Deha 22. haftayı geride bıraktı. Bölüm analizi Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Deha 22.bölümüyle ekran yolculuğuna devam ediyor. Yer yer durgun, yer yer aksiyonlu, final sahnesiyle heyecanlandıran bir bölüm oldu.
21.bölümü Gülce’nin İskender’i vurmasıyla bitirmiştik. Yeni bölümü aynı sahneyle açtık. Herkes “O zaman perde” diyerek silahını İskender’e doğrultan Devran’a odaklanmışken, İskender aldığı kurşun yarasıyla yere yığılırken Gülce’yi gördü. Aysel, İmre ve Cesur İskender’i hastaneye yetiştirmeye çalışırken, Gülce ve Devran’ı otelden kaçıran Sofi ve adamları oldu.
Sofi Gülce’ye Devran’ı koruyacağına dair verdiği sözü tuttu. Devran ve Gülce birbirleri için endişelenirken Gülce’nin en büyük destekçisi Sofi oldu. Devran ise saklanmalarının, annesini korumaya yetmeyeceğini düşündüğü için “Düşmanını alt etmek istiyorsan kalbine korkuyu sal sonra arkana yaslan, olacakları izle” taktiğini kullanarak, Kuduz’un içine İskender ve Cesur’la ilgili şüpheyi düşürerek, İskender’e karşı yanına alabileceği adama kendilerini götürmesini sağladı.
Kuduz’u takip etmek Yaman ve Kadir’e düştü. Sofi’nin istediği gibi Cengiz’le gidebilse Yaman daha hayırlı olacaktı çünkü Tim’i kaybetmenin acısı ve öfkesi bu kadar tazeyken Kadir’de Kuduz’la hesaplaşması kaçınılmazdı. Kuduz ise gencecik birini öldürmemiş gibi bir de Kadir’den yediği dayağın intikamını almaya kalktı. Araba patlatmalar, otoparklarda kıstırmalar, silah çekmeler vs… Hoş mahallesinin genci 18 yaşındaki Altay’ı polis muhbiri diye gözünü kırpmadan vuran Kuduz’un yanlışlıkla öldürdüğü Tim için vicdan azabı çekeceğini zaten düşünmüyordum.
Yaman’ın Kadir’i kurtarmak için üzerine atıldığında kurşunun omzunu sıyırması, adamı kendine getirdi. Tim’in intikamını almak isterken Yaman’a bir şey olsaydı, onu da kaybetseydi kendini asla affetmezdi. Devran’a olan kızgınlığı da zamanla azalacaktır ve araları eskiye dönecektir.
Kuduz’un gittiği kuyumcuyla ilgili yapılan araştırmalar Devran’ı “Karahan DOĞAN” ismine ulaştırdı. Karakteri canlandıran Ertan Saban konuk oyuncu olarak dâhil oldu bu bölüm itibariyle. Kendisiyle bir kuyumcu dükkânında üzerine dikilen kıyafeti denerken tanıştık, ardından kendinden mal çalan adamı öldürüşüne tanık olduk. Sonrasında hem Kuduz’la hem de Devran’la olan karşılıklı sahnelerinin seyir zevki çok yüksek, oyuncuların karşılıklı enerjileri çok iyiydi. Yeni- esprili, yer yer komik, psikopat- kötümüz hayırlı uğurlu olsun diyelim o zaman. Bakalım Karahan da önceki kötülerimiz gibi İskender, Cesur ve Devran’a kurban mı gidecek- malum uluslararası bir mafya denilen aileyi yok etti baba oğullar- yoksa parayla satın alınamayan, kendine özgü dik bir duruşu olan bir kötü mü olacak kendisi. Şimdilik Devran’ın yanında duracak gibi görünse de iki gün sonra İskender’in tarafına geçmeyeceğine garanti veremiyorum.
Bölümün dörtte üçü boyunca süren, İskender yaşayacak mı ölecek mi – ki ölmeyeceği ve Aysel yanında girince uyanacağı besbelli idi- dramı (!) çok gereksizdi.Hastane ayağında yaşanan gelişmeler; Aysel’in feryatları, Devran’ı diplerine soktuğu için İmre’yi suçlaması, Cesur’un İmre’yi sakinleştirmeye çalışması, İskender’den gelecek haberleri beklemeleri, İskender’in kendine gelişi, kendini vuranın Gülce olduğunu söylemesi, Aysel onu polise ihbar etmek isterken, onu durdurması, böyle bir kozla Devran’ın elini kolunu bağlama şansı varken bunu sonuna kadar kullanacağını söylemesi, Cavidan ve Ceylan’ın hastaneye ziyarete gelişi, İskender’in annesinden kendisini vuranı saklaması, Cavidan’ın ters bir şeyler olduğundan şüphelenmesi, İskender’in Devran’a haber yollaması konuşmaları gerektiğini söylemesiydi.
22.bölümün diğer olayları Cavidan’ın oğlunu vuranın gelini olduğunu öğrenmesi oldu. Cavidan, oğlunu vurmanın hesabını Gülce’ye ödeteceğini açıkça söyledi onu Sofi’nin evinden alıp evlerine getirdiğinde. Gülce nasıl oğlunu korumak istiyorsa, Cavidan da oğlunu korumak istiyor. Anne olarak haklı olabilir ama bu İskender’in herkese yaşattıklarının bedelini en ağır şekilde ödemesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.
Babasının, kendisini vuran annesini gördüğünü öğrenen Devran onu durdurmak için en büyük zaafını yani Aysel’i kullanmaya karar verdi. Aysel ve İskender’in geçmişlerini öğrenmek için Sofi Cengiz’le görüştü. Flashback sahnelerinde de gördüğümüz gibi Cavidan’ın inandığının ve savunduğunun aksine İskender’i baştan çıkaran Aysel değil, Aysel’i baştan çıkaran, onun peşinde koşan İskender’miş. Yani oğlu sütten çıkma ak kaşık da değilmiş, Aysel mağduru da. Hoş kırk kere anlatsalar anlamaz o kadın orası kesin. Oğlunu kalbinde aklamanın tek yolunu Aysel’i suçlamakta buluyor belli ki. Ha İskender’in peşinde koşması Aysel’i de masum yapmıyor orası ayrı. Ne olursa olsun beş çocuklu bir adamla kaçmış. Çalıştığı pavyonun sahibinin kapatması olarak adamdan gördüğü şiddetten sonra peşinden koşan, aşık ve onunla her yola çıkmaya hazır bir adamla tanışınca, kurtuluş umudu olarak tutundu ona, gözü hiçbir şeyi, hiç kimseyi görmedi demek ki.
Başta Sofi olmak üzere herkesin, duydukları arasında geçmişle ilgili bir şeyler gizlediklerinden şüphelenmelerini sağlayan şey, İskender’in parasını geride bırakıp apar topar Aysel’le gittiğini öğrenmeleri oldu. Aysel’in çalıştığı pavyonun sahibinin akrabasıyla konuşmak üzere Sofi, Cengiz, Kadir, Yaman ve Ferman harekete geçti. Çıktıkları yol onları İmre’nin babasının cinayetine götürdü. Cinayet deliline ulaşma, Aysel ve İskender’den DNA örnekleri alma, yeniden test yaptırma süreçleri devam ederken, Devran da İskender’le yüzleşti ve onu Karahan’a yönlendirdi. İskender Karahan’ı aramadan önce Devran adama cazip bir teklifle gitti.
Akşam İskender’in otelinde büyük buluşma gerçekleşti ve Devran’ın ikili oyunu başladı. Hastaneden haber gelene kadar İskender’e istediğini veren Devran, telefonuna gelen mesajın ardından gerçek oyununa başladı. Tıpkı ilk bölümde İskender’in Kıbrıs’taki otelinde onu zarara uğrattığı gibi şimdi de Karahan’a para kazandırıp babasını yine büyük zarara uğrattı. İskender aç gözlülük yapmaya devam ederken, Devran’ın oyunu bırakmasıyla İskender asıl oyuna gelenin kendisi olduğunu anladı. Karahan kaybettiği paraya karşılık ona iki seçenek sundu. Ya oteli onun üzerine devredecekti ya da işin başında duracak,onun için çalışacak ve hiç komisyon almayacaktı. İskender yediği kazık üzerine Gülce’yi ihbar etmek için harekete geçtiği anda geçmişin sırlarını yüzüne vurdu Devran. Seneler önce İmre’nin babasını öldürenin Aysel olduğunu açıkladı. İmre babasının öldüğü gerçeğiyle yüzleştiği anda ikinci şoku babasının katilinin annesi olduğunu öğrenerek yaşadı. Bu gerçeğin şaşkınlığını yaşarken herkes bölüm sona erdi.
Aysel, İskender’in kendisi için adam öldürdüğünü söylediğinde bir an bunun gerçek olabileceğini, İskender’in aşk uğruna her şeyi yapabileceğini düşünmüştüm. Oysa aşkı için katil olmayı seçen Aysel olmuş. Belki de onları bunca sene bir arada tutan bağ sadece aşk değildir. Paylaştıkları sırrın büyüklüğü de bu birlikteliğe bir sebeptir.
Yeni bölümde oyuna Karahan’ın da dâhil olmasıyla, Devran-İskender Savaşı iyice alevlenecek gibi duruyor. Gülce’yi ele verirse Aysel’i kaybedeceği gerçeğiyle yüzleşti İskender. İki kadının da iyiliği bir sessizlik antlaşması yapılacak muhtemelen.
İmre ise annesiyle büyük bir hesaplaşma yaşayacak diye düşünüyorum. Ne kadar kötü olursa olsun babasının annesi tarafından öldürüldüğünü öğrenmek kolay değil. Bundan daha zoru ise kendisine yalan söylenilmesi belki de. Bu cephede yaşanacakları merak ediyorum. Bu gerçeği Devran’dan öğrenmiş olmak İmre’yi nasıl etkileyecek acaba? İkili arasında da bir hesaplaşma ya da konuşma olacaktır bu konuda.
Bir diğer merak ettiğim şey tüm bu olanlara Cesur’un tepkisi ne olacak? İmre’den uzak durmaya devam mı edecek yoksa ona destek olarak yeniden abla kardeş olma fırsatını yakalamaya mı çalışacak?
Yeni bölümde görüşmek dileğiyle… Keyifli okumalar.
Göz atmanızı öneririz: Deha Bölüm Yorumları