ERKENCİ KUŞ – Başımızda Kavak Yelleri

Erkenci Kuş Bölüm yazısı konuk yazarım Buke ‘nin kaleminden… Keyifli okumalar ^^

Yazıya geçmeden önce reytinglere de göz atalım: Dizi  Total’de 6,18 reyting, 13,94  share ile 2., AB’de 5,50 reyting, 13,63  share ile 3. ve  20+ABC1’de 6.45 reyting, 14,83 share ile 2…

 

Tabir-i caizse aşk rüzgarları esen bir bölümüyle karşımızdaydı bu hafta Erkenci Kuş. Entrikası az, komedisi dozundaydı.  Kıskanma, kıskandırma da yoktu bu bölüm hele şükür…

 

Pantene Altın Kelebek Ödül Töreninden bir kare…

 

Bölüm yorumuma geçmeden önce Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nde romantik komedi dalında en iyi dizi, erkek ve kadın oyuncu olmak üzere 3 ödülle dönen ekip ve oyuncuları tebrik ediyorum. Evet Erkenci Kuş belki rakipsiz yarıştığı için ödülü aldı ama bu durum da dizinin bir nevi başarısıydı. Çünkü yarıştığı kategorideki diziler hep erken final yapmışken Erkenci Kuş 24 haftadır ekrandaki yarışını sürdürüyor. Bu başarılarıyla kocaman bir alkışı hak ediyorlar

Bu gecede oyuncuların konuşmalarını yeniden izlemek isteyenler için iste linkler:

 

 

[wp_ad_camp_1]

 

Geçen haftanın kapanışını Can’ın dudaklarından dökülen “Sen benim SEVGİLİMSİN” sözleriyle yapmıştık. Yeni bölümü de aynı sahneden açtık.

Sanem itiraz etmeye çalışsa da tabi ki çok güzel sevgili olacaklarını itiraf etti ve ilişkilerinin adı konulmuş oldu. Can onunla yalnız kalmak istiyordu. Bu nedenle salona döndü ve ani bir işi çıktığını, partiye katılamayacağını söyleyerek özür diledi ve oradan ayrıldı.

Sanem’in de Leyla’ya haber vermesi gerekiyordu ancak telefonu yanında değildi. Can’ın telefonundan aradı ablasını.  Başına gelenleri kısaca anlattıktan sonra Can’ın onu eve bırakacağını, merak etmemesini söyledi. Can Sanem’i eve bırakmayı hiç istemiyordu bunu O’na söyledi. Sanem de ayrılmak istemiyordu ama eve gitmek zorundaydı. Can O’nu eve bıraktı. Vedalaşırlarken kokusunu içine çekmeyi de unutmadı. Vedalaşma esnasında Meraklı Melahat onları camdan gördü. Melahat Sanemin yalpalamasından sarhoş olduğuna kanaat getirdi. Bir bakıma doğruydu. Sanem aşk sarhoşuydu.

Leyla hala partideydi. Ayhan’la dönmeyi planlıyordu ancak Güliz’den Ayhan ve Ceycey in çıktığını öğrendi. Kendi dönmeyi düşünürken Emre O’nu bırakmayı teklif etti. Leyla önce itiraz etse de sonunda kabul etti. Maşallah Leyla Emre’ye her şeyi anlattı. Sanem’in başının ağrımadığından başladı, üzerine şarap döktüğünden, tuvalette kilitli kaldığından, pencereye sıkıştığından, Can’ı eve bıraktığına kadar – ki Sanem kimseye söyleme demişti, hiçbir ayrıntıyı atlamadı. Bölüm boyunca daha çok şey söyleyecekti Emre’ye. Emre ve Leyla arasındaki ilk yakınlaşma evin önünde, arabanın içinde, tam da Melahat’ın penceresinin karşısında oldu. Neyse bu masum vedayı görmedi Melahat ama Leyla’yı Emre’nin arabasından inerken görmek bile yetti kadına. Melahat sabahı zor etti tabi gördüklerini Mevkıbe’ye yetiştirmek için.

 

Kendinizi tutmak zorunda değilsiniz Emre Bey…

 

 

Emre Aylin’in gerçek yüzünü gördükçe Leyla’ya daha ilgi duymaya başladı. Emre’nin dediği gibi Leyla O’nun içindeki iyi adamı görüyor ve ortaya çıkarıyor. Aylin ise tam tersi Emre’nin içindeki kötülüğü dışa vurmasını sağlıyor. Emre ağabeyiyle arası düzeldikçe yumuşamaya başlıyor gibi ya da yine oyun yapıyor. Gerçi Aylin’e söyledikleri oyun değil gibiydi. Hakkı olanı Can’ı üzmeden almak istiyor. Oysa işleri bu noktaya kendi hırsı getirdi. Ağabeyini suçlamak O’nu aklamıyor. Leyla Emre’yi olumlu anlamda değiştirecek gibi duruyor. “Leyla’nın istediği Emre olacağım” sözünde ciddiydi. Umarım bu işin sonunda üzülen taraf Leyla olmaz.

Gerçi Aylin ikisi arasındaki çekimin farkında olduğu için Emre’yi Leyla konusunda tehdit etti. Ne Emre’nin peşini bırakmaya niyeti var ne de O’nu Leyla’ya kaptırmaya. Emre Aylin’in söylediklerinde ciddi olduğunun farkında. Neler yapabileceğini de çok iyi biliyor. Belki de bunun için bu tehdit üzerine Emre Leyla’ya karşı kendini çekip ona soğuk davranınca Leyla çok bozuldu. Akşam iş çıkışında fırsatını bulduğunda Emre’yle konuşan Leyla O’na karşı neler hissettiğini anlatıp, Emre’ye neden soğuk davrandığını sordu. Ondan hoşlandığını itiraf etti Emre’ye. Emre Leyla’ya kayıtsız kalamadı. Hızlı gittiklerini düşündüğünü o nedenle soğuk davrandığını, ondan kaçtığını ama başaramadığını, bir şeylerin kendini O’na çektiğini söyledi. Leyla’dan özür dileyip, O’nu bir daha üzmeyeceğini söyledi. Leyla’dan O’na Emre diye hitap etmesini istedi ve O’nu öptü. Bu Emre Leyla çifti için sevgililiğe ilk adım mı dersiniz? Osman ile Leyla olsun istesem de gidişat Emre Leyla olacak diyor şimdilik.

 

Aşkın ilk kıvılcımları mı yoksa?

 

Başarılı geçen lansmanın ardından ertesi sabah Sanem’i şirkette bir sürpriz bekliyordu. Stajyer metin yazarlığından kadrolu metin yazarlığına terfi etmişti. Deren bu durumdan hiç memnun olmadı tabi. Kulaklarından Aylin’in bir gece önceki sözleri silinmiyordu.

“Can’ın yeni koordinatörü Sanem gümbür gümbür geliyor Deren. Yani yakında kendini kapının önünde bulman olası…”

Deren’in terfi olayını açıklamasından sonra şirkette Sanem’in Can’dan torpilli olduğu dedikodusu aldı başını yürüdü. Sanem’in bu kadar kısa sürede terfi etmesi herkesi kıskanırdı dolayısıyla bunu Can’ın sevgilisi olduğuna yordular. Tabi bunda Sanem’in de payı oldu biraz. Herkesin içinde Can’ı ne işi olduğu konusunda sorgulaması çalışan pozisyonuna uymayan bir hareket oldu.

Daha önce Fabri ile Sanem dedikodusu yapanların ağızlarını çok doğru bir şekilde kapamıştı Sanem. Şimdi de şirkette hem Can’la patron çalışan ilişkisini koruyabilmesi, hem de işine iyice asılması, sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Tabi bunun için ilk önce şirkette durması gerekiyor. Can her istediğinde şirketten çıkmanın bir yolunu bularak şirkette nasıl metin yazarlığı yapacak, işinde ciddi olduğunu nasıl kanıtlayacak merak ediyorum.

Sanem kadar Can da dikkat etmeli Sanem’le şirketteki diyaloglarına, ona karşı davranışlarına. Patron olmanın rahatlığıyla O her istediğinde şirketten çıkabilir ama Sanem’i pesinden sürüklememesi gerekiyor.

 

[wp_ad_camp_1]

 

Ceyda’yı bu bölüm bir sahnede gördük şükür. Hiç görmesek de olurdu. Habersiz şirkete gelip de Can’ı bulamayınca O’na ulaşmak için herkesi seferber etmiş belli ki… Tamam öncesinde aramış ulaşamamış olabilir ama bir sabret, bir bekle, adam sana döner elbet.

 

 

“Çiçeği burnunda sevgili” çiftimiz işten kaçmış, Can’ın evinde makarna denemesi fiyaskoyla sonuçlanınca pizza yiyip çay içmiş, ardından mısır eşliğinde film izlemiş, duygusal anlar yaşarken Sanem gözüne takılan telefonunun arandığını görünce panik oldu. 30 kere Deren 50 kere Ceycey arayınca nasıl panik olmasın! Aynı anda Sanem’i Ceycey ararken Can’ı da Deren arıyordu. Mesele önemliydi. Koskoca CİO Ceyda Hanım şirkette Can Bey’i bekliyordu. Ceycey Sanem’in hastanede olduğu yalanını söylediği için Sanem işe dönmedi. Can’la akşam için plan yaptılar. Can’ın Sanem’e sürprizi olacaktı dağ evinde. Can şirkete geldiğinde çok önemli meseleyi öğrendi. Ceyda Can’ı idolü olan fotoğrafçı Mc Cannon’la bir araya getirmek için yemek organize etmişti. Adam yoğundu ama onlar için zaman ayıracaktı. Ancak Can akşama işi olduğunu söyleyerek yemeğe katılamayacağını belirtti. Buna sadece Ceyda değil Deren hatta Emre de şaşırmıştı. Can için idolüyle yemek yemekten daha önemli bir iş nasıl olabilirdi ve bu iş ne olabilirdi?

Deren Sanem ve Can konusunda iyice şüpheye düşmüştü. Ceycey ve Güliz’e yemek ısmarlayarak onların ağzından laf almak istedi ancak çok da başarılı olamadı. “Sanem ve Can birlikte mi?” sorusuna net bir cevap alamadı.

Bölümde şirkette fazla bir olay olmadı bu hafta. O nedenle biraz da mahalleye uzanalım.

Mahallede dedikodu, kavga, hırsızlık, Osman’ın dizi çekimi, Muzafferin çekimin ortasında bitmesi ne ararsanız vardı. Bir de Nihat Mevkıbe atışmaları…

Öncelikle lansman ertesi sabah kahvaltısında Mevkıbe tarafından sorguya çekildi Sanem ve Leyla. Aksamı merak ediyordu haliyle anneleri. Sanem eline yüzüne bulaştıracaktı neredeyse ama Leyla Can’ın Sanem’e sunum yapma görevi verdiğini, Sanem’in işi, hakkını vererek başardığını söyleyince ailesi onunla gurur duydu. Bu mutlu aile tablosuna Nihat’ın patavatsız sözleri gölge düşürdü.

 

Mevkıbe: (…) İnşallah en yüksek mertebelere gelin çocuklarım benim.

Nihat: Yok yok Mevkıbe’m , o kadar yükselmesinler, o kadar yüksek yerlere gelmesinler.

Mevkıbe: Niye öyle diyon Nihat … Tahsilli ev hanımı mı olsunlar? Sen şey mi diyon, kadının yeri evidir, etliye sütlüye karışmaz mı diyon? Cemiyet hayatına girmesin kadınlar mı diyon? Ne diyon.

Nihat: Yo öyle bir şey demiyorum Mevkıbe,  ben öyle mi dedim Allah Allah.  Büyük derdin başı büyük olur dedim ya. Mesela sen kıytırıktan bir başkan oldun mahalleye, bütün mahallenin derdi tasası geldim bizim yemeğimiz…

(Sustun ama iş işten geçti Nihat Bey…Kıytırıktan başkan demeyecektin.)

 

Mevkıbe Nihat’a karşı tekrar susma boykotu başlattı. Oysa daha yeni affediyordu Nihat’ı. Kızlar O’nu biraz rahatlattı neyse ki de dili çözüldü Mevkıbe’nin. Kızları yolcu ederken kapıda beliriveren Melahat Aydın kardeşleri iğnelemekten geri kalmadı tabi.

 

Melahat: Kızlar. Siz hala buradasınız n’oldu?

Sanem: Yokuz Melahat Abla…

Leyla: İşe geç kaldık hadi Sanem.

Melahat: Dur dur… Sizin servisler gelmemiş hala… (Bir de kaş göz işareti yapmaz mı?)

 

Melahat Mevkıbe’ye kızlarının lansman gecesinde, gecenin bir yarısı iki farklı arabayla eve bırakıldıklarını söyledi. Tabi bununla kalmadı sevgililikten girdi, adlarının çıkmasından çıktı.  Divit kardeşlerden damatlar olarak bahsetmeye kadar gitti. Hatta yetmedi son model arabalarının çok güzel gelin arabası olacağını söyledi. Her gün ayni dolmuşa biniyor diye dolmuşçuyla adi çıkartılan kızdan örnek verdi. Laf arasında Mevkıbe’nin geniş olduğunu bile ima etti. Mevkıbe fenalık geçirene kadar bu böyle devam etti. En sonunda Melahat’ı evden gönderip soluğu bakkalda aldı Mevkıbe.

Mevkıbe ve Melahat konuşa dursun, Sanem ve Leyla dayanamadılar, gece yaşananları birbirlerine anlattılar. Sanem Can’la sevgili olduklarını söyledi, Leyla Emre’nin kendine açıldığını ve arabadan inmeden O’nu öptüğünü itiraf etti. Leyla Sanem adına mutluydu. Sanem’in ise Emre konusundaki şüpheleri ablasının mutluluğu için sevincine gölge düşürüyordu. Yine de Leyla’ya Emre ile ilgili bir şey söylemedi. Ablasını herkesten kıskandığını söyledi sadece. Bir de annelerinin bunu öğrenmemesi gerektiğini, dikkatli olmaları gerektiğini, vücut dillerinin onları ele verdiğini konuştular.

Nihat mal almaya gitmişti. O sırada Osman oynadığı dizinin yönetmeniyle mahalleye geldi. Çekim için bir mahalle aranıyordu ve bu mahalleden iyisi olmaz diyerek buraya getirmişti onları. Yönetmen ve ekip mahalleyi beğenince çekimi yapmaya karar verdiler. Tabi Aysun rahat durur mu ille de O’nun konağını görmelerini orada çekim yapmamalarını istedi. Adam güzel bir yanıt verdi: “Biz sıcaklık ve samimiyet arıyoruz. O da burada var.” Aysun adama bir yapıştı ki ayırmak ne mümkün!  Birden mahallede patlatan silah olmasa daha devam ederdi Aysun’un ısrarları ama korkudan eli ayağına dolaştı mahallelinin ve çekim ekibinin. Saniyeler sonra silahı sılanın Muzaffer olduğu ortaya çıktı. Böyle bir densizliği mahallede başka birinden bekleyemezdik zaten. Amacı dizide rol kapmaktı.

 

Ben Muzo … Tatar Muzo … Hatta Roketatar Muzo…

 

Çekim başladı başlamasına ama tamamlamak ne mümkün. Mahalleli ellerinde çekirdekler sandalyelere kurulmuş izlemekle kalmıyor, bir de sahne kesilmeden alkışlıyorlardı. Yönetmen uyarılarını yapıp tekrar çekiyordu. Bu sırada bir teyze gelip Osman’dan et istiyordu. O da yetmiyor kim bilir kaçıncı tekrarda Muzaffer sahneye dalıyordu. Yönetmen pes edip ona da replik yazana kadar bu böyle devam etti. En sonunda Muzaffer kaptı ufak bir rol. Yönetmen çekmeyi başaramayınca ara verdi …

Nihat mahalleye döndüğünde Mevkıbe O’na Can ve Emre’nin ayrı ayrı kızları arabayla evin önünüze kadar bıraktıklarını, Melahat’ın de bunu gördüğünü söyler. Nihat bunu normal karşıladı

Nihat: E ne var bunda… Allah Allah Mevkıbe…  E-5’den dolmuşa minibüse otobüse bindirseler de çamurlara bata çıka eve gelseler daha mı iyiymiş yani Allah Allah ne var?  Efendi çocuklarmış. Aile terbiyesi almışlar. Emanetleri kızlarımızı eve kadar bırakmışlar. Ne güzel işte.”

 

El-alem ne der derdindeki Mevkıbe’nin aksine Nihat’ın sözlerini çok takdir ettim.

 

Nihat: El alem ne derse der Mevkıbe Allah Allah. El alem sözünü dinleyen elaleme sakız olur Mevkıbe. Ben kızlarıma güveniyorum Mevkıbe. Ben kızlarımı bir ordunun içine salar, dönüp bakmam. Çünkü anaları onları öyle yetiştirdi.

 

Nihat Mevkıbe’yi ne güzel sakinleştirmişti ki konuyu yine başkanlığa bağlayarak kadını çileden çıkarmayı başardı. Sonuç olarak gece yatak odasından kovuldu.

Toplumda hala devam eden bir durum olan el alem ne der çekincesine parmak basılması güzeldi. Dizide gördüğümüz basit bir olay belki. Ama gerçek hayatta özellikle kız çocukları namuslarına laf gelmemesi için dikkatli davranma konusunda baskıyla yetiştiriliyorlar evlerinde. Keşke bu baskı biraz da erkek çocuklarına uygulansa. Erkeklerde namus koruma olgusu hep annesinin, kız kardeşlerinin namusu senden sorulur şeklinde oluşturuluyor.  Oysa kadınlar pek ama kendi namuslarını koruyabilirler. Erkekler tarafından namuslarının korunmasına ihtiyaçları yoktur. Önemli olan kadınların namuslarına göz dikmeyecek kadar namuslu erkekler yetiştirmek bence. O zaman kadına şiddet, taciz, zorbalık azalacaktır.

Sanem Can’ın evinden ayrıldıktan sonra mahalleye dönmüş Ayhan’la gece için bir ayarlama yapıyordu. Hesapta Ayhan’la sinemaya gideceklerdi çünkü işlerden dolayı Sanem Ayhan’ı ihmal etmişti ve Ayhan bozuk atıyordu. Plan aslında güzeldi ama gece olacaklardan kimsenin haberi yoktu henüz.

Ayhan Ceycey i arayıp akşam sinemaya gitmeleri gerektiğini söyledi. Ceycey telefonla konuşurken elindeki çöp yerine telefonu çöp kutusuna atınca ortaya komik görüntüler çıktı. Kimse çöpten telefonu almaya yardım etmeyince başının çaresine bakmak zorunda kaldı Ceycey…

Akşam Can Sanem i dağ evine götürdü ve evi ışıklandırarak O’na sürpriz yaptı. En son sarhoşken burada Can’la dans etmişti Sanem. Oysa şimdi sevgili olarak buradaydılar. Önce dans etti çiftimiz. Sonra mangalda suçun yiyip yanına sansürlendiği için adını öğrenemediğimiz alkollü bir içki içtiler. Sıra yıldızları izlemeye gelmişti ki şansları yaver gitti ve ışıklandırma söndü. Can buna memnun oldu böylece yıldızları daha net görebileceklerdi. Teleskopla yıldızları seyretmeye koyuldular.

Öte yandan Ayhan ve Ceycey seyyar köftecide köfte yiyip, telefonda film izliyorlardı. Ceycey gerçekten sinemaya gideceklerini sandığını söyleyince Ayhan gerekli açıklamayı yaptı. Sanem arayacak olursa rahat konuşabilmek için sinemaya gitmemişlerdi. Telefondan izlerlerse Sanem aradığında açabilirlerdi.

Ceycey’le ayrıldıktan sonra mahalleye gelen Ayhan bir kaosun ortasına düştü. Sanemlerin evine hırsız girmiş, Mevkıbe’yle burun buruna gelmiş sonra kaçmıştı. Herkes mahallede hırsızı arıyordu. Mevkıbe Ayhan’ı görünce haliyle Sanem i sordu. Ayhan Sanem’in daha dönmediğini anlayınca evde tuvalete girdi diye yalan söyledi. Ayhan da Leyla da Sanem’e ulaşamayınca Leyla Emre’yi aradı.  O’na Sanem’e ulaşamadığını, Can’la birlikte olduğunu ama Can’a da ulaşamadığını, annesinin Sanem’i sinemada bildiğini, Can’la birlikte, hatta sevgili olduğunu öğrenirse Sanem i isten bile alabileceğini, evlerine hırsız girdiği için annesinin Sanem i sorduğunu söyledi. Leyla bunları Emre’ye anlatmakla hata yaptığını bir gün anlayacak mı acaba?

 

Baskın basanındır…

 

Sanem ve Can’ın güzel gecesi Emre’nin dağ evine gelmesiyle yarım kaldı. Emre kimse telefonla ulaşamayınca kendi geldiğini söyledi. Burada olacaklarını kendisine söylemediği için bozuk atmaktan da geri kalmadı. Sanem Can’ın telefonundan Leyla’yı aradı ve hırsızlık meselesini öğrendi. Can ve Sanem apar topar döndüler mahalleye. Her fırsatta kimseye yakalanmamak, laf söz eden olmasın diye dikkatli olan Sanem hırsızlık olayından dolayı herkesin sokaklarda olacağını tahmin etmeli ve Can’dan O’nu mahalle dışında bırakmasını istemeliydi. Ama yapmadı. Yanlış zamanda birlikte geldiler mahalleye. Can O’nu bırakıp gitti ama ikisini birlikte gören Aysun ve Çakal İhsan bu durumu Mevkıbe ve Nihat’a karşı kullandılar. Mahallede Sanem’in dedikodusunu yapmaya başladılar. Sanem’in Can’la mahalleye geldiğine inanmadı Mevkıbe çünkü Sanem Ayhan’daydı. Aysun’la sac saca baş başa kavgaya tutuştu.  Kadını elinden zor aldılar. Mevkıbe’ye üzüldüm bu sahnede. Kızlarının O’na yalan söylemeyeceğine o kadar inanıyordu ki bu iftira ağrına gitmişti. Kızlarının Ona yalan söylediğini öğrenince hayal kırıklığı büyük olacak.

Ihsan da Nihat’ın damarına bastı kızları konusunda ve bir kavga da ikisi arasında çıktı. Mahalleli zor ayırdı ikisini.

Hırsızlık olayının tek artısı Nihat ve Mevkıbe’nin arasının düzelmesi oldu. Kötü yönü ise Aysun’un başkan güvenliğimizi sağlamıyor propagandası oldu. Bu tam köyün can derdinde kasap et derdinde misali bir tavırdı. Komşuluğa sığmadı Aysun Hanım.

Can Emre’ye Sanem’le artık sevgili olduklarını söylediğinde Emre bayağı şaşırdı. Arkadaşlıktan sevgililiğe terfi bu kadar hızlı olunca şaşırması normaldi tabi. Can’a bir gün kendini dağlara ormana vurursa Sanem’in geride enkaz olarak kalacağını söyledi. Can’ın sözleri kendi deyimiyle iddialıydı.

 

“Benim ormanım da Sanem, dağım da Sanem bundan sonra. Dediğinde haklısın. Bir gün yine gidebilirim. Ama bu sefer yanımda çok güzel bir yol arkadaşım olur.”

 

Can Emre’ye biri kalbinden tutarsa beni anlarsın dediğinde Emre’nin gülerek anlıyorum demesi Leyla’nın da Onun kalbini tuttuğunu ifade ediyordu sanki. Can’ın kalbi çarpıyordu mutluydu. Emre keşke ağabeyinin mutluluğunu biraz düşünseydi de gece Sanem’le öğrendiklerini gidip Aylin’e anlatmasaydı.

Aylin Sanem Can ilişkisi ortaya çıkarsa Sanem’in işten bile alınabileceğini öğrenir de durur mu? Tabi ki durmadı. Emre hem Aylin’e Her şeyi anlattı hem de   bu konuda bir şey yapma dedi. Sanki Aylin’i tanımıyor. Yine kızdım Emre’ye.  Aylin Emre’den ayrılır ayrılmaz Sanem ve Can’ı takip etmeye başladı.  Can da sağ olsun   Aylin’e beklediği fırsatı kendi eliyle verdi.

Sabah Sanem şirkete gittiğinde Deren in haklı sitemiyle karşılaştı. Sanem’in şirkette bir sorumluluğu vardı artık ama o hala getir götürücü gibi davranıyor, kafasına göre sirkeye geliyor kafasına göre çıkıp gidiyordu. Kendine bir celi düzen vermesi lazımdı çünkü şirketi tehlikeye atabilecek bir pozisyondaydı artık. Tüm bunları bir meslektaşı olarak söylüyordu Deren Sanem’e. Sanem’in bu sözleri dikkate almasını umuyordum ki sonraki sahneye bakınca boşa umut ettiğimi anladım.

Sanem şirketteki dedikoduları öğrendiği için Canın yanına tedirgin gitmişti bu sefer. Can neler olduğunu sorduğunda şirketteki durumu anlattı. Onların sevgili olduğunu, bu yüzden metin yazarlığına terfi ettiğinin konuşulduğunu söyledi. Can Sanem’in aksine rahattı. Gidip sevgili olduklarını ama Sanem’in bu işi bileğinin hakkıyla aldığını söylemek istedi. Sanem ise önce kendini kanıtlaması gerektiğini, ayrıca annesi duymadan sevgili olduklarını şirkete ilan edemeyeceklerini söyledi. Can bunu da kabul etti ve çayını içtikten sonra toparlanıp çıkmalarını söyledi. Az önce Derenin söyledikleri bir kulağından girip öbüründen çıkmıştı Sanem’in sanki ve otoparkta Can’la buluştu. Otoparkta onları bekleyen Aylin’den habersiz yola çıktılar. Park bahçe gezerken Aylin onların güzel güzel samimi pozlarını çekti. Böylelikle bölümün sonu gelmiş oldu.

Yeni bölüm itibariyle Can ve Sanem’in liseli aşık modu ne kadar sürecek merak ediyorum. Bölüm boyunca birbirlerine sevgilim demeleri, sevgililige 3-2-1 diye sayarak başlamaları, Canın yapalım dediklerine Sanem’in sevgililer böyle yapar demesi, aralarındaki diyaloglar çocukça geldi bana. Can’ın içinden Sanem çıktı demek yanlış olmaz sanırım. O ciddi adam gitti, yerine 18’lik saf aptal aşık bir delikanlı geldi. Sanem zaten başından beri aptal aşık O’nu artık yadırgamıyorum o kadar.

Fragmanlar ışığında bu sevgililik sırrı artık açığa çıkıyor. Can bu ilişkinin arkasında durmaya kararlı ama Sanem’in tereddütleri var gibi. Sanem’den de biraz cesaret bekliyorum. Bu durum ilerleyen bölüm için umuda kapılmama neden oldu. Artık çiftimizin aşkları için birlikte mücadele etme vakti gelmedi mi sizce de? Hazır çiftimiz birbirini kıskanmadan, kıskandırmadan bir bölüm geçmişken, belki ciddi anlamda bir mücadele görürüz. Hatta Sanem hakkında Aylin in dolduruşuna gelen Hüma Hanım sosyal medyadaki haberleri görüp çiftimizi ayırmak için gelebilir İstanbul’a. Böylece ailelere sevgililerini kabul ettirme süreci hatta aileler arası çatışma yaşanabilir. Diziye hareket gelir.

Siz de bölüm hakkındaki görüşlerinizi ve ilerleyen bölümlerle ilgili tahminlerinizi yazının altındaki yorum kısmında bizimle paylaşabilirsiniz. Yorumlarda ve yeni bölümde görüşmek dileğiyle…

 

Dizi ile ilgili diğer yazılar için İzledim / Erkenci Kuş kategorisine göz atmayı unutmayın…

 

Erkenci Kuş Fragmanlar

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

17 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce