Erkenci Kuş kendi gününde zirveye yerleştiği gibi izlenme oranlarıyla farklı günlerde yayınlanan yaz dönemi dizilerine fark atıyor.
Dizinin 4. bölüm izlenimlerini konuk yazarım Buke kaleme aldı. Keyifli okumalar ^^
Giderek bilmeceye dönen ve gitgide düğümlenen bir aşk hikayesiyle karşı karşıyayız. Can Sanem’e açılmadıkça da bu düğüm çözülecek gibi görünmüyor. Diyelim ki Can açıldı, işin bir de Sanem tarafı var. Can Sanem’in hikâyelerindeki Kötü Kral. Peki Albatrosu ile Kötü Kral arasında kalmış Prensesin hikayesi nasıl devam edecek dersiniz? Onu nasıl bir aşk hikayesi ve hatta daha da ötesi nasıl bir son bekliyor? Bunu Can’dan çok Sanem belirleyecek. Çünkü Sanem farkında olmasa da onun hikayesinde kötü olan Kral değil aksine Prenses. Özetle bu düğümü çözecek olan Can değil, aslında Sanem.
Anlaşılan o ki; bu hikâyenin kötüleri ve iyileri birbirine karışmış durumda. Aslında asıl kötüler belli ama ya kötülüğe itilenler ve kötü sanılanlar…
Sanem’e göre Can kötü, peki ama niye? Çünkü Emre ona “Can iyi işler bağlayarak şirketin değerini artıracak, sonra da şirketi satarak herkesin işsiz kalmasını sağlayacak.” dedi. Peki Sanem Emre ile Can’dan sadece bir gün önce tanışmışken, ikisini de tanımıyorken nasıl oluyor da Emre’ye bu kadar güvenebiliyor? Bunun sebebi onu işe almış olması mı, yoksa ona para vermiş olması mı? Bu bölüm Can’a dedi ya “Buldunuz saf kızı geçin dalganızı” diye. Saflığını kullananın Can değil de Emre olduğunu Sanem ne zaman anlayacak merak ediyorum. Leyla Sanem’e göre daha cin geçiniyor ama O da Emre’nin yalanlarının farkında değil. Hatta geçen bölüm Can suçsuzluğuna inanana kadar onun kötü biri olduğu konusunda Sanem’i etkiliyordu.
Peki Sanem ne kadar iyi? Tamam, Emre’nin oyunlarına ortak olmasının sebebi şirketi kurtaracağına inanıyor olması olabilir ama bir adamın tek sözüyle tüm bu yalanlara inanması ne kadar doğru ne kadar mantıklı? Bunları düşün(e)meyecek kadar saf bir kız portesi ile karşı karşıyayız.
Peki çalıştığı şirketin işlerini baltaladığı ortaya çıkınca Can’ın gözünde ne duruma düşecek? Sanem’in kandırıldığına mı inanacak Can, yoksa başından beri yalancı olduğunu mu düşünecek? Leyla onun işe alınmasına ön ayak olduğu için O da kötü pozisyona düşecek her şey açığa çıkınca. Bu konuda -sırf bilgisi olmadığı için, Leyla’nın Sanem’in ablası olması konusunda sert davranıp Sanem’i torpilli olmakla suçlamadı mı? Çevirdiği dolapları öğrenince ne yapar neler der Allah bilir…
Yeni bölümü izlemeye geçen bölümün sonunda “Artık kaçmak yok” diyen Can’dan bir itiraf gelir mi acaba? düşüncesi ile başladım ama maalesef ne Can’dan “Seni öpen bendim” itirafı geldi, ne de Sanem’den “Sizi kıskandım Can Bey” itirafı.
Can’ın sorusu netti. “Bunu neden yaptın? Ne gerek vardı böyle bir şeye? Beni kıskandın mı?”
Sanem ise daha kendine itiraf edemiyordu ki Can’ı kıskandığını, gönlünün ona kaydığını… Can’a nasıl itiraf etsin? Arzu’nun bütün gece ona yapıştığını, onu sıktığını gördüğü için içeceğine çilek attığını öne sürdü Sanem. Can buna inandı mı? Hayır.
Can’ın tepkisi yerindeydi: “Bir bakıyorum nişanlısın, bir bakıyorum bunları yapıyorsun, bir bakıyorum Albatros’un peşindesin. Sanem ben seni gerçekten anlamıyorum.”
Sanem’in ise tek çıkar yolu inkardı. Kendini haklı, Can’ı haksız çıkararak açıklama yapmaktan kaçma yolunu seçti. Ama bir konuda haklıydı Sanem. Can’ın sadece patronu olarak özel hayatını sorgulamaya hakkı yoktu. Oysa Can patron olarak sorgulamıyordu ki Sanem’i… Sadece duygularından emin olmaya çalışıyordu. Gerçekten nişanlı mıydı yoksa oyun mu oynuyordu? Nişanlıysa niye Albatros’u arıyordu hala? Albatros’u sevdiğinden emin olsa açılacak sanki Can Sanem’e de, o işaret gelmiyor ki Sanem’den bir türlü…
Sanem’in tavrı üzerine içerleyen Can Sanem ile iş dışı bir konuda konuşmama kararı aldı. Bu duruma memnun olan Sanem evine gitmek üzere Can’ın yanından ayrıldı.
[wp_ad_camp_1]
Eve gelen Sanem’i yeni bir sürpriz, babasını ise bir şok bekliyordu. Borcunu ödeyebilmek için Leyla Bakkalı devreden Nihat, Toptancı Halil’i eve çağırmış ve parayı teslim etmek istemişti.
Oysa adam parayı almamakta direniyordu. Nihayet “Bana borcun yok Sanem sana söylemedi mi?” dediği anda Sanem içeri girdi ve ailesi ile göz göze geldi. Ne diyeceğini bilemediği için odasına kaçtı. Artık bir açıklama yapması lazımdı, kaçacak yeri kalmamıştı ve borcu ödediğini itiraf etti. Maaştan taksitle kesilecek bahanesine Nihat inanmadı ama Leyla’nın araya girmesiyle durumu kurtardı ve babalarını bakkalı geri alması için ikna ettiler. (Bu arada Leyla bu kırk bin TL meselesini Sanem’e karşı kullanırmış gibi geliyor bana bakalım ilerleyen bölümlerde çıkar kokusu.)
Baba ve anne kızlarıyla gurur duyuyordu. Onlar ailece sarılmışken arkada onları içli içli izleyen Ayhan’ın haline üzüldüm. Ailesini kaybettiğini öğrendiğimiz sahne dozunda yazılmıştı, hoşuma gitti. Kendini temizliğe vermiş Ayhan, abisinin ona sarılması ile acısının hafifleyeceğini umuyordu. Abisi onu güldüremezdi belki ama sarılabilirdi.
Dizinin deli dolu kızı Ayhan belki de yaşadığı acıyı ve özlemi saklamak için, hayata bu kadar vurdumduymaz yaklaşıyordu. Onun içini de görmüş olduk bu bölüm ve iyi ki gördük.
Ertesi gün dükkânını geri almak isteyen Nihat’ı yine kötü bir sürpriz bekliyordu. Çakal İhsan bakkalın üzerine resmen çökmüş, dün 40.000 TL ye aldığı dükkânı bugün 100.000 TL ye geri vereceğini söylüyordu. Mevkıbe, Nihat ve Çakal İhsan’ın konuşmasına şahit olan Muzaffer de olaya dahil oldu ve 60 bin TL’yi kendinin bulacağını vadetti. Ama tabi ki bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Soluğu yaşam koçu Ayhan’ın yanında aldı. Ayhan’ın “Banka soyabilir misin, katil olabilir misin, kapkaç cepçilik, yan kesicilik vs..” sorunlarına “Yapımda yok, ağlarım, saydıklarının üçünü ilk kez duyuyorum” demesi üzerine Ayhan’ın 60 TL’yi bulmasının zor olduğunu söyleme sahnesi güzeldi. Bu konuşmaların ardından Muzafferlerin miras yedi olduğunu da öğrendik bu bölüm. Anlaşılan o ki; annesi için o parayı verip bakkalı kurtarmak iş değildi ama kız isteme konusunda hala kızgındı Aysun ve haklıydı da…Yine de şanslarını denemeye karar verdi Ayhan ve Muzaffer, Ayhan’ın dahiyane (!) fikriyle yaptığı konuşma terapisinin ardından, anneyi mirastan pay vermeye ikna planı fiyasko ile sonuçlandı ve kadın parayı vermek şöyle dursun, bir de gitti Mevkıbe ve Nihat’ı para avcılığı ile suçladı. Kızgın olmakta haklı olsa da bu tavrı hoş değildi.
O esnada Mevkıbe de boş durmuyor, mahalleliyi bakkaldan alışveriş yapmamaları konusunda örgütlüyordu. Aysun’un gelip onları suçlamasına şahit olan Çakal İhsan Aysun’a özel indirim uyguladı. Aysun da sırf Mevkıbe’ye inat bakkaldan alışveriş yaptı ki bu zaten beklediğim bir davranıştı. Şaşırmadım ve Mevkıbe’nin ‘komşuluk bu mu?’ serzenişini de haklı bulamadım. Çünkü onların kız isteme durumundaki tavırları komşuluğa da dostluğa da pek yakışmamıştı. Öte yandan Aysun’un Sanem hakkındaki sözleri de yaşına yakışmıyor. Sonuçta Sanem Muzaffer’e hiçbir zaman yüz vermemiş ve evliliğe dair ümit vermemiş.
Annesinden olumlu yanıt alamayan ve o kadar parayı nereden bulacağını kara kara düşünen Muzaffer Sanem’den gelen telefonla gerçek hayata döndü. Sanem için bir şey yapma ve onun kahramanı olma fırsatını ele geçirmemin mutluluğu ile FARE avına çıktı Ayhan’la. En sonunda da sevimli bir hamster buldu Muzaffer.
Evet Sanem onlardan bayağı bayağı fare istedi çünkü şirket teftiş edilecekti ve bu teftişte en yüksek puanı kapan şirket ünlü bir ajansın tüm işlerini alacaktı. Bu şirketin bağlayacağı en büyük işti. Burada devreye Emre girdi ve Sanem’den kendine verilen görevi dolayısıyla teftişi baltalamasını istedi. Sanem önce karşı çıktı, yapmak istemedi ama sonunda her zamanki gibi ‘Tamam’ dedi. Deren Sanem’e hijyen görevini verdi. Tüm şirketin temizliğinden Sanem sorumlu olacaktı çünkü teftişe gelenlerden biri titizlik hastasıydı. Bu noktada Sanem’in aklına fare geldi işte… Bir yandan Ayhan ve Muzaffer fare ararken diğer yandan Sanem şirketin odasına burasına pet şişeler bırakıyor, kâğıtlar yırtıp atıyor, kendi çapında şirketi kirletmeye çalışıyordu. Ancak Can o gün Aylin’in ajanının şirketin teftişten geçememesi için bir işler çevireceğini tahmin ediyordu ve Leyla’dan gözünü dört açmasını istedi. Böylelikle bütün gün Sanem’in kirlettiği yerleri Leyla’nın toplamasına şahit olduk. Sonunda teftiş zamanı geldi ve şirketin teftişteki tek eksiği çalışanlar için dinlenme alanı olarak belirlendi. Tam teftiş bitti derken Ayhan’ın şirkete saldığı hamster ortaya çıktı ve Ceycey”in yaygarası sağ olsun bütün çalışanlar ve müfettişler bağır çağır kaçışmaya başladılar. Böylece şirket, teftişi diğer şirketlerden iki puan düşük kapattı.
Sanem aslında çok güzel bir alan oluşturmuştu depoda. Ben şahsen kendi evimde böyle bir alanım olsa başka yerde vakit geçirmem. Sizce de güzel değil miydi? Lakin Deren bu alanı Ceycey’in değil de Sanem’in hazırladığını öğrenince kıza gıcık olduğu ve Can’ı Sanem’den kıskandığı için bu alanın hiç güzel olmadığını ve teftişte gösterilmeyeceğini söyleyip, şirkete eksi puan yazılma ihtimalini göze aldı. Ne kadar da kibirli! Ceycey ve Güliz konuşurken kulak misafiri olan Can, Sanem’in depoyu güzel bir alan haline getirdiğini ama Deren’in burayı göstermediğini duydu ve soluğu orada aldı. Sanem’in üzgün halini görünce onu teselli etmek istese de çok kırgın olan Sanem Can’ı tersleyerek oradan ayrıldı. Ertesi gün Deren Can’dan da ağzının payını aldı sonunda. Bunun için teşekküre giden Sanem’e bu kez de Can mesafeli davrandı.
Ceycey demişken şirket içinde sürekli panik halinde olması, kovulma takıntısı beni fazlasıyla yoruyor. Zevk alamıyorum onun sahnelerinden. Aynı şekilde Deren ve Aylin’in sahneleri de hiç zevk vermiyor. Şirket çalışanlarından bir tek Güliz’i sevdim sanırım.
Ertesi gün teftişten geçen şirketler belli olacak, akşamında da İtalyan Ajansın sahibi bir parti düzenleyerek işi alacak şirketi açıklayacaktı.
Sabah erkenden Leyla’yı uyandıran Sanem, Çakal bakkala pis bir saldırıda bulundu. Yumurtalı saldırı eğlenceliydi.
[wp_ad_camp_1]
Dizinin diğer eğlenceli sahnesi ise kapanmaması için yardım düzenlenen kadınlar derneği için hazırlanan kampanya için Can ve Sanem’in çekim anlarıydı. Can ve Sanem depoda karşı karşıya geldiklerinde Sanem gerildi ve gitmek istedi. Can da Sanem’i gördüğü için şaşkındı ama çekimin acil tamamlanması gerektiği için Sanem’i çekime ikna etti. Sanem başta gergindi ama devamında güzel eğlenceli fotoğraflar çektiler…
Yardım kampanyasında afiş ve billboardları bedavaya getirme planı şahaneydi. Karısından dert yanan matbaacı arkadaş bu plan sonucunda içkiye tövbe etse yeridir.
Balıkçı çekimlerinin ardından balık yerken ufak bir gerilim yaşanmış olsa da çiftimiz en sonunda çekimden mutlu kaldılar.
Partileri sevmeyen Can, akşamı tamamen unutmuş olsa da Deren ona hatırlattı ve Can kaşla göz arasında iki karavan ayarladı Sanem ve kendi için.
Can partiye takım elbiseli gelince Sanem onu tanır mi acaba diye düşünüyordum ki, Can kuralı bozdu ve kendi tarzında katildi davete. Bu arada Can Bey İtalyanca da bilmiyormuş bunu da öğrenmiş olduk. Sanem’in içeri girmesi ile tüm gözler üzerine çevrilmiş olsa da ben o davete o kıyafeti hiç yakıştıramadım doğrusu. Fazlası ile abartılıydı. Davetten çok düğüne gider gibi bir tarzda giyinmesi gereksizdi bence. Tabi burada amaçlanan sahne İtalyan ajans sahibinin gözünü Sanem’e dikmesi ve Can’ın da Sanem’i kıskanmasını sağlamaktı ki sonunda Can Sanem’i kolundan çektiği gibi götürürken bölüm sona erdi.
Aylin’in partide Sanem’in parmağındaki yüzüğü göreceğini düşünmüştüm. Görmedi. Yüzüğü geçtim, kızın elbisesini görmesi bile kıskanmasına sebep oldu ki, yüzüğü görseydi vay Emre’nin haline diyorum. Emre’nin Sanem’e söyledikleri Sanem’in kızmasına ve oyuna getirildiğini düşünmesine neden oldu sanırım. Yeni bölümde Sanem’in Can’a tavrını merakla bekliyorum.
Bu arada işi alamayacaklarından neredeyse emin oldukları için şirket yardım kampanyası sonucu işi aldıklarına pek sevindiler. Bakalım Aylın bu yenilgiyi nasıl hazmedecek^^
Yeni bölümden ilk sahnede Can’ı Sanem’in evine getirecek olayı da merakla bekliyorum. Can’ın annesi ile arası neden bozuk bilmiyoruz henüz ama Sanem’in evindeki rahatlığı ve doğallığı bir aile özlemi çekiyormuş hissi verdi bana. Bakalım Can’ın ailesi özellikle annesi ile ilgili ayrıntılar ne zaman verilecek.
Beşinci bölüm fragmanı ışığında Sanem ve Can arasındaki çekim iyice ortaya çıkacak gibi duruyor diyebilirim. Can ve Sanem nişanlı haberi ortalığı fena karıştıracak gibi.
Yeni bölümde Can Sanem ilişkisi ne yola girecek merakla bekliyorum. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle…
Dizi ile ilgili diğer yazılar için İzledim / Erkenci Kuş kategorisine göz atmayı unutmayın…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.