Şaka değil, gerçek: Koskoca iki bölüm esas oğlan ile esas kızın bir araya gelemediği iki bölüm izledik. Yanlış anlaşılmasın, arada bir ayrılık da yok. Hatta bırakın ayrılığı taze bir kavuşma, yeni başlayan bir birliktelik var. Ne yapsın bu izleyici, Kenan Zeynep’e telefonda “sevgilim” demesine mi sarılsın? Kenan çabalamadı diyemem. Hem Zeynep’i anlamak da zor; hastanede olduğunu söyleyip gelme demek de bir komik. Bir ‘sevgili’ zor anında yanında olamayacaksa ne zaman olacak? Neymiş, Oktay varmış, çocuklar varmış, sorun çıkmasınmış… Daha ne kadar kendinden taviz vermeye devam edecek? Bu iki bölümde Kenan için tek söyleyeceğim şey: “Kenan her zaman olduğu gibi çok seviyor!”. Bu kadar çaba yanında ya Zeynep ne yapıyor? Kendi ruhuna iyi şeylerden vazgeçmenin sevdiklerine mutluluk getireceğini nasıl düşünebilir?
Çocuklar Kenan’ı kabul etmiyor. Bir dakika, çocuklara açık açık konuşuldu mu? Bölük pörçük bilgileri birleştiren ilkokul çağı çocuk bunlar. Daha geçen günlerde güle oynadıkları adam bu, sokaktan geçen bir yabancı değil ki. Bu nedenle bu vazgeçiş bana kabul edilebilir gelmiyor. Zeynep’in bir kez daha ‘annelik’ sınırları içinde kendinden taviz vererek eski kocası ve çocukları kapanına rehin alınmasını izlemek istediğimi hiç sanmıyorum. Çocuklar ilgi görmedikleri için unutmaya yüz tuttukları babaları ortaya çıkınca annelerinin onlar için duyduğu sevgiyi bu kadar çabuk sıfırlayamaz. Burada yazarın gitmesi gereken yol, annelerini yeni bir erkek ile paylaşmama isteği olsa anlarım ama ‘Baba’ figürü bu ilişkiye engel olacak en son şey.
Kenan’ın Oktay’ı araştırması mantıklı. Sonuçta düşman kuvvetler. Oktay’ın bir satın almacı olarak bazı suiistimalleri olmuş, peki Kenan bunları ortaya çıkartırsa ne olacak? Oktay’ı tehdit mi edecek? İşinden mi attıracak? Hele ki böyle bir şey olursa babalarının işsiz bırakmış bir adamı çocukların benimsemesi mümkün mü? Oktay için bir mağdur edebiyatı daha. Ama görünen o ki, senaryo bu şekilde ilerleyecek, üstelik Kenan’a bu keşifte iş yerinden yardımcı olacak kişi Oktay’ın eski nişanlısı olmalı!
Hikayede tabii ki entrika olacaktı. Yelda’nın planını tahmin etmiştim, işleniş şeklini de sevdim. Akıllıca. Kuzeninin de dediği gibi Zeynep’in hayatını karartacak bir itham, üstelik kanıtlı. “Ben olsaydım” diyeceğim açıkları yok değil, örneğin neden rakip firmaya ödemeyi lansmandan önce yaptırmadı ki, böylelikle bu para da ne diye düşünerek anında iade de etmezdi. Şu anda elindeki tek koz parayı iade etmesi değil mi? Dijital çağda yaşıyorken çizimlerin asıllarını kurye ile Zeynep’in evine göndermek de biraz şans işi açıkçası, o da teslim alabilirdi – gerçi alsa da bunlar ne deyip bir köşeye atabilirdi. Ayrıca Yelda’nın rakip firma lansmanından bir gün önce Kenan’ı ofise çağırıp tüm koleksiyonu heyecanla tanıtması da on numara beş yıldız bir hareket. Akıllı kadınları severim <3. Yeri gelmişken bir o kadar da aptalları sevmem tabii. Zeynep ve akıllı geçinen kardeşi para mevzusunu neden Kenan’a söyleme gereği duymadı? Önce kendileri araştıracaklarmış, pes!
Zeynep’in masumiyetini ispatlamasında ona Kenan’ın haricinde destek olacak bir kişi daha olacak gibi. Kaşla göz arasında esas çifte ek bir çift daha oluverdi, Yelda’nın kuzeni Zeynep’in kız kardeşinde alevli rüyalar görecek kadar etkilendi. Haksız da değil, hem çekişmeden doğan aşklar daha ateşli olmuyor mu?
Fragmana göre Kenan hedef odaklı Yelda’ya yakın duruyor ama numara yaptığı çok belli. Ondan öte, çiftimiz yeniden bir arada, el birliğinden kuvvet doğacak. Haydi bakalım…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.