DİP – Final ve Düğümlenen Gizemlerin Çözümsüzlüğü

Dip dizisine ‘hoş geldin’ yazan eller veda yazısı da kaleme almalıydı. Bu nedenle oturdum ekran başına. Beyaz sayfa bana bakıyor ben beyaz sayfaya… Hani yazıya final odaklı başlasam… Ne idi ki sonu? Bu nedenle yazıyı final değil sezon finali izlemişim gibi kaleme almaya karar verdim ^^ (Yok eğer ciddi ciddi finalse yarım kalmış bir final benim için ‘olmuş’ bir final değildir kimse kusura bakmasın.)

Sezon finaline kimine göre iyi, kimine göre kötü tarafın kazandığı (mandacılar / bağımsızlıkçılar), ana karakterimizin başlarına tam olarak ne olduğu belli olmayan şekilde açık uçlu olarak ulaştık. Anlayacağınız son ama tam bir son değil… Ana konunun ne olduğunu ancak 6.bölüm sonunda Ali Kemal’in Sahir ve Bilge’ye her şeyi anlatmaya karar vermesiyle kavrayabilmiş bir izleyici için ne kadar hoş bir durum ^^ Zaten ilk 6 bölümün geneli zaman zaman sekteye uğrayan seyir keyfi dışında hikâyeye çekememişti ki beni. Ama tabakta pirinç tanesi kalmasın öğretisiyle büyümüş bir izleyici başladığı diziyi yarım bırakmaz!.  Dizinin resmi twitter hesabının da ifadesiyle ‘düğümlenen gizemlerin nedeni’ son iki bölümde açığa çıktı çıkmasına da detaylandı mı? Kesinlikle hayır. Dolayısıyla sezon finali izlemiş olmanın beklentisiyle ikinci sezona kısmet diyelim o halde ^^

 

 

İlk iki bölümü değerlendirdiğim yazıyı şu cümlelerle sonlandırmışım;

Sözün özü, görünen o ki yola çok güzel bir sinopsis ile yola çıkmış bir proje var. Ama projenin omurgasının izleyiciye merak uyandıracak şekilde oluşturulması gerekmez mi? Dip için merak unsuru tek bölüm hedefi yerine iki bölüm toplam, hatta ikinci bölüm son 5 dakikası olarak oluşturulmuş. Bu nedenle 3.bölüm için merakla bekleyeceğimi söyleyemiyorum. İzler miyim? Kesinlikle, evet. Ama heyecanla 3. bölüm yayın tarihini bekleyip, yayınlanır yayınlanmaz ekran karşısına geçer miyim? Kesinlikle , hayır.

 

 

Ne 3 ne de 4.bölüm merak uyandırmadı. Ta ki 4.bölümün sonunda Uygar’ın intihar denemesiyle Sahir’in Ateş olduğu ortaya çıkana kadar. 5 ve 6 da yavaş yavaş da olsa şekillenmeye başlayan hikaye yine de durağan ilerledi bana göre. Yalnız belirtmem gerekir ki, final bir sonuca ulaşmadı diye serzenişte bulunduğum son bölüm bölümler içinde en dinamiği idi. Daha önceki bölümlerde zaman zaman sıkıldığım – itiraf ediyorum uyuya kaldığım için bölümü başa sardığım, olmuştu. Fakat Dip’i izlerken ilk defa final bölümü -belki de düğümlenen gizemlerin sonunda çözülecek olmasının merakıyla, daha hızlı aktı benim gözümde… Tabi daha önceki hiçbir bölümün finali son bölüm kadar hayal kırıklığına uğratmamıştı beni.

İtiraf ediyorum; kesin final değil sezon finalidir diye ilerlesem bile dol-mu-yor kafamdaki boşluklar.

 


— YAZININ BU BÖLÜMÜ SPOILER İÇERİR —


 

Son sahnedeki maskeyi kim getirdi? Eş zamanlı olarak o ana kadar tek tabanca savaş verdiğini düşündüğümüz Ali Kemal’in aslında bir ekibi olduğu görmüştük ve Sahir ile Bilge’nin kurtulması an meselesi idi. Kurtulabildiler mi?  Tehlike dindirildikten sonra Bilge’yi aramaya koşan bir baba (Orhan Bey) var mıydı? Ben göremedim ^^ Peki Sahir maskeyi neden almadı? Şifreyi boyayan sniper mıydı? Şifre ne? İlk bölümde tekrarlanan   1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89… gibi ilerleyen (her sayının kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşan dizilim) ‘fibonacci serisi’ olmadığı kesin. O zaman şifreyi kazıyan Sahir olduğuna göre şifre konusunda da kilit kişi Sahir miydi? Şifre alındıktan sonra ona gerek kalmayacaktı ölebilirdi, bu nedenle mi öldü? Orhan Bey bir kod yazınca ortaya çıkabilecek kadar ulaşılabilirse Bilge neden -üstelik tehlikede olduğundan da emin değilken, babasını bölümler boyu aradı?  


 

[wp_ad_camp_1]

 

Tüm bölümleri genel değerlendirirsem;

 

 

Hikâye özünde özellikle de Sahir karakteriyle depresif ilerliyordu ama Sahir’in replikleri o kadar doğru, o kadar derindi ki… Geriye not alınacak replikler kaldı.  İlker Kaleli oyunculuğu yanı sıra karizması diye bir gerçek var. Gerçi karizmasını bu projede tam kapasite kullanmış diyemeyeceğim ^^ Hikâye içinde en çok hayal kırıklığına uğradığım konu Sahir’in onu ismini değiştirmek zorunda bırakan geçmişine, geçmişindeki seanslarda dinlediği dolayısıyla öğrendiği devlet sırlarının sarmalına daha çok girilmemesi oldu.  ‘Açığa çıkan gerçekler Sahir’in içini yakıyor.’ yönlendirmesiyle heyecanlanmıştım ama açığa çıkan gerçeklerin salt Ekin odağında toplanmasını beklemiyordum doğrusu…

 

 

Gelelim Bilge’ye… Neslihan Atagül Doğulu’nun performansını kötü bulmamakla birlikte alkışlanacak kadar da iyi bulmadım. Karakter için ise hangi bölümü izlerken yorumladım hatırlamıyorum ama hemen hemen her bölüm için geçerli olduğu üzere Bilge’nin saçlarına odaklanmaktan hikâyesine giremedim. Hani ekrana dalıp o yüzünün iki yanından süzülen -ve dönem dönem yüzünü kaplayan, saçları atkuyruğunun içine eklemek istedim. Bir toka hamlesine bakar. Yönetmen, sanat yönetmeni her kimin kararı ise bu imaj, sormak istiyorum: Siz hiç uzun saçlı olmadınız mı?

Karakter olarak araştırmacı biri kişiliğe sahip olsam da hikâyenin anlatımı hikâyenin temelindeki iki farklı düşünsel sistematiği gerçek hayat ile özdeşleştirip derinlemesine kafa yormama yol açmadı ama alakasız bir konuda araştırma yaptığımı belirtmek isterim. ‘Bilge neden buz yiyor olabilir?’ diye kafaya takmıştım ki, yeni trendmiş ^^ (Ha bir de demir eksikliğinin belirtilerindenmiş)

Mekanlar ve müzikler, ışık ilk bölümden itibaren çok güzeldi, akıştaki kopukluklar da rejideki değişim ertesi hiç gözüme batmadı. Mekanlar ÇOK güzeldi demiş miydim? Özellikle Sahir’in Cihangir sırtlarındaki evi <3

En sevdiğim karakterler ise ne Sahir ne Bilge Olgun Toker’in göz yormayan performansıyla içimizden bir karakter olan İsmail ve Gün Koper’in tek kelimeyle mükemmel performansıyla Uygar oldu tabi ki…

Sözün özü Dip farklı bir yolculuktu…  Projeye küçük büyük emeği geçen herkese teşekkürler…

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

15 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce