Deha bölüm yazıları uzun zamandır yoktu, özlemiştiniz değil mi? Yeni bölümün başlamasına saatler kala özel bir analiz Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Deha 18.bölümüyle ekrana geldi. 15.bölümün ardından gelen iki haftalık yayın yasağı sonrasında değişen hikayesiyle karşımıza çıktı dizimiz. Son dört bölümde yaşananlara göz atalım.
Bitti Derken Her Şey Yeniden mi Başlıyor?
15.bölüm Esme’nin Cesur’u Karga’nın elinden kurtarmasıyla başlamış, Esme ve İmre’nin İlyas’ın adamları tarafından kaçırılmasının ardından İskender ve Devran’ın onları kurtarmak için telefonlarına gönderilen konumlara gelmeleri, İskender’in gittiği yer boşken – İskender’in kızı için çocukluk korkusunu rağmen kanalizasyona inmesi ona gerçekten değer verdiğini gösteriyordu- Devran’ın Esme’yi ararken İmre’yi bulmasıyla son bulmuştu.
Cesur, Esme ve İmre’nin başına gelenleri öğrendiğinde, bu yaptığından pişman olacak diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Belki de olacaktı ama 16.bölüm fragmanıyla yayınlanan bölüm arasında tutarsızlıklar vardı. Aynı 12.bölümden sonra olduğu gibi 15.bölümden sonra da bir şeyler oldu ki fragmanda verilen Devran’ın hastane odasındaki delirmiş halleri yoktu bölümde. Fragmanı izlediğimde Devran Esme’yi bulamayacak ya da bulduğunda geç olacak ve Esme ölecek diye düşünmüştüm ama bölüm başında Esme’yi bulup patlamanın ardından kriz geçirip 3 gün uyuduktan sonra espri yaparak uyanan bir Devran izledik.
Cesur’un olanları öğrendiği ana şahit olmadık mesela ki olmalıydık. İhsan’ı Devran’ın üzerine salmak için sevkiyatı patlatan Cesur, Devran yerine İmre ve Esme’nin hayatının tehlikeye girdiğinde vereceği tepkiye izleyici olarak tanık olmamız önemliydi bir nebze de olsa onunla empati kurabilmek için zira en son bunu annesini vurduğunda yapabilmiştim. Son bölümde Devran’a ve tüm Karanlara isyanında haklı olabilirdi ama herkesi kabullendiler bir beni alamadılar içlerine sözüne hak veremedim. Birincisi bunun için hiç çaba sarf etmediği gibi böyle bir talebi de olmadı zaten Cesur’un. Aileyle iletişim kurmaya çalışmadı. Tek tabanca olmak, en güçlü olmak, çıkarına kim uyuyorsa ona yanaşmaktı başından beri bütün motivasyonu.
15.bölümün dikkat çeken olayları, Karga’nın ağabeyini vurma suçundan hapse gözaltına alınırken emniyete getirildiği sırada, Hakim’in Cesur’la birlikte karşısına çıkıp meydan okumasaydı. Cesur tamamen karanlık tarafa geçti artık. Yetmedi bir de Esme’ye karşı takıntılı bir karakter halini aldı bölüm sonlarına yaklaştıkça. Esme onu kurtardıktan sonra Devran’ın verdiği ses kaydını dinleyince Cesur’a mesafeli davrandı ve kendisinden uzak durmasını istedi. Hemen ardından üniversiteye gelen Devran’ın Cesur’a söylediği sözler, onun iyice bilenmesine neden oldu ve Devran’ın ölmesini isteyecek noktaya geldi. Bu arada Devran’ın Cesur’a annesinin bile onu sevmediğini söylemesi yanlıştı ve bu konuda yorum yapmak ona düşmezdi . Zamanında Karga da söyledi bunu ama o anda sahnenin içeriği ve doğası bunu söylemeye uygundu.
Hakim’in Karga’nın elinden ölme ihtimali çok içime sinmemişti. “Yaşattığını yaşamadan ölmemeli insan” sözünden yola çıkarak Boran’ın yaşadıklarının aynısını yaşayarak ölmesi karaktere yakışır bir veda oldu. 15 bölüm boyunca Cenk Kangöz’ü izlemek keyifliydi. Emeklerine sağlık…
Devran Hakim’in ölmesiyle kardeşinin intikamını almış oldu. Her şeyin bittiğini düşünüp üniversiteye öğretmen olarak döndüğünde ise İhsan’ın hamlesiyle Esme’yi kaybetme korkusuyla yüzleşti. O zamana kadar yaptığı ve yapacağı şeyler için özür dilemeyeceğini özellikle vurgulayan Devran, Esme’yi ararken sözünden döndü. Kendisi yüzünden yerin altına hapsolmuş, nefessiz kalarak ölümle burun buruna kalan Esme’yi özür dileye dileye aradı. Onu bulduğunu sandığı anda İmre’yi baygın halde bulması Devran için ikinci bir şok oldu. İmre’yi uyandırmaya çalışırken, Esme nerede deyip dururken, çaresizlik ve öfkeyle “Bitmişti” diye bağırırken Devran, belki de her şey daha yeni başlıyordu.
Seni Kendimden Koruyacak Kadar Çok Seviyorum
16.bölümün başında Devran, İskender’in sesini duyarak ondan yardım istedi ve İmre’yi çıkarmayı başardı. Esme’nin nerede olduğunu sorarken İmre onu Esme’ye ait olan turna kuşu kolyesini verip İhsan’ın adamının mesajını iletti Devran’a ve bu sayede Devran Esme’yi bulabildi. Yalnız anlamadığım şey Esme o kolyeyi Devran’a geri vermemiş miydi? Kolyeyi Devran’dan geri aldı da ben mi atladım? Devran ve Esme’den başka Turna kuşu kolyeden haberi olan tek kişi İmre’ydi. Adamlar nereden buldular da kolyeyi İmre’ye verdiler çözemedim.
Devran Esme’yi kurtardıktan sonra patlama oldu. Ardından geçirdiği epilepsi krizi nedeniyle hastaneye kaldırılan Devran 3 gün sonra kendisine geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi ayaklandı ve İhsan’dan intikam almak için harekete geçti.
16.bölümün önemli olaylarından ilki Devran’ın, beynindeki epilepsiyi tetikleyen tümörün ilaçlarını düzenli kullanmadığı için büyüdüğünü, ameliyat olmazsa en fazla 6 aylık ömrü kaldığını, ameliyat olursa kurtulma şansının yüzde on olduğunu öğrenmesi oldu. Bunun üzerine o gittikten sonra ardında kalan ailesi rahat yaşasın diye altın kaçakçılığı yapmaya karar verdi.
İkinci önemli olay İhsan’ın yakalanması ve hapse girmesi oldu. Bu süreçte Devran emniyete birlikte çalıştı. Müdür daha sonra Devran’a emniyet için çalışması teklifiyle geldi tam da Devran altın işine girmeye karar vermişken. Teklifi kabul etmesiyle hem öğretmen hem altın kaçakçısı hem de emniyet danışmanı oldu Devran.
Esme’nin kaçırıldığı sırada yaralanan Cengiz hastanede kendine gelmişken onu ziyaret eden Devran, ondan İskender tarafından kazık yemeseydi açmayı istediği kebapçı hayalini dinleyince altından kazandığı parayı aklamak için bir ocak başı açmaya karar verdi ve harekete geçti.
Devran ailesinin geleceğini güvence altına alma planları yaparken Esme de ikisi için bir gelecek kurma hayalini gerçekleştirmek için önemli bir adım atmıştı. Öğrenci değişim programıyla İtalya’ya gitmek başvurusu kabul olmuş ve yanında Devran’ı götürebilmek için matematik bölümüyle ilgili araştırma bile yapmıştı. Geri tek bir şey kalmıştı: Devran’ı birlikte gitmeye ikna etmek.
Devran Esme’nin kendisi olmadan gitmeyeceğini bildiği için ona “tamam” dedi ancak hava alanına gelme nedeni Esme’ye veda etmekti. Ayrılık sahnesini, sahnenin duygusunu sevdim. Esme’nin Devran gecikince oluşan tedirginliğinin onu görünce rahatlama, heyecan ve mutluluğa dönüşmesi, Devran ona gelemeyeceğini, kendi iyiliği için ondan vazgeçmesi gerektiğini, kendi yüzünden bir daha zarar görmesine izin vermeyeceğini söylemesi üzerinde yüzüne yerleşen şaşkınlık ve hayal kırıklığını Ahsen Eroğlu çok iyi yansımıştı. Devran için veda etmek zordu ama öleceğini bile bile onu yanında tutup sevdiğini kaybetme acısını yaşatacağına geleceği için adım atmasını sağlamak istedi. Her geçen gün daha da batağa saplanacağını bildiği için Esme’nin temiz kalmasını, üzerine çamur sıçramasın istemedi belki de .
Esme karakteriyle Ahsen Eroğlu diziye veda ederken aklıma dizi başlayacağı zaman hangi gün yayınlayacağıyla ilgili yapılan kritikler geldi. Çoğunluk olarak pazartesi yayınlanmasını istiyorduk ancak kanal Yargı dizisinden boşalan boşluğu Deha ile doldurma kararı alıp diziyi – Sofi gününe koydu.16.bölümde, hukuk ve adaletin temsil eden belki de tek karakter olan- Sofi de var ama kendisini dizide ancak bir sahnede görebiliyoruz, o da intikam ve adalet arasında ikilemde yaşadığı için onu saymıyorum – Esme’nin diziden ayrılmasıyla elimizde klasik bir mafya dizisi kaldı artık maalesef. Ahsen Eroğlu’nun yarattığı Esme karakterini ilk bölümden itibaren sevdim. Bunda oyuncunun karakteri doğal olarak, abartısız bir şekilde ve gerçekçi, içimizden biri gibi canlandırmasının rolü çok büyüktü tabi ki. İdeallerinden vazgeçmeyen, herkese kafa tutan ve doğrularından vazgeçmeyen, Esme unutmayacağım karakterler arasında yerini aldı. Ahsen Eroğlu’nun emeklerine sağlık.
Ocak başı açılışının iki sürpriz konuğu vardı. Birincisi Devran’la birlikte gelen Cengiz’in kızıydı. İskender baba kız sarılmasını ve Cengiz’in isteği üzerine kızının ona “baba” demesinden etkilendi. Belki de oğullarının ve kızının ona baba demesini arzuluyordur içten içe.
Bölüm ikinci sürpriz konuk olan, Hakim’i öldüren adamların patronu ve Devran’ın ekibi tarafından altınları çalınan Kuduz’un Cesur tarafından ocak başına getirilmesini son buldu.
16.bölümün final sahnesi itibariyle Kuduz karakteriyle Emir Benderlioğlu dahil oldu dizimize. Hoş gelmiş.
Yolun Sonu Görünüyor
17. ve 18.bölüm Devran ve Cesur savaşının alevlenmeye başladığı bir ve işlerin kızıştığı bölümler oldu.
17.bölümde önce Kuduz’un Devran’ı tehdidi, Devran’ın İskender’in sözlerini kullanarak ona anlaşma teklif etmesi, Kuduz’un mahallesine giriş yapılması, Kuduz’un mahalleden iki genci üstelik biri meslek lisesinden terk iken, üniversiteye Devran’ın sınıfına başlatması(!) Gençlerden birinin polisle çalışıyor olması, Kuduz Devran’ı takipteyken polisin de Kuduz’u mercek altında tutmasını izledik.
Diğer yandan Devran ve ekibin Kuduz’dan çaldıkları altını elden çıkardıkları sahne vardı. Polisin gelmesi, ekibin köşeye sıkıştığı anda Yaman ve Ferman’ın yardımlarına koşmasıyla tüm Karan erkekleri artık belanın içinde.
Mahallede ise Karan ailesinin kadınları ocak başı açılışı için çalışmalara başlamışlardı. Zorunlu olarak bir arada duran kadınlar birbirlerine laf sokmaya, birbirinin işine karışmaya devam ettiler. Gülce Aysel rekabetini izleyen Ceylan ve İmre’nin aldığı keyif komikti. Sanki karşılarında komedi filmi oynuyordu, onlar da çekirdek çitleyerek film izliyor gibiydiler.
Ceylan’ın sürekli dükkanda durmak istemesi, hasta olduğunu bahane edip okula gitmemesi Gülce’yi tedirgin edip ve şüphelendirince okula gidip kızının durumunu sordu. Sonuç olarak Ceylan’ın çok devamsızlık yaptığını, tasdiknamesini verdiklerini bir ay önce okulu bıraktığını öğrendi. Veliyi aramadan, okula çağırmadan, kızın durumunu bildirmeden, eve kağıt yollayıp tasdikname vermek yeni moda mı acaba diye düşünmedim değil hani. Bir şekilde eve telefon gelmeliydi. Devamsızlık mektubu yollanmalıydı. Tasdikname aileyi okula çağırıp verilir benim bildiğim. Eve bir şey yollamışlar, ceylan annesi yerine imzalamış da tasdiknameyi vermişler. Ne bileyim tuhaf geldi. 18.bölümde Ceylan’ı takip eden Gülce’nin onu bilardo salonunda arkadaşlarıyla yakalamadı ve kızını onların yanından alıp ocak başına getirdi. Arkadaşlarına ağızlarının payını vermeyi de ihmal etmedi. Gerçi asıl paylaması gereken Ceylan da onun da sırası gelir elbet.
Devran ve Cesur’un karşılaşması sert bir yüzleşmeyle sonuçlandı. Devran Cesur’a Esme ve İmre’nin hesabını sorarken, Cesur da onu kardeşinin katili İskender’le yaptığı iş birliğini öne sürerek iki yüzlülükle suçladı. Sadece ona değil mesele para olunca aynı çatı altında toplanan tüm aileye yönelikti bu suçlama. Devran’ı elindeki her şeyi almakla tehdit etti. Bunu başardığında yanında kimse kalmayacağını, herkesin kendi tarafına geçeceğini söyledi. Devran ona 6 ay süre tanıdı.
Onlar tartışırken, daha bayılması ve baş dönemlerinden şüphelenen İmre, dikkatle Devran’ı inceliyor ve söylediklerini dikkatle dinliyordu. Devran’da bir terslik olduğunun farkındaydı ve bunun üzerine gitti, Devran’a sordu. Bir cevap alamayınca hastanede Devran’ın doktorunun yanında çalışan genç doktorla iletişime geçti ve akşam yemeği randevu ayarlayıp, yanında getirdiği Devran’ın dosyasını inceledi. Doktor da ona durumu anlattı. Böylece Devran hakkındaki gerçekleri ve yaptığı tüm saçmalıkların sebebini öğrendi.
Cesur, Devran’dan intikam almayı vaat ederek İhsan’ı arkasına almıştı zaten. Onun bağlantılarını kullanarak Devran’ın ocak başının yanına Cesur isimli mekan açarak rakip olarak ona meydan okudu. Şimdi sıra Kuduz’un aklını çelmekteydi. Bunun için de polise muhabirlik eden genci kullandı. Onu ifşa ederek bir gencin daha ölümüne sebep oldu. Kuduz Devran’ın gözü önünde genci öldürdü. Devran’a ise ortaklıklarının gereği olarak cesedi yok etmesini söyleyip gitti. Devran cesetle baş başa kalmış olayın şokundayken bölüm sona erdi.
18.bölüm Devran’ın altınlar ve cesedi derin dondurucuyla buzhaneden kaçırmasıyla başladı. Yalnız kaçarken cebinden ilacını düşürerek geriye kendisini ele verecek bir delil bıraktı. Cesur’un yaptığı ihbarla olay yerine gelen müdür polisler yaptıkları araştırma sonucunda ilaç şişesini buldular. Yapılan DNA araştırmaları onlara iki isim verdi: Kuduz ve Devran.
Devran altın alıp satıp parasına para katmak için yeni bağlantılar ararken İmre onun hakkında öğrendikleriyle Devran’ın karşısına çıktı. Devran başta inkar etse de dosyayı görünce kaçacak yeri kalmadı ve her şeyi anlattı. İmre ailesinden böyle bir şeyi saklamaya hakkı olmadığını söylese de sonunda bundan sonra sürekli yanında olma şartıyla İmre susma sözü verdi. Devran başta rahatsız olsa da İmre’nin peşinden gelmekten vazgeçmeyeceğini kabullendi ve bu durum hoşuna gitmeye başladı.
Devran’ın altınları satacak birini arayacağını bilen Cesur, onunla iletişime geçip altınları değerinin altında alacak bir bağlantı ayarlardı. Kuduz Devran’a o adamdan uzak durmasını söylese de ona bağlantı bulmayı reddettiği için Devran Cesur’un ayarladığı adamla anlaşmak için randevulaştı ancak Devran geç kalınca İskender ve Yaman gitti buluşmaya. Adamın kendileriyle oyun oynadığını, az miktar vererek altınların üstüne yattığını anladıklarında Yaman önce İskender’i suçladı ancak adamlar kendine saldırıp dövdüklerinde babasının onu kurtarmaya çalıştığını anladığında, İskender onu hastaneye yetiştirdiğinde ilk kez ona “baba” dediğinde İskender duygulandı ve oğluna onu koruma sözü verdi.
Devran hastaneye gelip ağabeyini o halde görünce İskender’e yüklense de Yaman’ın söylediklerinden sonra olanların onun suçu olmadığını anladı. İskender bu planı Cesur’un yaptığını söyleyince Devran karşı hamle için harekete geçti ve Sofi’nin ayarladığı avukatın aracılığıyla Karga ile görüştü. Ona Cesur’a karşı birleşme teklifi sundu, özgürlüğünü geri vermeyi vaat etti. Tabi ki Karga çıkana kadar boş durmayacaktı Devran. Önce altınlarına çöken adamla hesaplaşması gerekiyordu. Kuduz’dan bir laboratuvar ve kendi adına çalışacak genç istedi.
Senarist 11.bölümde İmre’ye Devran’a söylettiği “Savaşın kendinle olacak, bana karşı hislerinde savaşacaksın. Kapıma geldiğinde iş işten geçmiş olacak” sözlerini hatırladı herhalde ki , Karga’nın talimatıyla Devran’a patronluk senaryosu suya düşünce, Devran’a ölümcül hastalık yazarak İmre’nin yanından ayrılmama ve Kuduz’la yakınlık kurup Devran’ı kıskandırma senaryosu yazmış. İmre Devran’la birlikte geldiği Kuduz’un laboratuvarında, Devran ve gençler sahte altın üretirken, gece boyunca Kuduz’la samimi şekilde sohbet etti. Devran başta önemsemiyor gibi görünse de – ki Kuduz ona İmre’yle birlikte olup olmadıklarını sorduğunda hayır demişti- gecenin sonunda İmre’yi kıskanmaya başladı. İmre de bunu fark etti ve Devran’a da bunu ima etti ama o anlamazlıktan geldi. Kuduz da ikisi arasında nasıl bir ilişki olduğunu çözemedi. Kuduz ilk gördüğü andan kafayı İmre’ye taktı zaten. Gönderdiği gülleri geri çevirince İmre, Kuduz için daha da çekici hale geldi. Bakalım bu üçlü arasında gelişecek sahneler nasıl olacak.
Devran sahte altınlarla altınlara çöken adamın mekanına gittiğinde “Devran Karan Ben yok yok bu değildi ” repliğiyle bir kez daha Çukur’a gönderme yaptı. Gerçi Damla Serim’in gönderme yapmak için repliklere ihtiyacı yok. Gerek sahneler gerek Kuduz’un mahallesi ve çalan şarkılar bir yandan, Devran’ı giderek mafyavari bir karaktere çevirmesiyle, çokça zaman Çukur dizisinin 5.sezonunu izliyormuş hissine kapıldığım ve “ Damla Serim yeni bir dizi çekeceğine, bünyesine yeni oyuncuları ekleyerek Çukur 5.sezonu çekse daha makbule geçerdi” dediğim doğrudur. Zira Deha dizisi vaat ettiği hikayeyi izleyiciye sunamadı diye düşünüyorum. Baba ve oğullarının çatışması yerine birlikte hareket etmekten neredeyse zevk aldıklarını izliyoruz. Cesur ve Devran’ın, dost olmasalar da İskender’e karşı birleşmesi hayallerimiz de suya düştü. Babasının gelişiyle Karga karakteri geri plana itildi. Sofi zaten dizide ayıp olmasın diye saniyelik görünüyor. Oysa Devran’ı adaletli yetiştiren ve onun iyi kalmasını sağlayacak iki karakterden biriydi Sofi. Onun aydınlık tarafı ve ışığı olacaktı Esme’yle birlikte. Devran nasıl olsa öleceğim diyerek pisliğe bulaşıyor elini kirletiyor ve bundan keyif de alıyor. Annesinin hayal kırıklığına uğrama ihtimalini hiç düşünmüyor. Kirli bir parayı ailesine miras bırakacak olmak onu rahatsız etmiyor. Bize sunulan akıl oyunlarıyla babası ve mafyayla mücadele eden dahi bir gencin hikayesiydi, iyilikte ve kötülükte dahi bir baba oğulun mücadelesi vaat edilmişti. İki tarafta bir noktada griye dönüşecekti belki ama bizde geçiş biraz hızlı oldu Devran cephesinde. İskender ise hâlâ kötü ama az da olsa oğullarına karşı içinde bir babalık duygusu oluşmaya başladı da sanki. İmre Devran’ın sınavı olacakken, Devran’la sınanan İmre oldu. Yani demem o ki Deha’dan aradığımı çok da bulamadım ve ilk haftalardaki gibi heyecanla beklemiyorum yeni bölümleri. Ama hâlâ genel olarak seviyorum tabi ve bunun sebebi senaryo değil beğendiğim oyuncuların birlikte oynuyor olması. Dizi ne kadar devam eder bilmiyorum ama gönlümden geçen sezon sonunda Devran’ın 6 ayının dolup ölerek dizinin tadında final yapması çünkü iki sezonluk bir konusu yok an itibariyle.
Bölüm Devran’ın altınların ederini aldıktan sonra İmre’yle birlikte tahliye edilen Karga’yı karşılamaya gitmesiyle sona erdi.
Yeni bölüm fragmanlarını bölümlerin heyecanı kaçmasın diye izlemiyorum ama ilk fragmana azıcık göz gezdirdim aksiyonu bol bir bölüm olacak gibi.
Yeni bölümde görüşmek dileğiyle keyifli okumalar.
Göz atmanızı öneririz: Deha Bölüm Yorumları
