ERKENCİ KUŞ – Yeter ki Onursuz Olmasın Aş(ı)k!

Bu haftalık Erkenci Kuş Bölüm yazısı  biraz gecikmeli,  yeni bölümün gününde; konuk yazarım Buke ‘nin kaleminden bu yazıya göz atıp nerede kalmıştık hatırlamak ister misiniz? Keyifli okumalar ^^

 

Aşkın onurlusu onursuzu olur mu? Onurlu ya da onursuz olan aşk mı, yoksa aşık mıdır? Peki aşık olmak onursuzluk mudur? Bu bölümün soruları ve işlenen konuları bunlardı.

Önümüze sürülen mahallede söz kesmek, nişanlı olmak ya da evli olmak tamam, ama sevgililik söz konusu değil. Neden? Sevgilin olursa ailenin namusuna söz gelir çünkü. Mahallede kapıya kadar patronun tarafından bırakılıyorsan rahatlıkla adın çıkabilir. Dedikodu yapmak, birinin adını çıkarmak, lekelemek onursuzluk değil ama.

Peki tehdit, yalan, entrika ne kadar onurluca davranışlar? Aşk uğruna yapılan her şey mubahtır deyip geçilebilir mi? Bana sorarsanız hayır. Aşık olan insanın her şeyi yapma hakkını kendinde bulması bencilliktir. Peki ben bu kadar lafı kimin için söylüyorum? Tabi ki Aylin için. Konumuz Can ile Sanem’in aşkı iken Aylin nasıl bağlandı diyen olabilir tabi. Ama bu aşkın ortaya çıkışı Aylin’in entrikası sonucu değil mi? Aylin değil mi bu durumu kullanıp Emre’yi Leyla konusunda tehdit eden. Yine Aylin değil mi Fabri’nin ofisinde Emre’nin konuşmalarını kayıt altına alan ve Leyla’dan ayrılmazsa bunu hem Can, hem Leyla’ya söylemekle O’nu tehdit eden? Bu dizinin onursuz aşığının Aylin olduğu aşikar. Onursuz olduğu kadar da tehlikeli.

 

 

Erkenci Kuş 24. Bölümü ile karşımızdaydı bu hafta. 23. Bölüm finali itibari ile bu haftaki bölümle ilgili beklentim yüksekti. Nihayet bu sevgililik durumu ortaya çıkıyor, çiftimiz için yeni bir süreç başlıyordu. Aile yapıları, yetiştirilme şekilleri, yaşam biçimleri farklıydı. Sanem’in ailesi için bu ilişkiyi kabul etmesi kolay değildi. Ne de olsa davul bile dengi dengine çalardı. Bu ilişkiyi kabul ettirmek için bir mücadele vermeleri gerekecekti. Ailenin öğrenme sürecini, ilişkinin nasıl şekilleneceğini, Can’a karşı ailenin tepkilerini izleme umuduyla geçtiğim ekran karşısından hayal kırıklığı ile ayrıldım diyebilirim.

Sanem Ayhan’dan Can ve kendi ile ilgili yapılan dedikoduları, anne ve babasının ettiği kavgaları öğrenince balık yeme planını erteleyip mahalleye durumu kurtarmaya gitti.

Can ve Sanem’in Aylin tarafından çekilen samimi fotoğrafları ertesi gün gazete ve sosyal medyayla birlikte hem mahalleye hem de şirkete bomba gibi düştü. Zaten ikilinin sevgili olduğu dedikodusunu yaymış olan Güliz başta olmak üzere diğer şirket elemanları gördükleri haberle haklı çıkmanın gururunu yaşadılar. Sanem haberleri görünce şok oldu, Ceycey ise artık herkes öğrendiği için rahatlamış hafiflemişti.

Mahallede ise önce Mevkıbe öğrendi durumu. Aysun ve Melahat’ın Mevkıbe’ye ulaşma yarışını Aysun kazandı ve Melahat’ın tüm engelleme çabalarına rağmen bir solukta Can ile Sanem’in sevgili olduğu haberini verdi. Mevkıbe önce inanmadı; delirdi, gazeteyi kaptığı gibi soluğu şirkette aldı. Ardından taksisine binen müşterilerin Can Divit ile yakalanan kızın kritiğini yaparken kulak misafiri olan Nihat direksiyon başında öğrendi durumu. Adam resmen yıkıldı. Taksiye zorla binen bir müşteriyi, ineceği yerden birkaç durak önce indirince, şikayet eden kadın yüzünden işinden oldu.

 

 

Sanem’in isteği ile bu aşkı inkar etme kararı almaları hoş değildi. Tamam şirkette Sanem’in Can’dan torpilli olduğu konuşulmasın, Mevkıbe’den önce şirket çalışanları öğrenmesin istedi Sanem. Bir bakıma haklı. Ama inandırıcı olmak adına bölüm boyu Can’ın Sanem’i terslemesi, Sanem’in bozulup trip atmaları biraz fazla oldu sanki. Bir yerden sonra komik olmaktan çıkıp zorlama sahneler halini aldı.

Tabi bu sahneler içinde güldürenler de oldu. Mesela şirkette arşivde buluşup tam öpüşecekken kameraları hatırlamaları, dosya bakma bahanesiyle kameranın görüş acısından çıkmaları öpüşmeye yeniden yeltendikleri anda Deren’in sesiyle korku ve panik içinde ayrılmaları komik sahneydi.

Şirkete gelen Mevkıbe’yi gazetenin yalan haber yaptığına inandırma çabaları da komikti. Ha ben bu konun komedi olarak işlenmesini tercih eder miydim? Etmezdim. Çiftimiz başından Mevkıbe’ye karşı dürüst olmalılar, haberin gerçek olduğunu ve birbirlerini sevdiklerini itiraf etmeliydiler. Sanem’e annesine karşı açılma cesareti veren olay Ceyda’nın Can’a sırnaşması değil de bu gazete haberi olmalıydı. Korkunun ecele faydası yok deyip aşkının arkasında durmalıydı Sanem. Can’ı da yalanına ortak etmemeliydi.

Günümüzde sosyal medyada türlü türlü aşk ve ayrılık haberleri çıkıyor. Sadece aşk konusunda değil tabi; her konuda haberler, fotoğraflar, videolar düşüyor gündemimize. Peki bunların kaçının doğru, kaçının yalan haber olduğunun garantisi var mı? İşte bu bölüm bu duruma da atıfta bulunulmuştu. Malum Can Yaman- Demet Özdemir sevgili haberlerine cevap vermekten bıkmış çiftimiz. Belki de bu bölümle her çıkan habere inanılmaması gerektiğini anlatmak istemişlerdir.

Can Divit malum ünlü bir fotoğrafçı. Dolayısı ile haber değeri yüksek biri. Sanem ile Can’ın aşk haberinden sadece bir gün sonra Ceyda ile fotoğrafları gazeteye düşünce bir bakıma Sanem adına iyi oldu. Mahallelinin ağzını kapamak için bir fırsat bu yani Can’ın yanındaki her kadın ile haberinin çıkması…

Sanem tabi ki Can ile Ceyda haberine bozuldu ama belli etmeyip Ceyda’nın Can’ın sevgilisi olduğunu Melahat’tan herkese yaymasını istedi. Bu habere sevinen biri vardı ama: Deren… Önce Can ile Sanem’in yalanlama oyununa inanıp rahatladı Deren, ardından Ceyda haberini duyunca önce bozuldu sonra yeni bir yalan haber olmasının rahatlığı ile Sanem’in üzerine gitti Can konusunda.

Şirketteki elektrik kesintisi  nedeniyle kampanyada görevli çalışanlar Can’ın evine taşındılar. Diğerleri serbest çalışacaklardı şirket dışında.

 

 

Can Sanem’den biraz erken gelmesini istedi. Baş başa kalacak fırsatları olsun istiyordu.  Ancak kapıyı “kahvaltı hazır sevgi..” diye açan Can karşısında Sanem yerine Deren ve ekibi görünce sevgili arkadaşlar şeklinde toparlamaya çalıştı durumu da,millet yedi mi bunu tartışılır. Can ve Sanem başta olmak üzere tüm çalışanların eli işte gözü oynaştaydı. Ekip dedikodu etmekle meşgulken Sanem ve Can da evde baş başa kalabilmek için birbirlerine gizli mesaj yolluyorlar ama ne zaman yakınlaşmaya yeltenseler birilerine yakalanmaktan son anda kurtuluyorlardı. Ceyda’nın da gazete haberini gördükten sonra eve gelmesi Sanem için bardağı taşıran son damla oldu. Artık kaçmak saklanmak istemiyordu. Annesine her şeyi anlatacaktı. Buna en çok Can sevindi tabi çünkü başından beri açık olmak ve ilişkilerinin arkasında durmaktı Can’ın niyeti.

 

[wp_ad_camp_1]

 

Sanem sonunda Mevkıbe’ye gerçekleri anlattığında kadın başta algılayamadı tabi. Sanem gazete haberleri doğru derken, Can’ı çok seviyorum, çok aşığım derken, Can da beni seviyor derken Mevkıbe’nin bakışları önce dondu.  Ardından eli yavaşça terliğine gitti. Sanem O’nun durumu sakin karşıladığını düşündüğü anda yanıldığını anladı. Terlik ve Mevkıbe’den kaçma zamanıydı şimdi.

 

 

Mevkıbe sakinledikten ve durumu kabullendikten sonra ne kadar ciddi olduğunu anlamak için Can ile görüşmek istediğini söyledi Sanem’e. Sanem ise kendince bir karar verip, bunu açıklamak üzere kayalıklara çağırdı Can’ı.

Son sahneye geçmeden önce Leyla Emre Osman ve Ayhan Ceycey cephelerine uzanalım…

Leyla ve Emre için aşkın ilk adımı geçen hafta atılmıştı. Leyla mutluydu ancak Sanem Can haberlerinden sonra Emre ile her buluşması yakalanma korkusu ile tedirgin geçmeye başladı. Emre Onu paparazziler konusunda rahatlatıyordu. Emre Can kadar gözde biri değildi. Oysa bu ikili için paparazziden çok daha büyük bir tehlike mevcuttu ki Emre bunu başta kabul etmek istemese de sonunda boyun eğdi. Evet Aylin’in Emre’yi Leyla’ya kaptırmaya niyeti yok. Emre iyi biri olmak istese de yaptığı hatalar o kadar büyük ki, O’na Aylin’e boyun eğmekten başka çare bırakmıyor. Leyla’dan uzak durmaya çalıştı başaramadı Emre geçen hafta. Sonra kıza O’nu bir daha üzmeyeceğine söz verdi. Tabi bu söz sadece iki gün sürdü. Aylin’in ne kadar ciddi olduğunu anlayan Emre Leyla ile ilişkisine tam anlamıyla başlayamadan noktayı koydu. Leyla haliyle yıkıldı ve anlam veremedi bu duruma. Sonra kendine kızmaya döndü duyguları. Emre’ye inandığı için kendini aptal gibi hissediyordu artık. Ama Emre ona el uzatsa anında ona koşar. Emre ve Leyla bu anlamda birbirine benziyor. İkisinin de zaaflarına kolaylıkla yenilme huyu var.

 

 

Osman, bu hikâyede Leyla Emre ilişkisinden en çok canı yanan… Leyla’ya duygularını açtı ama duygularının karşılıksız olduğunu biliyor. Tam bir umutla Leyla’ya yaklaşıyor, karşısına Emre engeli çıkıyor. Her defasında bu engele çarparak yara alıyor. Yine de Leyla’dan vazgeçemiyor. Onun acı çekmesine dayanamıyor.

Bu hafta Osman yine tam da çekim sırasında yine Emre ile Leyla’yı gördü. Üstelik tahminimce Leyla’nın kendisini izlemek için sete geldiğini sandığı anda O’nu Emre’yle el ele görmek, belki de kendini aptal gibi hissettirdi ve öfkelendirdi onu. Bu öfkeden payını alan kişi ise Muzaffer oldu. Sanat aşkı ile dayak yiyen Muzaffer bu sevdadan vazgeçer mi dersiniz, yoksa Osman ile yarışmak uğruna devam mı der? Ceycey Ayhan arasında pek bir ilerleme yoktu. Ayhan aradı Onu. Kafede çalışıyordu Ceycey. Ayhan’ı davet etti. Ayhan hevesle gitti ama karşısında bir adet çalışan ve başını dosyalardan kaldırmayan Ceycey vardı. Sıkıldı bozuk attı. Ceycey foto çekilmek lazım deyince Ayhan selfie çekmeye yeltendi. Oysa Ceycey çalışma pozu çektirdi O’na. Tam o sırada Emre ve Aylin’i kafeden içeri el ele girerken görünce panik olup saklandılar. Bir yolunu bulup oradan çıktılar. Ayhan’ın: “Leyla’ya bak sen abimi bir kalemde harcamış” sözü sadece bana mı yersiz geldi acaba?  Leyla Osman arasında ilişki vardı da, kız ona umut verdi de sonra Emre’ye gitti de biz mi kaçırdık!!!

Bölümün dram havası verilmek adına yazılan sahneleri Sanem’lerin evde Nihat ve Mevkıbe ile çekilen sahnelerdi: Babanın kızlardan mahallelinin ağzına laf vermeyin, patronlarınız eve bırakmasın ricası ile annenin onurumuz için yaşıyoruz tiradı. Çok etkili miydi? Hayır.

 

[wp_ad_camp_1]

 

Son sahne ön izleme sahnesiydi. Sanem yine ayrılık konuşması yaparken Can kendinden ayrılmak istediğini sandı önce. Sanem işten ayrılmak istediğini, O’ndan ayrılamayacağını söyledi. Şirkettekilerin ağzına daha fazla laf vermemek için işi bırakmalıydı. Annesi de sürekli ne zaman evleneceksiniz diye soracak onlara rahat vermeyecekti. Bunu duyan Can net bir şekilde “Biz de evleniriz o zaman” derken Sanem’in şaşkın bakışı ile bölüm sona erdi.

 

 

Sanem için Can’ın evlenelim demesi inanılmaz bir şeydi. Bunun hayalini bile kuramazdı. Bakalım önümüzdeki bölümlerde Can’ın bu kararlı ve net hali devam edecek mi?

Yeni bölümden ilk sahnede Sanem’in düşürdüğü beyaz taşın kırılması hayra alamet mi? Can’ın donup kalması, sessizleşip durgunlaşması bir uğursuzluğa işaret gibi geldi bana? Siz bu sahnede neler hissettiniz?

Fragmanlara bakılırsa romantizm ve komedi ile harmanlanmış bir bölüm bekliyor bizi gibi. Bu haftaki bölümle ilgili büyük beklentilerim yok. Umarım bu bölümün aksine daha dolu dolu bir bölüm gelir. Üzerine konuşulacak bir şeyler sunar bize. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle.

 

Dani   ,  Any ,  Erkenci Kuş ye tweetleri için teşekkürler.

 

Dizi ile ilgili diğer yazılar için İzledim / Erkenci Kuş kategorisine göz atmayı unutmayın…