Çukur son bölüm üzerinden aylar geçti… Yeni sezon üzerine de kafa yoruluyor elbette ama geçmiş sezonu masaya yatırdığımız ÇUKUR – 3. SEZON İZLENİMLERİ yazı altı yorumlarında da olduğu gibi eski defterleri açmak da zevkli.
İşte Yamaç’ın karakteri ile ilgili yorumlara Sinem‘in hazırladığı cevap niteliğinde bir derleme… Keyifli okumalar ^^
Bazı sıkı izleyici olduğunu iddia eden kişiler, Yamaç karakterinin kendi ol-a-madığını, Çukur hayatına zoraki dahil olduğunu düşünüyor. Cidden komik! Senarist onca replik, onca sahne yazıyor ama boşuna galiba… Yamaç’ın Çukur’a dönüşü zoraki gelişti, kabul! Kahraman’ın ölümü sonucu, İdris’in yataklara düşüp Çukur’u BABA’sız bırakması sonucu.
Yamaç 18 yaşında Çukur’u terk etti, ailesini de…Bu süreçte Çukur’suz bir hayat kurdu kendine. Bu yeni hayatında günlerden bir gün Sena’yla tanıştı. Sena da Yamaç gibi hayatını özgür yaşayan biriydi ve iki özgür ruh birlikteliklerini romantik bir evlilikle taçlandırdı. İkili tam birlikte bir hayat kuracaklardı ki Yamaç ailesi yüzünden Çukur’a geri dönmek zorunda kaldı, İdris’in yerine geçti. Varsın Yamaç Sena’ya “Ben onlardan değilim.” desin, bu söz aslında kendi kafasında inandığı bir cümleydi, çünkü ailen ailendir, onlara benzemekten kaçamazsın. Buna örnek olarak Aşk-ı Memnu ve Firdevs – Bihter yani anne – kız ilişkisini örnek versek yanlış olmaz. Hatırlayın Bihter yıllar boyu annesine benzemekten kaçmadı mı? Kendi kafasında babasının kızı olduğuna inandırmıştı kendini, ama nafile… Gerçekler acıdır. İdris ile Yamaç ilişkisi de buna ayna… İdris’in içindeki liderlik vasfı, Yamaç’da hep vardı, bölümler geçtikte fark ediliyor ki Yamaç Çukur’a -içten içe- kendi isteği ile geri döndü. Sena bunu fark ettiğinde, Yamaç’ı yeniden tanıdığı, aşık olduğu Rock’N rollcu’ya çevirmeye çalıştı, aslında ilk dönemlerde az da olsa başardı da… Fakat Çukur’a tam olarak girdikten sonra içindeki asıl Yamaç uyandı ve Yamaç’ın da Çukur’u istediğini anladık.
“Yani tutamıyorum kendimi, işin kötüsü tutmak da istemiyorum. Bazı anlar vardır ya, hiçbir şeyi kontrol edemediğin, ne yaparsan yap, geleni engelleyemediğin… Müthiş korkutucu ama bir yandan da kendimi daha özgür hissettiğim bir an var mıydı hatırlamıyorum.”
Yamaç’ın Muhittin ile bu konuşması içindeki gerçek kişiliğini sevdiğini, Rock’N rollcu kişiliğinden çoktan çıktığını ispat ediyor. Sena zamanla Yamaç’ı kontrol edemeyecek hale geldiğinde, ikilinin aralarındaki problemler git gide büyürken, İdris ile Yamaç’ın konuşmasında Sena’nın karşısında değil, yanında durması gerektiğini öğütlüyor oğluna. Sena Yamaç’a “Ya Çukur ya ben. Ne var burada seni tutan, neden burayı terk edemiyorsun? Beni seç” dese de Yamaç Çukur’u seçiyor, Sena kendi başına evine geri dönüyor. Neden? Cevabı çok basit. Vartolu’nun 21. bölümde dediği gibi “Sen Çukur’da doğdun, kaderin o an yazıldı. Neler yaşayacağın o ara yazıldı.” Yamaç Çukur’dan kaçmış olsa da, Çukur’un ailesi olduğunu biliyor. Çukur’a geri döndüğünde, Sena’ya “işleri halledeceğim, sonra gideceğiz.” dedi ama kısa sürede Çukur’u sahiplendi, çünkü Yamaç Çukur’a ait. Yamaç eğer Çukur’dan kaçmamış olsaydı, Kahraman yerine lider olacaktı, çünkü Yamaç babasına benziyor. Babasının Oğlu!
Yamaç Sena’ya verdiği sözleri Çukur’dan önce vermişti, Çukur’a girmeden önce kurduğu bir hayaldi. Sena bu hayalden hiç vazgeçmedi ama Yamaç için durum hep farklıydı. Sena’nın her daim “Ne zaman gideceğiz” sorgularına cevap vermeden kaçmaya başlamıştı. Sıkılmıştı. Zamanla Sena durulmaya başladı, Yamaç’ın gerçek kişiliğini kabul etmeye başladı. Çukur’da kendi ailesinde bulamadığı sıcaklığı da bulunca Sena da Çukur’a ait oldu. 2.Sezonda Yamaç Senaya çektirdikleri yüzünden kendini suçluyordu, Sena’nın şövalyesi olmaya söz vermişti. Fakat Sena’yı koruyamamıştı. Sena yaralanmıştı. Çukur tamamen bitmiş bir haldeydi, Yamaç ise “Hayatımda tek bir amacım kaldı, O da Sena’yı bulmak” dedi, çünkü Sena’ya yaptıklarını telafi etmek, karısında açtığı yaraları kapatmak istiyordu. Vicdan azabı çekiyordu.
Sena ile Yamaç yeniden birleşti. Sena Koçovalı evinde Koçovalı kadınlara daima destek oldu. Anne oldu onlar için Sultan gibi… Çukur için savaşmaya başladı Sena, Yamaç ise İdris gibi Çukur’u yeniden eski haline getirmeye başladı ve başardı. Yamaç ile Sena’nın Konuşması vardı. “Başka biri olsaydı kaçıp giderdi, sen kaldın benim için.” Sena Yamaç’tan vazgeçmedi. Onun için, Yamaç için, gerçek kişiliğini ve Çukur’u kabul etti.
Yamaç Sena’ya “Bunlar bittiğinde deniz kenarında el ele dolaşacağız” dedi, Çukur’u bırakacağım demedi. Sena da kabul etti, çünkü O da artık Çukur’a aitti. Sena ile Yamaç, ikisi de sıradan hayat hayalinden vazgeçmiş ve Çukur’da kalmaya karar vermişlerdi.
Sena Çukur için, aile için kendini feda etti. Yamaç yıkıldı, Sena’yı yine koruyamamıştı. Bu kez tamamen kaybetmişti onu. Yamaç ilk darbesini böyle yedi. Sonra Akşın öldü, Kahraman’dan kalan son emanet. Oysa ki Yamaç Sena’nın ölümünden sonra başkalarını da kaybetmemek için gitmeye karar vermişti… İdris Yamaç’ı ayakta tutup “biz bunları onlara ödeteceğiz” diyerek verdiği cesaretle Yamaç yeniden savaşmaya başladı başlamasına da Aliço’nun öldü gösterilmesiyle Yamaç tamamen tükenmişti. Her şeye rağmen intikam ateşiyle savaşmaya devam etti. Savaşın sonunda babasını kendi elleriyle öldürmek zorunda kaldı. İşte onu ayakta tutan babasını kaybetmek onun için son nokta oldu.
İdris “Çukur’un sana ihtiyacı var, ailenin sana ihtiyacı var. Artık her şey sana ait.” dedi. Yamaç bu yükün etkisiyle aklını yitirdi. Tımarhaneye düştü. Hastanede Sena’ya benzeyen Nehir’le tanıştı. Efsun’un şifalı elleri sayesinde uyuduğu gece, Sena’yla hayal ettiği bebek hayalini Nehir’le gördü. Nehir Sena’nın gölgesi oldu ve Yamaç’a acı verdi. Yamaç hep kaybettikleri için “Koruyamadım” kelimesini kullanıyor, işte bu kadar ağır Yamaç’ın yükü. Çünkü her şeye göz kulak olması gerektiğini, her şeyden kendisinin sorumlu olduğuna inandırdı kendini. Sevdiklerinin kaybından da kendini sorumlu tutuyor.
Yamaç herkesin yaralarını sarmak meşguliyetinde iken kendi yaralarını sarmayı unutmuştu. Tam da bu durumda Efsun çıktı karşımıza. “İyileşmiyor” fonunun sonunda olan umut ışığı, Yamaç’ın her daim şifasını Efsun’da bulacağını gösteriyor. Yamaç ilk kez sorumluluk sahibi olmak zorunda değil, ilk kez Çukur dışında kendi isteği ile bir hayat yaşıyor. İlk kez Çukur’u, aileyi, sonrayı düşünmeden kendi istediği bir şey yaşıyor. Bu da Efsun. Üstelik ne kadar imkânsız, yanlış olursa olsun; Yamaç’ın içinde yeşermiş olan Efsun aşkı, Yamaç’ı dinlendiriyor, şifa veriyor, mutlu ediyor. Efsun Yamaç’ın gerçek kişiliğine aşık olmuş tek kadın. Yamaç zamanında babasına ne kadar “Ben senin gibi olmayacağım. Bir aşk için bu kadar hata yapılmaz” demiş olsa da, babasına benzemekten kaçamadı. Babası gibi Çukur dışında bir aşk yaşıyor ve bu aşka kendini fazlasıyla kaptırdı. Aynı İdris’in Meliha aşkı gibi…
Yamaç’ın Efsun ile olan 22.bölümdeki konuşması, Yamaç’ın babasına benzediğinin farkında olduğunu gösteriyor. “Ben Babamın Oğluyum doğru ama onun yaptığı hatalar yüzünden o kadar çok acı çektim ki, aynılarını yapamam. Hem de ne kadar istersem isteyeyim.” Yamaç babası gibi başka bir kadını hamile bırakmış olsa da, babası gibi iki kadını hiçbir zaman idare etmedi. Kalbinin sahibi olan Efsun’u seçti her şeye rağmen ve O’na sadık kaldı. Nehir ile arasında ki tek bağı ise bebek. Nehir’e yanlış umut verdiği için de kendisini suçluyor, Yamaç yine, yeniden bir yük daha taşımak zorunda kalıyor.
İşin Özeti: Yamaç Çukur’dan önce hayaller kurdu, Çukura zoraki girmiş olsa da, Çukur’a girdikten sonra yeniden ait olduğu yere geri dönmesiyle, gerçek kişiliğine kavuştu ve her şey değişti. Yamaç kendi isteği ile Rock’N Rollcu olmaktan vazgeçti, çünkü o Yamaç ‘Gerçek Yamaç’ değildi.
Çukur dizi yorumları ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz İzledim / Çukur kategorisini ziyaret edebilirsiniz…