HAYALLER VE HAYATLAR – Her Yerde Aşk Var

Hayaller ve Hayatlar dizisi 19 ve 20. Bölüm değerlendirme yazısı Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

 

Hayaller ve Hayatların 19. ve 20. Bölümleri yine çok güzeldi. Yalnız 19. Bölümün yarısında biraz sıkıldığımı, tempoyu düşük bulduğumu söylemeliyim. Ayrıca bu haftaki bölümler sonlandığında yine dizinin 26. Bölümde sonlanacak olmasına hayıflandım. Dizi tadı damağımda kalan romantik komedilerden olacak…

 

 

Geçtiğimiz haftayı Mehveş’in Güneş’le Alaz hakkında konuşmasıyla noktalamıştık. E tabii Mehveş ona aradığı dosyayla ilgili herhangi bir detayı söylememişti çünkü işin ucu kendine de dokunacaktı. O da haliyle hem Güneş’in ilgisini dosyadan çekmek hem de Alaz ile onların arasındaki güveni zedelemek için eski sevgilisi olduğunu söylemiş. Ama GünAl’ın ilişkisi başlamadan önce ayrıldıklarını söylese Güneş buna o kadar bozulmayacağı için Mehveş sanki daha yeni terk edilmiş gibi davranmış.

 

 

Güneş kadar erkeklere karşı güvensizlik duyan birinin Alaz’ı bu kadar çabuk affetmesini beklemezdim. Ancak Alaz’ın da affedilmek, Güneş’e gerçekleri ve onu sevdiğini ispat etmek için ne kadar çabaladığını da göz ardı etmemek lazım. Alaz aşkını ispatladı. Ama el ele tutuşmak serbestken öpüşmenin yasak olması sadece komik. Senin bir anda Alaz’ı öpesin gelecek ama kendini tutacaksın, öyle mi Güneş Hanım? Haydi oradan, güldürme beni. ^^

Ayrıca bizim kızlar grubu erkekleri çok duygusuz varlıklar sanıyorlar; onlar üzülmez, acı çekmez, hiçbir şeyi takmaz sanıyorlar. Ancak Alaz’ın Güneş ondan vazgeçtiğinde ne hale geldiğini gördük, Sergen’in de hem Dicle ile yüzleştiği zaman hem de Dicle istifa ettiği zaman ne hale geldiğini gördük, Yiğit’in devamlı Melike’yi düşündüğünü, Emre’nin pişman halini de gördük. Sevgili kızlar erkeklere haksızlık ediyorsunuz. Eşim de dahil olmak üzere erkekler zaman zaman biz kadınlardan çok daha duygulu olabiliyorlar.

 

 

Sergen’in Dicle’nin yalan söylediğini yüzüne vurmasından sonra ona bu kadar sert davranması doğaldı. Dicle’den hoşlanıyor diye bu yalanı sineye çekmesi beklenemezdi. Üstelik Dicle yalan söylemekle kalmamış, yalan söylediği ortaya çıkmasın diye üzerine başka başka yalanlar eklemişti. Yalnız Cihan da Sergen’in hem genel hem Dicle’ye olan tavırlarını o kadar abarttı ki kız haliyle Sergen tarafından hiç affedilmeyeceğini ve kendisinin onların alışık olduğu keyifli ofis ortamını bozan biri olduğunu düşünüp istifa etti. Cihan eğlenceli ama konuştuklarının yarısı gereksiz.

Yalnız istifa sonrası Sergen geri dönmesi için Dicle’yi aradığında Dicle’ni hemen yumuşamaması da bence yerinde oldu. Öbür türlü bu kararlı duruşunun, gerçekten üzülmüş olmasının bir değeri kalmayacaktı. Hatta Dicle’nin hemen iş aramaya bile başlayacak kadar kararının arkasında durmasını takdir ettim. Dicle dışarıdan çocuksu görünse de aslında gayet aklı başında biri.

Dicle’nin eğlenceli göz doktoru macerası sağ olsun DicSer randevuya çıkmış oldu ama kör olarak. ^^ Sergen’in Dicle’nin kahvesini nasıl içtiğini ezbere bilmesinden etkilendiğimi söylemeliyim, daha sevgili bile olmadan böyle detaylara hakim olması çok hoş. Ayrıca Dicle’yi gerçekten yetenekli buluyor, ondan hoşlandığı ya da işsiz kalmaması için işe geri dönmesini istediğini düşünmüyorum.

 

Prenses Setenay artık prenseslik müessesini terk edip biraz kraliçe mi olsan? Sen böyle davranmaya devam edersen Fikret’e daha çok hesap verirsin böyle. Düşünüyorum da Setenay ve Emre istedikleri gibi sade bir düğünle evlenselerdi belki de şu an evli, mutlu olacaklardı. Evlilik sürecinde ailelerin isteklerinden yıpranmasalardı şu an aşkları bir enkaz haline gelmemiş olacaktı.

Setenay’ın stresini atmak için bile Emre’yi çağırması hala onu sevdiğini ve bu bahaneyle görmek istediğini gösteriyor. Normalde bir ilişki bittiyse tekrar görüşülmez, aranmaz, konuşulmaz. Ama Setenay ve Emre birbirinden kopamıyorlar. Ben aynı suda iki kere yıkanılmaz diyenlerden değilim. Yani bazen eğer karşınızdaki hak ediyorsa ilişkilere ikinci bir şans verilebilir ve gördük ki Setenay da Emre’ye ikinci şans verdi. Ama üçüncü şans verilir mi? Benim cevabım hayır. Bir kadın kendini ikinci kez nikah masasında bırakan adama şans vermemeli. Ancak dizilerimizde şanstan bol bir şey olmadığı için SetEm barışırsa şaşırmam ve maalesef bundan mutlu da olmam.

 

 

Melike ile Yiğit çiftiyse bu hafta en keyifle seyrettiğim çift oldu. İkisinin de arkadaş kalma kararını birbirinin burnundan getirme çabaları çok eğlenceliydi. Özellikle Melike’nin Yiğit’in yüz seksen derece farklı bir adam haline gelip kendisine “ortağım” muamelesi çekmesinin bedelini güzel ödettiğini düşünüyorum. Yiğit’in kız muhabbetlerine maruz kaldığında şekilden şekle girmesini seyretmek inanılmaz eğlenceliydi ama ben o pedikür yaptırma anına da tanık olmak isterdim. Bir kadın olarak erkek muhabbetine katlanmak mı, yoksa bir erkek olarak kadın muhabbetine katlanmak mı daha zor derseniz bence sanki ikincisi daha zor. Çünkü kadın muhabbetinin ucu bucağı yok.

 

 

Tam Tahmin ettiğim gibi Melike’nin bir çocuğu varmış. O gizemli telefon konuşmalarında öğrendiğimiz, Melike’ye bozuk olan kişi de kızı olmalı. Pelüş unicorn oyuncağından dolayı bir kızı olduğunu düşünüyorum. Bu gerçeği Yiğit’e söyleyememesini anlayabilirim ancak en yakın arkadaşlarına neden böyle bir şeyi söylemez? İnsan en yakın arkadaşından bunu saklar mı? Bu konuda Melike’yi anlayamıyorum , anlayış gösterilebilecek bir şey de göremiyorum. Yakın arkadaşlarına gerçeği de böyle mesajla açıklamalıydı, o mesajı göndermeden silmesi isabet oldu. Gerçeği gidip yüzlerine söylemeli. Şimdi diyeceksiniz ki Meryem’in de sakladıkları vardı. Birinin kendi öz çocuğunu saklamasıyla öğrendiği bir cinayeti saklaması bir mi? Meryem’in sırları Melike’ninki gibi kendi özel sırları değildi, başkalarına aitti.

 

 

Güneş’in azmine yine hayran kaldım. Sonunda Meryem’in cinayetiyle ilgili aradığı cevapları bulmaya çok yaklaştı. Elimizde bir trafik kazası, cinayet işlemiş bir şoför, sakat kalmış bir genç ve görgü tanığı var. Görgü tanığı Güneş’in yanına gittiği adam, Meryem’in sakladığı belgelerde fotoğrafı olan kişi. Besbelli Mehveş ve Alaz tarafından yalan ifade vermiş, sosyal medya hesapları da onların isteğiyle kapatılmış. Trafik kazasını yapan şoför ise Alaz olmalı. Yine de bana Meryem’in katili hala Alaz değil de Mehveş’miş gibi geliyor. Her hafta olduğu gibi yine “Meryem’in ölümü GünAl’ın ilişkisinin bitme nedeni olmasın.” diye iyi dileklerimi buraya yazayım. ( Bir şeyi 40 kere söylersen olurmuş. ^^ )

Yalnız Mehveş ve Alaz cidden hiç birbirine uygun bir çift değilmiş. Alaz yaptığı hatalardan, kötülüklerinden samimi olarak rahatsız olan fazladan aldığı kahveleri saatlerce çalışıp yorulan işçilere dağıtacak kadar vicdan sahibi bir adam. Mehveş ise tam anlamıyla bir kötü, kendi menfaati için yapmayacağı kötülük yok. Kendini olduğundan da fazla önemli görüyor, aslında sadece parasıyla her şeyi satın alabileceğini sanan, zekiden çok uyanık, kötü kalpli, sahtekar, vicdan yoksunu bir kadın. Dizide devamlı küçük dağları ben yarattım havasında dolaşıp duruyor.

Yeni bölümlere kafamızdaki soru işaretlerinin pek çoğu netleşmiş olarak gireceğiz. Fragman oldukça keyifli, bu haftadan daha eğlenceli bölümler geliyor sanki. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler bu bölümleri nasıl buldunuz?

 

Göz atmanızı öneririz: Hayaller ve Hayatlar Bölüm Yorumları

 

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce