ÇUKUR – Ecelin Oldu Geçmişim

Çukur son bölümlerde Aras Bulut İynemli’nin efsane performansından bağımsız ne izliyoruz biz? Bu bölüm bunu yine bu açıdan bakınca o kadar boştu ki aynı soruyu yine sordum, yanıt bulamadım. Bulabilen var mı?

Önce güzelliklerden bahsedelim; Aras Bulut İynemli… Büyük oyuncusun, saygılar, sevgiler… Bölüm içinde iki ana performans – Sena’nın videosunu izlediği an ve Meliha’nın evinde kriz geçirdiği an tüm bölümü sırtladı dersem yanlış olmaz.

 

Yamaç iki kez kriz geçirdi, ilki Vartolu’nun abisi olduğunu öğrendiğinde. Sena idi krizinde kucağını açan, sevdiği… İkinci krizinde bir başka sevdiği sakinleştirebildi onu. Aliço… Seviyorum aralarındaki saf sevgiyi…

 

 

Krizin haricinde bir diğer iç acıtan sahne de Sena’nın videosunu izlediği sahne. Ön izlemeyi izler izlemez sordum; ya siz Deren olsaydınız, böyle bir acının üzerine Yamaç’a o videoyu izletir miydiniz?

İşte sonuçlar;

 

 

Ben bir süre daha beklerdim. En azından alıştıra alıştıra, en azından bir sokak köşesinde değil…

 

 

Ama gelen yorumlar benim düşüncemde olduğu gibi bu videonun acısını arttıracağı değil aksine sevdiğinden kalan en taze anı olduğu için ilaç olacağı yönünde…

 

Sena’ya veda ettik etmesine de bir süre flashbackler ile hayatımızda olacak besbelli. Ölmüş halini dirisinden çok görüyoruz diyenler çok haklı ^^  Dilan Çiçek Deniz fanları bile Sena’nın diziye vedasına üzülmeyecek bu gidişle…

 

Bir karakterin daha güle güle demesini istiyorum, hem de can-ı gönülden. Madem adam gibi hikaye yazılmayacak, sahneleri ortaya karışık çatapat ve reklam anlaşmaları için bölüme yerleştirilen kesitlerden öteye gidemeyecek, lütfen Salih’i de öldürür müsün Sayın Horzum. Teşekkürler.

Eğer yakın gelecekte ölmeyecekse gidişata göre karakter harcanmaya devam edilecek demektir.

 

 

[wp_ad_camp_1]

 

Yamaç Yüzüklü’nün ona verdiği afişten Gül Pavyon’un izinden Mahsun’un son sözlerini hatırladı. “Ben yapmadım.” Bulmacanın parçalarını birleştirmek üzere mekana gitti.  Bu hikaye nasıl da ilgimi çekmiyor bilesiniz…

Yüzüklü karakterinin Yücel olması – kabul edelim ki Yüzüklü = Yücel denklemi üzerine ilerliyoruz,  ne açıdan bakarsan hikayeye oturmayacak. Adamı ilk gördüğümde işte bu Kayzer Soze diyenlerdendik ( drmytngrn ‘e sevgiler) ama bölümler ilerledikçe bu denklemi bozacak o kadar sahne izledik ki…

İlk aklıma gelenler;

Yücel Vartolu’nun mekanında iken Yüzüklü’nün dışarıda olduğu sahne izledik. Bu adam aynı anda iki yerde nasıl olabiliyor?

Çeto Yücel’i sevmiyor, bu net! Ama yüzüklü ile iş birliği yapabiliyor, bu da net! Hatta bırak iş birliğini ona saygı da duruyor, ama aynı zamanda onu görünce ‘Yücel’ olarak ölümünü de isteyebiliyor.

Çeto Mahsun’a Yüzüklü’nün planlarını överken gençliğini vurgulamadı mı? Yücel mi genç ^^

İster Yücel olsun ister olmasın Çukur’un tanıdığı biri olduğu dışında elimizde net bir ipucu yok.  Aman, kimse kim… Sadece artık ortaya çıksın yeter…

 

 

Yüzüklü’yü beklerken Baykal ortaya çıktı. Ama ömrü kelebeğinkinden kısa sürdü. Düşünsenize görünmesi ile mefta olması aynı bölümde…

Belki de Yüzüklü büyük patron, ‘Baykal’ diye bir prototip Beyefendi yarattı. Peki bunun için neden Ahmet Mehmet değil de ona mezarlıktaki bedeni de yok ettirecek ekstra iş yükü getirecek Baykal’ı tercih etti? Yüzüklü rahmetli Baykal’ın maddi olanaklarına nasıl sahip oldu? Arabalar, yatlar… Hatta rahmetli Baykal’dan daha bile iyi değil mi durumu? Yoksa bu tez tamamen yanlış, Yüzüklü’nün de bir büyük patronu var? Meşhur K001?

Düşmanın kim olduğundan öte neden düşman olduğunun da tez zamanda açıklığa kavuşması dileğiyle…

 

Tweetleriyle yazımı renklendiren lavinia  ve Gözde Erkan ‘a teşekkürler…

 

Dizi ile ilgili diğer yazılara göz atmak isterseniz  İzledim / Çukur  kategorisini ziyaret edebilirsiniz.