Tüm sezonlarını dikkatle ve keyifle (genelde) izlediğim TEK yerli dizi olduğu için Çukur’un finalini izleyeceğimize hala bazen inanamıyorum. Aile içi düşmanlık zamanında işlenseydi +1 sezon daha taşıyacak hikaye vardı ama an itibari ile hızlandırılmış bile olsa, bitmesi çok da yaralamıyor beni. Sadece bu kadar hızlı bir final yerine zamana yayılan bir sonu tercih ederdim doğrusu. Hem böylelikle iki saatlik bölüm içine yerleştirilen bölüm hikayesi ile uyumsuz 5 dakikalık ürün yerleştirmeler de göze çarpmazdı. Hadi kısa süreli enerji içeceğini geçtim, Vartolu’nun Medet’in çocukluk hayalini gerçekleştirmesi çoğu kritik! sahneden daha uzun sürmedi mi? Cumali ve Medet, özellikle Medet kadrolu ürün yerleştirme karakteri (umarım bunun için ekstra bir ücret de alıyordur) Sahnede bu iki karakter yan yana belirince ‘geliyor’ demiştim ama bu kadar saçma bir şekilde geleceğini de tahmin etmemiştim. Bu hikayeyi Efsun’un mirası araba müzesinin içine yedirmeniz çok mu zordu? Efsun’un mirası’nın altını çizmek isterim, hani Koçovalıların üstüne oturduğu… Hadi bölüme geçelim, bu kadar serzeniş yeter…
Bölüm girişini sevdim; Aras Bulut Bey’cim daha çok stüdyoya girsin spot seslendirsin diyeceğim de dizi bitti…
“Bir merminin hızı saatte 160 km.’yi bulur. Namludan çıkan her mermi, gaz pedalı kilitlenmiş bir arabada sana doğru gelen bir intihar komandosudur aslında. Kurşunun gerçekten de adres sormamak gibi bir adeti vardır. Yakın bir tanıdığımın dediği gibi bazen mermiyi anca onun üstüne yürüyerek alt edersin. Ama gene yakından tanıdığım birinin de dediği gibi, erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır. Hele ki o anda ölmen hiçbir işe yaramıyorsa. Bazen de her şeyi akışa bırakmak gerekir.”
Çukur’un olmazsa olmazı: çatapat… Ama bu kez Koçovalı biraderler ormanda -doğa nefes alsın mottosuna ne kadar ters bir sahneydi – tuzağa düşene kadar gerilla taktiğini güzel planladılar. Tuzağa çek, vur kaç… Koçovalı biraderler derken; Yamaç, Cumali, Metin ve Medet, Vartolu’yu da 1/2 sayalım. Kim eksik. Akın. Neden? Çünkü o müstakbel bir baba… Doğru. Ama Cumali Asiye’nin Yamaç da Masal ve nerede olduğu bilinmeyen oğlunun babası değil mi? Akın’ın geride bırakılması, kadınları korumaktan öte, soyumuz devam etsin isteğinden başka bir şey değil. Nasıl İdris’in “bana tohum ver oğlum” sözlerine sinir olduysam bunu da yadırgadım. Ne Cumali ne de Yamaç Akın’a bir şey olursa evlatlarının yüzüne bakamazmış. Bak sen… Akın beyefendi ne çabuk aklandı da arkalarından nice oyunlar çevirdiği amcalarının yüzüne bakabiliyor.
Vartolu neyse ki sahalara hızlı döndü. Doktor aramaya gösterdikleri çaba yerine onu Efsun’a emanet etselerdi. Şifalı elleri Akın ile arasında sır olarak kalacak galiba. Kadın hayati risk taşıyan Akın’ı, Yasmin’i iyileştirdi, Vartolu’nun ise sadece bandajını değişirdi. Efsane bir Salih Efsun sahnesi yazmayan senariste ne desem boş. Neyse ki biz Damla Sönmez ile Erkan Kolçak Köstendil’den benzer bir sahneyi Sibel’ de izlemiştik.
Aliço’nun kendini arabadan kendini atmak istemesinin nedenini snipper silahını alıp Çukur işgalcilerini avlayacağına yordum. Gitti yattı uyudu, şaka gibi değil mi? Gerçi elektriği kapatarak bizimkilere destek oldu öncesinde ama yetenekleri düşünüldüğünde küçük bir ayrıntı. Göz açıp kapatıncaya kadar Cumali Amca’nın eline geçiverdi. Anlayamadığım gerçekten de Cumali Amca yasal işlerden gelecek para ile mi çarkı döndürmeye çalışacak? Hem de Aliço’nun yardımı ile? Enteresan değil mi?
Cumali Amca’nın katli en çok Ayşe’ye yakışır. Bulduğu yöntem de güzeldi aslında ama ah o kırık cam bardak yerde Cumali Amca’nın elinin altında olmayaydı iyiydi. Gördüğüm spoiler görselinden bağımsız, Ayşe’nin bu işi başaramayacağı o kadar belliydi ki, nur içinde yatsın diyelim şimdiden. Sizce Amca Cumali’nin celladı Vartolu mu olacak yoksa Sultan Hanım ailesi için düşmanın önüne geçip yeni bir güzellemeye imza mı atacak?
İşte bölüm içinde en çok sevdiğim sahne; Sultan Efsun sahnesi.
“Benim sizi affedebilmem için önce yaptıklarınızın bedelini ödemeniz gerekiyor.”
Eğer bu cümleleri duymasaydım, içimde ukde kalacaktı. Efsun Sultan’ı affetmedi. As bayrakları sevgili Efyam fandom ^^
Bir önceki bölümde Saadet ile konuşmasında içinde en ufak bir Efsun Kent kırıntısı kalmadığını düşünüp, korkmuştum. Masal’ı sadece ve sadece Yamaç’ı sevdiği için Sultan Hanım’a göndermiş olması açıklaması ile en azından biri affetmemiş diyerek , Yamaç’ın düğünde annesinin alnını sevinçle öpmesindeki sinirimi aldı götürdü.
Son dönemlerde hemen hemen her sahnelerinde rastladığımız ikonik Efyam eylemini kim düşündü ise ona alkış. Hülya Kerim’in (Hülker <3 ) üç öpücüğü gibi Efyam için de bu kareler zihnimde yer alacak.
Neden Koçovalılar’ın her düğünü bir felaketle bitiyor. Yamaç Sena nikah gecesinde Kahraman öldü. Akşın Celasun nikahında ölenleri saymaya parmaklar yetmez. Sadiş’i Cemil ile evlendireceklerken Cemil öldü, Selim sevdiğinin katili oldu, Metin ise bir cani… Karaca düğün gecesi kocasını vurdu, Akın’ın düğününde ailesinin birlik olup sevdiği kadını kapı dışarı ettiklerini öğrenen Yamaç’ın yıllık esareti başladı. Ve EfYam düğün gecesinde de Çukur basıldı. Kim tarafından Şahram. Yarı Türk yarı Afgan bir motosiklet çetesinin lideri. Final o kadar yakın ki kim olduğuna dair girişi Vartolu’nun ağzından öğrendik, izlemeye vakit yok. İşte belki, tam da bu nedenle Cumali Amca’ya desteği çok havada kaldı benim için. Cumali Amca’ya ‘baba’ sevgisi duyan biri. Ona Vartolu’nun kıskanacağı kadar yakın. Acımasızlığını Ecevit’i tek kurşunla sırtından vurmasından anladık. Çukur’daki kıyımlara Yamaç ile devam mı edecek dersiniz?
Aslında baş karakter finalden bir bölüm önce ölse efsane olur -bunu onun için seçilen ölüm yönteminin Sena ile aynı olması ve Sena flashback’i ile eş zamanlı izlemekten bağımsız olarak yazıyorum. Ters köşe. Bir hiç uğruna ölmek, kendini feda etmek -hatırlayın, sırf Akın kendinden geçip kadınların tuzaktan kurtulduğunu göremediği için teslim oldu – efsane olur aslında. Ama senarist yazmaz! Kaldı ki hikayemiz de buna izin vermez. Çünkü isterse beyaz tünelin ucunda Sena kollarını açıp onu bekliyor olsun, Yamaç’ın onu, yani ölümü değil, yaşamayı, birden fazla kez onun varlığının onu hayatta tuttuğunu belirttiği Efsun’u, ailesini seçeceği belli. Üstelik bölüm içinde altı çizilen, Efsun’a verilen sözün de tutulması gerek. Hadi verdiği sözü geçtim, “Ben sen varsın diye yaşıyorum.” dediği biri varken, Efsun hayatta olduğu müddetçe Yamaç’ın vazgeçmesi ihtimal dahilinde bile değil… Üstelik ellerinde zoom yapan kamera, ısrarla dizden ayağını sallamasının da bir sebebi olmalı. Bu arada ilahi Şahram demek istiyorum. Yamaç öyle çok acılar ile sınandı, bir den fazla kez öldü ki onu boğularak ölmekle mi korkutacaksın…
“En kötüsü boğularak ölmek. Boğularak ölmemek çok zor iştir. Hayatta kalmak için insan üstü bir çaba sarf etmen gerekir… Bilinç açık. Her anı yaşıyorsun. Hep bir umut var.”
Karakteri hiç sevmeme rağmen Sena’lı flashbacklerden hiç rahatsız olanlara seslenmek istiyorum. Adam aşık oldu mu? Oldu. Kadın dramatik bir şekilde, üstelik Koçovalılardan intikam uğruna can vermedi mi? Verdi. O zaman niye Yamaç’ın hikayesinin içinde yok hükmünde olsun? Siz hayatınızda bir dönem önem taşımış kişileri bu kadar çabuk mu unutuyorsunuz? Derseniz ki hayattakiler ile olan sahnesi, ölüler ile olan sahnelerinden az, bak o zaman haklısınız! Sustum. Senarist nerede dengeyi sağlamış ki burada sağlayacak…
Son söz, ah be İdris Koçovalı… Yaşarken de öldükten sonra da ne çektirdin ailene… ‘Babalarının günahlarının bedelini çocukları çekermiş’e örnek verin deseler tek bir karakterin ismi yeter: Yamaç! Baykal İdris’e düşman, hedef Yamaç; Vartolu İdris’e düşman, hedef Yamaç; Yücel İdris’e düşman, hedef Yamaç; Amca Cumali İdris’e düşman, hedef Yamaç… Ne izliyoruz biz? Cumali Koçovalı kardeşinin mezar taşını kırarken diyor ki: “Bana yaptığın her şeyi oğluna da ben yaşattım…” Ne çektin be Yamaç! Son söz, oğluna çektirdiklerin yanına kalmasın, kabir azabı içinde kavrulasın İdris Efendi!!!
Çoğunlukla kapak görsellerini bölümden önce seçtiğimi bilirsiniz, bu kez VarYam seçmiştim. Nedense bölümün dolu dolu VarYam sahneleri olacağına inandırmıştım kendimi. Ama ilk paragrafta da belirttiğim gibi Yamaç’ın ne Salih ile ne de nikahlı eşi(!) ile olan sahneler yeterli geldi. Madem senaristin eli gitmiyor EfYam’ a sahne yazmaya, ben de kapak görselini iki dakikalık sahnelerinden alırım.
Kapak görseli için teşekkürler: ???? – @protegomaxima0
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.