Değerlendirirken elini vicdanına koy sevgili izleyici, Yamaç’a ‘Yamaç Koçovalı’ ceketi pek yakışmamış mı? Çukur ’da bi’ başına dolaşması <3 Söz vicdandan açılmışken genç yaşında elini kana bulayan Yamaç’ın nasıl da vicdanlı bir mafya olduğunu gördük. Ama sevdikleri mevzu bahis ise, bi’ dakika…
Bölüm Yamaç’ın Çukur ’a geri dönüşü ile açıldı. Dile kolay 10 yıl… Dünden bugüne değişiyor her şey, hele ki 10 yılda mekanlar değişir, insanlar değişir… Bu zorunluluk içinde Sena’yı dilini bile bilmediği bir ülkede bir başına bırakıp hiçbir not bırakmadan ortadan kaybolmasını haklı çıkartacak bir tezi savunmayacağım ama başka bir çaresi olmadığını da anlayabiliyorum. Hemen ekliyorum ki seni sevmedim Sultan Koçovalı… Yine de ana-oğul sahnelerinden anlıyoruz ki Yamaç her şartta sevilmiş, uzakta bile olsa ona duyulan sevgi gram eksilmemiş. Eve girişindeki sevgi çemberinden tutun da Kahraman’ın odasında çerçeve arkalarına gizlenmiş fotoğrafı bunun bir işareti değil mi? Selim’cim benden duyma ama annen de baban da Yamaç’ı senden çok seviyoo…
Gerçi Selim’in cabriosuna laf eden İdris, Yamaç’ın özel jetle 2 günlük sevgilisini Paris’e götürdüğünü bilse sevgisinde azalma mı olurdu yoksa ‘Ayrı kaldığımız günlerde çok değişti bu çocuk!’ mu derdi kararı size bırakıyorum. Ama delireceği kesin^^
Küçük Yamaç = Küçük Mert … Cast çalışmasında hiç zorlanmamışlar. Hmm, Aras Bulut İynemli’nin çocukluğunu kim oynasa? Buldum ^^ Çocuk oyuncunun dün akşamki tweetine çok güldüm: ‘Galiba ben büyüyünce Aras Abi olucam’ Konu flashbackten açılmışken Yamaç’ın evden ayrılmasına sebep olarak sözlü bir tartışma bekliyordum ama İdris Koçovalı’ya yumruk hiç beklemediğim bir hareketti. Vay be…
Fragmanda görünce ‘Hoşgeldin Yamaç Koçovalı’ yazısında da bahsi geçmişti. Yamaç’ın hastanede babasının hayatını kurtarması tanıdık geldi değil mi? Olsun bu esinlenmeler sayesinde Baba gibi efsane bir seriyi anıyoruz ^^ Fazla mı drama bağladım bilemeyeceğim ama gazeteci kızın İdris’i ziyaretinde hastanın elini tutarak ‘Baba, lütfen ölme’ dediğini hayal ettim. Geride bıraktığımız bir Sena varken gazeteci kız ve Yamaç ship ship ship yapanlar? Durun siz kardeşsiniz yani olabilirsiniz yani bence…
Artık Çukur ‘da Yamaç’ın liderliği onaylandı. ‘esselâmü aleyküm’ – ‘ve aleyküm selâm’ bir nevi yüzük öpme seremonisi gibi bir ritüel olmalı.
Bu ritüelden en çok canı yanan kişi de Selim… Para için Çukur ‘u satan Selim… Kunduz (göreceli) Selim… Ama Vartolu’nun aksiyonlarını tahmin edemeyecek kadar yarım akıl Selim… Hep ikinci planda kalacaksın Selim… “Sen zaten bu eve Kahraman Abimin esvabına bürünmeye gelmedin mi?” Çok derin yaralar bunlar, çok… Bir de hayat dersi, bağırarak suçu bastırmanın, sesini yükselterek ‘adam’ olmaya çalışmanın sonu hep hüsran. Bakınız örnek 1a Selim Koçovalı!
Bu dizide POLİS ütopik bir kavram… Taranan mekanlar, patlayan adamlar… Yanlış anlamayın, emniyet teşkilatının olmadığı farklı bir evrende geçiyor dizi. Öyle ki sahte hırsızlık ihbarına bile yanıt verilmiyor. Zaten bunca olay içinde bir tek o sahnede görülselerdi trajikomik olurdu…
Vartolu… İlk bölümde şive beni rahatsız etmemişti ama bu bölüm kulağımı tırmaladı. Hem çocukluğu Çukur ’da geçmiş ise? O şive? Deliliğini sevdim, üzerine düşen insan parçalarını temizletmek için hamama gidişini, DJliğini… Ama günün sonunda en kralından mafya bile olsan, okuyan adamın hali bir başka oluyor. Lojistik? İnsan gücü… Kısaca bizim Vartolu’nun Yamaç Koçovalı’dan öğreneceği çok şey var.
Ve son sahne… Vartolu’nun sırtında Çukur dövmesi…
Şaşırdınız mı? Ben şaşırmış gibi yaptım. Böylesi kritik bir bilgiyi karakter tanıtımlarında veren bir yapım şirketi varken nasıl şaşıralım?
Çok güzel sinirleniyorsunuz Aras Bulut İynemli Bey <3
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.