“Kafeste bir kuş gibi yaşayan, hayatla tek başına savaşmayı bilmeyen, duygularını hiç ifade edemeyen Şirin, Ferhat ile aşkı dahası yaşamayı öğrenecektir. Şirin’in aşkının en büyük engeli ise canından çok sevdiği ablası Banu olacaktır.”
Nasılmış bakalım günümüze uyarlanmış Ferhat ile Şirin diyerek ekran karşısına geçtim. İşte ilk bölüm izlenimlerim…
Cansu Dere ekran ışığı olarak soğuk karakterleri başarı ile canlandırıyor. Mimiksiz bir oyunu olabilir ama başarısının çizgilerini belirlemiş, seçimlerini de bu doğrultuda yapıyor ki, bu açıdan çok başarılı buluyorum kendisini… Banu da bu doğrultuda başarılı olacağı karakterlerden… Banu’yu sevdim. Cansu Dere karizmasını hissettiren bir karakter olmuş ^^ Sadık yardımcısı Sadık ile bir takım karanlık işler yöneticisi…
Üstelik başıma taş yağmayacaksa dizideki shipim Banu ile Sadık’tır ^^
Tolga Sarıtaş’ı ilk defa dolu dolu izledim. Ergen yaşlarda olsam fandomda ilk sırada yer alırdım. O sihirli gülüşü yeter. Ferhat’ı da sevdim. Heyecanlı konuşması, konuşurken ellerini kollarını fazla kullanma detayını da ayrıca sevdim. Hedef odaklı oluşu, bu hedef yolunda elini ne kadar kirleteceği merak konusu… Ferhat Şirin’e aşık mı yoksa bir oyunun içinde mi? Bence Ferhat’ın bu iki kardeş arasında etkileneceği tek isim Banu olur Şirin değil. Şirin ile yakınlığı konusundaki çekincesi de ‘iyi bir adam’ olduğu için onunla planlı yakınlaşmasının sonucunda göreceği zarar konusundadır. Kısa vadede Karalı ailesine açılan kapının anahtarı Şirin…
Leyla Tanlar zengin, pek bir parlak yeteneği olmayan, ergen derecesinde atarlı karakterler için akla ilk gelen oyuncu olmalı… Yine benzer karakterde… Bu nedenle dönem dönem Şahin Tepesi izliyor gibi hissettim, umarım az da olsa Şirin’e farklılık katabilir.
Şirin kızımız ney üflüyor. Ama mesnevi ile alakası yok. Pes. Üstelik konser olarak adlandırdığı organizasyon bir semazen töreni… İşte bu zihniyet iftar yemeklerine semazenleri davet ediyor!
Ferhat ve Şirin demişken; Ferhat’ın Şirin ile resmen tanışması sahnesi çok daha eğlenceli yazılabilirdi. Yahu bu karakterlerin birinin adı Ferhat diğerininki Şirin… Hiç mi bahsi geçmez halk hikayesinin? (Bir Aslı olarak kendi hayatımdan birçok örnek verebilirim)
Hüsrev sırların kilit ismi. Halk hikayesinden bir başka ismi daha güncel hikayemize katmaları manidar olmuş. Yıldıray Şahinler mafyadan bir karakter söz konusu ile rolün üzerinden hakkı ile gelir zaten… Peki halk öyküsünde olduğu gibi Hüsrev de Ferhat’ı yanına mı alacak dersiniz?
Dizinin zayıf halkası Yiğit! Hani esas oğlanı parlatmak için yan karakterleri zayıf oyunculuklar ile doldurmak ise amaçları tam isabet… Yalnız aklıma takılan bir detay var. Şirin’in nişanlısı Yiğit’e aşık olmadığı belli, Banu da Şirin için en iyisini düşündüğüne göre sevmediği bir adam ile evlilik yoluna gitmesine neden onay verdi? Yoksa babaanne düşündüğümüzden daha da mı etkili?
Adım adım geçmişin kapıları açılacak belli ki. Bu da demek ki Emel Çölgeçen’in karakteri Şehnaz’ı ilerleyen bölümlerde daha fazla yeri olacak. Güzel.
Kısa kısa karakterler için izlenimim budur, gelelim hikayeye… Bölüm en çok sevdiğim sahnesi budur:
İtiraf edeyim ki basın bültenlerinden, fragmanlardan bi’ haber ekran karşısına geçtim ve intikam teması beklemiyordum. Bu tema güzel işlenirse ben varım, intikam dizilerini severim. Ama intikam dizilerinin ömrü pek de uzun olmuyor malum. Özellikle bu aralar, yakın zamandan epeyce örnek sayabiliriz değil mi? İntikam tutmadı mı, o zaman hikayemiz değiş tonton ile aşk üçgenine evrilirse de klasik bir üçgenin iki ana damarı bu karakterlerle tutar mı bilemiyorum. Cansu Dere ve Tolga Sarıtaş’dan beni ekran başına kilitleyecek o enerjiyi alamadım ne yazık ki. Ben bir süre izlemesine izlerim de, fandom harici izleyici izler mi, şüpheliyim… Ama özellikle güvendiğim küçük bir detay var ki Cansu Dere dizileri hep tutar ^^
Uzun soluklu bir macera olması dileğimle, ikinci bölüm ertesi görüşmek üzere…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.