de kilit altında tutulmamak. Yamaç (sözde) Efsun’un iyiliği için her ikisini de elinden alıyor. Efsun’un Yamaç’ın yaralarını tedavi etmesi için sığındığı ‘güçlü’ kadından bir ‘enkaz’a dönüşmesi bir anda olmadı. Tam 3 yıl boyunca her türlü şiddete – fiziksel, psikolojik- maruz kaldı, kızı ile, canı ile tehdit edildi… Ama enkaza dönmesinin en büyük payı da Yamaç’ın onu kurtaracağına dair umudunu kaybetmesi değil mi? Peki umudunu neden kaybetti? Yamaç onu bulamadığı için. Yamaç neden bulamadı? İlk aklımıza gelen Kulkan’ın esiri olduğu elbette. Ama yok, biraz daha geriye gidelim sevgili okuyucu. Oklar kimi gösteriyor? Sultan Hanım. Yamaç’ın bir önceki bölüm Sultan Hanım’ın ağzının payını verdikten sonra pıtırcık kalbi yumuşasaydı kara listeye alırdım. Ama sünnet düğünündeki tavrı ile alkışlarımızı topladı, ona ayrıca değineceğim.
Bir de Sultan Hanım’ın Efsun’u kovmasına alkış tutan Cumali Abi’nin Efsun’u gördüğünde yaşadığı gram vicdan azabı dikkat çekici. Acaba eski Cumali de – Cumali Amca oyunları ile evinden Çukur’dan uzaklaşmamış, belki de Çukur’un başında olan, kendi doğruları ile kendi başına dik davranışları olan- benzer vicdan azabını duyar mıydı?
Koçovalı biraderler halayını özlemişiz. Ama en güzeldi de Yamaç’ın daveti ile Vartolu’nun yüzünde açan güllerdi… Bir halay sahnesi izleyiciyi ağlatabilir mi? Ağlattı! Hem de çok… Cumali’nin Selim’in eksikliğini hissetmesi, Akın’ın koşarak boşluğu bir nebze doldurması ile efsane bir sahne oldu <3
Ve bölümün en güzel anlarından biri oğullarının Sultan’a tavırlarıydı. Yamaç onu pistte bıraktığında da Yamaç ve Cumali ile karşılıklı göbek atmak istediğinde çocuklarının sırtlarını dönmesiyle suratındaki o ifadeyi görmek nasıl mutluluk verdi. Ama yok! Yetmez! Bunlar yine de iyi günlerin… Dizlerinin üzerinde af dileyip yalvarmasını, yine de affedilmeyerek çocuklarına hasret, özellikle de torunlarının yüzünü görmeden yaşamasını dilerdim. Mihriban’ı kapısından kovduğu günden beri tek bir bedel ödememiş olması sadece benim canımı sıkmış olamaz…
Celasun’un Karaca’ya Akşın’a özel uçurtmalı flört çabası, Karaca’nın tavırları yok hükmünde, yazıda yer vermeye gerek yok…
Biraz da güzel şeylerden konuşalım. Masal sen ne minnoş bir şeysin <3 Yamaç’tan önce uyanıp yanında uyuyan adamın gözünü oyarak kim olduğunu sorması ile başlayan, annesinin kucağında bıcır bıcır babasının onu parka götüreceğini anlattığı sahneye kadar baba kız ve anne kız sahnelerini birden fazla kez izledim. Masal’ın bu normal(!) halini görünce Efsun’a bir kez daha alkışlamak lazım. Masal’ı tüm acılardan uzak tutmayı başarabilmiş. Öyle ki, son kriz anında Masal beni bağırırken gördü diye endişeleniyor.
Masal’dan bahsetmişken, bir diğer çocuk oyuncuya, İdris Jr.’a da <3 bırakmayalım mı?
“Geliyor geliyor havali geliyor…Onun adı kalite, onun soyadı marka, onun göbek adı delikanlılığın imzası… Ranga ranga… Kalite kalite… Marka marka…”
Yamaç Koçovalı düğünden önce planlarda kalitesini konuşturdu. Özlemişiz değil mi? Mantıklı mı değil. Ama tipik bir Yamaç planı mı? Evet. Bu hamle ile iç savaş başladı. Güzel ^^ Benim tarafım belli, hadi hayırlısı! Bu savaş sırasında bir kez daha Efsun’un Yamaç’ın zaafı olması sebebi ile zarar görme ihtimali ise sinir bozucu…. Cumali Amca Efsun’un Çukur’da olduğunu öğrendi, elbet nerede olduğunu da bulacaktır. Ya Kulkan? Onun verecek zararı yok ama yaptıklarının bedelini çekeceği, ölümüne de Efsun’un şahit olacağını biliyoruz. Güney Amerika’ya gitmeye fırsat bulamayacağı kesin, bari Cumali Amca’yı deşifre ederek veda etsin de Yamaç-Vartolu arasındaki olası gerginlik de bitiversin…
Ön izlemeden görüyoruz ki Yamaç ve Cumali kadehlerini Cumali Amca’ya kaldırdıktan sonra bile düğüne kalmaya devam etmişler. Peki bu arada Masal nerede? Metinlerde. Ama Yamaç’cım, senin minik kızın şimdiye kadar annesi ve bakıcısı dışında biri ile kalmamış. Nasıl emanet edebildin? Bir de Metin Masal’ın yanında göz bandını takmıştır değil mi? Aklımda deli sorular… Neyse ki fragman güzel; savaş kızışıyor ve Vartolu ile Yamaç İdris Koçovalı mezarı önünde durum değerlendirmesi yapıyorlar; bölüm fotoğraflarından anlaşılıyor ki zindanda bir Yamaç-Efsun yüzleşmesi yaşanacak. Güzel ^^
Çukur reytingler Total’de 8,71, AB’de 7,10 ve ABC1’de ise 8,60 reytingle üç grupta da günün 2.si oldu.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.