Bayram Tatili nedeni ile bir hafta ara verdiğimiz Gizli Saklı’nın 5. Bölümünde neler olmuştu hatırlayalım mı? Bölüm izlenimleri Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^
Bu haftaki bölüme dair izlenimlerime başlık olarak Pamir’in Naz’a söylediği bu cümleyi seçtim. Çünkü her ne kadar bölüm Naz ve Pamir’in Aynur’a Naz ve Levent olarak “Biz gizlice evlendik.” demeleri üzerine gelişen olaylar zincirine yoğunlaşsa da bana göre bölümün asıl odak noktası bu cümleydi. O çok eğlendiğimiz, gülmekten ağzımızın kapanmadığı dakikalarda Pamir’in hissettiklerinin dışa vurumu olan bu cümle nadide bir inci gibi parlayarak öne çıktı benim için. Çünkü benim diziyi seyretme nedenim çiçek gibi yavaş yavaş açan ve güzelliği her hafta daha da artan bir çift olan NazMir’in aşkı ve onların aşkı için bu cümlenin önemi çok büyüktü.
Geçtiğimiz bölümü Zeynep’in yanlışlıkla Naz’a Aynur’dan gelen görüntülü aramayı açması ve telefonu Levent sandığı Pamir’e uzatmasıyla noktalamıştık. Naz ve Pamir’in bu defa düştükleri durum diğerlerinden çok başkaydı. Çünkü Aynur, Namık gibi gizli görevde olduklarını söyleyebilecekleri ve sırlarına ortak olabilecek biri değil. Onun Naz’a olan düşkünlüğü işlerin ciddi anlamda sarpa sarmasına neden olur. Eğer Aynur gizli görevde olduklarını öğrenseydi emin olun Naz ve Pamir’in ensesinden ayrılmazdı. O yüzden de ona “Biz gizlice evlendik.” demek en doğru olan şeydi. Haliyle Naz ve Pamir için bu sorunu halledip yola devam etmek için yapılacak tek şey Aynur’a gidilip onun gönlünün alıp İngiltere’ye geri dönüyormuş gibi yapmaktı. Açıkçası Aynur’u bir şekilde ilk görüşte aşık olup evlenmeye karar verdiklerine ikna ederlerdi ama bence her ikisi de onun bir anne olarak yıllardır hayalini kurduğu şeyleri hiç bekletmeden yaptırmak isteyeceğini hesaba katmamışlardı. Naz sadece onu yumuşatmanın ve barışmanın zor olacağını düşünüyordu. Aynur’un Naz’ı çok fazla sıkboğaz etmesinden aşırı rahatsız olsam da onun bu istekleri bana göre yerindeydi ve bu bize birbirinden komik sahneler seyretme fırsatı verdiği için de memnunum. Dizimiz ilk defa bu denli komikti ve ağzımın kahkaha atmaktan hiç kapanmadığı bir akşam geçirdim.
Naz, Pamir’e annesine böyle söylediği için çok kızsa da bence haksızdı. Bana göre Tarık’a bu kadar yaklaşmışken planın bozulmaması için her yol mübah. Annesinin yıllardır kurduğu hayalleri bir yalanla yıkacaklardı kabul ama zaten sizin kalbinize aşk kıvılcımları düşmemiş miydi Nazcığım? Pamir seni üstünden atmak için yatağa düşürdüğünde nefesi nefesine değerken kalbinin gümbür gümbür attığını anlamak için duymamıza gerek yoktu. Elleri ellerini tutarken nasıl heyecandan titrediğini, gözlerinin onunkilerde kaybolduğunu, aranızdaki o çekimi görmemek imkansızdı. Pamir, senden kendinden bahsetmeni istediğinde bunu anneden dolayı olduğunu başta anlamayıp nasıl sevindiğini, Pamir’in sorularına cevap verirken bunun aranızdaki yakınlığını arttırdığını fark edip nasıl kaçtığını, bunun seni nasıl taze aşık gibi heyecanlandırdığını sen de bizler de fark ettik. Özetle Nazcığım sen bu adama tutuldun, annenin karşısında ondan bahsederken açık vermeyişin de bu yüzden.
Pamir’in de hisleri Naz’dan farklı değil. Açıkçası Naz’ı sakinleştirmeye çalışırken kendini tutamayıp onu öpse hiç yadırgamazdım. ^^ Naz’ı tanımak isterken, annesine gidecekleri için de gayet memnun bir hali vardı. Hiç de öyle yeni bir sıkıntının içine düşmüş gibi değil, gayet gizli saklı evlenmiş, yarın da kaynanasıyla tanışmaya gidecek bir adam gibi rahattı. Tabii başına geleceklerden habersiz olunca bu rahatlık normal.
Naz ve Pamir taksiyle Aynur’a giderlerken Pamir elini tuttuğu için Naz’ın nasıl şoke olduğunu, bu temastan etkilenip kitlenip kaldığını gördünüz mü? Aslında Pamir’in söyledikleri sadece Aynur’a söylenecek sözler olarak düşünülmemeli. Pamir ve Naz da şu an görünmez bir kelepçeyle birbirlerine bağlı değiller mi? İlk tanıştıklarında Naz onları gerçek bir kelepçeyle birbirlerine bağlamıştı, şimdiyse aralarında aşktan bir kelepçe var. Onları bir arada tutan şey sadece görev değil, onlar artık yan yana olmaktan memnunlar. İş ortaklığı içinde aynı şey geçerli. Biri olmazsa diğeri tek başına asla bu görevi tamamlayamaz. Evli gibi davranmazsalar nasıl yaşamaya devam edecekler Tarık ve Nehir’in komşusu olarak?
Dizinin sıkı takipçileri hatırlayacaklardır ilk bölümlerde Pamir devamlı Naz’dan onun yanında “bu” diye bahsedip duruyordu ve Naz da onu bunu yapmaması için uyarırdı. Şimdi aynı şey Pamir’in başına geldi ve Aynur onun için Naz’a kaç kez “bu” dedi sayamadım ben. ^^ Aynur resmen bilmeden Naz’a yaptıklarının acısını çıkarttı ondan. Nasılmış birine adı yerine “bu” diye hitap etmek Pamir Bey? Aynur’un elbette damadını görür görmez ona kucak açmasını beklemiyordum, hangi anne evladı gizli saklı evlenmiş olsa bu şekilde kızgın olur ve soğuk davranırdı. Yalnız Pamir de sanki rol yapıyor değil de gerçekten Levent’miş ve Aynur’un damadıymış gibi değil miydi? Aynur ona akşama istemeye gelmesini söylediğinde nasıl da yeni damat gibi heyecanlandı ve panikledi. Oh olsun ona, söylediği yalanın ceremesini dibine kadar çekmeli.
Aynur ile Naz’ın isteme öncesi konuştukları sahne beni çok etkiledi. Aynur’un kendine dair öz eleştiri yapabilmesini çok olumlu bir gelişme olarak gördüm. Çünkü genellikle bu kadar sıkboğaz edilen çocuklar sırf bu sebeple evliliğe balıklama atlayabiliyorlar. O da haliyle Naz böyle alelacele bir evlilik yapınca böyle bir durum olmasından endişelenmiş olmalı. Ancak Naz o an rol icabı, annesini ikna etmek için bir şeyler anlatsa da onun Pamir’e olan güveni gerçek. Bana göre Naz’ın Pamir’e karşı olan duygularının temelinde de ona güvenmesi yatıyor. Naz, Pamir’in ona bir şey olmaması için elinden gelenin fazlasını yapacağından, onun için kendini siper edebileceğinden emin. Pamir önceki ortağını kaybettiği için Naz’ın da başına bir şey gelebilir diye korkudan içi içini yiyor ve Naz da bunu çok iyi biliyor. Pamir’in aslında kendisi acemi olduğu için ona güvenmediğinden değil, Sarp gibi kendisini de kaybetme korkusuyla gözünü üstünden ayırmadığını da biliyor. Kendisi ofiste yalnızken Tarık aniden terapiye geldiğinde Pamir nasıl da Naz için endişelenmiş ve onu korumak için en hızlı şekilde yanında olmuştu hatırlarsınız. Naz o geldiğinde nasıl da tüm korkularından bir anda arınmıştı. Çünkü Pamir yanındayken Tarık geri gelse bile ona asla bir kötülük yapamazdı.
Diziye Çiçek rolüyle katılan Bala Atabek hoş gelmiş, sefalar getirmiş. Ben rolünün kalıcı olduğunu ve dizinin komedi ayağını şahlandıran Çiçek karakterinin diziye çok yakıştığını düşünüyorum. Talat ile de harika bir ikili oldular, iş arkadaşlıklarının aşka dönüştüğünü de görmek isterim, aralarında bol didişmeli ve eğlenceli bir ilişki yaşanabilir. Bence Çiçek ve Talat, Levent’in ailesi rolüne cuk oturdular. Zaten Talat malum en büyük NazMir shipper. ^^ Pamir’in bugüne kadar ailesi yoktu ama Naz sayesinde birdenbire kocaman bir ailesi oldu. Aynur şu anda onun anne babası trafik kazasından ölmüş ama ağabeyi ve yengesi olan biri olduğunu sanıyor ama kimsesiz olduğunu öğrense eminim ona da annelik eder. Aynur yüreği sevgi dolu bir kadın, sevdi mi de tam seviyor. Eminim Pamir’i de tıpkı Naz gibi sahiplenecektir, ona bugüne hiç kadar tatmadığı, hatta varlığına bile inanmadığı anne sevgisini tattıracaktır ve onun yaralarını saracaktır.
Naz’ın isteme sahnesi bana göre çok gerçekçi yazılıp çekilmişti. Damadı görmek için toplanmış akrabalar, damadın genzini yakan bol tuzlu kahve, ortamda gelinin annesi varken gelinle yakın ilişkide olduğu için kızı kendinden istiyorlarmış gibi davranan bir dayı, damadın huysuz yengesi, kız verildi diye istemsizce sevinen bir damada kadar her şey eksiksizdi. Sözde Aynur’u memnun etmek için bu organizasyon yapılmıştı ama Naz ve Pamir içten içe oyuna kendilerini kaptırmışlardı. Yoksa Naz neden Pamir’e Zeynep’ten mesaj geldi diye kıskançlıkta adamın içeceği kahveye kaşık kaşık tuz atsın ki? ^^ Hele Pamir’in kız verildi diye bir sevinişi vardı, bence gerçekten sevdiği kızı annesi verdi diyeydi. Buradaki tonlamada asla Aynur’u ikna etmek için oynadıkları oyun bitti, kurtulduk tonlaması yoktu. Sonuçta aile fotoğrafı çekilirken kimse Naz ve Levent o sırada aşkla birbirlerine bakmayıp objektife baksalardı oyunları gerçek mi diye sorgulamazdı ancak NazMir’in istemsiz mutluluktan gözleri birbirine kenetlenmişti. Tabii acaba Aynur, Levent sandığı adamın kızı Naz gibi polis olduğunu bilse yine aşıklar diye Naz’ı Pamir’e verir miydi? Bence başta bir hayli karşı çıkardı. Çünkü Naz’ın da polis olmasını hiç istememiş ve ilk bölümden hatırlarsınız hemşire olmadığı için devamlı söylenip duruyordu.
Tabii ki Aynur’un bugüne kadar hayalini kurduğu şeyler vardı ve haliyle onları gerçekleştirmek isteyecekti. Elbette onların İngiltere’ye geri gidip temelli döndükten sonra da bunların gerçekleşmesini isteyebilirdi ancak kızının evliliğine her şeyi tamamlanmış olarak devam etmesini istedi diye de Aynur’u yadırgayamam. Kim istemez ki evladının mürüvvetini görmeyi? Yalnız şimdi Aynur bir gün onların aslında evli olmadıklarını öğrendiğinde biz bu ritüelleri tekrar sil baştan mı yaşayacağız? ^^ Sonuçta kızımızı Levent’e istedik, Pamir’e değil. Naz ve Levent’in çeyiz alışverişi sahnelerinde Çiçek ve Aynur’un altın alma yarışı tam bir klasik dünür yarışı gibiydi. Yalnız Çiçek role fazla kaptırıp aslında zengin değil de polis olduğunu unutmasa iyiydi. ^^ O 10 tane bileziğin parası nasıl ödendi acaba?
Aynur’un içi para dolu çantasının çalındığı an ise bugüne kadar dizide en çok güldüğüm sahne oldu. Sanırım çoğumuz için de böyle. Rol icabı dört tane polisten sadece birinin görevini yerine getirebilmesi zorunluluğu, o kendilerini tutmak zorunda kalışları, Aynur’un Naz’ın polis olmasını hiç istemezken şimdi kızının polis olmasıyla övünmesi, Namık’ın Naz’ın polis olmasıyla övünürken birinci olmasını öne çıkartması, Pamir’in o bir anlık refleksle aşkım diye peşinden koşması… Bunu rol olsun diye değil, endişeyle içgüdüsel olarak söylediğini de biliyoruz Pamirciğim. Bu sahne çekilirken gülmekten kim bilir kaç tekrar alınmıştır. ^^
Annesi çeyiz alışverişi de istiyor diye Pamir’in Naz’a tepkisi yersizdi. Sonuçta Aynur’a gizlice evlendiklerini söylemek onun fikriydi ve Aynur Tarık gibi iş olarak görebileceği, görevleri bittiğinde hayatlarından çıkacak biri değildi, o Naz’ın annesiydi. Pamir de zaten ona çıkışmasının yanlış olduğunu, onu kırdığı çabucak anladı ve önceden onu kırdığında bunu hiç umursamazken şimdi gönlünü almak istedi. Çünkü Pamir, aşkla, iyilikle, güzelliklerle değişti. O hayatın karanlık ve yalnız tarafındaydı şimdiyse aydınlık tarafında. Aslında Naz, Pamir’den daha zor durumdaydı. Asıl onun isyan etmesi gerekirdi düştükleri duruma. Onun ailesi nedeniyle görev tehlikedeydi, annesine yalan söylüyor ve onun yıllardır kurduğu hayalleri yalanlar üstüne gerçekleştiriyordu.
Bu sahnede de yine en çok hoşuma giden şey Pamir’in “evimiz” vurgusuydu. Tıpkı bir gece önce ağzından kaçırdığı “Ev sensiz eksikmiş.” cümlesi gibi bu da aynı duygudan kaynaklı. Pamir’in evde Naz yokken onun eksikliğini hissetmesi, orayı gerçek evi gibi görmesi bence sadece alışkanlıktan değil. İstediği kadar “Levent’le Yaz’ın evi.” diye lafı çevirmeye çalışsın, o ev artık NazMir’in evi. Çünkü ikisi de artık o evde birbirlerini zorunlu görev arkadaşı, rollerine girdikleri Yaz ve Levent olarak görmüyorlar. Sadece onları öyle tanıyanların yanında kendilerini Yaz ve Levent gibi hissediyorlar. Naz onu sadece Levent olarak görse kabus gördüğünde umursamaz, gece vakti dışarı çıktığında onu merak edip peşine düşmezdi. Pamir de onu Yaz olarak görse onu güzel kıyafetlerle gördüğünde, onunla mecburi öpüştüğünde, ona dokunduğunda etkilenmez, odasına girdiğinde kapısını kilitlemesi, sık sık annesiyle konuşması hiç umurunda olmazdı. Ayrıca Pamir ilk defa bir evi sadece yatmaya ve üzerini değiştirmeye geldiği otel gibi görmüyor. O ev onun ilk defa içinde mutlu olduğu yer; her daim sevdiği koltukta oturmaktan, mutfağında bir şeyler hazırlamaktan, Naz ile didişmekten, sohbet etmekten hoşlandığı yer. İçeriye onunla adım attığında hem Naz’ın hem de Yaz’ın neşesiyle kendini iyi hissettiği yer. Ben de akşamları evde televizyonda sevdiğim bir dizim açık olsa bile eğer henüz eşim eve gelmediyse eksiklik hissederim. O televizyondan gelen ses bana yeterli gelmez. Bu yüzden de Pamir’in hissettiği şeyi çok daha iyi anlıyorum.
Pamir Nurhan’ı ciddi ciddi kıskandı fark ettiniz mi? Sonuçta NazMir ne gerçekten evli ne de aralarında adı konmuş bir şeyler var. Ama Nurhan Naz’a aşkını her hareketiyle her sözüyle belli eden bir adam, yani Pamir için potansiyel rakip. Naz nasıl Pamir’i Zeynep’ten deli gibi kıskanıyorsa Pamir de Naz’ı kıskandı. Resmen adama elindeki kadayıf tepsisini kaptırmak istemedi. Sonuçta ortada gerçek bir evlilik yok, cevizli kadayıf bulup da Aynur’un gözüne girmese ne olacak değil mi? Ama Pamir kendini bu oyuna o kadar kaptırdı ki kadayıfı bu rakibine vermek istemedi. Bence artık Pamir’in Naz’ı kıskanabileceği daha kuvvetli bir rakip dahil olmalı diziye. Bu Pamir’in hislerini daha net görmemizi de sağlar. Ayrıca ne olursa olsun Pamir’in gidip Zeynep ile buluşmasından hiç hoşlanmadım.
Naz ve Pamir Aynur’a bu yalanı söylerken Sadullah Amir’i bu durumdan haberdar etmediler. Ama sadece onlar değil Talat ve Çiçek’in de zırt pırt ortadan kaybolmaları ve onu Aynur’dan uzak tutmak istemeleri muhakkak dikkat çekti. Bir iki kere engellediler ama sonsuza kadar Sadullah Amir’i Aynur’dan uzak tutamazlar. Sadullah Amir bu olanları öğrendiğinde oyuna dahil olacaktır, onun Naz ve Pamir’i ele vereceğini düşünmüyorum.
Naz ve Tarık’ın terapi sahneleri beni kesmiyor. Eğer bir bölümde böyle bir tane terapi sahnesi olacaksa en azından daha uzun olmalı. Çünkü Tarık’ın bambaşka bir yüzünü gördüğümüz bu sahnelerde ben çok eğleniyorum. Naz’ın Yaz olmaya çalışırken girdiği halleri görmek de çok keyifli. Yine de ben bu terapi sahnelerinde Tarık’ın onu ele verecek bir şeyi söyleyeceğini sanmıyorum, aksine Tarık ile Naz arasında istem dışı bir ağabey kardeş, baba kız ilişkisi kurulması daha ihtimal dahilinde. Özetle bu terapilerin onları yakınlaştıracağını düşünüyorum. Yani Talatçığım sen daha çok beklersin o dinleme cihazının başında. Boşuna heyecanlanma öyle birini öldürdüğünü ya da işlediği suçları falan söylemez bu adam. ^^ Nehir de gizli gizli terapiye gelen Tarık’ın peşini bırakmaz. Ama asla Yaz ile arasında bir şey olduğunu düşüneceğini sanmıyorum. Kocasını başka bir kadınla basacağım derken terapide basacaktır.
Tarık’ın Levent sandığı Pamir’e bu denli güvenmesiyle Tufan cephesi de hareketleniyor gibi geliyor bana. Tufan ağabeyinin başka birine bu denli yakınlık göstermesini ve aileden başkasının giremediği şirkete kabul etmesini kabullenemedi, hiçbir zaman da kabullenmeyecektir. Bence Tufan ve benzer hislere sahip Adem bizim için büyük tehlike oluşturacak ve Levent’in bir açığını bulmaya çalışacaklardır. Pamir Tarık’ın odasına yerleştirdiği ses kayıt cihazının düşmesi olayından çok kolay sıyrılır ve Tarık ile iş birliği başlar. Nasılsa Tarık, cihazı geçen gece odasına giren adamlardan birinin koyduğunu sanır. Ama şimdi bu olaydan sonra Pamir’in Tarık’ın çalışma odasına yeni bir dinleme cihazı koyması çok zor olacak, bu durum bizim operasyon için hiç iyi olmadı. Ve Tufan ile Adem de devamlı bir şekilde onu takipte olacaklardır.
Gizli Saklı yeni bölümüyle de umarım bu kadar güzel bir bölümle ekranlarda olur. Bazen dizinin romantizm ayağından daha büyük hamleler görmek istiyorum ama sonra ya her şeyi çok hızlı tüketirsek diye korkuyorum. O yüzden senaristimiz Şahin Altuğ’a güvenmek istiyorum. Yanlış anlaşılmasın bence rejiyi başka bir isme devredip sadece senaryoya odaklanmasının da dizi için daha olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyorum ki bu bölümle de bunu gördük. Yeni yönetmenimiz Murat Aksu’ya da başarılar diliyorum. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümü nasıl buldunuz?
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.