Bu yazısı ise sadece aşka dair… Diziyi izlemeyen ben bile yazıyı siteye eklerken Hazan’ın başına bu kadar şey gelmiş, nasıl hala ayakları üzerinde durabiliyor diye merak ettim. Aldığı kararlar için vardır bi’ bildiği, dayanağı değil mi? Üstelik itiraf ediyorum; izlemiyor olabilirim ama Hazan- Sinan daha tatlış^^ Bence Hazan olası mutsuz sonda çok üzülme ihtimali bile olsa anın keyfini çıkartsın <3 Ya sen sevgili izleyici, sen Hazan’a ne derdin?
Hazan’ı iki sefer ölüm tehlikesine atıp başını belaya sokan kim?
Hazan’ın işsiz kalmasına kim sebep oldu?
Hazan’ın evinden atılmasının sebebi kim?
Hazan’ın hapse girmesine sebep olan kişi kim?
Sırf ailesinden ve eski sevgilisinden intikam almak için Hazan’ın duyguları ile oynayan ve onu kullanan kim?
Hazan’ın babasından hatıra kalan tek eşya kimin yüzünden parça parça oldu?
Hazan’ın parasız, işsiz evsiz sokaklarda kedi yavrusu gibi kamasının sebebi ne ya da kim?
(Bunların bir cevabı var tabii ama ben yine de cevabını siz dizi izleyicilerine bırakacağım.)
Şimdi istediğini elde edemedi, her şey istediği gibi gitmedi diye depresif aşık moduna bürünüp her zamanki gibi ortalığı yakıp yıkıp kırıp döküp hala haklılığını savunan kim?
Hazan ve abisi beraber oynuyormuş da onu oyuna almıyorlarmış. Vah paşama ya… Vah kuzuma… Gel annen bi’ kucağına alsın seni ve o iki yaramazın kulaklarını çekiversin.
Neden bir aşkta daha çok acı, gözyaşı ve hakaret olduğunda onun daha büyük bir aşk olduğuna inanıyoruz?
Neden sokak serserilerini, anne kuzularını, playboyları inatla adam edip düzgün ve sevilesi bir adama döndürme imkansızlığı içinde heba ediyoruz yıllarımızı günlerimizi?
Adamın yaralı ve anlaşılmamış değil sadece umutsuz vaka olduğunu anlamamız için neden üzerimizden dozerler, silindirler geçmesi gerekiyor?
Bir erkeğin eski ilişkisinin arkasından o şahsa davranışlarının ve söylediklerinin o insanın karakteri olduğunu ve bütün vicdansız veya psikopat cadıların bu insanı bulmuş olmasının mümkün olmadığını neden anlayamıyoruz.
Ama Sinan da yağmur altında bekleyip melül melül baktı ya Hazan’a. Bir ilişkiden beklediğiniz sadece bu ve bu kadarsa bence beklentilerinizi ciddi ciddi bir daha sorgulayın.
Aşk anlayışınız sorumsuz şımarık üstüne üstlük korkak ve kaçak bir adamın hezeyanlarından mutluluk çıkartmaksa benden duymuş olmayın ama daha çok serseri kırar o ponçik kalbinizi.
Ve son olarak kendime ve hemcinslerime diyorum ki:
”Hiç yok adamları sevdik biz hep. Sanki elini uzatsan içinden geçecek… Görüntü de olan ama aslında hayal olan adamları… Hiç olmayan adamları sevdik… Bir bedene anlamlar yükleyip sevgilerimizi üzerine uydurmaya çalıştık… Sevgimiz üzerine bol gelen adamları sevdik… Taşıyamadılar üzerilerinden aktı gitti… Hiç olmayan hayal adamları sevdik biz… Aslında yok olan ama varmış gibi görünen… Aslında hep sevme hayalini sevdik biz sevginin ne olduğunu gerçekte hiç bilmeden”
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.